Erkekler Neden Ayrılamaz?
Başlığı okuduğunuzda, benimki gayet güzel ayrıldı diyen kinayeli sesinizi duyar gibiyim. Zaten bu yazıda bahsedeceğim erkekler, onlar değil!
Bir adam gelip, dürüstçe ayrılmak istediğini söylüyorsa, benim ona lafım yok. Bu mertliği gösteremeyenlere kafayı takmış durumdayım.
Bazı adamların, neden ayrılmak istediklerini söyleyemediklerini anlamakta güçlük çekiyorum. Hiç kimse bir ilişkiye başladığında, ne kadar öyle olmasını dilese de, sonsuza kadar birlikte kalacaklarının sözünü veremez veya vermemelidir. İlişkilerin garantisi olabilir mi? Elbette olamaz ancak ayrılmayı medeni bir şekilde becerebilmek gerekir.
Her ayrılığın da, açıklanabilecek bir nedeni olmayabilir. Bunu da anlarım. Ancak cep telefonunu kapatıp uzun zaman ortadan kaybolmak, arandığı zaman telefona cevap vermeyerek kaçmak, yalan söyleyerek aldatmak, sağ gösterip sol vurmak; benim anlayabileceğim bir ayrılma biçimi değildir.
Bu konuyu kafama takınca, birkaç erkekle sohbet ettim. Erkeklerin neden dürüstçe ayrılamadıklarını öğrendiğimde, yüzümde koca bir tebessüm oluştu. Korkuyorlar!
Hemen itiraz etmeyin, gerçekten kokuyorlar. Korktukları şey ayrılığın kendisi değil. Ayrılma talebini ilettiklerinde, karşılarındaki kadının vereceği tepki, onları kaçmaya itiyor.
Başarısız ilişkiler konusunda, neredeyse profesörlük unvanı almak üzere olan bir dostum, bugüne kadar 25 kadından ayrıldığını söyledi. Birkaçı hariç, hepsinde aşağı yukarı aynı tepkilerin geliştiğini ve artık bu durumu yaşamaktansa, ortadan kaybolarak ayrılmayı tercih ettiğini anlattı. Cümleleri tam olarak şöyleydi:
Ne zaman bir ilişkiyi bitirmek için konuşmaya başlasam, sonu kötüye gidiyor. Ben medeni bir ayrılıktan yanayım. Karşımdakini kırmadan, ilişkinin neden yürüyemeyeceğini anlatıyorum. Onlar ise; bana ya vazo, kül tablası, bardak gibi şeyler fırlatıyor, ya ağza alınmayacak sözler ederek üstüme yürüyorlar. Ağlayarak sinir krizi geçirenleri de unutmamak lazım tabii! Yani, medeni bir ayrılık yaşamak zor çünkü sonu ya hastanede, ya karakolda bitecek. Bu yüzden, ben de artık ilgisiz davranarak, ortadan kaybolarak ve arkamdan beddua edip söylenmesine izin vererek ayrılıyorum. Hiç hoş olmadığını biliyorum ama sizin gösterdiğiniz tavır hoş mu?
İşte, bir erkeğin ağzından, neden medeni bir şekilde ayrılamadıklarının yanıtı! Pek haksız sayılmaz! Ancak madalyonun diğer tarafında, kadının o ilişki için hissettikleri, hayalleri gibi konular var. Neden böyle tepkiler verildiğini de anlıyorum. İşin kötü tarafı, ben her iki tarafı da anlıyorum.
Ayrılığın iyisi olmaz mutlaka fakat hem kadın, hem erkek için söylüyorum: İlişkiyi yürütmeyi başaramamış olabilirsin ama en azından insanca ayrılmayı becer çünkü senin için atan her kalp, kıymetli bir vedayı hak eder!
Candan Ünal
Başlığı okuduğunuzda, benimki gayet güzel ayrıldı diyen kinayeli sesinizi duyar gibiyim. Zaten bu yazıda bahsedeceğim erkekler, onlar değil!
Bir adam gelip, dürüstçe ayrılmak istediğini söylüyorsa, benim ona lafım yok. Bu mertliği gösteremeyenlere kafayı takmış durumdayım.
Bazı adamların, neden ayrılmak istediklerini söyleyemediklerini anlamakta güçlük çekiyorum. Hiç kimse bir ilişkiye başladığında, ne kadar öyle olmasını dilese de, sonsuza kadar birlikte kalacaklarının sözünü veremez veya vermemelidir. İlişkilerin garantisi olabilir mi? Elbette olamaz ancak ayrılmayı medeni bir şekilde becerebilmek gerekir.
Her ayrılığın da, açıklanabilecek bir nedeni olmayabilir. Bunu da anlarım. Ancak cep telefonunu kapatıp uzun zaman ortadan kaybolmak, arandığı zaman telefona cevap vermeyerek kaçmak, yalan söyleyerek aldatmak, sağ gösterip sol vurmak; benim anlayabileceğim bir ayrılma biçimi değildir.
Bu konuyu kafama takınca, birkaç erkekle sohbet ettim. Erkeklerin neden dürüstçe ayrılamadıklarını öğrendiğimde, yüzümde koca bir tebessüm oluştu. Korkuyorlar!
Hemen itiraz etmeyin, gerçekten kokuyorlar. Korktukları şey ayrılığın kendisi değil. Ayrılma talebini ilettiklerinde, karşılarındaki kadının vereceği tepki, onları kaçmaya itiyor.
Başarısız ilişkiler konusunda, neredeyse profesörlük unvanı almak üzere olan bir dostum, bugüne kadar 25 kadından ayrıldığını söyledi. Birkaçı hariç, hepsinde aşağı yukarı aynı tepkilerin geliştiğini ve artık bu durumu yaşamaktansa, ortadan kaybolarak ayrılmayı tercih ettiğini anlattı. Cümleleri tam olarak şöyleydi:
Ne zaman bir ilişkiyi bitirmek için konuşmaya başlasam, sonu kötüye gidiyor. Ben medeni bir ayrılıktan yanayım. Karşımdakini kırmadan, ilişkinin neden yürüyemeyeceğini anlatıyorum. Onlar ise; bana ya vazo, kül tablası, bardak gibi şeyler fırlatıyor, ya ağza alınmayacak sözler ederek üstüme yürüyorlar. Ağlayarak sinir krizi geçirenleri de unutmamak lazım tabii! Yani, medeni bir ayrılık yaşamak zor çünkü sonu ya hastanede, ya karakolda bitecek. Bu yüzden, ben de artık ilgisiz davranarak, ortadan kaybolarak ve arkamdan beddua edip söylenmesine izin vererek ayrılıyorum. Hiç hoş olmadığını biliyorum ama sizin gösterdiğiniz tavır hoş mu?
İşte, bir erkeğin ağzından, neden medeni bir şekilde ayrılamadıklarının yanıtı! Pek haksız sayılmaz! Ancak madalyonun diğer tarafında, kadının o ilişki için hissettikleri, hayalleri gibi konular var. Neden böyle tepkiler verildiğini de anlıyorum. İşin kötü tarafı, ben her iki tarafı da anlıyorum.
Ayrılığın iyisi olmaz mutlaka fakat hem kadın, hem erkek için söylüyorum: İlişkiyi yürütmeyi başaramamış olabilirsin ama en azından insanca ayrılmayı becer çünkü senin için atan her kalp, kıymetli bir vedayı hak eder!
Candan Ünal