Sorumluluk duygusu olmadan ilişki olmaz. Hiçbir şey olmaz. İlişki yaşıyorsak eğer sorumluluk anlayışımız olacak, fedakarlıklarımız, etik değerlerimiz olacak. Olmazsa hayal kırıklığı, yaralanmalar kaçınılmaz.
Artık aksi daha sık yaşanıyor olsa da, sıklıkla alışık olduğumuz, en azından bu yazının konusu, gözü dışarıda olan erkekler. Bir ilişki de yaşıyor olsalar, evli de olsalar, gözü dışarıda olan, sanki avcı misali av peşinde koşan, fırsat kollayan erkekler.
Sebepler türlü türlü. Örneğin;
Örneğin sorumluluk almayı öğrenememiş olmaları.
Bir türlü büyüyememeleri. Annelerinin "canı çekerse Allah korusun, bir yeri şişer" korkusuyla her istediklerini önlerine koyarak yetiştirmesinin lüksünü kaybetmemek için büyümeyi reddetmeleri.
"Erkek adam çapkınlık yapar" hikayeleri ile büyütülmüş, hayatta en büyük başarının birlikte olunan kadın sayısının çokluğu olduğu zannıyla yetiştirilmiş olmaları.
Aslında kendi içlerinde değer duygusundan, öz güvenden yoksun birer birey olmaları. Dolayısıyla, onların tabiriyle "tavladıkları" her kadınla kendilerini değerli hissetmeye ihtiyaç duymaları.
Yine aynı sebeplerle, günümüzün güçlü, akıllı, başarılı kadınının altında ezilip, kendini yanında "daha güçlü", "daha akıllı", "daha bilmem ne" hissedebilecekleri, yani genelde eşlerinden aslında daha alt nitelikte kadınlar aramaları ki kendilerini "daha üstte" hissedebilsinler.
Hayatın merkezinde olduklarını ve her şeye hakları olduğunu zannetmeleri. Sinirlenince eşlerini dövmeye, canları isterse aldatmaya hakları olduğunu zannetmeleri gibi.
Erkek erkeğe sohbetlerde çapkınlık hikayeleriyle ilgili atıp tutarken aslında yalan söylüyor olmaları ve aslında hayatlarında pek az kadın tanıyabilmiş ve aklı takılı kalmış olmaları vs. vs.
Sonuçta sebep çok. Zaten sosyal ortamların son derece rahat, insanların daha sınırsız, daha rahat olduğu günümüzde, bu sebeplerin üzerine kaçamaklar kurmak çok kolay. Gözü dışarıda birçok erkek zaman zaman kaçamak yapmak derdinde, bazen de gerçekten duygu arayışında. Fakat her halükarda sonuç hayal kırıklığı ve travma. Üstelik sadece eşinin gözü dışarıda olan kadın için değil. Aslında erkek de yaralanıyor. Çünkü aldatabildiği kadına saygı duymuyor. Yanındayken başka kadınların aslında daha cazip olduğunu düşündüğü kadına sevgisi örselenmeye başlıyor. Kandırabildiğini hissettiği insana kendi içinde yükseklere oturtamıyor. Dolayısıyla duygularla beraber ilişki de örselenmeye başlıyor.
Hayatta içgüdülerle değil akıl ile ilerlemek lazım. Nasıl alerjimiz olan bir yiyeceği canımız çok çekse de yiyemiyoruz, sonuçlarını göze alamıyoruz. Yani seçim yapıyoruz. Yok, akıl değil, temel içgüdüler sizi baştan çıkarttıysa o zaman gözünüz nerede ise ruhunuz ve bedeniniz de orada olsun. Cismi yuvada gözü dışarıda erkekler herkese zarar.
Artık aksi daha sık yaşanıyor olsa da, sıklıkla alışık olduğumuz, en azından bu yazının konusu, gözü dışarıda olan erkekler. Bir ilişki de yaşıyor olsalar, evli de olsalar, gözü dışarıda olan, sanki avcı misali av peşinde koşan, fırsat kollayan erkekler.
Sebepler türlü türlü. Örneğin;
Örneğin sorumluluk almayı öğrenememiş olmaları.
Bir türlü büyüyememeleri. Annelerinin "canı çekerse Allah korusun, bir yeri şişer" korkusuyla her istediklerini önlerine koyarak yetiştirmesinin lüksünü kaybetmemek için büyümeyi reddetmeleri.
"Erkek adam çapkınlık yapar" hikayeleri ile büyütülmüş, hayatta en büyük başarının birlikte olunan kadın sayısının çokluğu olduğu zannıyla yetiştirilmiş olmaları.
Aslında kendi içlerinde değer duygusundan, öz güvenden yoksun birer birey olmaları. Dolayısıyla, onların tabiriyle "tavladıkları" her kadınla kendilerini değerli hissetmeye ihtiyaç duymaları.
Yine aynı sebeplerle, günümüzün güçlü, akıllı, başarılı kadınının altında ezilip, kendini yanında "daha güçlü", "daha akıllı", "daha bilmem ne" hissedebilecekleri, yani genelde eşlerinden aslında daha alt nitelikte kadınlar aramaları ki kendilerini "daha üstte" hissedebilsinler.
Hayatın merkezinde olduklarını ve her şeye hakları olduğunu zannetmeleri. Sinirlenince eşlerini dövmeye, canları isterse aldatmaya hakları olduğunu zannetmeleri gibi.
Erkek erkeğe sohbetlerde çapkınlık hikayeleriyle ilgili atıp tutarken aslında yalan söylüyor olmaları ve aslında hayatlarında pek az kadın tanıyabilmiş ve aklı takılı kalmış olmaları vs. vs.
Sonuçta sebep çok. Zaten sosyal ortamların son derece rahat, insanların daha sınırsız, daha rahat olduğu günümüzde, bu sebeplerin üzerine kaçamaklar kurmak çok kolay. Gözü dışarıda birçok erkek zaman zaman kaçamak yapmak derdinde, bazen de gerçekten duygu arayışında. Fakat her halükarda sonuç hayal kırıklığı ve travma. Üstelik sadece eşinin gözü dışarıda olan kadın için değil. Aslında erkek de yaralanıyor. Çünkü aldatabildiği kadına saygı duymuyor. Yanındayken başka kadınların aslında daha cazip olduğunu düşündüğü kadına sevgisi örselenmeye başlıyor. Kandırabildiğini hissettiği insana kendi içinde yükseklere oturtamıyor. Dolayısıyla duygularla beraber ilişki de örselenmeye başlıyor.
Hayatta içgüdülerle değil akıl ile ilerlemek lazım. Nasıl alerjimiz olan bir yiyeceği canımız çok çekse de yiyemiyoruz, sonuçlarını göze alamıyoruz. Yani seçim yapıyoruz. Yok, akıl değil, temel içgüdüler sizi baştan çıkarttıysa o zaman gözünüz nerede ise ruhunuz ve bedeniniz de orada olsun. Cismi yuvada gözü dışarıda erkekler herkese zarar.