Farkındalık günümüzde çok popüler, ama aslında nedir? Ve neden bu kadar popüler?
# "Farkındalık" çok eski bir kavram olmasına rağmen, terim ilk kez 1910'da Budist bilgin T.W. Rhys Davids tarafından ortaya atılmıştır.
Bu makalede, bu sorunun cevabını, farkındalığın kökenlerini, meditasyondan nasıl farklı olduğunu ve aşırı farkında olmanın sağlığınız için neden zararlı olabileceğini öğreneceksiniz.
Bunu söyledikten sonra, tüm dikkat dağıtıcı şeyleri kaldıralım ve farkındalığın birçok gerçeğini öğrenelim!
Farkındalık, antik Hindistan'dan gelen sati kelimesinin çevirisidir.
Budizm'de, şimdiki ana odaklanmayı ve onu yargılamadan kabul etmeyi ifade eder.
Başka bir deyişle, farkındalık nefesiniz, düşünceleriniz ve vücut duyumlarınız gibi şeylerin farkında olmak ve bunları kabul etmek etrafında döner.
Şimdi, "farkındalık" terimini kimin ortaya attığına gelince, bundan sorumlu olan kişi 1910'da T.W. Rhys Davids adlı bir Budist bilgindi.
Ancak, farkındalık kelimesini kimin popüler hale getirdiğinden bahsedeceksek, bu konuda kredi Jon Kabat-Zinn'in 2003 Farkındalık Temelli Stres Azaltma (MBSR) programına gider.
Yazmak, düşüncelerinizi ifade etmenin tek yolu değildir. Aynı şey meditasyon için de geçerlidir. Bu sadece farkındalık uygulamanın bir yoludur.
Farkındalık, yemek yerken veya film izlerken olduğu gibi günlük aktiviteleriniz boyunca yapılabilir.
Ancak, meditasyon söz konusu olduğunda, bunu yapmak için zamanınızdan bir kısmını ayırmanız gerekir. Yani, farkındalığın aksine, günlük aktiviteler yaparken meditasyon yapamazsınız.
Daha fazla şimdiki zamanda olmak ve konsantrasyonunuzu geliştirmenin yanı sıra, farkındalık uygulamanın beraberinde getirdiği daha pek çok fayda vardır.
Örneğin, stresinizi hafifletmeye ve ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir ki bunlar hayatta mutluluğu yakalamak için çok önemlidir.
Ve farkındalıktan sadece zihinsel sağlığınızın fayda gördüğünü düşünebilirsiniz, ama fiziksel sağlığınız için de faydalı olduğunu öğrenince şaşıracaksınız!
Araştırmacılara göre, bunun nedeni farkındalığın kan basıncını düşürmeye, kronik ağrıyı azaltmaya ve hatta uykuyu iyileştirmeye yardımcı olabilmesidir.
Farkındalığın önemli olmasının bir başka nedeni de zihin gezintisini azaltmasıdır. Bu, algıyı ve bilişsel performansı olumsuz etkileyebilen ve hepimizin paylaştığı yaygın bir sorundur.
Zihin gezintisinin hala kendi avantajları olduğunu belirtmekte fayda var - bu konuya daha sonra değineceğiz!
Beynimizin yapısı değişmez değildir, çünkü davranışlar, deneyimler ve düşünceler sinir yollarının değişmesine neden olabilir. Bu genellikle nöroplastisite olarak adlandırılır.
MBSR programına geri dönersek, Massachusetts'teki bir hastaneden araştırmacılar 2011'de farkındalık uygulamadan önceki ve sonraki beyin farklılıklarını incelemek için sekiz hafta boyunca bu programı kullandılar.
Beyin MR'ları (manyetik rezonans görüntüleri) aracılığıyla, bu öncü çalışma farkında olmanın hipokampusun gri maddesinde bir artışa yol açtığını gösterdi. Bu olduğunda, bir kişi daha iyi hafıza ve daha fazla duygusal zeka kazanır.
Bunun dışında, araştırmacılar farkındalığın amigdalanın gri maddesini azalttığını da buldular - bu, stres, korku ve kaygı ile ilişkili beynin bir parçasıdır.
Farkında olmanın bir beceri olmadığını düşünebilirsiniz çünkü tek yapmanız gereken şimdiki ana odaklanmak, değil mi? Ama deyimde olduğu gibi, "Söylemesi kolay, yapması zor."
Bu, günümüzde bizi çevreleyen sosyal medya gibi dijital dikkat dağıtıcılar nedeniyle giderek daha az insanın bir göreve, şimdiki ana odaklanma becerisine sahip olduğu gerçeğiyle kanıtlanabilir.
Yani evet, farkındalık bir beceridir. Ve diğer beceriler gibi, farkında olmada iyi olmadan önce zaman alır.
Farkındalığın zıttı bilinçsizliktir ve bu mutlaka kötü bir şey değildir. Sonuçta, her şeyin artıları ve eksileri vardır, değil mi?
Yani, bilinçsizlik de farkındalık kadar yardımcı olabilir. Ama sadece doğru şekilde yaparsanız.
Bunu yapmak, dişlerinizi fırçalamak, bisiklete binmek veya bulaşık yıkamak gibi çok az zihinsel çaba gerektiren aktiviteler sırasında zihninizin gezinmesine izin vermeyi içerir.
Bilinçsizliğin size nasıl yardımcı olduğu, yaratıcılık üretmesi ve geleceği planlama yeteneğinizi geliştirmesi gerçeğine dayanır. İşte bu yüzden sadece farkında olmak için değil, aynı zamanda bilinçsiz olmak için de zaman olmalıdır.
Bu şu soruyu akla getiriyor...
Her şeyin fazlasının zararlı olduğunu söylerler ve farkındalık bunun bir istisnası değildir. Bilimsel bağlamda, buna Yerkes-Dodson Yasası diyorlar.
Bu yasa, çok az veya çok fazla fiziksel veya zihinsel uyarılmanın kötü performansa yol açabileceğini, yani en iyi performansı elde etmek için optimum bir uyarılma seviyesine ihtiyaç olduğunu belirtir.
Yani, farkındalık söz konusu olduğunda, fiziksel ve zihinsel sağlık faydaları aşırıya kaçtığında zararlı olabilir. Bu, aşırı farkındalığın aslında depresyona, kaygıya ve uykusuzluğa yol açabileceği anlamına gelir.
İşte bu yüzden farkındalığı ara sıra saatlerce yapmak yerine günde birkaç dakika uygulamak daha iyidir. Unutmayın, yoğunluk yerine tutarlılık!
İster iş sonrası rahatlamak için olsun, ister hayatınız hakkında daha minnettar olmak için olsun, farkındalık öğrenmeye ve uygulamaya değer bir beceridir.
Meditasyonun dışında, bunu günlük yaşamınızın diğer yönlerine de dahil edebilirsiniz. Ve farkındalığın farklı avantajlarından yararlanmaya başlamak için günde sadece birkaç dakika yeterlidir.
Bununla birlikte, farkındalığa benzer faydalar sağlayan karşıtı bilinçsizliği de ihmal etmeyin.
Son olarak, bunu ancak her ikisini de doğru ve ölçülü bir şekilde yaparsanız yapabileceğinizi unutmayın!
Kaynak:
# "Farkındalık" çok eski bir kavram olmasına rağmen, terim ilk kez 1910'da Budist bilgin T.W. Rhys Davids tarafından ortaya atılmıştır.
Bu makalede, bu sorunun cevabını, farkındalığın kökenlerini, meditasyondan nasıl farklı olduğunu ve aşırı farkında olmanın sağlığınız için neden zararlı olabileceğini öğreneceksiniz.
Bunu söyledikten sonra, tüm dikkat dağıtıcı şeyleri kaldıralım ve farkındalığın birçok gerçeğini öğrenelim!
"Farkındalık" terimini kim icat etti?
Farkındalık, antik Hindistan'dan gelen sati kelimesinin çevirisidir.
Budizm'de, şimdiki ana odaklanmayı ve onu yargılamadan kabul etmeyi ifade eder.
Başka bir deyişle, farkındalık nefesiniz, düşünceleriniz ve vücut duyumlarınız gibi şeylerin farkında olmak ve bunları kabul etmek etrafında döner.
Şimdi, "farkındalık" terimini kimin ortaya attığına gelince, bundan sorumlu olan kişi 1910'da T.W. Rhys Davids adlı bir Budist bilgindi.
Ancak, farkındalık kelimesini kimin popüler hale getirdiğinden bahsedeceksek, bu konuda kredi Jon Kabat-Zinn'in 2003 Farkındalık Temelli Stres Azaltma (MBSR) programına gider.
Farkındalık ve meditasyon aynı şey mi?
Yazmak, düşüncelerinizi ifade etmenin tek yolu değildir. Aynı şey meditasyon için de geçerlidir. Bu sadece farkındalık uygulamanın bir yoludur.
Farkındalık, yemek yerken veya film izlerken olduğu gibi günlük aktiviteleriniz boyunca yapılabilir.
Ancak, meditasyon söz konusu olduğunda, bunu yapmak için zamanınızdan bir kısmını ayırmanız gerekir. Yani, farkındalığın aksine, günlük aktiviteler yaparken meditasyon yapamazsınız.
Farkında olmak neden önemlidir?
Daha fazla şimdiki zamanda olmak ve konsantrasyonunuzu geliştirmenin yanı sıra, farkındalık uygulamanın beraberinde getirdiği daha pek çok fayda vardır.
Örneğin, stresinizi hafifletmeye ve ruh halinizi iyileştirmeye yardımcı olabilir ki bunlar hayatta mutluluğu yakalamak için çok önemlidir.
Ve farkındalıktan sadece zihinsel sağlığınızın fayda gördüğünü düşünebilirsiniz, ama fiziksel sağlığınız için de faydalı olduğunu öğrenince şaşıracaksınız!
Araştırmacılara göre, bunun nedeni farkındalığın kan basıncını düşürmeye, kronik ağrıyı azaltmaya ve hatta uykuyu iyileştirmeye yardımcı olabilmesidir.
Farkındalığın önemli olmasının bir başka nedeni de zihin gezintisini azaltmasıdır. Bu, algıyı ve bilişsel performansı olumsuz etkileyebilen ve hepimizin paylaştığı yaygın bir sorundur.
Zihin gezintisinin hala kendi avantajları olduğunu belirtmekte fayda var - bu konuya daha sonra değineceğiz!
Farkındalık beyni değiştirebilir mi?
Beynimizin yapısı değişmez değildir, çünkü davranışlar, deneyimler ve düşünceler sinir yollarının değişmesine neden olabilir. Bu genellikle nöroplastisite olarak adlandırılır.
MBSR programına geri dönersek, Massachusetts'teki bir hastaneden araştırmacılar 2011'de farkındalık uygulamadan önceki ve sonraki beyin farklılıklarını incelemek için sekiz hafta boyunca bu programı kullandılar.
Beyin MR'ları (manyetik rezonans görüntüleri) aracılığıyla, bu öncü çalışma farkında olmanın hipokampusun gri maddesinde bir artışa yol açtığını gösterdi. Bu olduğunda, bir kişi daha iyi hafıza ve daha fazla duygusal zeka kazanır.
Bunun dışında, araştırmacılar farkındalığın amigdalanın gri maddesini azalttığını da buldular - bu, stres, korku ve kaygı ile ilişkili beynin bir parçasıdır.
Farkındalık bir beceri midir?
Farkında olmanın bir beceri olmadığını düşünebilirsiniz çünkü tek yapmanız gereken şimdiki ana odaklanmak, değil mi? Ama deyimde olduğu gibi, "Söylemesi kolay, yapması zor."
Bu, günümüzde bizi çevreleyen sosyal medya gibi dijital dikkat dağıtıcılar nedeniyle giderek daha az insanın bir göreve, şimdiki ana odaklanma becerisine sahip olduğu gerçeğiyle kanıtlanabilir.
Yani evet, farkındalık bir beceridir. Ve diğer beceriler gibi, farkında olmada iyi olmadan önce zaman alır.
Farkındalığın zıttı nedir?
Farkındalığın zıttı bilinçsizliktir ve bu mutlaka kötü bir şey değildir. Sonuçta, her şeyin artıları ve eksileri vardır, değil mi?
Yani, bilinçsizlik de farkındalık kadar yardımcı olabilir. Ama sadece doğru şekilde yaparsanız.
Bunu yapmak, dişlerinizi fırçalamak, bisiklete binmek veya bulaşık yıkamak gibi çok az zihinsel çaba gerektiren aktiviteler sırasında zihninizin gezinmesine izin vermeyi içerir.
Bilinçsizliğin size nasıl yardımcı olduğu, yaratıcılık üretmesi ve geleceği planlama yeteneğinizi geliştirmesi gerçeğine dayanır. İşte bu yüzden sadece farkında olmak için değil, aynı zamanda bilinçsiz olmak için de zaman olmalıdır.
Bu şu soruyu akla getiriyor...
Aşırı farkındalık sizin için kötü mü?
Her şeyin fazlasının zararlı olduğunu söylerler ve farkındalık bunun bir istisnası değildir. Bilimsel bağlamda, buna Yerkes-Dodson Yasası diyorlar.
Bu yasa, çok az veya çok fazla fiziksel veya zihinsel uyarılmanın kötü performansa yol açabileceğini, yani en iyi performansı elde etmek için optimum bir uyarılma seviyesine ihtiyaç olduğunu belirtir.
Yani, farkındalık söz konusu olduğunda, fiziksel ve zihinsel sağlık faydaları aşırıya kaçtığında zararlı olabilir. Bu, aşırı farkındalığın aslında depresyona, kaygıya ve uykusuzluğa yol açabileceği anlamına gelir.
İşte bu yüzden farkındalığı ara sıra saatlerce yapmak yerine günde birkaç dakika uygulamak daha iyidir. Unutmayın, yoğunluk yerine tutarlılık!
İster iş sonrası rahatlamak için olsun, ister hayatınız hakkında daha minnettar olmak için olsun, farkındalık öğrenmeye ve uygulamaya değer bir beceridir.
Meditasyonun dışında, bunu günlük yaşamınızın diğer yönlerine de dahil edebilirsiniz. Ve farkındalığın farklı avantajlarından yararlanmaya başlamak için günde sadece birkaç dakika yeterlidir.
Bununla birlikte, farkındalığa benzer faydalar sağlayan karşıtı bilinçsizliği de ihmal etmeyin.
Son olarak, bunu ancak her ikisini de doğru ve ölçülü bir şekilde yaparsanız yapabileceğinizi unutmayın!
Kaynak:
Bağlantıyı görüntüleme izniniz yok, görüntülemek için:
Giriş yapın veya üye olun.
