semiralev
Katılımcı
Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler: Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları ise farklı olan kelimelere Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler denir.
Aç: Yemek yemesi gereken
Açık: Kapalı olmayan
Açık: Koyu olmayan renk
Açma: Açmak işi (kapıyı açmak gibi)
Açma: Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
Ağ: Balık tutma aracı
Ağ: Giydiğimiz pantolonların bir bölümü
Ağız: Bir organ adı
Ağız: Anadilin değişik söyleyişi
Ak: Beyaz
Ak: Bir şeyin akması (suyun akması gibi)
Al: Kırmızı
Al: Bir şeyi almak (fırından ekmek almak gibi)
Alay: Belli sayıdaki askeri birlik
Alay: Biriyle eğlenme (biriyle alay etme gibi)
An: Çok kısa zaman parçası
An: Bir kimseyi hatırlamak, ismini söylemek
Asma: Üzüm veren bitki
Asma: Bir şeyi asma işi (çamaşır asmak gibi)
Aşı: Bir ağacın dalı üzerinden alınan dal
Aşı: Vücudumuzdaki birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen zayıflatılmış mikrop
At: Bir hayvan
At: Bir şeyi atmak (topu arkadaşına atmak gibi)
Atlet: Atletizm sporuyla uğraşan kimse (koşu yarışması)
Atlet: İçimize giydiğimiz kolsuz iç çamaşırı
Ay: Zaman dilimi (Ocak, Şubat, Mart… gibi)
Ay: Gökyüzündeki beyaz renkli büyük cisim
Bağ: Bağlamak için kullanılan araç
Bağır: Göğsün ön kısmı
Bağır: Bir kimseye yüksek sesle seslenmek
Basma: Basmak (halıya basmak gibi)
Basma: Pamuklu kumaş
Ben: İnsanın kendisi
Ben: Derideki küçük leke
Bez: Pamuklu kumaş
Bez: Vücutta salgı yapan küçük organ
Bin: Sayı
Bin: Bir şeye binmek (arabaya binmek gibi)
Boy: Bir şeyin uzunluğu
Boy: Göçebe topluluklarda kabile
Cilt: Kitap kaplama
Çay: İçinden su akan dere
Çil: Yüzdeki küçük benekler
Çil: Bir av kuşu
Dal: Kol bölüm
Devir: Çağ
Devir: Dönme tur
Dil: Bir organımız.
Dil: Lisan (yabancı dil)
Diz: Bacağın ortasındaki ortak bölme
Diz: Dizmek (ipe boncuk dizmek gibi)
Dolu: İçi doldurulmuş olan
Dolu: Bir yağış biçimi
Don: İç çamaşır
Don: At tüyünün rengi
Don: Suların buz tutması
Düş: Rüya
Düş: Düşmek (yere düşmek gibi)
Ebe: Oyunda ortada olan
Ek: İlave
Ek: Ekme (toprağa tohum ekmek gibi)
Ekmek: Tohumu toprağa atma
Ekmek: Tahıl unundan yapılmış yiyecek
El: Bir organımız
El: Yabancı (başka insanlar demek)
Er: Erken
Er: Rütbesiz asker
Geç: Geçmek (evin önünden geçmek gibi)
Güç: Kuvvet
Güç: Zor
Gül: Bir tür çiçek
Gül: Gülmek (anlatılan fıkraya gülmek gibi)
Hal: Üstü kapalı pazar yeri
Han: Eskiden Türklerde devlet başkanı
Han: Şehirlerde meslek sahiplerinin çalıştığı birkaç katlı yapı
Harp: Savaş
Harp: Telli bir çalgı
Hayır: Olumsuzluk belirten söz
Hayır: İyilik, yardım (hayır işlemek gibi)
İç: İçmek (su içmek gibi)
İn: Küçük mağara
İn: İnmek (arabadan inmek gibi)
İt: Köpek
İt: İtmek (sandalyeyi ileri itmek gibi)
Kahve: Çay, ıhlamur gibi içeceklerin içildiği yer
Kanepe: Birkaç kişinin oturduğu koltuk
Kanepe: Küçük ekmek dilimi
Kap: İçi oyuk nesne
Kap: Kapmak (elmayı havada yakalamak gibi)
Kara: Siyah
Kara: Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü
Kart: Gençliği kalmamış, yaşlanmış
Kart: Düzgün kesilmiş ince karton
Kaş: Gözlerin üzerindeki kısa kıllar
Kaş: Sarp kayalık, uçurum
Kaş: Atın eyerinin ön ve arka kısmındaki çıkıntılar
Katı: Sert
Katı: Kuşların midesi
Kaz: Bir kümes hayvanı
Kaz: Kazmak (toprağı kazmak gibi)
Kaz: Budala
Kese: Küçük torba
Kese: Kestirme (kısa yol)
Kese: Yıkanırken kir çıkarmak için ele geçirilen bez
Kır: Kırmak (çubuğu kırmak gibi)
Kır: Şehir dışında kalan boş ve geniş alan
Kıta: Dört dizeden oluşan şiir bölümü
Kıta: Büyük kara parçası
Kıta: Askeri birlik
Koca: Bir kadının eşi
Koca: Büyük, iri, kocaman
Koy: Denizdeki küçük girinti, körfez
Koy: Koymak (kitapları çantaya koymak gibi)
Kupa: Maden bardak ya da vazo
Kupa: Bir tür atlı araba
Kupa: Yarışmada ödül olarak verilen
Kurum: Kuruluş, müessese(okul, hastane gibi)
Kurum: Bacalarda biriken is, toz
Kuşak: Beze sarılan dar ve uzun kumaş
Kuşak: Nesil (belirli bir zamanda yaşamış canlılar)
Lama: Bir tür hayvan
Makam: Türk müziğinin bir tür söyleniş biçimi
Mal: Bir kimsenin mülkiyetinde bulunan
Mal: Büyükbaş hayvan (inek, öküz gibi)
Manda: Bir hayvan
Manda: Başka devletlere verilen vekillik
Mantar: Şişe tapası
Mantar: Bir bitki
Maskara: Eğlendirici, güldürücü
Maskara: Maske
Maskara: Kirpik boyası
Mayıs: Yılın beşinci ayı
Mayıs: Taze sığır gübresi
Mil: Bir uzunluk ölçüsü birimi
Mil: Selin bıraktığı çamurlu birikinti
Mil: İnce, uzun madeni çubuk
Ocak: Ateş yakmaya yarayan yer
Ocak: Taş ve maden çıkarılan yer
Öz: Aynı baba ve anadan olan kardeşler
Pas: Oyuncuların topu başkasına atması
Pazar: Haftanın son günü
Pazar: Belli şeylerin satıldığı yer
Pazı: Kolun üst kısmındaki şişkince kas
Pazı: Yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki (pancara benzeyen bir bitkidir)
Pirinç: Pilav yapmakta kullanılan tahıl
Pirinç: Bakır ve çinko karışımı sarı maden
Saç: Etrafa saçılma durumu
Saf: Katıksız, bir şey katılmamış
Saf: Sıraya dizilmek
Sağ: Solun karşıtı, yan taraf
Sağ: Sağlam, canlı
Sakin: Durgun, sessiz
Sakin: Bir yerde oturan insanlar
Satır: Sayfadaki yazı yazılan sıralar
Satır: Et kesmeye yarayan bıçak
Saz: Dere kenarlarında büyüyen ince kamış
Saz: Müzik çalınan çalgı
Seri: Dizi, sıra
Seri: Hızlı
Sıra: Bir çizgi üzerinde yan yana ya da ardı ardına dizilme
Sıra: İki üç kişinin oturabileceği tahta oturak
Soluk: Nefes almak
Soluk: Rengi bozulmuş
Soy: Irk
Soy: Soymak (armudun kabuğunu soymak)
Şiş: Ucu sivri demir çubuk (dokuma yapılır)
Tabiat: Bir insanın içgüdülerinin hepsi
Toka: El sıkışmak
Toka: Kadınların saçlarını tutturmaya yarayan alet
Ton: Bir ağırlık ölçüsü birimi
Ton: Ses ve renkte düzey
Top: Yuvarlak oyun aracı
Top: Büyük mermi atan ateşli silah
Ünlü: Sesli (a, e, ı, i, o, ö, u, ü gibi sesli harfler)
Yar: Sevgili
Yaş: Doğduğumuzdan beri geçen zaman
Yaş: Islak
Yaz: Mevsim adı
Yaz: Yazmak (deftere yazı yazmak gibi)
Yazma: Yazmak işi
Yazma: Bayanların başını örttüğü çember
Yüz: Sayı
Yüz: Surat, çehre
Yüz: Yüzmek (havuzda yüzmek gibi)
Zar: İnce deri ya da kabuk (soğan zarı gibi)
Zar: Küp biçiminde üzerinde sayılar bulunan oyun aracı
A
Aç: Herhangi bir şeyi açmakAç: Yemek yemesi gereken
Açık: Kapalı olmayan
Açık: Koyu olmayan renk
Açma: Açmak işi (kapıyı açmak gibi)
Açma: Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
Ağ: Balık tutma aracı
Ağ: Giydiğimiz pantolonların bir bölümü
Ağız: Bir organ adı
Ağız: Anadilin değişik söyleyişi
Ak: Beyaz
Ak: Bir şeyin akması (suyun akması gibi)
Al: Kırmızı
Al: Bir şeyi almak (fırından ekmek almak gibi)
Alay: Belli sayıdaki askeri birlik
Alay: Biriyle eğlenme (biriyle alay etme gibi)
An: Çok kısa zaman parçası
An: Bir kimseyi hatırlamak, ismini söylemek
Asma: Üzüm veren bitki
Asma: Bir şeyi asma işi (çamaşır asmak gibi)
Aşı: Bir ağacın dalı üzerinden alınan dal
Aşı: Vücudumuzdaki birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen zayıflatılmış mikrop
At: Bir hayvan
At: Bir şeyi atmak (topu arkadaşına atmak gibi)
Atlet: Atletizm sporuyla uğraşan kimse (koşu yarışması)
Atlet: İçimize giydiğimiz kolsuz iç çamaşırı
Ay: Zaman dilimi (Ocak, Şubat, Mart… gibi)
Ay: Gökyüzündeki beyaz renkli büyük cisim
B
Bağ: Üzüm yetiştirilen bahçeBağ: Bağlamak için kullanılan araç
Bağır: Göğsün ön kısmı
Bağır: Bir kimseye yüksek sesle seslenmek
Basma: Basmak (halıya basmak gibi)
Basma: Pamuklu kumaş
Ben: İnsanın kendisi
Ben: Derideki küçük leke
Bez: Pamuklu kumaş
Bez: Vücutta salgı yapan küçük organ
Bin: Sayı
Bin: Bir şeye binmek (arabaya binmek gibi)
Boy: Bir şeyin uzunluğu
Boy: Göçebe topluluklarda kabile
C
Cilt: DeriCilt: Kitap kaplama
Ç
Çay: Bir içecekÇay: İçinden su akan dere
Çil: Yüzdeki küçük benekler
Çil: Bir av kuşu
D
Dal: Hayal kurmak (hayallere dalmak gibi)Dal: Kol bölüm
Devir: Çağ
Devir: Dönme tur
Dil: Bir organımız.
Dil: Lisan (yabancı dil)
Diz: Bacağın ortasındaki ortak bölme
Diz: Dizmek (ipe boncuk dizmek gibi)
Dolu: İçi doldurulmuş olan
Dolu: Bir yağış biçimi
Don: İç çamaşır
Don: At tüyünün rengi
Don: Suların buz tutması
Düş: Rüya
Düş: Düşmek (yere düşmek gibi)
E
Ebe: Doğum yaptıran kadınEbe: Oyunda ortada olan
Ek: İlave
Ek: Ekme (toprağa tohum ekmek gibi)
Ekmek: Tohumu toprağa atma
Ekmek: Tahıl unundan yapılmış yiyecek
El: Bir organımız
El: Yabancı (başka insanlar demek)
Er: Erken
Er: Rütbesiz asker
G
Geç: Beklenen zamandan sonra (geç kalmak gibi)Geç: Geçmek (evin önünden geçmek gibi)
Güç: Kuvvet
Güç: Zor
Gül: Bir tür çiçek
Gül: Gülmek (anlatılan fıkraya gülmek gibi)
H
Hal: Durum (bugün hiç halim yok)Hal: Üstü kapalı pazar yeri
Han: Eskiden Türklerde devlet başkanı
Han: Şehirlerde meslek sahiplerinin çalıştığı birkaç katlı yapı
Harp: Savaş
Harp: Telli bir çalgı
Hayır: Olumsuzluk belirten söz
Hayır: İyilik, yardım (hayır işlemek gibi)
İ
İç: Herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan (evin içi gibi)İç: İçmek (su içmek gibi)
İn: Küçük mağara
İn: İnmek (arabadan inmek gibi)
İt: Köpek
İt: İtmek (sandalyeyi ileri itmek gibi)
K
Kahve: Sıcak ülkelerde yetişen bir ağaçKahve: Çay, ıhlamur gibi içeceklerin içildiği yer
Kanepe: Birkaç kişinin oturduğu koltuk
Kanepe: Küçük ekmek dilimi
Kap: İçi oyuk nesne
Kap: Kapmak (elmayı havada yakalamak gibi)
Kara: Siyah
Kara: Yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü
Kart: Gençliği kalmamış, yaşlanmış
Kart: Düzgün kesilmiş ince karton
Kaş: Gözlerin üzerindeki kısa kıllar
Kaş: Sarp kayalık, uçurum
Kaş: Atın eyerinin ön ve arka kısmındaki çıkıntılar
Katı: Sert
Katı: Kuşların midesi
Kaz: Bir kümes hayvanı
Kaz: Kazmak (toprağı kazmak gibi)
Kaz: Budala
Kese: Küçük torba
Kese: Kestirme (kısa yol)
Kese: Yıkanırken kir çıkarmak için ele geçirilen bez
Kır: Kırmak (çubuğu kırmak gibi)
Kır: Şehir dışında kalan boş ve geniş alan
Kıta: Dört dizeden oluşan şiir bölümü
Kıta: Büyük kara parçası
Kıta: Askeri birlik
Koca: Bir kadının eşi
Koca: Büyük, iri, kocaman
Koy: Denizdeki küçük girinti, körfez
Koy: Koymak (kitapları çantaya koymak gibi)
Kupa: Maden bardak ya da vazo
Kupa: Bir tür atlı araba
Kupa: Yarışmada ödül olarak verilen
Kurum: Kuruluş, müessese(okul, hastane gibi)
Kurum: Bacalarda biriken is, toz
Kuşak: Beze sarılan dar ve uzun kumaş
Kuşak: Nesil (belirli bir zamanda yaşamış canlılar)
L
Lama: Uzun ince madeni şeritLama: Bir tür hayvan
M
Makam: Mevki, yerMakam: Türk müziğinin bir tür söyleniş biçimi
Mal: Bir kimsenin mülkiyetinde bulunan
Mal: Büyükbaş hayvan (inek, öküz gibi)
Manda: Bir hayvan
Manda: Başka devletlere verilen vekillik
Mantar: Şişe tapası
Mantar: Bir bitki
Maskara: Eğlendirici, güldürücü
Maskara: Maske
Maskara: Kirpik boyası
Mayıs: Yılın beşinci ayı
Mayıs: Taze sığır gübresi
Mil: Bir uzunluk ölçüsü birimi
Mil: Selin bıraktığı çamurlu birikinti
Mil: İnce, uzun madeni çubuk
O
Ocak: Yılın birinci ayıOcak: Ateş yakmaya yarayan yer
Ocak: Taş ve maden çıkarılan yer
Ö
Öz: Bir kişinin benliğiÖz: Aynı baba ve anadan olan kardeşler
P
Pas: Madenlerin yüzeylerinde oluşan tabaka (demirin paslanması gibi)Pas: Oyuncuların topu başkasına atması
Pazar: Haftanın son günü
Pazar: Belli şeylerin satıldığı yer
Pazı: Kolun üst kısmındaki şişkince kas
Pazı: Yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki (pancara benzeyen bir bitkidir)
Pirinç: Pilav yapmakta kullanılan tahıl
Pirinç: Bakır ve çinko karışımı sarı maden
S
Saç: Başı kaplayan kıllarSaç: Etrafa saçılma durumu
Saf: Katıksız, bir şey katılmamış
Saf: Sıraya dizilmek
Sağ: Solun karşıtı, yan taraf
Sağ: Sağlam, canlı
Sakin: Durgun, sessiz
Sakin: Bir yerde oturan insanlar
Satır: Sayfadaki yazı yazılan sıralar
Satır: Et kesmeye yarayan bıçak
Saz: Dere kenarlarında büyüyen ince kamış
Saz: Müzik çalınan çalgı
Seri: Dizi, sıra
Seri: Hızlı
Sıra: Bir çizgi üzerinde yan yana ya da ardı ardına dizilme
Sıra: İki üç kişinin oturabileceği tahta oturak
Soluk: Nefes almak
Soluk: Rengi bozulmuş
Soy: Irk
Soy: Soymak (armudun kabuğunu soymak)
Ş
Şiş: Şişmiş, şişkinŞiş: Ucu sivri demir çubuk (dokuma yapılır)
T
Tabiat: Canlı ve cansız maddelerin oluşturduğu doğaTabiat: Bir insanın içgüdülerinin hepsi
Toka: El sıkışmak
Toka: Kadınların saçlarını tutturmaya yarayan alet
Ton: Bir ağırlık ölçüsü birimi
Ton: Ses ve renkte düzey
Top: Yuvarlak oyun aracı
Top: Büyük mermi atan ateşli silah
Ü
Ünlü: MeşhurÜnlü: Sesli (a, e, ı, i, o, ö, u, ü gibi sesli harfler)
Y
Yar: UçurumYar: Sevgili
Yaş: Doğduğumuzdan beri geçen zaman
Yaş: Islak
Yaz: Mevsim adı
Yaz: Yazmak (deftere yazı yazmak gibi)
Yazma: Yazmak işi
Yazma: Bayanların başını örttüğü çember
Yüz: Sayı
Yüz: Surat, çehre
Yüz: Yüzmek (havuzda yüzmek gibi)
Zar: İnce deri ya da kabuk (soğan zarı gibi)
Zar: Küp biçiminde üzerinde sayılar bulunan oyun aracı