Facebook'un adı son zamanlarda hiç olmadığı kadar fazla skandala karıştı. Kullanıcılarının kişisel gizliliğini hiçe sayan yöntemlerle rekor reklam gelirleri elde eden sosyal medya ağının kendi gücünü Amerika'daki seçimlerde de kullanıcıların algısını manipüle etmek için kullandığı da ortaya çıktığında durum "skandal" olarak nitelenmişti.
Facebook'un tüm bu skandallardan sonra daha da alçalamayacağını düşünenler yanılmış gibi görünüyor. Facebook'un bu fiyaskosunu diğerlerinden daha derin kılan şey, sosyal medya ağının kullanıcılarının duyduğu kişisel veri güvenliği ihtiyacını onların gizliliğini daha da fazla işgal etmek için kullanıyor olması.
İki faktörlü kimlik doğrulamaya aşina değilseniz, sistem kısaca şu şekilde çalışıyor: Bir web sayfasında bulunan hesabınızın sadece bir şifre ile korunması yeterince güvenli sayılmadığı için kimliğinizi doğrulamak için ikinci bir adım kullanılıyor. Bu, genellikle sürekli yanınızda taşıdığınız bir cihaza -genellikle cep telefonunuza- hesabın şifresini girdikten sonra gönderilen bir kodu da sisteme girmenizle sağlanıyor.
Facebook ise kullanıcıların hesaplarını korumak için kullandığı bu güvenlik önlemini kullanıcılarını daha da isabetli reklamlara hedef kılmak için kullanıyor.
Bu durum karşısında Facebook'un yükselen tepkilere yanıtı da gecikmedi. Facebook adına açıklama yapan bir sözcü, açıklamasında:
"İnsanların bize sağladığı bilgileri Facebook üzerinde reklamlar da dahil olmak üzere daha iyi ve daha kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşamaları için kullanıyoruz. Sakladığımız bilgileri nasıl kullandığımız konusunda şeffafız, buna kullanıcıların bize sağladıkları iletişim bilgileri de dahildir. Facebook'a yüklediğiniz iletişim bilgilerini her zaman düzenleyebilir ve silebilirsiniz." sözlerine yer verdi.
Tabii ki Facebook gibi bir büyük bir sosyal medya ağının kullanıcılarına ücretsiz olarak hizmet verebilmek karşılığında kullanıcılarına yönelik reklamlar vermesi gerekiyor. Fakat bunu kişisel gizlilik kurallarını ihlal ederek yapmak, dev sosyal medya ağının halihazırda yerle bir olmuş imajına daha da fazla zarar gelmesine davetiye çıkarıyor.
Facebook'un tüm bu skandallardan sonra daha da alçalamayacağını düşünenler yanılmış gibi görünüyor. Facebook'un bu fiyaskosunu diğerlerinden daha derin kılan şey, sosyal medya ağının kullanıcılarının duyduğu kişisel veri güvenliği ihtiyacını onların gizliliğini daha da fazla işgal etmek için kullanıyor olması.
İki faktörlü kimlik doğrulamaya aşina değilseniz, sistem kısaca şu şekilde çalışıyor: Bir web sayfasında bulunan hesabınızın sadece bir şifre ile korunması yeterince güvenli sayılmadığı için kimliğinizi doğrulamak için ikinci bir adım kullanılıyor. Bu, genellikle sürekli yanınızda taşıdığınız bir cihaza -genellikle cep telefonunuza- hesabın şifresini girdikten sonra gönderilen bir kodu da sisteme girmenizle sağlanıyor.
Facebook ise kullanıcıların hesaplarını korumak için kullandığı bu güvenlik önlemini kullanıcılarını daha da isabetli reklamlara hedef kılmak için kullanıyor.
Bu durum karşısında Facebook'un yükselen tepkilere yanıtı da gecikmedi. Facebook adına açıklama yapan bir sözcü, açıklamasında:
"İnsanların bize sağladığı bilgileri Facebook üzerinde reklamlar da dahil olmak üzere daha iyi ve daha kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşamaları için kullanıyoruz. Sakladığımız bilgileri nasıl kullandığımız konusunda şeffafız, buna kullanıcıların bize sağladıkları iletişim bilgileri de dahildir. Facebook'a yüklediğiniz iletişim bilgilerini her zaman düzenleyebilir ve silebilirsiniz." sözlerine yer verdi.
Tabii ki Facebook gibi bir büyük bir sosyal medya ağının kullanıcılarına ücretsiz olarak hizmet verebilmek karşılığında kullanıcılarına yönelik reklamlar vermesi gerekiyor. Fakat bunu kişisel gizlilik kurallarını ihlal ederek yapmak, dev sosyal medya ağının halihazırda yerle bir olmuş imajına daha da fazla zarar gelmesine davetiye çıkarıyor.