Evlilik terapisti Dr. Heibert, evliliği bozanın üçüncü kişi olmadığını ifade etti ve önemli bilgiler verdi.
Dünyaca ünlü evlilik ve aile terapisti Dr. William Heibert, evliliği bozanın üçüncü kişi olmadığını ifade ederek, ”Üçüncü kişi, karı-koca arasındaki ilişkide bir sorun, aksaklık varsa olur” dedi. Aile içinde, anne, baba ve çocuk arasında dengeli bir ilişki kurulmasının önemine işaret eden Heibert, aile içinden birinin dışlanmasının ailenin fonksiyonlarını kaybetmesine neden olacağını söyledi.
Evliliklerde 3. unsurun eşlerden birinin evlilik dışında yoğunlaştığı herhangi bir ilişki olabileceğini anlatan Heibert, bunun illa sevgili olmayacağını, hobi, iş, anne, baba, çocuk da olabileceğini bildirdi. Heibert, evliliği bozanın üçüncü kişi olmadığını savunarak, ”3. kişi, karı-koca arasındaki ilişkide bir sorun, aksaklık varsa olur. 3. kişinin varlığı ortaya çıkınca bir suçlu aranır ve ‘evliliği bozduğu’ gerekçesiyle genelde 3. kişi suçlanır. Ama suçlu olan 3. kişi değildir. Suçlu, karı-koca arasında iyi gitmeyen ilişkidir. Bu durumda çiftlerin ilişkilerini ele almaları, konuşmaları, değerlendirmeleri gerekir.”
MANTIK EVLİLİĞİ GÖREV BİLİNCİYLE YAPILIYOR
Heibert, mantık evliliklerinin görev bilinciyle, romantik evliliklerin ise dostluk ve arkadaşlık prensibine bağlı olarak kurulduğunu dile getirerek, ”Mantık evliliklerinde aldatma duygusal açıdan daha az yaralayıcı olurken, romantik evliliklerde aldatmanın getireceği duygusal yaralanma daha yoğun oluyor” diye konuştu.
İYİ GİTMEYEN EVLİLİĞİ KABIZLIĞA BENZETTİ
Dr. William Heibert, ”İyi gitmeyen evlilik kabız olmak gibidir. Kabızlık uzun sürerse baş ağrısı yapar. Aspirin alarak baş ağrısını giderirsiniz, ama ilacın etkisi geçince yine başınız ağrımaya başlar. Kabızlığı halletmezseniz başınız ağrımaya devam eder. Ayrıca kabızlık sivilce çıkarır, sivilceyi de ilaç sürerek geçirirsiniz, ama kabızlık devam edince yine sivilce çıkar. Önemli olan kabızlığı halletmektir. Yani öncelikle karı-koca, aralarındaki sorunu gidermenin yollarını aramalıdır. Erkeklerin ilişkide önceliği futbola vermesi bir nevi ‘aldatma’dır” diye vurguladı.
Dünyaca ünlü evlilik ve aile terapisti Dr. William Heibert, evliliği bozanın üçüncü kişi olmadığını ifade ederek, ”Üçüncü kişi, karı-koca arasındaki ilişkide bir sorun, aksaklık varsa olur” dedi. Aile içinde, anne, baba ve çocuk arasında dengeli bir ilişki kurulmasının önemine işaret eden Heibert, aile içinden birinin dışlanmasının ailenin fonksiyonlarını kaybetmesine neden olacağını söyledi.
Evliliklerde 3. unsurun eşlerden birinin evlilik dışında yoğunlaştığı herhangi bir ilişki olabileceğini anlatan Heibert, bunun illa sevgili olmayacağını, hobi, iş, anne, baba, çocuk da olabileceğini bildirdi. Heibert, evliliği bozanın üçüncü kişi olmadığını savunarak, ”3. kişi, karı-koca arasındaki ilişkide bir sorun, aksaklık varsa olur. 3. kişinin varlığı ortaya çıkınca bir suçlu aranır ve ‘evliliği bozduğu’ gerekçesiyle genelde 3. kişi suçlanır. Ama suçlu olan 3. kişi değildir. Suçlu, karı-koca arasında iyi gitmeyen ilişkidir. Bu durumda çiftlerin ilişkilerini ele almaları, konuşmaları, değerlendirmeleri gerekir.”
MANTIK EVLİLİĞİ GÖREV BİLİNCİYLE YAPILIYOR
Heibert, mantık evliliklerinin görev bilinciyle, romantik evliliklerin ise dostluk ve arkadaşlık prensibine bağlı olarak kurulduğunu dile getirerek, ”Mantık evliliklerinde aldatma duygusal açıdan daha az yaralayıcı olurken, romantik evliliklerde aldatmanın getireceği duygusal yaralanma daha yoğun oluyor” diye konuştu.
İYİ GİTMEYEN EVLİLİĞİ KABIZLIĞA BENZETTİ
Dr. William Heibert, ”İyi gitmeyen evlilik kabız olmak gibidir. Kabızlık uzun sürerse baş ağrısı yapar. Aspirin alarak baş ağrısını giderirsiniz, ama ilacın etkisi geçince yine başınız ağrımaya başlar. Kabızlığı halletmezseniz başınız ağrımaya devam eder. Ayrıca kabızlık sivilce çıkarır, sivilceyi de ilaç sürerek geçirirsiniz, ama kabızlık devam edince yine sivilce çıkar. Önemli olan kabızlığı halletmektir. Yani öncelikle karı-koca, aralarındaki sorunu gidermenin yollarını aramalıdır. Erkeklerin ilişkide önceliği futbola vermesi bir nevi ‘aldatma’dır” diye vurguladı.