LONDRA - İngiltere’de ev içi şiddete maruz kalan erkekler için hizmet veren ManKind yardım merkezine gelen telefon ve e-postalar, 20-24 yaş grubundaki şiddet gören erkek durumunun bu yaş grubundaki kadınlardan oran olarak çok da farklı olmadığını gösterdi. İngiltere’de yılda 2.7 milyon erkeğin eşi ya da sevgilisinden şiddet gördüğünü söyleyen yetkililer, toplam sayıyıysa 3.2 milyon olarak açıklıyor.
Man Kind yetkilileri polisi de ‘cinsiyetçi’ davranmakla eleştirerek, “Şiddet görenin erkek olduğuna inanmıyor, erkeğin kendini korumasını bekliyor. Yardımcı olmak yerine olayı marjinalleştirip şiddet gören tarafı küçümsüyor” diyor.
Utanıp anlatamıyor
Toplumdaki genel kanının, şiddeti uygulayanın erkek olduğu yönünde olması şiddet gören erkeklerin sıkıntılarını açıkça anlatmasını da engelliyor.
Dünyada her altı erkekten birinin yaşamlarının bir döneminde fiziksel ya da duygusal şiddete uğradığını söyleyen ManKind yöneticileri, kadınların erkeklere finansal baskı, seks konusunda aşağılama, çocuklara babalarının eksik yönlerini anlatarak onların da erkeği aşağılamalarına sebep olma gibi değişik türlerde şiddet uyguladıklarını, erkeklerin yüzde 19’unun bu duruma sessiz kalarak depresyona girdiğini söylüyor.
Yetkililer aldıkları yardım çağrılarından da örnekler veriyor: “Bay A, eski eşiyle birlikte yaşıyordu. Yeni partnerinden hamile olan kadın, markete daha yakın bir ev tutmadığı için Bay A’ya vurup küfretmeye başladı. Şikâyet üzerine gelen polis hamile bir kadını tutuklayamayacağını söyleyip, üstelik Bay A’nın hamile bir kadından dayak yemeyeceğini ima edip gitti. Bay A’ya psikolojik destek sağladık.”
Psikiyatr delirtmeyi bilir!
Örneklerde eşini gardıroba ya da tuvalete kilitleyen, psikiyatr olduğu için partnerini nasıl ‘delirteceğini’ bilip ona göre davranan kadınlar da var. Erkeklerin gördüğü şiddete karşı çeşitli kampanyalar yürüten ManKind’ın en önemli çalışmasıysa erkek öğretmen eksikliğini gidermeye yönelik faaliyetler. Yetkililer kadın öğretmenlerin erkekleri küçük yaşlardan itibaren sindirerek çekingenliğe sebep olduğunu söylüyor.
Şiddet gördüğünü düşünen erkeklere tavsiyelerse şöyle: Kendinizi suçlamayın. Başınıza gelenleri günlük şeklinde yazıp daha sonra okuyun, o zaman da şiddet olduğunu hissederseniz bunu partnerinizle konuşun. Kendinizi korumaya çalışın. Yaralanırsanız fotoğrafını çekin, bunu unutturmayın. Hastane ve polise başvurmaktan çekinmeyin.
Man Kind yetkilileri polisi de ‘cinsiyetçi’ davranmakla eleştirerek, “Şiddet görenin erkek olduğuna inanmıyor, erkeğin kendini korumasını bekliyor. Yardımcı olmak yerine olayı marjinalleştirip şiddet gören tarafı küçümsüyor” diyor.
Utanıp anlatamıyor
Toplumdaki genel kanının, şiddeti uygulayanın erkek olduğu yönünde olması şiddet gören erkeklerin sıkıntılarını açıkça anlatmasını da engelliyor.
Dünyada her altı erkekten birinin yaşamlarının bir döneminde fiziksel ya da duygusal şiddete uğradığını söyleyen ManKind yöneticileri, kadınların erkeklere finansal baskı, seks konusunda aşağılama, çocuklara babalarının eksik yönlerini anlatarak onların da erkeği aşağılamalarına sebep olma gibi değişik türlerde şiddet uyguladıklarını, erkeklerin yüzde 19’unun bu duruma sessiz kalarak depresyona girdiğini söylüyor.
Yetkililer aldıkları yardım çağrılarından da örnekler veriyor: “Bay A, eski eşiyle birlikte yaşıyordu. Yeni partnerinden hamile olan kadın, markete daha yakın bir ev tutmadığı için Bay A’ya vurup küfretmeye başladı. Şikâyet üzerine gelen polis hamile bir kadını tutuklayamayacağını söyleyip, üstelik Bay A’nın hamile bir kadından dayak yemeyeceğini ima edip gitti. Bay A’ya psikolojik destek sağladık.”
Psikiyatr delirtmeyi bilir!
Örneklerde eşini gardıroba ya da tuvalete kilitleyen, psikiyatr olduğu için partnerini nasıl ‘delirteceğini’ bilip ona göre davranan kadınlar da var. Erkeklerin gördüğü şiddete karşı çeşitli kampanyalar yürüten ManKind’ın en önemli çalışmasıysa erkek öğretmen eksikliğini gidermeye yönelik faaliyetler. Yetkililer kadın öğretmenlerin erkekleri küçük yaşlardan itibaren sindirerek çekingenliğe sebep olduğunu söylüyor.
Şiddet gördüğünü düşünen erkeklere tavsiyelerse şöyle: Kendinizi suçlamayın. Başınıza gelenleri günlük şeklinde yazıp daha sonra okuyun, o zaman da şiddet olduğunu hissederseniz bunu partnerinizle konuşun. Kendinizi korumaya çalışın. Yaralanırsanız fotoğrafını çekin, bunu unutturmayın. Hastane ve polise başvurmaktan çekinmeyin.