Besteci ve piyanist Fazıl Say'ın twitter üzerinden paylaştığı Ömer Hayyam rubaisinde "dini değerleri alenen aşağıladığı" iddiasıyla açılan davada suçlu bulundu.
Say'ın 10 ay hapis cezası alması, ancak infazın 5 yıl süreyle şartlı olarak geri bırakılması kararlaştırıldı.
Twitter hesabı aracılığıyla Ömer Hayyam'a ait olduğunu belirttiği rubaileri paylaştıktan sonra sanık durumuna düşen sanatçı, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılandı.
"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçu atfedilen Say hakkında 9 ay ila 1,5 yıl arasında hapis cezası isteniyordu.
İddianamedeki ifadeler
Twitter mesajlarına yer verilen iddianamede, Say'ın kullandığı ifadelerin "kamusal barışı bozmaya elverişli olduğu" iddia edilerek, "Yeryüzünde yaşayanların büyük çoğunluğunun mensubu oldukları üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hislerini nedensiz yere incitecek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri aşağılamak kastıyla yazıldığı kanaatine varılmıştır." deniliyordu.
Say suçlamayı reddediyor.
Say hakkındaki soruşturma üç kişinin suç duyurusunun ardından başlatılmıştı.
Nazi Almanyası - Saçmalama özgürlüğü
Fazıl Say'ın yargılama sürecinde yanında olan grubun önde gelen isimlerinden Sevim Dağdelen'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği bir mektupta ifade özgürlüğünün engellenmemesi istenerek, "Böyle bir dava sanatsal özgürlüğe bir darbe olduğu gibi Fazıl Say şahsında ise aynı zamanda insanlık kültürüne bir darbeyi teşkil etmektedir" deniliyordu.
Mektubu Almanya parlamentosunun 120 yakın üyesi imzalamıştı.
Say, kendisine yönelik davadan hareketle "Türkiye'de yaşananların Nazi Almanyası'nı hatırlattığını" söylemişti.
Hükümetin Avrupa Birliği'nden sorumlu üyesi Egemen Bağış, davayla ilgili olarak, "Ben eğer yargı mensubu olsaydım bunu, Fazıl Sayın 'saçmalama özgürlüğü' içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünürdüm." şeklinde açıklama yapmıştı.muna düşmeseydi."
Twitter'daki alıntı
Fazıl Say, dava açılmasına neden olan rubai türündeki şiirin 11 ve 12. yüzyıllarda yaşayan İranlı bilimci ve şair Ömer Hayyam'dan alıntı olduğunu söylüyor.
Şikayetçi taraf duruşma salonunda tekrarladığı, Say'ın twitter hesabında yer alan ''Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet-i ala meyhane midir / Her mümine 2 huri vereceğim diyorsun cennet-i ala kerhane midir - Bilmem fark ettiniz mi nerede yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı" mesajlarıyla dini değerleri aşağıladığını öne sürüyor.
Duruşmalar sırasında, Say'ın avukatı Meltem Akyol ise bu mesajı sadece Say'ın takipçilerinin görebildiğini dile getirerek, bunların "sohbet" niteliğinde olduğunu savundu.
Twitter üzerinden dile getirilen ifadelerin hukuki sonuçları, birçok ülkede tartışılıyor.
Say'ın 10 ay hapis cezası alması, ancak infazın 5 yıl süreyle şartlı olarak geri bırakılması kararlaştırıldı.
Twitter hesabı aracılığıyla Ömer Hayyam'a ait olduğunu belirttiği rubaileri paylaştıktan sonra sanık durumuna düşen sanatçı, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılandı.
"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçu atfedilen Say hakkında 9 ay ila 1,5 yıl arasında hapis cezası isteniyordu.
İddianamedeki ifadeler
Twitter mesajlarına yer verilen iddianamede, Say'ın kullandığı ifadelerin "kamusal barışı bozmaya elverişli olduğu" iddia edilerek, "Yeryüzünde yaşayanların büyük çoğunluğunun mensubu oldukları üç büyük dinin mensuplarının ortak değerleri olan Allah, cennet ve cehennem gibi kavramlara yönelik hislerini nedensiz yere incitecek ve bu kavramların anlamsız, gereksiz ve değersiz olduğu kanaatini uyandıracak şekilde dini değerleri aşağılamak kastıyla yazıldığı kanaatine varılmıştır." deniliyordu.
Say suçlamayı reddediyor.
Say hakkındaki soruşturma üç kişinin suç duyurusunun ardından başlatılmıştı.
Nazi Almanyası - Saçmalama özgürlüğü
Fazıl Say'ın yargılama sürecinde yanında olan grubun önde gelen isimlerinden Sevim Dağdelen'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderdiği bir mektupta ifade özgürlüğünün engellenmemesi istenerek, "Böyle bir dava sanatsal özgürlüğe bir darbe olduğu gibi Fazıl Say şahsında ise aynı zamanda insanlık kültürüne bir darbeyi teşkil etmektedir" deniliyordu.
Mektubu Almanya parlamentosunun 120 yakın üyesi imzalamıştı.
Say, kendisine yönelik davadan hareketle "Türkiye'de yaşananların Nazi Almanyası'nı hatırlattığını" söylemişti.
Hükümetin Avrupa Birliği'nden sorumlu üyesi Egemen Bağış, davayla ilgili olarak, "Ben eğer yargı mensubu olsaydım bunu, Fazıl Sayın 'saçmalama özgürlüğü' içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini düşünürdüm." şeklinde açıklama yapmıştı.muna düşmeseydi."
Twitter'daki alıntı
Fazıl Say, dava açılmasına neden olan rubai türündeki şiirin 11 ve 12. yüzyıllarda yaşayan İranlı bilimci ve şair Ömer Hayyam'dan alıntı olduğunu söylüyor.
Şikayetçi taraf duruşma salonunda tekrarladığı, Say'ın twitter hesabında yer alan ''Irmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cennet-i ala meyhane midir / Her mümine 2 huri vereceğim diyorsun cennet-i ala kerhane midir - Bilmem fark ettiniz mi nerede yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı" mesajlarıyla dini değerleri aşağıladığını öne sürüyor.
Duruşmalar sırasında, Say'ın avukatı Meltem Akyol ise bu mesajı sadece Say'ın takipçilerinin görebildiğini dile getirerek, bunların "sohbet" niteliğinde olduğunu savundu.
Twitter üzerinden dile getirilen ifadelerin hukuki sonuçları, birçok ülkede tartışılıyor.