• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Friglerde Sanat Ve Din

~meLek~

GalataSaray'ım
Friglerde sanat, mimarlık, heykelcilik, el sanatları, dil, yazı ve din hakkında bilgi.



Friglerde Sanat; Çeşitli Frig merkezlerinde yapılmış olan kazılar sonunda açığa çıkarılmış olan buluntular, Friglerin kendi dönemleri içinde oldukça gelişmiş bir uygarlığa sahip olduklarını gösterir. Özellikle başkent Gordion, Pazarlı ve Pessinus’ta (bugün Balahi-sarı) ele geçirilen çeşitli buluntular bunu kanıtlamaktadır.

Mimarlık: Gordion’da yapılan kazılarda açığa çıkarılan mimarlık kalıntılarından Friglerin, önde bir giriş holü ile bunun arkasında uzanan büyük bir salondan oluşan megaron planlı yapılar yaptıkları anlaşılmaktadır. Evlerin görünümleri hakkındaki bilgi Gordion’da bulunmuş olan bir duvar resmiyle, kayalara oyulmuş kutsal yapılardan öğrenilmektedir. Çatılar semerdam biçimindedir.

İÖ 6. yüzyılda evlerin dış kaplamaları pişmiş topraktan yapılmış kabartma bezekli levhalarla süslenmeye başlandı.

Bunlarm en güzel örnekleri Pazarlı kazılarında ortaya çıkarıldı. Frig mimarlığının bir başka uğraş alanı da kaya mezarları ve tümülüslerdir. Kaya mezarlarına îç Batı Anadolu’nun çeşitli yerlerinde rastlanır.

Cepheleri ev biçiminde yapılan bu anıtların bazılarında aslan kabartmaları da vardır. Frig soylularının gömüldüğü bir başka mezar türü olan tümülüslere (yığma mezarlar) de çeşitli yörelerde rastlanır. Gordion’da yüze yakın tümülüs vardır.

Bunların en büyüğü 250 m çapında, 53 m yüksekliğinde olan Büyük Tümülüs’tür. 5.15 x 6.20 m boyutlarında, 3.25 m yüksekliğindedir. Soylular kendilerine anıtsal mezarlar yaparken, halk da kendilerine basit mezarlar yaparlardı.

Heykelcilik: Buluntular fazla olmamakla birlikte ele geçen örnekler, Frig heykelciliğinin gelişmiş olduğunu gösterir.

Boğazköy’de bulunmuş olan elleriyle çıplak göğüslerini tutan Kybele heykeli, Frig heykelciliğinin en güzel eseridir.

Darende’nin 10 km güneybatısında Palanga’da ve Bünyan’ın 40 km kuzeydoğusundaki Kululu’da bulunmuş olan heykeller, en eski örnekleri oluşturur. Bir başka heykel de Midas Kenti’nde bulundu. Tanrıça Agdistis’e ait olan bu heykel bir gövde parçasıdır.

El Sanatları: Bu sanat dalında Frigler gelişmiş örnekler ürettiler. Keramik eserler çok azdır. Friglerin en usta oldukları el sanatı maden kaplardı. Tunçtan yapılmış makara kulpu kâseler aynı zamanda bir dışsatım malıydı; fiale adı verilen kâselerin Yunanistan’a kadar satıldığı bilinir. Üç ayaklı kaidelere oturtulan halkalı tutamaklı tunç kazanlar da önemli maden eserleri arasındadır.

Tümülüslerde bulunan ahşap eserler, kereste alanında zengin olan yörenin iyi değerlendirildiğini ortaya koyar. Ele geçen fildişi eserler, Friglerin bu alana da eğildiklerinin kanıtıdır.
Dil ve Yazı: Yazıtlar ve yazılı mezar taşları bulunmuş olmasına karşın, Frig dili ve yazısına ait bilgiler çok kısıtlıdır.

Frig dilinin merkezi bölgede Roma dönemine kadar kullanıldığı bilinmektedir. Yunan alfabesine benzer bir yazıyla yazılmış olan bu yazıtlar okunmuş olmakla birlikte, sözcük ya da sözcük grupları yinelendiğinden anlaşılamamaktadır.

Friglerin yazı malzemesi olarak üzerine balmumu sürülen ve çürüme olasılığı büyük olan tahta parçaları kullandıkları sanılmaktadır.

Din: Frigler Ana Tanrıça dinine tapınırlardı. Kökeni, Anadolu’da 10 7. bin yılı önceye kadar inen bu Ana Tanrıça, Friglerce Kubile (Hititlerde Kubaba, Lidyahlarda Kybele), Matar Kubile ya da Agdistis adlarıyla anılırdı. Bu tanrıçanın en büyük tapınma yeri Eskişehir yakınlarındaki Pessinus’tadır.

Eskişehir-Afyonkarahisar arasındaki alan Friglerce kutsal olarak kabul edilmişti. Bu alanda bulunan birçok kaya anıtı Ana Tanrıça’ya adanmıştır. Friglerin kullandıkları bir başka dinsel yapı da doğuya bakan merdivenlerdir.

Sunak olarak kullanılan bu yapıların Ana Tanrıça’nın oturduğu tahtlar olduğu kabul edilirdi. Ana Tanrıça kültürü İÖ 204′e kadar Anadolu’da etkinliğini sürdürdükten sonra Roma’ya taşındı.
 
Geri
Top