Yeni yapılan bir çalışmada, kalp sağlığı için filtre kahve tüketmenin; Türk kahvesi ve French press’te demlenen kahveyi tüketmekten, hatta hiç kahve tüketmemekten daha faydalı olduğu ortaya konuldu.
Kahve tüketmek uzun zamandır kalp sağlığı ile ilişkilendirilmiştir. Ancak yeni bir çalışmada kalp-damar sağlığı için hangi demleme yönteminin daha faydalı olduğu analiz edildi.
European Journal of Preventive Cardiology’de yakın zamanda yayımlanan bir araştırmaya göre, filtre kahve içenlerin kalp krizi veya felç nedeniyle ölüm riski daha düşük.
Filtre kahve tüketmenin erken ölüm riskini %15; kardiyovasküler hastalık kaynaklı ölüm riskini erkeklerde %12, kadınlarda %20 azalttığı tespit edildi. Günde bir ila dört fincan (ortalama 125 ml) filtrelenmiş kahve tüketenlerin en düşük mortaliteye sahip olduğu bulundu.
Araştırmacılar tarafından bu durumun filtrelenmemiş kahvenin kolesterolü arttıran etkisinden kaynaklandığı; filtre kullanmanın LDL’i (“kötü” kolesterol) arttıran maddeleri ortadan kaldırarak kalp krizi ve erken ölüm riskini azalttığı ifade edildi.
Araştırmacılar, kolesterolün bu etkisinin kalp krizi ve kalp hastalığı sonucu ölümü arttırıp arttırmayacağını merak ettiklerini ancak bu konuda deneysel çalışmak etik olmadığı için büyük bir örneklem ile çalışmayı yürüttüklerini ifade etti.
Çalışma 1985 ve 2003 yılları arasında, Norveç’te yaşları 29-79 arasında değişen 508.747 sağlıklı kadın ve erkekle yürütülmüş. Katılımcılar tüketilen kahve miktarı ve türü hakkında bir anket doldurmuş. Çalışmada kahve, filtrelenmiş (kahve makinesi, V60) ve filtrelenmemiş (French press, Türk kahvesi, moka pot) olarak iki gruba ayrılmış. Decaf ve granül kahve de ilk gruba dahil edilmiş. Hem kahve tüketimini hem de kalp hastalıklarını etkileyebilecek değişkenler (günlük içilen sigara sayısı, eğitim, fiziksel aktivite, boy, kilo, kan basıncı, kolesterol) hakkında da veri toplanarak çalışmada bu değişkenler de analize dahil edilmiş. Kahveye eklenen süt, krema ve şeker ile kahvenin yanında tüketilen atıştırmalıklar çalışmada göz ardı edilmiş.
