Fatoşun Bebeği

KıRMıZı

TeK BaşıNa CUMHURİYET
V.I.P
FATOŞUN BEBEĞİ

Fatoş, annesiyle birlikte alışverişe çıkmıştı. Oyuncak satan mağazanın yakınına geldiklerinde Fatoş: “Anneciğim, sınıfımı geçince bana alacağın oyuncak bebeği görmek istiyorum “dedi. “Onu ne kadar sevdiğimi bilemezsin anneciğim. O çok şirin, çok tatlı bir bebek. O bebek mutlaka benim olmalı. Sınıfımı geçince o bebeği bana alacaksın, değil mi anneciğim?” Bunun üzerine annesi: “Tabii kızım “dedi.

“Sen yeter ki sınıfını geç. Karneni aldığın gün o bebeği sana alacağım” Biraz sonra Fatoş’ la annesi mağazanın vitrini önünde durdular. Fatoş ilk anda vitrindeki bebeği gördü. İşte oradaydı, hep aynı yerde. Nasılsın Ülkü? ‘diyerek bebeğin hatırını sormak ihtiyacını hissetti düşüncesinde. ‘ İyi misin Ülkü?..Merak etme güzel bebek, pek yakında birbirimize kavuşacağız. Ben seni çok seviyorum ve inanıyorum ki sen de beni çok seveceksin. Bu nasıl olacak diye sorma bana güzel bebek., çünkü ben sana her zaman iyi davranacağım, seninle güzel güzel konuşacağım, sana tatlı sözler söyleyeceğim, senin kalbini hiç kırmayacağım ‘ Annesinin “Fatoş” demesiyle düşüncelerinden sıyrıldı Fatoş. “Haydi kızım, gidelim artık. Sonra geç kalacağız ama. “Fatoş: “Tamam anneciğim, özür dilerim “dedi. “Bir an daldım!” Daha sonra Fatoş annesinin elinden tutarak yürüdü. Aradan günler geçti, ders yılı sonu geldi ve Fatoş karnesini alarak 3. sınıfa geçti. Aynı gün annesi Fatoş’ u oyuncak satan mağazaya götürdü ve bebeği satın alarak kızına verdi. Fatoş bu güzel armağan için annesine teşekkür etmeyi unutmadı. Fatoş bir süre evde bebeğiyle oynadıktan sonra sokağa çıktı. Fatoş’ u gören Burcu onun yanına gelerek, “Fatoş, bu bebeği yeni mi aldınız? “diye sordu. Fatoş: “Evet Burcu” dedi, “Sınıfımı geçtiğim için annem bana bu bebeği aldı. Ne kadar sevindim bilemezsin. Çok şirin bir bebek değil mi? Hem adını da ben koydum. Adı Ülkü…”

“Adı da kendi gibi güzelmiş bebeğinin “dedi Burcu. “Ülkü’ yü sevmeme izin verir misin? ““Tabii olur Burcu, al sev Ülkü’ yü “dedi Fatoş ve bebeği arkadaşına verdi. Daha sonra Fatoş sınıf arkadaşı olan Burcu’ ya sınıfını geçti diye bir armağan alınıp alınmadığını sordu. Burcu da nasıl bir armağan istemesi gerektiğine bir türlü karar veremediğini söyledi. Bunun üzerine Fatoş, Ülkü’ yü satın aldıkları mağazanın vitrininde çok güzel bir bebeğin daha olduğunu, yarın annesiyle gidip o bebeği görebileceğini, eğer beğenirse bebeği satın alabileceklerini ve birlikte evcilik oynayabileceklerini anlattı. Fatoş’ un fikrini olumlu bulan Burcu, bu konuyu akşam yemeğinden sonra anne ve babasına açacağını söyledi. Vakit gece yarısını geçeli biraz olmuştu ki, Fatoşun bebeği ayağa kalktı. Baktı Fatoş derin uykuda. Hemen odadan çıktı. Bu iş buraya kadardı.

Daha fazla dayanamayacaktı. Ne güzel mağazanın vitrininde diğer bebekle sohbet ediyordu. Ya şimdi ne vardı? Konuşacak kim vardı? Yapayalnız, sessiz sessiz bekle dur. Olacak şey miydi bu? Konuşmadan öylece beklemekten bıkmıştı. Doğruca mağazaya gidecek ve arkadaşına kavuşacaktı. Koridordan geçtikten sonra sokak kapısını açtı. Kapıyı kapatıp yola çıktı. Issız ve yarı karanlık yolda hızlı adımlarla yürümeye başladı. Ancak sabaha karşı mağazanın vitrini önüne gelen Fatoşun bebeği, arkadaşının yerinde yeller estiğini görünce olduğu yere çöküverdi. Arkadaşı vitrinde yoktu, demek ki satılmıştı, alan da kim bilir kimdi? Fatoşun bebeği bir süre mağazanın vitrini önünde çaresizlik içinde kalakaldıktan sonra toparlandı ve gerisin geriye dönerek, Fatoşların evine doğru yürümeye başladı. Evin önüne geldiğinde öğle üzeri olmuştu.

Sokak kapısı kapalıydı. Kapının önündeki çöp bidonunun arkasına saklanıp beklemeğe başladı. Aradan on beş-yirmi dakika geçmişti ki, karşıdaki evin sokak kapısı açıldı ve Burcu dışarı çıktı. Burcu’ nun kucağındaki bebeği hemen tanıdı. Çok sevindi o anda. Vitrindeki arkadaşını demek ki Burcu almıştı. Burcu gelerek kapının zilini çaldı. Kapıyı Fatoş açtı. Fatoş’ la Burcu konuşurken aralık kalan sokak kapısından içeri süzüldü. Fatoş’ un onu gece yatmadan önce bıraktığı koltuğun altına uzandı. Biraz sonra Burcu evine gidince Fatoş odasına geldi, bir iki yere baktıktan sonra bebeği koltuğun altında buldu. Bebeği kucağına alan Fatoş mutfakta yemek hazırlamakta olan annesinin yanına koştu. Meğer evlerinde akşam yemeği yendikten sonra Burcu anne ve babasına durumu anlatmış, onlar da “İstersen şimdi gidip bebeği alalım, hem de gezmiş oluruz “demişler ve vitrindeki diğer bebeği Burcu’ ya alıvermişler.Öğle yemeğinden sonra Fatoş ile Burcu evcilik oynamaya başladılar. Fatoşun bebeği Ülkü ile Burcunun bebeği Arzu nihayet bir araya gelmişti. Topu topu bir gün ayrı kalmışlardı, fakat anlatacak o kadar çok şey vardı ki…Şimdilik sadece bakışmakla yetineceklerdi, konuşmak için fırsat nasıl olsa bulurlardı.



Yazar: Serdar Yıldırım
 
Geri
Top