Her
Anne ve baba
Çocuğunun selameti için
Azami gayret göstermekten
Sarfı nazar etmemelidir
Onlara
Reşit çağına gelene kadar
Rehberlik ve velilik etmelilerdir
Emniyetini temin için
Her türlü tedbirin azmindedir
Fakat
Örf ve adet
Töre ve el âlem ne der diye
Mecburiyete itmemeli ve
Bu konuda direnmemelilerdir
Onlarında
Aklı ve irfanı
Tercih edebilme sultanlığı
Hak kullanabilme haklılığı
Ne surette olursa olsun bilinmeli
Kınanmak
Ve hatta ayıplanmak
Zannıyla, önyargılarıyla
Tahakküm etmekten
Şiddetle ve en azami derecede
Kaçınmaları gerekmektedir
Allah (C.C)
Bizzat muhatap
Kabul etmek için aklı
Ve irade verdiği kuluna,
Hiçbir anne ve babanın
Din adına zulmetmesi
Kabullenilemez
Şayet
Bir evladımız
Akıl ve irade
Ehliyetine haizse
İtikat ve uhrevi
Dünyası için dikkatliyse,
O vakit korkular hangi saike
Evlat
Aklı ve bilgi
İkmalini hakkıyla
Yerine getirmişse
Azim ve iradesini sırf
Nefsi ve hevesi için
Sefilleştirmediyse
O vakit şüphe niye
Kız
Veya erkek
Hiç fark etmez, sevmişse
Gönül sesine icabet edip,
Bir tercihin içine girmişse
Genel kaideler bellidir,
Hükmetmek el âlemin
İşi de değildir, azimdedir
Anne
Ve baba da
Kendi sınırlarını
Ve hukukunu
Ne derlere göre değil,
İtikadı öneme
Haiz olduğundan
Fıkhi hak ve
Sorumluluklarını,
Efendimize karşı
Duyarlılıklarını korumalıdır
Yegâne
Hüküm ve yasa
Yüce Allah’ınsa
Kulu olabilmek
Ve ihsan üzere yaşamak
Farzı ayınsa
Evlatlara kul
Ve kölelik yaptırmamalı,
Onların tercihlerinde
Hassasiyetler korunmalı
Bir tercih
Sebebiyle reddetmek
Ve ya bu manada
Bir hüküm içine girmek
Ne haktır ve ne de
Hukuk adına
Geçerli bir kaidedir,
Sadece zan üzere şerdir
İnsanlar
Sevdikleriyle yaşamalılar
Ve sevebildikleriyle de
Hayatı paylaşmalılardır
Sureti irade değil,
Hakiki iradenin müntesibi
Ve hakkıyla
Yerine getireni olmalılar
Mustafa CİLASUN
Anne ve baba
Çocuğunun selameti için
Azami gayret göstermekten
Sarfı nazar etmemelidir
Onlara
Reşit çağına gelene kadar
Rehberlik ve velilik etmelilerdir
Emniyetini temin için
Her türlü tedbirin azmindedir
Fakat
Örf ve adet
Töre ve el âlem ne der diye
Mecburiyete itmemeli ve
Bu konuda direnmemelilerdir
Onlarında
Aklı ve irfanı
Tercih edebilme sultanlığı
Hak kullanabilme haklılığı
Ne surette olursa olsun bilinmeli
Kınanmak
Ve hatta ayıplanmak
Zannıyla, önyargılarıyla
Tahakküm etmekten
Şiddetle ve en azami derecede
Kaçınmaları gerekmektedir
Allah (C.C)
Bizzat muhatap
Kabul etmek için aklı
Ve irade verdiği kuluna,
Hiçbir anne ve babanın
Din adına zulmetmesi
Kabullenilemez
Şayet
Bir evladımız
Akıl ve irade
Ehliyetine haizse
İtikat ve uhrevi
Dünyası için dikkatliyse,
O vakit korkular hangi saike
Evlat
Aklı ve bilgi
İkmalini hakkıyla
Yerine getirmişse
Azim ve iradesini sırf
Nefsi ve hevesi için
Sefilleştirmediyse
O vakit şüphe niye
Kız
Veya erkek
Hiç fark etmez, sevmişse
Gönül sesine icabet edip,
Bir tercihin içine girmişse
Genel kaideler bellidir,
Hükmetmek el âlemin
İşi de değildir, azimdedir
Anne
Ve baba da
Kendi sınırlarını
Ve hukukunu
Ne derlere göre değil,
İtikadı öneme
Haiz olduğundan
Fıkhi hak ve
Sorumluluklarını,
Efendimize karşı
Duyarlılıklarını korumalıdır
Yegâne
Hüküm ve yasa
Yüce Allah’ınsa
Kulu olabilmek
Ve ihsan üzere yaşamak
Farzı ayınsa
Evlatlara kul
Ve kölelik yaptırmamalı,
Onların tercihlerinde
Hassasiyetler korunmalı
Bir tercih
Sebebiyle reddetmek
Ve ya bu manada
Bir hüküm içine girmek
Ne haktır ve ne de
Hukuk adına
Geçerli bir kaidedir,
Sadece zan üzere şerdir
İnsanlar
Sevdikleriyle yaşamalılar
Ve sevebildikleriyle de
Hayatı paylaşmalılardır
Sureti irade değil,
Hakiki iradenin müntesibi
Ve hakkıyla
Yerine getireni olmalılar
Mustafa CİLASUN