halukgta
Aktif
Günümüzde bizler, İslam ı öyle yanlış bilgilerle yaşıyoruz ki, inanın farkına varabilsek, üzüntümüzden kahroluruz. Din ve iman hata götürmez. Onun içinde bir sarraf misali, çok dikkatli ve hassas olmalıyız. Bizlere Kur’an ı sizler anlayamazsınız diyenlere inandığımız için, Yaradan ın bizlere tebliğini ilk elden alma şansımızı da kaybetmişiz. Böyle olunca da ellerimizle RUHBAN sınıfı yaratmışız. Hâlbuki İslam dininde, ruhban sınıfı yoktur. Allah ile kulu arasına, elçisinin bile giremeyeceği bilgisini, bakın nasıl veriyor bizlere. Tabi Kur’an ı anlayarak okursak, ancak bunun farkına varabiliriz.
Müddesir 11: BENİ, YARATTIĞIM KİŞİYLE BAŞ BAŞA BIRAK. (Diyanet meali)
Bizlerin Kur’an ile bağımızı kesenler, saltanat ve hükümranlıklarının devam edebilmesi için, öyle yanlış bilgilerle bizleri oyalamışlardır ki, FARKINDA OLMADAN ŞEYTANI DOST EDİNİYORUZ. Evet, yanlış duymadınız, farkında değiliz, ama genel çoğunluğumuz, Allah ı dost edindiğimizi zannederek, şeytanı dost edinmiş olabiliriz. Gelin bu konuyu, Kur’an ışığında anlamaya çalışalım.
Zuhruf 36: Kim, Rahman’ın ZİKRİ’Nİ GÖRMEZLİKTEN GELİRSE, biz onun başına BİR ŞEYTAN SARARIZ. ARTIK O, ONUN AYRILMAZ DOSTUDUR.(Diyanet meali)
Bakar mısınız lütfen, Kur’an ayetlerinin bir kısmını kim görmezden gelir, ya da üstünü örterse, bizler ona şeytanı musallat ederiz, şeytanın dostu yaparız diyor. Bugün bizler onlarca ayetin hükmünün kalktığını, nesh edildiğine inanırsak, ayrıca Allah ın açıkça verdiği hükümlerin tersini hayatımıza geçirirsek, SİZCE DOSTUMUZ ALLAH MI OLUR, YOKSA ŞEYTAN MI? Ne yazık ki bugün bu hatayı bizler yapıyoruz. Hatırlayınız lütfen, Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının diyor Kur’an da, bizler tam tersine, Allah ın yanında şefaatçiler ediniyoruz. Allah Kur’an ın sınırlarını aşmayın, Kur’an ın ipine sarılın diyor, bizler ise Kur’an da her bilgi yoktur diyerek, sınır tanımaz bir inanç yaşıyoruz.
Kur’an veli ve dost kelimelerini iki farklı anlamda kullanmıştır. Örneğin bir insanın bakmakla yükümlü olduğu aile büyüğüne veli dediği gibi, din ve iman adına güvenilecek ve yardım istenecek, yalnız Allah ı VELİ edinmemizi öğütler. Yani din adına sarılacağımız kitabın yalnız Kur’an olduğu ve dinin sınırlarını Allah Kur’an ile sınırladığını anlatır.
Dost kelimesi de yine iki farklı anlamda kullanılmıştır. Örneğin Müslüman, Müslüman ın dostudur der. Ama bir de çok önemli bir anlamı vardır ki, din ve iman adına güvenilecek, yardım istenecek dostun yalnız Allah olduğunu söyler Kur’an. Veli ve dost, birbirine çok yakın anlamda kullanılmıştır.
Araf 3: (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'NDAN BAŞKA DOSTLARA UYMAYIN. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. (Elmalı Hamdi meali)
Demek ki uymamız gereken yalnız Kur’an, din ve iman adına güvenebileceğimiz yardım isteyeceğimiz dostumuz/velimiz de yalnız Allah. Peki, bizler bugün ne yapıyoruz? Yalnız Kur’an olmaz, Kur’an da her bilgi yoktur diyor, emin olamayacağımız bilgilerle dinimizi yaşıyoruz. Tıpkı cahiliye döneminde yapıldığı gibi. Ayrıca kendi nefislerimizde, Allah dostları ilan ettiğimiz kişiler yaratarak, onları şefaatçiler ilan edip, hiç kuşku duymadan ardı sıra gidiyoruz. BÖYLE YAPAN BİZLERİN, SİZCE YANINDAN ŞEYTAN EKSİK OLUR MU? Bakın Allah dan başka, yardımcı dost olmadığını, Rabbimiz nasıl ayetlerinde anlatıyor.
Secde 4: Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. O'NDAN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR ŞEFAATÇİNİZ VARDIR. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız? (Diyanet vakfı meali)
Şura 6: ALLAH'TAN BAŞKA DOSTLAR EDİNENLERİ ALLAH, DAİMA GÖZETLEMEKTEDİR. Sen onlara vekil değilsin. (Diyanet vakfı meali)
Şura 9: Yoksa onlar ALLAH'TAN BAŞKA DOSTLAR MI EDİNDİLER? HÂLBUKİ DOST YALNIZ ALLAH'TIR. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir.(Diyanet vakfı meali)
Şura 46: Onların ALLAH'TAN BAŞKA KENDİLERİNE, YARDIM EDECEK HİÇBİR DOSTLARI YOKTUR. Allah kimi saptırırsa, artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur. (Diyanet vakfı meali)
Tevbe 116: Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. SİZİN İÇİN ALLAH'TAN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR YARDIMCI VARDIR. (Diyanet vakfı meali)
Ne dersiniz, Allah Kur’an da bizleri nasıl uyarıyor, fakat bizler hala Allah ın yanında, bizlere yardım edeceklerini iddia ettiğimiz DOSTLAR, VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER nasıl edinmeye devam ediyoruz. Sizce bu durumda yanı başımızda, bizlere fısıldayanlar kimler olabilir? Allah yardımcımız olsun.
Allah o günkü Ehli kitabın yaptığı yanlışları uyarmak, bir daha aynı hataların yapılmaması için, sizlere Kur’an ı indirdik dedikten sonra, bakın çok dikkat çekici bir uyarı yapıyor ve aynı hataları yapanların, dostu kimler olacağını bir kez daha nasıl açıkça belirtiyor.
Nahl 63: Yemin olsun Allah'a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de ŞEYTAN ONLARA AMELLERİNİ SÜSLÜ GÖSTERDİ. O, BUGÜN DE ONLARIN DOSTUDUR/ O GÜN DE ONLARIN DOSTU İDİ. Onlar için acıklı bir azap var. (Yaşar Nuri Öztürk meali)
Daha önceki Ehli kitap, nasıl yanlışlar yapmıştı da, onlara yaptıklarını şeytan süslü gösterdi diyor? Cahiliye dönemini lütfen hatırlayınız. Allah peygamberler ve kitaplar gönderip, yalnız gönderdiğim kitaplara uyacaksınız dediği halde, onlarda tıpkı bugün bizlerin genel çoğunluğumuzun yaptığı gibi, yalnız Allah ın gönderdiği kitaplarla yetinmediler. İnançlarını hurafe ve rivayet ağırlıklı yaşamayı seçtiler.
Allah sakın şefaatçiler edinmeyin, benim ile aranıza kimseyi koymayın dediği halde, şefaatçiler edinip, birde onların heykellerini yaparak, Allah ile aracı yaptılar. Onların Allah katında şefaatçileri olacağına inandılar. Peki, bizler günümüzde ne yapıyoruz? ARAMIZDAKİ TEK FARK, HEYKELLERİNİ YAPMADIĞIMIZDIR. Hatırlatırım, Allah Kur’an ı yeterli görmeyerek, Allah ın Kur’an da ki sınırlarını aşanlara, şeytan musallat edip, onların dostu olacağını söylüyor. Kur’an ı yeterli görmeyenlere de bakın Rabbimiz ne diyor.
Ankebut 51: KENDİLERİNE OKUNMAKTA OLAN KİTABI SANA İNDİRMEMİZ ONLARA YETMEMİŞ Mİ? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. (Diyanet vakfı meali)
Casiye 6: İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın ayetleridir. Artık ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR? (Diyanet vakfı meali)
Dikkat ederseniz o günkü Ehli kitap, Kur’an ı yeterli görmeyip, atalarından intikal eden rivayet ve sanı inançlarını da yaşamak istemişlerdi. Ama Yaradan asla bunu kabul etmiyor, bakın nasıl uyarıyor ve yalnız Kur’an ın yeteceğini söylüyor. Allah ın ayetlerinden başka, hangi söze inanacaklar diye de uyarıyor. Bugün bizler Allah ın ayetlerini yeterli görmüyor ve onun yanında, asla Allah ın bahsetmediği ciltler dolusu bilgilerin ardı sıra gidiyoruz.
Değerli din kardeşlerim. Bizlerin ilk önce yapması gereken, Kur’an ı ilk elden anlayarak ve düşünerek okumak olmalıdır. Daha sonrada sormalıyız, araştırmalıyız. Tıpkı bir öğrenci misali. Allah sizleri Kur’an dan imtihan ediyorum diyor. Hepimiz birbirimize muhtaç yaratılmışız. Ama şunu asla unutmamalıyız, güvenilecek yardım istenecek velimiz, dostumuz yalnız Allah tır. Bakın Rabbimiz, din ve iman konusunun önemine dikkat çekmek adına, bizleri nasıl uyarıyor.
Nisa 45: Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. GERÇEK BİR DOST OLARAK ALLAH YETER, BİR YARDIMCI OLARAK DA ALLAH KÂFİDİR. (Diyanet vakfı meali)
İsteyen Allah ın bu uyarısını dinler, isteyen uyarıları göz ardı eder, seçim bizlerin. Yanı başımızda farkında olmadan, şeytanı dost edinmiş olma tehlikesine, bu yazımda dikkat çekmeye çalıştım. Hepimiz hata yapabiliriz. ÖNEMLİ OLAN HATADA ISRAR ETMEMEKTİR.
Hatada ısrar etmek istemeyen, emin olmadığı bilgilere değil, yalnız Kur’an a sarılır. Peygamberimizde yalnız Kur’an a sarılmış, yalnız Kur’an ı tebliğ ederek, ümmetine Kur’an ile hükmetmiştir. Asla Kur’an ın dışından, dine ilaveler yapmamıştır.
Rad 40: Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek, YİNE DE SANA DÜŞEN SADECE TEBLİĞ ETMEK, bize düşen de hesaba çekmektir. ( Elmalı Hamdi meali)
Ahkaf 9: De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.(Diyanet vakfı meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
Müddesir 11: BENİ, YARATTIĞIM KİŞİYLE BAŞ BAŞA BIRAK. (Diyanet meali)
Bizlerin Kur’an ile bağımızı kesenler, saltanat ve hükümranlıklarının devam edebilmesi için, öyle yanlış bilgilerle bizleri oyalamışlardır ki, FARKINDA OLMADAN ŞEYTANI DOST EDİNİYORUZ. Evet, yanlış duymadınız, farkında değiliz, ama genel çoğunluğumuz, Allah ı dost edindiğimizi zannederek, şeytanı dost edinmiş olabiliriz. Gelin bu konuyu, Kur’an ışığında anlamaya çalışalım.
Zuhruf 36: Kim, Rahman’ın ZİKRİ’Nİ GÖRMEZLİKTEN GELİRSE, biz onun başına BİR ŞEYTAN SARARIZ. ARTIK O, ONUN AYRILMAZ DOSTUDUR.(Diyanet meali)
Bakar mısınız lütfen, Kur’an ayetlerinin bir kısmını kim görmezden gelir, ya da üstünü örterse, bizler ona şeytanı musallat ederiz, şeytanın dostu yaparız diyor. Bugün bizler onlarca ayetin hükmünün kalktığını, nesh edildiğine inanırsak, ayrıca Allah ın açıkça verdiği hükümlerin tersini hayatımıza geçirirsek, SİZCE DOSTUMUZ ALLAH MI OLUR, YOKSA ŞEYTAN MI? Ne yazık ki bugün bu hatayı bizler yapıyoruz. Hatırlayınız lütfen, Allah şefaat tümden bana aittir, hiçbir şefaatin olmadığı o günden sakının diyor Kur’an da, bizler tam tersine, Allah ın yanında şefaatçiler ediniyoruz. Allah Kur’an ın sınırlarını aşmayın, Kur’an ın ipine sarılın diyor, bizler ise Kur’an da her bilgi yoktur diyerek, sınır tanımaz bir inanç yaşıyoruz.
Kur’an veli ve dost kelimelerini iki farklı anlamda kullanmıştır. Örneğin bir insanın bakmakla yükümlü olduğu aile büyüğüne veli dediği gibi, din ve iman adına güvenilecek ve yardım istenecek, yalnız Allah ı VELİ edinmemizi öğütler. Yani din adına sarılacağımız kitabın yalnız Kur’an olduğu ve dinin sınırlarını Allah Kur’an ile sınırladığını anlatır.
Dost kelimesi de yine iki farklı anlamda kullanılmıştır. Örneğin Müslüman, Müslüman ın dostudur der. Ama bir de çok önemli bir anlamı vardır ki, din ve iman adına güvenilecek, yardım istenecek dostun yalnız Allah olduğunu söyler Kur’an. Veli ve dost, birbirine çok yakın anlamda kullanılmıştır.
Araf 3: (Ey insanlar) Rabbinizden, size indirilene uyun ve O'NDAN BAŞKA DOSTLARA UYMAYIN. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. (Elmalı Hamdi meali)
Demek ki uymamız gereken yalnız Kur’an, din ve iman adına güvenebileceğimiz yardım isteyeceğimiz dostumuz/velimiz de yalnız Allah. Peki, bizler bugün ne yapıyoruz? Yalnız Kur’an olmaz, Kur’an da her bilgi yoktur diyor, emin olamayacağımız bilgilerle dinimizi yaşıyoruz. Tıpkı cahiliye döneminde yapıldığı gibi. Ayrıca kendi nefislerimizde, Allah dostları ilan ettiğimiz kişiler yaratarak, onları şefaatçiler ilan edip, hiç kuşku duymadan ardı sıra gidiyoruz. BÖYLE YAPAN BİZLERİN, SİZCE YANINDAN ŞEYTAN EKSİK OLUR MU? Bakın Allah dan başka, yardımcı dost olmadığını, Rabbimiz nasıl ayetlerinde anlatıyor.
Secde 4: Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde (devirde) yaratan, sonra arşa istiva eden Allah'tır. O'NDAN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR ŞEFAATÇİNİZ VARDIR. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız? (Diyanet vakfı meali)
Şura 6: ALLAH'TAN BAŞKA DOSTLAR EDİNENLERİ ALLAH, DAİMA GÖZETLEMEKTEDİR. Sen onlara vekil değilsin. (Diyanet vakfı meali)
Şura 9: Yoksa onlar ALLAH'TAN BAŞKA DOSTLAR MI EDİNDİLER? HÂLBUKİ DOST YALNIZ ALLAH'TIR. O ölüleri diriltir, her şeye kadirdir.(Diyanet vakfı meali)
Şura 46: Onların ALLAH'TAN BAŞKA KENDİLERİNE, YARDIM EDECEK HİÇBİR DOSTLARI YOKTUR. Allah kimi saptırırsa, artık onun kurtuluşa çıkan bir yolu yoktur. (Diyanet vakfı meali)
Tevbe 116: Göklerin ve yerin mülkü yalnız Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. SİZİN İÇİN ALLAH'TAN BAŞKA NE BİR DOST NE DE BİR YARDIMCI VARDIR. (Diyanet vakfı meali)
Ne dersiniz, Allah Kur’an da bizleri nasıl uyarıyor, fakat bizler hala Allah ın yanında, bizlere yardım edeceklerini iddia ettiğimiz DOSTLAR, VELİLER, ŞEYHLER, EFENDİLER nasıl edinmeye devam ediyoruz. Sizce bu durumda yanı başımızda, bizlere fısıldayanlar kimler olabilir? Allah yardımcımız olsun.
Allah o günkü Ehli kitabın yaptığı yanlışları uyarmak, bir daha aynı hataların yapılmaması için, sizlere Kur’an ı indirdik dedikten sonra, bakın çok dikkat çekici bir uyarı yapıyor ve aynı hataları yapanların, dostu kimler olacağını bir kez daha nasıl açıkça belirtiyor.
Nahl 63: Yemin olsun Allah'a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de ŞEYTAN ONLARA AMELLERİNİ SÜSLÜ GÖSTERDİ. O, BUGÜN DE ONLARIN DOSTUDUR/ O GÜN DE ONLARIN DOSTU İDİ. Onlar için acıklı bir azap var. (Yaşar Nuri Öztürk meali)
Daha önceki Ehli kitap, nasıl yanlışlar yapmıştı da, onlara yaptıklarını şeytan süslü gösterdi diyor? Cahiliye dönemini lütfen hatırlayınız. Allah peygamberler ve kitaplar gönderip, yalnız gönderdiğim kitaplara uyacaksınız dediği halde, onlarda tıpkı bugün bizlerin genel çoğunluğumuzun yaptığı gibi, yalnız Allah ın gönderdiği kitaplarla yetinmediler. İnançlarını hurafe ve rivayet ağırlıklı yaşamayı seçtiler.
Allah sakın şefaatçiler edinmeyin, benim ile aranıza kimseyi koymayın dediği halde, şefaatçiler edinip, birde onların heykellerini yaparak, Allah ile aracı yaptılar. Onların Allah katında şefaatçileri olacağına inandılar. Peki, bizler günümüzde ne yapıyoruz? ARAMIZDAKİ TEK FARK, HEYKELLERİNİ YAPMADIĞIMIZDIR. Hatırlatırım, Allah Kur’an ı yeterli görmeyerek, Allah ın Kur’an da ki sınırlarını aşanlara, şeytan musallat edip, onların dostu olacağını söylüyor. Kur’an ı yeterli görmeyenlere de bakın Rabbimiz ne diyor.
Ankebut 51: KENDİLERİNE OKUNMAKTA OLAN KİTABI SANA İNDİRMEMİZ ONLARA YETMEMİŞ Mİ? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır. (Diyanet vakfı meali)
Casiye 6: İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah'ın ayetleridir. Artık ALLAH'TAN VE O'NUN AYETLERİNDEN SONRA HANGİ SÖZE İNANACAKLAR? (Diyanet vakfı meali)
Dikkat ederseniz o günkü Ehli kitap, Kur’an ı yeterli görmeyip, atalarından intikal eden rivayet ve sanı inançlarını da yaşamak istemişlerdi. Ama Yaradan asla bunu kabul etmiyor, bakın nasıl uyarıyor ve yalnız Kur’an ın yeteceğini söylüyor. Allah ın ayetlerinden başka, hangi söze inanacaklar diye de uyarıyor. Bugün bizler Allah ın ayetlerini yeterli görmüyor ve onun yanında, asla Allah ın bahsetmediği ciltler dolusu bilgilerin ardı sıra gidiyoruz.
Değerli din kardeşlerim. Bizlerin ilk önce yapması gereken, Kur’an ı ilk elden anlayarak ve düşünerek okumak olmalıdır. Daha sonrada sormalıyız, araştırmalıyız. Tıpkı bir öğrenci misali. Allah sizleri Kur’an dan imtihan ediyorum diyor. Hepimiz birbirimize muhtaç yaratılmışız. Ama şunu asla unutmamalıyız, güvenilecek yardım istenecek velimiz, dostumuz yalnız Allah tır. Bakın Rabbimiz, din ve iman konusunun önemine dikkat çekmek adına, bizleri nasıl uyarıyor.
Nisa 45: Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. GERÇEK BİR DOST OLARAK ALLAH YETER, BİR YARDIMCI OLARAK DA ALLAH KÂFİDİR. (Diyanet vakfı meali)
İsteyen Allah ın bu uyarısını dinler, isteyen uyarıları göz ardı eder, seçim bizlerin. Yanı başımızda farkında olmadan, şeytanı dost edinmiş olma tehlikesine, bu yazımda dikkat çekmeye çalıştım. Hepimiz hata yapabiliriz. ÖNEMLİ OLAN HATADA ISRAR ETMEMEKTİR.
Hatada ısrar etmek istemeyen, emin olmadığı bilgilere değil, yalnız Kur’an a sarılır. Peygamberimizde yalnız Kur’an a sarılmış, yalnız Kur’an ı tebliğ ederek, ümmetine Kur’an ile hükmetmiştir. Asla Kur’an ın dışından, dine ilaveler yapmamıştır.
Rad 40: Onlara vaad ettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek yahut seni, onu görmeden vefat ettirsek, YİNE DE SANA DÜŞEN SADECE TEBLİĞ ETMEK, bize düşen de hesaba çekmektir. ( Elmalı Hamdi meali)
Ahkaf 9: De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. BEN SADECE BANA VAHYEDİLENE UYARIM. BEN SADECE APAÇIK BİR UYARICIYIM.(Diyanet vakfı meali)
Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK