Efendiler, Erzurum Kongresi 14 gün sürdü. Çalışmalarının sonucu, tespit ettiği tüzük ve bu tüzükteki hükümleri ilân eden bildiri maddelerinden ibarettir.
Milli Mücadele hareketinin dönüm noktalarından olan ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilen ilk kongre olması ve Milli Mücadele'nin rotasının çizilmesi açısından önem taşıyor.
Ulu Önder Atatürk ve arkadaşları, 23 Temmuz 1919'da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Erzurum Kongresi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasını temin etti.
Düşman işgalindeki vatan toprağını kurtarmak için bağımsızlığa giden zorlu yolu Erzurum'dan sürdüren Atatürk ve silah arkadaşları, bu kongre sayesinde ülkenin bağımsızlığa giden yolunu açtı.
Erzurum Kongresi, milli mücadele ve kurtuluş savaşı sürecinde, 23 Temmuz 1919 ile 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanmış kongredir. Kongre literatürde, Erzurum Umumi Kongresi veya Umumi Erzurum Kongresi olarak da bilinmektedir. Erzurum Kongresi, 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde toplanan Sivas Kongresinin ön hazırlığı niteliği taşımaktadır.
Kongre, Erzurum’daki Eski İdadi Mektebi binasında düzenlenmiştir.
Kongrenin toplanmasının önemli sebeplerinden birisi 18 Ocak 1919 tarihinde toplanan Paris Barış Konferansında Trabzon ve yöresinde Rum-Pontus, Erzurum ve yöresinde Ermenistan devletlerinin kurulması fikirlerinin öne çıkmasıdır.
Erzurum Kongresi, bölgesel müdafaa cemiyetlerinin katılımıyla 21 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanan bölgesel nitelikli bir kongredir. Erzurum Kongresi, çoğunluğu İtilaf devletleri tarafından işgal edilmiş olan illerden gelen 63 delegenin katılımı ile yapılmıştır. Erzurum Kongresi’ne Erzurum, Trabzon, Erzincan, Sivas, Giresun, Rize, Ağrı, Bingöl, Bayburt, Artvin, Tunceli, Gümüşhane, Ordu, Tokat, Amasya, Bitlis, Siirt ve Van illerinden 63 temsilci katılmıştır.
İşgalci İtilaf Devletleri ve onların yörüngesinde hareket eden İstanbul Hükumeti kongrenin toplanmasını engellemek istemiş ancak kongre engellemelere rağmen toplanmıştır.
Erzurum Kongresi, bölgesel bir toplantı olmasına karşın alınan kararların niteliği yönüyle ilk olma özelliği taşımakta; manda ve himayeyi kesin bir şekilde reddetmesi ve ilk kez ulusal egemenliğe vurgu yaparak geçici bir hükumetin kurulacağından bahsedilmesi bakımından önem arz etmektedir.
Bu tüzük ve bildiri metni, zaman ve ortamın gerektirdiği bazı önemsiz ve ikinci derecede düşünce ve görüşler atlanarak incelenirse, birtakım köklü ve geniş çaplı ilkeler ve kararlara varmış oluruz.
Efendiler, biz Kongre'de özetlediğim bu kararları ve bu ilkeleri ortaya koymaya çalışırken, Sadrazam Ferit Paşa da basında birtakım demeçler yayınlıyordu. Bu demeçlere, Sadrazamın milli jurnalı dense yeridir. 23 Temmuz 1919 tarihli basın, dünyaya şunu ilan ediyordu :
"Anadolu'da karışıklık çıktı. Kanun-ı Esasî'ye aykırı olarak Meclis-i Meb'usan adı altında toplantılar yapılıyor. Bu hareketin askerî ve sivil memurlar tarafından önlenmesi gerekir."
Buna karşı gereken tedbirler alındı ve Meclis-i Meb'usan'ın toplantıya çağrılması istendi.
Ağustos'un yedinci günü, Kongre, toplantısına son verirken üyelerine :
"Önemli kararlar alındığını, bütün dünyaya milletimizin varlık ve birliğinin gösterildiğini" söyledim ve "tarih, bu kongremizi ender görülen büyük bir eser olarak kaydedecektir" dedim.
Sözlerimde isabetsizlik olmadığını zaman ve olayların ispatlamış olduğuna inanıyorum, Efendiler.
Erzurum Kongresi, tüzüğü gereğince bir Hey'et-i Temsiliye seçmişti.
Dernekler Kanunu'na göre, dilekçe yerine geçmek üzere, Erzurum Valiliği'ne verilen 24 Ağustos 1919 tarihli yazıda, Heyet-i Temsiliye üyelerinin adları ve kimlikleri şu şekilde gösterilmiştir :
Milli Mücadele hareketinin dönüm noktalarından olan ve Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi, ulusal egemenliğin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilen ilk kongre olması ve Milli Mücadele'nin rotasının çizilmesi açısından önem taşıyor.
Ulu Önder Atatürk ve arkadaşları, 23 Temmuz 1919'da emperyalist güçlerin Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalıştığı dönemde, Erzurum Kongresi ile Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atılmasını temin etti.
Düşman işgalindeki vatan toprağını kurtarmak için bağımsızlığa giden zorlu yolu Erzurum'dan sürdüren Atatürk ve silah arkadaşları, bu kongre sayesinde ülkenin bağımsızlığa giden yolunu açtı.
Erzurum Kongresi, milli mücadele ve kurtuluş savaşı sürecinde, 23 Temmuz 1919 ile 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanmış kongredir. Kongre literatürde, Erzurum Umumi Kongresi veya Umumi Erzurum Kongresi olarak da bilinmektedir. Erzurum Kongresi, 4-11 Eylül 1919 tarihlerinde toplanan Sivas Kongresinin ön hazırlığı niteliği taşımaktadır.
Kongre, Erzurum’daki Eski İdadi Mektebi binasında düzenlenmiştir.
Kongrenin toplanmasının önemli sebeplerinden birisi 18 Ocak 1919 tarihinde toplanan Paris Barış Konferansında Trabzon ve yöresinde Rum-Pontus, Erzurum ve yöresinde Ermenistan devletlerinin kurulması fikirlerinin öne çıkmasıdır.
Erzurum Kongresi, bölgesel müdafaa cemiyetlerinin katılımıyla 21 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum’da toplanan bölgesel nitelikli bir kongredir. Erzurum Kongresi, çoğunluğu İtilaf devletleri tarafından işgal edilmiş olan illerden gelen 63 delegenin katılımı ile yapılmıştır. Erzurum Kongresi’ne Erzurum, Trabzon, Erzincan, Sivas, Giresun, Rize, Ağrı, Bingöl, Bayburt, Artvin, Tunceli, Gümüşhane, Ordu, Tokat, Amasya, Bitlis, Siirt ve Van illerinden 63 temsilci katılmıştır.
İşgalci İtilaf Devletleri ve onların yörüngesinde hareket eden İstanbul Hükumeti kongrenin toplanmasını engellemek istemiş ancak kongre engellemelere rağmen toplanmıştır.
Erzurum Kongresi, bölgesel bir toplantı olmasına karşın alınan kararların niteliği yönüyle ilk olma özelliği taşımakta; manda ve himayeyi kesin bir şekilde reddetmesi ve ilk kez ulusal egemenliğe vurgu yaparak geçici bir hükumetin kurulacağından bahsedilmesi bakımından önem arz etmektedir.
Bu tüzük ve bildiri metni, zaman ve ortamın gerektirdiği bazı önemsiz ve ikinci derecede düşünce ve görüşler atlanarak incelenirse, birtakım köklü ve geniş çaplı ilkeler ve kararlara varmış oluruz.
- Milli sınırlar içinde bulunan vatan parçaları bir bütündür. Birbirinden ayrılamaz ( Bildiri, madde 6; Tüzük madde 3'ün açıklaması : Tüzük ve bildiri'nin 1'inci maddeleri lütfen okunup incelensin...)
- Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı ve Osmanlı Hükümeti'nin dağılması halinde, millet topyekûn kendisini savunacak ve direnecektir. ( Tüzük madde 2 ve 3; Bildiri, madde 3 )
- İstanbul Hükümeti vatanı koruma ve istiklâli elde etme gücünü gösteremediği takdirde, bu gayeyi gerçekleştirmek için geçici bir hükümet kurulacaktır. Bu hükûmet üyeleri millî kongrece seçilecektir. Kongre toplanmamışsa bu seçimi Heyet-i Temsiliye yapacaktır. (Tüzük,madde 4; Bildiri, madde 4)
- Kuva-yı Milliye'yi tek kuvvet olarak tanımak ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır (Bildiri, madde 3).
- Hristiyan azınlıklara siyasî hâkimiyet ve sosyal dengemizi bozacak imtiyazlar verilemez ( Bildiri, madde 4 ).
- Manda ve Himaye kabul olunamaz (Bildiri, madde 7).
- Millî Meclis'in derhal toplanmasını ve hükûmetin yaptığı işlerin meclis tarafından kontrol edilmesini sağlamak için çalışılacaktır.(Bildiri, madde 8).
Efendiler, biz Kongre'de özetlediğim bu kararları ve bu ilkeleri ortaya koymaya çalışırken, Sadrazam Ferit Paşa da basında birtakım demeçler yayınlıyordu. Bu demeçlere, Sadrazamın milli jurnalı dense yeridir. 23 Temmuz 1919 tarihli basın, dünyaya şunu ilan ediyordu :
"Anadolu'da karışıklık çıktı. Kanun-ı Esasî'ye aykırı olarak Meclis-i Meb'usan adı altında toplantılar yapılıyor. Bu hareketin askerî ve sivil memurlar tarafından önlenmesi gerekir."
Buna karşı gereken tedbirler alındı ve Meclis-i Meb'usan'ın toplantıya çağrılması istendi.
Ağustos'un yedinci günü, Kongre, toplantısına son verirken üyelerine :
"Önemli kararlar alındığını, bütün dünyaya milletimizin varlık ve birliğinin gösterildiğini" söyledim ve "tarih, bu kongremizi ender görülen büyük bir eser olarak kaydedecektir" dedim.
Sözlerimde isabetsizlik olmadığını zaman ve olayların ispatlamış olduğuna inanıyorum, Efendiler.
Erzurum Kongresi, tüzüğü gereğince bir Hey'et-i Temsiliye seçmişti.
Dernekler Kanunu'na göre, dilekçe yerine geçmek üzere, Erzurum Valiliği'ne verilen 24 Ağustos 1919 tarihli yazıda, Heyet-i Temsiliye üyelerinin adları ve kimlikleri şu şekilde gösterilmiştir :
- Mustafa Kemal Eski 3' üncü Ordu Müfettişi, askerlikten ayrılmış
- Rauf Bey Eski Bahriye Nâzırı.
- Raif Efendi Eski Erzurum Milletvekili.
- İzzet Bey Eski Trabzon Milletvekili.
- Servet Bey Eski Trabzon Milletvekili.
- Şeyh Fevzi Efendi Erzincan'da Nakşî Şeyhi.
- Bekir Sami Bey Eski Beyrut Valisi
- Sadullah Efendi Eski Bitlis Milletvekili.
- Hacı Musa Bey Mutki Aşiret Bey'i