Celal28-
Forum Gururu
Evlenmenin fayda ve mahzurları, şahıstan şahısa göre değişir. Kimisi için evlenmek dünya ve ahiret saadetine sebeptir. Kimisi için ise mahzurlu olabilir. Birisiyle nikahlanmak isteyen, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalı, nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından korunmak için, yalvarmalıdır.
Evlenmenin faydalarından birkaçı şunlardır:
1- Evlilikten çocuk olabilir. Evladı salih olursa, kendisi için dua eder. Onun sebebiyle birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Öldükten sonra sevabı kesilmeyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği dualar, ana-babasına ulaşır.) [Müslim]
Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çocuğa Cennete gir, denir. Öfke ile "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.) [Nesai]
(Çocuklar Cennet kapısının önünde toplanıp, hep birden bağırıp, ana-babalarını isterler. Bağırmaları, ana-babaları oraya gelinceye ve her biri ana-babasının elini tutup Cennete girinceye kadar devam eder.) [İ.Gazali]
2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamayabilir. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasından uzaklaştırabilir ve dinini korumaya yardım edebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allahü teâlâya karşı gelmekten sakının!) [Taberani]
(Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!) hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Dinini korumakta yardımcıdır. (Tirmizi)
Hazret-i Ömer buyurdu ki:
(İmandan sonra, iyi bir hanımdan daha büyük nimet yoktur.)
Günümüzde bekâr kalarak dini korumak zordur. Evlenmek, dini korumaya yardımcıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir genç evlenince, şeytan şöyle der: "Eyvah, dinini benden korudu.") [İ. Asakir]
Başka bir hadis-i şerifte de, evlinin 2 rekat namazının, bekârın kıldığı 80 rekattan daha fazla sevaba kavuşacağı bildirilmiştir. (Ramuz)
3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibadetlerdendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka bir şey ona kefaret olmaz.) [Taberani]
Kötü kadınlar arasına düşerek, nefsine aldanıp haram işlemekten korkan gencin, afif, temiz müslüman bir kız bulup evlenmesi farz olur. Böyle sıkışık durumda olmayan genç, ilim ve ahlak edinmek için çalışıp kadınlara ait özel bilgileri öğrendikten sonra evlenmelidir. Çoluk çocuğuna helalden nafaka kazanmaktan aciz olanın evlenmesi doğru olmaz.
Müslüman bir gencin önce dinini iyice öğrenmiş olması gerekir. Ondan sonra sünneti yerine getirmek niyetiyle evlenebilir. Edebi, hayası, ahlakı güzel olan, dinini, imanını, İslam'ın şartlarını öğrenmiş, İslamiyet'e uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen bir kızla nikahlanmalıdır! İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır! İllâ da (Malı çok, güzel bir kız olsun) dememelidir! Mal için, güzellik için iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dini için alınır. Siz dini olanını alınız! Malı için alan malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.) [Müslim]
Din ile güzelliğin birlikte bulunması çok iyidir. Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır. Dini için evlenene, mal ve güzellik de verilir.) [Taberani]
Nikahtan önce kızı görmek sünnettir. (Görmeden olan evliliğin sonu, üzüntü ve pişmanlıktır) hadis-i şerifi, nikahtan önce kızı görmenin önemini bildirmektedir.
Evliliğin külfetleri çoktur. Ailenin ve çocukların mesuliyetleri vardır. Her babayiğit bu mesuliyetlerden kurtulamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İkinci asırdan sonra insanların en hayırlısı, gailesi az ve çoluk çocuğu olmayandır.) [Ebu Ya'la]
(Gün gelir, kişinin helakı, hanımının, ana-babasının ve çocuklarının elinden olur. Bunlar onu, fakirlikle ayıplar. Gücünün yetmediğini kendisinden isterler. Kişi bu sebeple tehlikeli işlere girer ve dini gider, helak olur.) [Beyheki]
(Kulun dağlar gibi iyiliği, sevabı olduğu halde, Kıyamette aile hakkından, onların bakımından, malını nereden kazanıp nereye sarf ettiğinden sorulur. Böylece bütün hasenatı borçlarına ödenir. Bir şeyi kalmaz. Sonra bir melek şöyle der: İşte şu, çoluk çocuğu dünyada bütün sevaplarını yiyip bitiren ve bugün rehin olarak kalan kimsedir.) [İ.Gazali]
Evliliğin külfetlerinden bazıları şunlardır:
1- Helal nafaka temininde güçlük çeken kimse, harama sapar ve kendini helake sürükler. Bekâr olursa kendini geçindirmesi daha kolay olur.
Kıyamette insanın ilk hasmı aile efradıdır. Derler ki: (Ya Rabbi, bundan hakkımızı al! Biz bilmiyorduk. O bize haram yedirdi.) Çoluk çocuğun hakkı alınır. Sadece mal bakımından değil, ilim bakımından da aile efradını cahil bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişi, ehlini cahil bırakmaktan daha büyük günahla huzur-i ilahiye çıkamaz.) [Deylemi]
2- Ailesiyle hoş geçinememek, kötü huylarına sabredememek felakettir. Çünkü erkek çoban gibidir, âmir gibidir, maiyetinden mesuldür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişiye, tekeffül ettiği kimseye bakmaması günah olarak yeter.) [Nesai]
Allahü teâlâ, kendimizi ve aile efradımızı Cehennemden korumamızı emrediyor. Halbuki insan kendini korumaktan aciz iken, mesuliyeti altındakileri nasıl koruyabilir? Geçimsiz, sinirli kimseler hanımlarının kötü huylarına sabredemeyeceği için evlenmemeleri daha uygun olur.
3- Çoluk çocuk kalbi meşgul edebilir. Kendisini ibadetten alıkoyabilir. Ebu Süleyman-i Darani hazretleri buyurdu ki: (Bekârlığa dayanmak, ailenin çilesine dayanmaktan daha hayırlı, onların eziyetine katlanmak, Cehennem ateşine dayanmaktan daha hayırlıdır.)
Güzel ahlaka sahip olan, helal nafaka kazanabilen, hanımını üzmeyecek olan, evlenmesi ibadetine mani olmayan kimsenin evlenmesinde mahzur yoktur. Helal nafaka kazanması zor ise, geçimsiz ve huysuz ise, evlenmesi hayırlı işlerine mani oluyorsa evlenmesi mahzurlu olur.
Evlenmenin faydalarından birkaçı şunlardır:
1- Evlilikten çocuk olabilir. Evladı salih olursa, kendisi için dua eder. Onun sebebiyle birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Öldükten sonra sevabı kesilmeyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği dualar, ana-babasına ulaşır.) [Müslim]
Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Çocuğa Cennete gir, denir. Öfke ile "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.) [Nesai]
(Çocuklar Cennet kapısının önünde toplanıp, hep birden bağırıp, ana-babalarını isterler. Bağırmaları, ana-babaları oraya gelinceye ve her biri ana-babasının elini tutup Cennete girinceye kadar devam eder.) [İ.Gazali]
2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamayabilir. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasından uzaklaştırabilir ve dinini korumaya yardım edebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allahü teâlâya karşı gelmekten sakının!) [Taberani]
(Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!) hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Dinini korumakta yardımcıdır. (Tirmizi)
Hazret-i Ömer buyurdu ki:
(İmandan sonra, iyi bir hanımdan daha büyük nimet yoktur.)
Günümüzde bekâr kalarak dini korumak zordur. Evlenmek, dini korumaya yardımcıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir genç evlenince, şeytan şöyle der: "Eyvah, dinini benden korudu.") [İ. Asakir]
Başka bir hadis-i şerifte de, evlinin 2 rekat namazının, bekârın kıldığı 80 rekattan daha fazla sevaba kavuşacağı bildirilmiştir. (Ramuz)
3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibadetlerdendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka bir şey ona kefaret olmaz.) [Taberani]
Kötü kadınlar arasına düşerek, nefsine aldanıp haram işlemekten korkan gencin, afif, temiz müslüman bir kız bulup evlenmesi farz olur. Böyle sıkışık durumda olmayan genç, ilim ve ahlak edinmek için çalışıp kadınlara ait özel bilgileri öğrendikten sonra evlenmelidir. Çoluk çocuğuna helalden nafaka kazanmaktan aciz olanın evlenmesi doğru olmaz.
Müslüman bir gencin önce dinini iyice öğrenmiş olması gerekir. Ondan sonra sünneti yerine getirmek niyetiyle evlenebilir. Edebi, hayası, ahlakı güzel olan, dinini, imanını, İslam'ın şartlarını öğrenmiş, İslamiyet'e uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen bir kızla nikahlanmalıdır! İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır! İllâ da (Malı çok, güzel bir kız olsun) dememelidir! Mal için, güzellik için iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dini için alınır. Siz dini olanını alınız! Malı için alan malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.) [Müslim]
Din ile güzelliğin birlikte bulunması çok iyidir. Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır. Dini için evlenene, mal ve güzellik de verilir.) [Taberani]
Nikahtan önce kızı görmek sünnettir. (Görmeden olan evliliğin sonu, üzüntü ve pişmanlıktır) hadis-i şerifi, nikahtan önce kızı görmenin önemini bildirmektedir.
Evliliğin külfetleri çoktur. Ailenin ve çocukların mesuliyetleri vardır. Her babayiğit bu mesuliyetlerden kurtulamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İkinci asırdan sonra insanların en hayırlısı, gailesi az ve çoluk çocuğu olmayandır.) [Ebu Ya'la]
(Gün gelir, kişinin helakı, hanımının, ana-babasının ve çocuklarının elinden olur. Bunlar onu, fakirlikle ayıplar. Gücünün yetmediğini kendisinden isterler. Kişi bu sebeple tehlikeli işlere girer ve dini gider, helak olur.) [Beyheki]
(Kulun dağlar gibi iyiliği, sevabı olduğu halde, Kıyamette aile hakkından, onların bakımından, malını nereden kazanıp nereye sarf ettiğinden sorulur. Böylece bütün hasenatı borçlarına ödenir. Bir şeyi kalmaz. Sonra bir melek şöyle der: İşte şu, çoluk çocuğu dünyada bütün sevaplarını yiyip bitiren ve bugün rehin olarak kalan kimsedir.) [İ.Gazali]
Evliliğin külfetlerinden bazıları şunlardır:
1- Helal nafaka temininde güçlük çeken kimse, harama sapar ve kendini helake sürükler. Bekâr olursa kendini geçindirmesi daha kolay olur.
Kıyamette insanın ilk hasmı aile efradıdır. Derler ki: (Ya Rabbi, bundan hakkımızı al! Biz bilmiyorduk. O bize haram yedirdi.) Çoluk çocuğun hakkı alınır. Sadece mal bakımından değil, ilim bakımından da aile efradını cahil bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişi, ehlini cahil bırakmaktan daha büyük günahla huzur-i ilahiye çıkamaz.) [Deylemi]
2- Ailesiyle hoş geçinememek, kötü huylarına sabredememek felakettir. Çünkü erkek çoban gibidir, âmir gibidir, maiyetinden mesuldür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kişiye, tekeffül ettiği kimseye bakmaması günah olarak yeter.) [Nesai]
Allahü teâlâ, kendimizi ve aile efradımızı Cehennemden korumamızı emrediyor. Halbuki insan kendini korumaktan aciz iken, mesuliyeti altındakileri nasıl koruyabilir? Geçimsiz, sinirli kimseler hanımlarının kötü huylarına sabredemeyeceği için evlenmemeleri daha uygun olur.
3- Çoluk çocuk kalbi meşgul edebilir. Kendisini ibadetten alıkoyabilir. Ebu Süleyman-i Darani hazretleri buyurdu ki: (Bekârlığa dayanmak, ailenin çilesine dayanmaktan daha hayırlı, onların eziyetine katlanmak, Cehennem ateşine dayanmaktan daha hayırlıdır.)
Güzel ahlaka sahip olan, helal nafaka kazanabilen, hanımını üzmeyecek olan, evlenmesi ibadetine mani olmayan kimsenin evlenmesinde mahzur yoktur. Helal nafaka kazanması zor ise, geçimsiz ve huysuz ise, evlenmesi hayırlı işlerine mani oluyorsa evlenmesi mahzurlu olur.