• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

GAP(Güneydogu Anadolu Projesi)

  • Konuyu açan Konuyu açan wien06
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

wien06

V.I.P
V.I.P
GAP NEDİR

Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının gelir düzeyi ve hayat standardını yükselterek, bu bölge ile diğer bölgeler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, kırsal alandaki verimliliği ve istihdam imkanlarını artırarak, sosyal istikrar, ekonomik büyüme gibi milli kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesidir. Proje alanı Fırat ve Dicle havzaları ile yukarı Mezopotamya ovalarında yer alan 9 ili kapsamaktadır (Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak).

ZkCt718.webp

1970’lerde Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki sulama ve hidroelektrik amaçlı projeler olarak planlanan GAP, 1980’lerde çok sektörlü, sosyo-ekonomik bir bölgesel kalkınma programına dönüştürülmüştür. Kalkınma programı, sulama, hidroelektrik, enerji, tarım, kırsal ve kentsel altyapı, ormancılık, eğitim ve sağlık gibi sektörleri kapsamaktadır. Su Kaynakları Programı 22 baraj, 19 hidroelektrik santrali ve 1.82 milyon hektar alanda sulama sistemleri yapımını öngörmektedir. Toplam maliyeti 32 milyar ABD doları olan Proje’nin, Enerji santrallerinin toplam kurulu gücü 7476 MW olup yılda 27 milyar kilowatsaat enerji üretimi öngörülmektedir.

Proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kurulmuştur; Kalkınmada adalet, katılımcılık, çevre korunması, istihdam, mekansal planlama ve alt yapı geliştirilmesi GAP’ın temel stratejileridir.


GÜNEYDOĞU ANADOLU PROJESİ'NİN TARİHÇESİ

Aşağı Fırat ve Dicle havzalarındaki geniş ovalardan oluşan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illeri yer almaktadır. Güneyde Suriye, güneydoğuda ise Irak'la sınırı bulunan bu Bölge’nin yüzölçümü 75 358 kilometrekare olup, ülkemizin toplam yüzölçümünün yüzde 9.7'sini oluşturmaktadır. Türkiye'de sulanabilir 8.5 milyon hektar arazinin yüzde 20'si, GAP Bölgesi'nde yer almaktadır.

Verimli Hilal veya Yukarı Mezopotamya olarak da adlandırılan Bölge, insanlık tarihinde medeniyetin beşiği olarak bilinmektedir. GAP Bölgesi, tarih boyunca Anadolu ve Mezopotamya toprakları arasında geçiş sağlayan bir köprü görevi görmüştür.

Türkiye'nin iki önemli akarsuyu Fırat ve Dicle nehirleri GAP Bölgesi'nden geçer. Doğu Anadolu Bölgesi'nden kaynaklanan bu iki nehir, sularını Basra Körfezi'ne boşaltır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin diğer bölgelerine oranla daha az yağış almaktadır.Bu nedenle öncelikle Bölge'nin çok zengin su kaynaklarından olan Fırat ve Dicle nehirleri sularının, sulama ve enerji üretimi amacıyla değerlendirilmesi ve bu arada düzensiz akışı olan bu iki nehrin sularının dizginlenmesi düşünülmüştür.

Suları rasyonel şekilde değerlendirme kararı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ündür. Ülkenin maddi-manevi her alanda değişim ve gelişim çabası içinde bulunduğu yıllarda, özellikle elektrik enerjisi gereksinimi en belirgin ve öncelikli ihtiyaç olarak ortaya çıkmıştır. Böylece yurdun boşa akıp giden su servetinden elektrik enerjisi elde edilmesi için Atatürk'ün emri ile 1936 yılında Elektrik İşleri Etüd İdaresi kurulmuştur. İdare, "Keban Projesi" ile yoğun etüdlere başlamış, Fırat Nehri'nin her açıdan tetkiki ve sonuçlarının tespiti için rasat istasyonları kurmuştur. 1938 yılında Keban boğazında jeolojik ve topoğrafik etüdlere başlanmıştır. 1950-1960 yılları arasında gerek Fırat gerekse Dicle üzerinde Elektrik İşleri Etüd İdaresi tarafından sondaj çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Yeni ihtiyaçların ortaya çıkması üzerine 1954 yılında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Böylece Türkiye'de havza çalışmaları yapılması fikri oluşmuş ve Türkiye 26 havzaya ayrılarak, DSİ Genel Müdürlüğü'nce etüd ve planlama çalışmalarına başlanmıştır. 1961 yılında Diyarbakır'da kurulan Fırat Planlama Amirliği tarafından yapılan çalışmalar sonunda 1964 yılında Fırat Havzası'nın sulama ve enerji potansiyelini belirleyen "Fırat Havzası İstikşaf Raporu" hazırlanmıştır. Bu rapora ilaveten 1966 yılında "Aşağı Fırat İstikşaf Raporu" geliştirilmiştir. Dicle Havzası için de, aynı paralelde çalışmalar DSİ Diyarbakır Bölge Müdürlüğü'nce sürdürülmüştür.

Böylece Aşağı Fırat Havzası ve Dicle Havzası'ndan ne şekilde faydalanılacağı açıklık kazanmış ve 1980 yılında bu iki havza projesinin "Güneydoğu Anadolu Projesi" şeklinde adlandırılması benimsenmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin entegre bölgesel planlama çerçevesinde ele alınması, yürütülmekte olan faaliyetlerin koordinasyonunun sağlanması ve yönlendirilmesi görevi 1986 yılında Devlet Planlama Teşkilatı'na verilmiştir.

Kuruluş amacı Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin süratle kalkındırılması, yatırımların gerçekleştirilmesi için; Plan, altyapı, ruhsat, konut, sanayi, maden, tarım, enerji, ulaştırma ve diğer hizmetleri yapmak veya yaptırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbirleri almak veya aldırmak, kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak olan Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi teşkilatı, 6 Kasım 1989 tarih ve 20334 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 388 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulmuştur. GAP Yüksek Kurulu, Teşkilatın en yüksek karar organı olup her türlü plan, proje ve programları inceleyerek karara bağlar. GAP Yüksek Kurulu, Başbakan veya görevlendireceği bir Devlet Bakanı'nın başkanlığında, GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı, DPT Müsteşarlığı'nın bağlı olduğu Devlet Bakanı ile Bayındırlık, İskan Bakanı ve Tarım ve Köy İşleri Bakanı'ndan oluşur.

GAP İdaresi; Başkanlık Ankara'da ve Bölge Müdürlüğü Şanlıurfa'da olmak üzere örgütlenmiştir.

"Güneydoğu Anadolu Projesi" kavramı, Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidro elektrik santraller ile sulama tesislerinin yanı sıra kentsel ve kırsal alt yapı, ulaştırma, sanayi, eğitim, sağlık, konut, turizm ve diğer sektörlerdeki yatırımları da içine alan ve yörenin topyekün sosyo- ekonomik kalkınmasını hedefleyen, çok sektörlü, entegre ve sürdürülebilir bir kalkınma anlayışı ile ele alınan bir bölgesel kalkınma projesi olarak anlaşılmaktadır.

Proje tamamlandığında, yılda 50 milyar metreküp'ten fazla su akıtan Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde kurulan tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin %28'i kontrol altına alınacak, 1.7 milyon hektarın üzerinde arazinin sulanması ve 7476 megavatın üzerinde kurulu bir kapasiteyle, yılda 27 milyar kilovat saatlik elektrik enerjisi üretilmesi sağlanacaktır.

GAP'ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli Bölgede gelir düzeyini 5 kat artıracak, Bölge nüfusunun yaklaşık 3.8 milyonuna iş imkanı yaratılacaktır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kalkınmasıyla ilgili bütün çalışma ve faaliyetlerin, tüm sosyal ve ekonomik sektörleri içine alacak "geniş kapsamlı bir bölgesel planlama yaklaşımı" içinde kalkınmanın amaç, hedef ve stratejileri ile uyumlu bir şekilde planlanması ve yürütülmesi GAP İdaresi'nin asıl görevidir. Bölge'nin bu kapsamlı planlaması ile karar vericiye Bölgenin gelişme yönleri ve büyüklükleri gösterilirken, tüm proje bileşenlerinin birbiriyle ilişkisini kurmak, ekonomik ve sosyal sektör yatırımlarını zaman ve mekan boyutları içinde değerlendirerek somut çerçeveler çizmek amaçlanmaktadır. Hazırlanmış olan GAP Master Planı bu konuda temel rehber olarak kullanılmaktadır. Proje uygulamaları ile kentsel altyapı geliştirilerek, Bölge'deki şehirlerin nüfus emme kapasitesi yükseltilecektir. Ayrıca, Bölge kaynakları harekete geçirilip, istikrarlı ve devamlı bir ekonomik büyüme gerçekleştirilerek ihracat artırılacaktır. Toplam yatırım değeri 32 milyar ABD doları olarak tahmin edilen Proje, Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük bölgesel kalkınma projesi olma özelliğini taşımaktadır. Projenin gerçekleşmesi için 2003 yılı itibariyle yaklaşık 16.6 milyar ABD doları harcanmıştır.

Entegre Projeden Sürdürülebilir İnsani Gelişmeye;

GAP kalkınmasında benimsenen evrensel normlar, GAP'ı entegre bir bölgesel kalkınma planından, insan odaklı, sürdürülebilir insani gelişme felsefesiyle yürütülen bir bölgesel kalkınma projesine dönüştürmüştür.

GAP'ta kalkınma ve gelişme; Ortalama yaşam süresi, bebek ölüm oranı, okur-yazarlık oranı, eğitime katılma süresi, sağlık hizmetlerine ulaşılabilirlik, bölgeler ve cinsler arası refah farklılıkları düzeyleri ile yaşam kalitesi ve sürdürülebilirliği ile tarif edilmektedir.

Entegre proje olarak GAP bir kamu yatırımları paketi olarak yürütülmekte iken, sürdürülebilir insani gelişme felsefesi ile kamu yatırımları paketi, özel sektör yatırımları ve insan unsuru projeye doğrudan karar alıcı ve uygulayıcı olarak girmiştir.

Uygulamada sürdürülebilirlik üç ayak esasına dayandırılmıştır: Devlet-özel sektör-halk katılımı. Kamu yatırımlarının oluşturduğu altyapının özel sektör katkısı ile yapısallaşması ve halk katılımı ile benimsenmesi ve böylelikle tüm projelerin gündelik yaşamda yerini alması hedeflenmiştir.

Bu, yalnızca adil bir kalkınma özleminin yansıması olmayıp, aynı zamanda az gelişmiş bölgelerdeki kalkınma potansiyelinin ortaya çıkarılmasının, ekonomik büyüme, toplumsal istikrar ve ihracatın teşviki gibi ulusal hedeflerin gerçekleşmesine katkıda bulunacağı yolundaki çok isabetli bir teşhisten kaynaklanmaktadır. Kısacası GAP, Yukarı Mezopotamya'ya medeniyeti yeniden getirmektedir.
 
GAP BİLEŞENLERİ


GAP Toprak ve Su Kaynakları Geliştirme Programı
GAP ve Tarım
GAP ve Sanayi
GAP ve Altyapı
GAP'ın Sosyal Yönü
GAP, Sağlık
GAP, Çevre ve Kültür
GAP ve Uluslararası İşbirliği
Uluslararası Su Kuruluşları ile İlişkiler
GAP'ın Finansmanı
GAP'ta Ulaşılan Son Nokta


GAP TOPRAK VE SU KAYNAKLARI GELİŞTİRME PROGRAMI
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından uygulanmakta olan ve Fırat ile Dicle Havzası Projeleri olmak üzere iki gruptan oluşan toprak ve su kaynakları geliştirme programı kapsamında 22 baraj, 19 hidroelektrik santral ve 1.7 milyon hektarın sulanmasını sağlayacak sulama kanalları inşası öngörülmektedir. Proje tamamlandığında; Yılda 52.9 milyar m3'ten fazla su akıtan Fırat ve Dicle üzerindeki tesislerle Türkiye toplam su potansiyelinin % 29'u kontrol altına alınacaktır. Planlanan toplam sulama alanı; Türkiye'de ekonomik olarak sulanabilir alanın % 20'sine, planlanan elektrik enerji üretimi ise toplam yıllık elektrik enerjisi potansiyelinin % 22'sine eşdeğerdir.

GAP VE TARIM

Güneydoğu Anadolu Projesi’nin özgün yapısına uygun olarak GAP İdaresi, tarım sektörünün sahip olduğu tüm alt sektörlerde faaliyetlerini planlamaktır. Bu alt sektörlerin birbiriyle ve diğer sektörler arasında eşgüdüm ve etkileşimleri dikkate alınarak projeler üretmektedir.

GAP’ın lokomotifi tarımdır. Tarım ana sektörü içindeki en önemli itici gücü sağlayacak, diğer bir değişle GAP’taki değişimi tetikleyecek ve motor gücü sağlayacak olan sulama sektörüdür. Bu sektörde potansiyelleri değerlendiren, mühendislik hizmetlerini yürüten iki genel müdürlük çalışmalarını başarı ile sürdürmektedir. Bunlar DSİ ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlükleridir. DSİ Genel Müdürlüğünün kuruluş amacı ve konusu gereğince büyük su işleri sorumluluğunu ve GAP’ın toprak, su kaynakları projelerinin geliştirilmesi ve inşaa edilmesi ile yerine göre de işletilmesini yüklenmiştir. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ise, küçük toprak ve su kaynakları projeleri (500 lt/sn debinin altındaki) ile tarlaiçi geliştirme hizmetlerini bu alt sektörde (sulama) üstlenmiştir.

GAP İdaresi Başkanlığı bu alt sektördeki faaliyetleri iki genel müdürlük ile birlikte ve eşgüdüm içerisinde yürütmüş ve yürütmektedir. Çalışmalar bir sistematik içerisinde ele alınmıştır.

Bölgenin sahip olduğu yerüstü su kaynaklarının yanısıra yer altı su kaynakları ile ilgili çalışmada DSİ ile birlikte ağırlıklı, Ceylanpınar Ovası olmak üzere Harran Ovasında da yer altı su potansiyeli ve kalitesi ile ilgili çalışma yürütülmüştür. "Ceylanpınar Yeraltı Suyu Fizibilite Etüdü" olarak isimlendirilen bu çalışma ile kullanılabilecek yenilenebilir su miktarı ve kalitesi detaylı olarak tesbit edilmiş ve bazı sulama projelerinde tadilatlar yapılmıştır.

Su kaynağını takip eden çalışma sulama kanallarındaki suyun regülasyonu ve bölgenin iklim, toprak, su varlığı ve çiftçi alışkanlıkları dikkate alınarak belirlenecek tarla sulama sistemleri tesbit projeleri olmuştur. "GAP Bölgesi Sulama Kanallarındaki Suyun Regülasyonu ve Su Tasarrufu Sağlayan Sulama Metod ve Teknolojileri" isimli projede yine DSİ ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlükleri ile birlikte çalışılmıştır. Proje iki ana bileşene ayrılarak yürütülmüş ve sonuçları Harran Ovasında uygulanmıştır.

Sulama etkinliği onu destekleyen diğer çalışmaların zamanında ve eşgüdüm altında yürütülmesine bağlıdır. Bu noktadan hareketle DPT döneminde başlayıp GAP İdaresinin kurulmasıyla üstlendiği ve o dönemde ülkemizin en büyük toplulaştırma projesi olma özelliğini taşıyan bir çalışma uygulanmıştır. Ceylanpınar İki Cırcıp ve Şanlıurfa Ovasını kapsayan bu proje ile Ceylanpınar da 22.000 ha ve Şanlıurfa Ovasında 20.000 ha olmak üzere toplam 42.000 ha alanda arazi toplulaştırması yapılmıştır. İdaremiz yine bu çalışma da birçok kurum ile işbirliği yapmış ve sağlanan başarılı koordinasyon ile proje tamamlanmıştır. Projede GAP İdaresi, Tarım Reformu, DSİ, Tapu ve Kadastro ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile birlikte çalışılmıştır. Kurumların özverili çalışmaları ile projeler zamanında tamamlanmıştır. Bu projeyi takiben Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Harran Ovası’nın toplulaştırmasını iki ayrı kısımda (toplam 80.000 ha) tamamlayarak gerek ülkemizin gerekse dünyanın en büyük bir seferde yapılan projesi haline getirmiştir.

İnşa edilen sulama projelerinden beklenen faydanın en kısa sürede çevre ve insan faktörleri ön plana çıkarılarak sağlanabilmesi ancak ve ancak bölgesel koşulların dikkate alındığı bir işletme, bakım ve yönetim modelinin geliştirilerek sulama tesislerinin kullanıcılara devri ile mümkün olabileceği bir çok ülkede ve ülkemizin başka bölgelerindeki örneklerde görülmüştür. Bu amaçla İdaremiz DSİ Genel Müdürlüğü ile birlikte iş tanımının hazırlanmasından itibaren başlayan ortaklığını projenin uygulamaya geçmesinde de sürdürmüştür. "GAP Bölgesi Sulama Sistemleri İşletme, Bakım ve Yönetimi Projesi" yada kısaca GAP-İBY olarak isimlendirilen proje uygulamaya konmuştur. Uluslararası bir proje olarak başlayan ve I. kısmı tamamlanan projenin II. aşaması bu proje için oluşturulan özel bir ekip tarafından yürütülmeye devam etmektedir.

Tarla içi geliştirme hizmetleri için ise İdaremiz Dünya Bankasına hazırladığı ön proje ile hibe almış ve Harran Ovası özelinde "Tarla içi ve Köy Gelişim Projesi"ni Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Köy Hizmetleri ve DSİ Genel Müdürlükleri’nin katkılarıyla tamamlayarak uygulama projesi haline getirmiştir.

Su kaynakları ve sulamalar ile ilgili çalışmalarımız entegre proje yönetimi ilkeleri doğrultusunda diğer alt sektörlerdeki faaliyetleri de planlamak, zamanında tamamlamak, eş zamanlı tedbirleri almak şeklinde devam etmiştir.

Çalışmalarımıza yön veren en önemli sorulardan birisi "Bu kadar büyük yatırımlar, çabalar ile gerçekleşen büyük toprak ve su kaynakları geliştirme proje alanlarında ne üretmeliyiz ki en fazla faydayı sağlamalıyız?" idi. Bu sorunun cevabı için iki büyük projeye başlanmıştır. Bunların birincisi araştırma geliştirme, ikincisi ise ürün deseni ve Pazar araştırmalarıdır.

Bölgemizin agro-ekolojik koşullarına uygun bitki çeşitlerinin tespit edilmesi amacıyla adaptasyon çalışmalarına başlanmıştır. DPT döneminde Çukurova Üniversitesi ile başlanan araştırma çalışmaları, GAP İdaresinin kurulmasıyla devir alınarak aynı üniversite ile çalışmalara devam edilmiştir. Adaptasyon çalışmalarını yetiştirme teknikleri ve ürün nöbeti çalışmaları izlemiştir. Bu çalışmalara Harran ve Dicle Üniversiteleri de katılarak kapsam genişletilerek "Tarımsal Araştırmalar Projesi" (A, B) adı altında yürütülmeye devam edilmiştir.

Yaklaşık 2 milyon hektar alanda gerçekleşecek olan sulama sahasında ne üretileceği çalışmasının çıkış noktası pazar şartlarıdır. İdaremiz ürün deseni planlama çalışmasına GAP Bölgesi, Ülkemiz, Ortadoğu, Ortaasya ve Avrupa olmak üzere potansiyel pazarımız olan bölgelerdeki talepleri inceleyerek ve bunların proje alanımızdaki agro-ekolojik koşullarda yetişme şartları dikkate alarak optimizasyona gitmiştir. Bu çalışmalar İdaremizin yürüttüğü bir çok projede ve özellikle "Bitki Deseni ve Pazarlama" çalışmasında yoğunluklu olarak yapılmıştır.

Kuru tarımdan sulu tarıma geçişte çiftçimizin ihtiyaç duyacağı kredi miktarlarının dönemsel tespitlerinin yapılması amacıyla "GAP Bölgesi Kredi İhtiyaçları" çalışması tamamlanmıştır.

Tarımsal sistemdeki değişimin en fazla görüleceği diğer alt sektör tarımsal mekanizasyondur. Kaldı ki bu sektörde yapılacak bir yatırım öncelikli pahalı ve alınan makinanın uzun yıllar kullanımı gerektirmektedir. Bu noktadan hareketle değişimin sonucunda gerekecek tarımsal alet ve makina sayısını (A, B) türünü tüm büyük sulama projeleri için, bunların bakım ve onarım istasyonları ile ortak kullanım modeli geliştirilmiştir.

Güneydoğu Anadolu Projesi alanında 3.2 milyon ha ekilebilir arazi bulunmaktadır. Bu alanın yaklaşık 1.7 milyon ha'ı DSİ, KHGM ve halk sulamalarıyla sulanabilecek iken 1.2 milyon ha alan teknik olarak sulanması mümkün olmayan kuru bitkisel üretim alanı olarak kalacaktır. Bu Bölge' de yaşayan insanların yaşam standardını yükseltmek ve sulu tarım ile kuru tarım arasında oluşacak muhtemel gelir dengesizliğini mümkün olduğunca giderebilmek amacıyla, bu alanların sahip oldukları özellikleri, yaşayan insanların alışkanlıkları ile pazar şartları dikkate alınarak bir çok gelir getirici aktiviteler ve projeler ilgili Valilikler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın İl Müdürlükleri ile birlikte uygulanmaktadır. Bu çalışmalar uygulanabilir yaygınlaştırılabilir teknolojilerin ve yetiştirme tekniklerinin Bölge’de denenmesi, model geliştirilmesi esasına dayalı olarak yürütülmektedir.

Sulama alanları dışında kalan sahalarda en önemli geçim kaynağı olarak ön plana çıkan tarımsal alt sektör hayvancılıktır. Gerek bu bölgede yaşayan insanların kültüründe olması gerekse Bölge’nin sahip olduğu potansiyeller dikkate alındığında hayvancılığın geliştirilerek eski parlak günlerine dönmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Bu konuda İdaremiz yoğun olarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve ilgili Valilikler ile sıkı işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bölgenin sosyal yapısı da dikkate alındığında küçükbaş hayvancılığın daha bilimsel ve kontrollu olarak yapılabilmesi için özel bir hayvancılık modeli geliştirilmiştir. "GAP Halkaları" adı ile anılan modelin yaygınlaşması ile hem bu faaliyet dalıyla iştigal eden vatandaşların yayım ihtiyacı hem de koruyucu veterinerlik hizmetleri ihtiyaçları oldukça iyi bir şekilde karşılanmaktadır.

Hayvancılıkta en önemli sorun olarak görünen yem açığının kapatılabilmesi için İdaremizce çeşitli kurumlar işbirliğinde "Yem Blokları" teknolojisinin bölge şartlarında geliştirilmesi için çaba sarf edilmektedir.

Yapılacak su kaynakları geliştirme projeleri sonucunda GAP Bölgesi önemli miktarda göl ve gölet alanına sahip olacaktır. Bu alanların değerlendirilmesi ve ekonomik açılımlar sağlayabilmesi amacıyla su ürünleri faaliyetleri yine Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, DSİ ve Valilikler ile koordinasyon içerisinde yürütülmektedir.

GAP Bölgesi orman kaynağı itibariyle oldukça zayıftır. Bölgede yaklaşık olarak 1.1 milyon ha orman alanı bulunmaktadır. Ayrıca erozyon sorunu bazı illerde oldukça önemli boyutlara ulaşmıştır. Bu itibarla İdaremiz, Orman Bakanlığı, Valilikler ve TEMA gibi STK ile işbirliği içerisinde Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrol çalışmalarını yürütmektedir.

Tarım, Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında oldukça önemli bir ağırlığa sahiptir. Proje alanında sadece sulama olmayıp diğer tarımsal aktivitelerde aynı öneme sahiptir. Bölgenin kalkınmasında vazgeçilmez olan tarımda istenen seviyeye gelinmesi ancak ve ancak bölge şartlarına uygun model ve projelerin gerçekleştirilmesine bağlıdır. Bu amaç doğrultusunda GAP İdaresi bu sektörde çalışan tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, üretici organizasyonları (kooperatifler, birlikler, dernekler, vb.) ve uluslararası kuruluşlar ile işbirliği içerisinde çalışmalarını sürdürmektedir.


GAP'IN SOSYAL YÖNÜ

Sürdürülebilir insani kalkınma ilkeleri doğrultusunda uygulanmakta olan GAP'ın sonrasında da insan kaynaklarının geliştirilmesi, kalkınmada eşitlik ve adilliğin sağlanması ve Bölgede katılımcı demokratik bir kültür ve toplumun geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, İdare tarafından araştırma, planlama ve uygulama süreçlerinden geçmek üzere bir dizi sosyal proje yürütülmüş ve yürütülmektedir. İlk aşamada 1992-1994 yılları arasında Bölgenin sosyo-ekonomik yapısını anlamaya ve belirli toplumsal grupların (kadın, genç, çocuk, sokakta çalışan çocuk, kent yoksulları, göçerler, topraksız, az topraklılar, barajlardan etkilenen nüfus vb.) sorun, ihtiyaç ve beklentilerini belirlemeye yönelik bir dizi sosyal araştırma sivil toplum kuruluşları tarafından yaptırılmıştır.

Bu araştırmaların tamamlanmasını takiben, 1994 yılından GAP'ta sosyal ve insani gelişme uygulamalarına çerçeve oluşturmak üzere GAP Sosyal Eylem Planı hazırlanmıştır. GAP Sosyal Eylem Planı'nın belirlediği ilkeler ve koyduğu çerçeve ışığında bir dizi sosyal proje geliştirilmiş ve uygulamaya konmuştur.

Bölge nüfusunun yarısını oluşturan kadınların statüsünün yükseltilmesi, kadınlara ilişkin sosyo-ekonomik gelişme göstergelerinin iyileştirilmesi amacına yönelik olarak çeşitli alanlarda eğitim, gelir getirici faaliyetlerin uygulandığı, kısmi zamanlı poliklinik hizmetlerinin verildiği, sosyo-kültürel etkinliklerin düzenlendiği Çok Amaçlı Toplum Merkezleri (ÇATOM) kurulmaya başlanmıştır.

Katılımcı yeniden yerleşim uygulamaları kapsamında, baraj inşaatları nedeni ile yerleşim yerlerini ve geçim kaynaklarını yitiren nüfus gruplarının yeniden yerleşimlerini temin etmek ve bu nüfusun yeni yaşamlarına sosyal ve ekonomik uyumlarını kolaylaştırmak amacıyla "Birecik Barajından Etkilenen Nüfusun Yeniden Yerleşimi İstihdamı ve Ekonomik Yatırımlar için Planlama ve Uygulama Projesi" 1997 yılında hayata geçirilmiştir. Proje 2000 yılı sonunda tamamlanmış olup, ilgili kuruluşların uygulamalarına yol göstermek amacı ile alanın 1/25.000 ölçekli Alt-Bölge Gelişme Planı hazırlanmış ve yöreye ilişkin yatırımlar bu plana göre yürütülmektedir.

Sosyal Eylem Planı ışığında, gençler arasında iletişimi artırmak, inisiyatif geliştirmek ve örgütlü davranmalarını teşvik etmek yolu ile toplum kalkınmasının aktif üyeleri haline getirmek amacıyla 1999 yılında Mardin'de Gençten Gence Sosyal Gelişim Projesi başlatılmıştır. Bir yıl devam eden projenin taraflar üzerinde etkisini ölçmek amacıyla "The Role of Youth Initiatives in Development Process in Less Developed Areas. The Case of Mardin, Turkey" çalışması yapılmıştır. Bu projeden elde edilen deneyimler ışığında, UNDP ile işbirliği içinde yürütülen "GAP'ta Sürdürülebilir Kalkınma Programları" çerçevesinde İsviçre Hükümeti'nden sağlanan fonlarla tüm bölgeyi kapsayacak Gençlik için Sosyal Gelişim Projesi tanımlanmış ve 2001 yılı içinde uygulamaya geçirilmiştir. Habitat ve Yerel Gündem 21 Gençlik Derneği liderliğinde uygulanan proje, GAP illerinde gençlik merkezlerinin açılmasını, gençler arasında iletişim ağlarının oluşturulmasını, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin örgütlenmesini ve gençlere yönelik çeşitli alanlarda mesleki beceri kazandırma programlarının geliştirilmesini ve uygulanmasını içermektedir.

Dezavantajlı gruplardan biri olan sokakta çalışan çocuklara yönelik Diyarbakır Kentinde Sokakta Çalışan Çocukların Rehabilitasyonu Projesi" Diyarbakır kentinde başlatılmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO), Diyarbakır Valiliği ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) işbirliği ile uygulamaya geçirilmiştir.

Bu model benzer bir şekilde aynı sorunun yaşandığı Adıyaman İli'nde "Adıyaman Kentinde Sokakta Çalışan Çocukların Rehabilitasyonu Projesi" olarak, Haziran 2002 içinde uygulamaya başlanmıştır.

Kent yoksullarına yönelik olarak UNDP ile işbirliği halinde yürütülen "GAP'ta Sürdürülebilir Kalkınma Programları" çerçevesinde Kentsel Enformal Sektörde İstihdamın ve İşgücü Kapasitesinin Artırılması Projesi" Diyarbakır İli'nde Temmuz 2000 içinde başlatılmıştır. Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu işbirliği ile uygulanmakta olan bu proje ile, esnaf ve sanatkar olarak da tanımlanabilecek mikro ve küçük işletme kollarından gelişme potansiyeli olanların belirlenmesi amaçlanmaktadır.

GAP Bölgesi'nde başta sulu tarıma geçiş olmak üzere GAP'ın etkileri ile oluşabilecek ekolojik ve çevresel değişmelerin halk sağlığı üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri belirlemek ve bu olumsuzlukları gidermeye yönelik önlemlerin tanımlandığı bir eylem planı geliştirmek amacı ile Nisan 2001 içinde GAP Bölgesi Halk Sağlığı Projesi başlatılmıştır.

Proje bölgesi ile Türkiye'nin daha gelişmiş bölgeleri arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmayı ve dengeli bir gelişmeye katkıda bulunmayı amaçlayan GAP'ın başarısı, büyük ölçüde uygulandığı alandaki toplumun iyi tanınması ve halkın projeye katılım ve desteğine bağlıdır. Bu nedenle sosyal araştırmalar ve bunlara dayalı uygulamalar GAP'ın en önemli bileşeni durumundadır. Nitekim yapılan "Toplumsal Değişim Eğilimleri", "Nüfus Hareketleri", "Kadının Statüsü ve Kalkınma Sürecine Entegrasyonu", "Baraj Göl Aynasında Kalacak Yerleşimlerin İstihdam ve Yeniden Yerleşme Sorunları" gibi araştırmaları takiben, uygulama sürecine halkın katılımını sağlayarak, sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmek üzere GAP Sosyal Eylem Planı devreye girmiştir.

GAP kapsamındaki kamu yatırımları ile hedeflenen, insanı merkez alan sürdürülebilir insani gelişmenin sağlanmasıdır. Bu ilke, Proje bölgesi halkı için tercih ve potansiyellerini eksiksiz, eşit ve adil bir biçimde hayata geçirme olanakları yaratmasına ilişkin uygulamaları ifade etmektedir. Plan tarafından belirlenen politika ve hedefler doğrultusunda GAP İdaresi, 1995 yılından itibaren Bölgede kadın nüfusun geliştirilmesine ve eğitimine yönelik Çok Amaçlı Toplum Merkezleri (ÇATOM) oluşturmaktadır. Bu merkezlerin yaygınlaştırılmasında, çeşitli kamu kuruluşlarının yanısıra hükümet dışı kuruluşlar ve UNICEF gibi uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapılmaktadır. Şanlıurfa Valiliği, İş ve İşçi Bulma Kurumu işbirliğince GAP İdaresi koordinasyonunda ilk olarak Şanlıurfa Yakubiye Mahallesi ve Sağlık Köyü'nden başlatılan ve daha sonra diğer bölge illerinde de açılan ÇATOM'ların sayısı 2001 yılı sonu itibariyle 23'e ulaşmıştır.

Sosyal, ekonomik ve kültürel nedenlerle birtakım sosyal hizmetlere ulaşmakta güçlük çeken, kalkınmanın nimetlerinden yeterince yaralanmayan ve toplumsal süreçlere eşit bireyler olarak katılamayan bölge kadınının, statüsünü yükseltmeyi amaçlayan proje kapsamında bugüne kadar yaklaşık toplam 15.000 kadına ulaşılmıştır. Halktan gelen talep üzerine, sayıca artan ÇATOM'lar ve uygulamaları, Projeyi kalıcı bir niteliğe büründürmüştür. Önümüzdeki dönemlerde kurumsallaşarak, gönüllü kuruluşların da desteği ile yarı özerk bir yapı ve kimliğe kavuşmaları hedeflenen ÇATOM uygulamaları GAP Bölge Kalkınma İdaresi'nin öncelikli faaliyetlerinden birini oluşturmaktadır.

Sosyal Eylem Planı doğrultusunda, Bölgede yapımına başlanan Birecik Baraj Gölü'nden etkilenecek yerleşimlerin nüfusunun yeniden yerleştirilmesi çalışmaları da katılımcı anlayışla devam etmektedir. Birecik Barajından Etkilenen Nüfusun Yeniden İskanı Uygulaması Programı, Türkiye'de bu alanda halk katılımı ile yapılan en geniş kapsamlı ilk uygulama olma özelliğini taşımaktadır. Bu çalışma ile Birecik Baraj Göl Aynası'ndan etkilenen yerleşim birimlerinde yaşayan nüfusun, yeniden yerleşimi, yeni yer seçimi, ekonomik uğraş alanlarına yatırımlar ve istihdam yoluyla, yeni durumlarına uyum sağlayabilmeleri, yeniden üretken ve kendi kendilerine yeterli hale gelebilmek üzere organize olmalarının sağlanması amaçlanmıştır. Birecik Barajı'ndan etkilenen yerleşimlerdeki nüfusun yeniden iskanı konusunda çeşitli kamu kuruluşlarınca yapılacak olan çalışmalar konusunda yöre halkı bilgilendirilmiş ve projeye katılımlarının sağlanması amacıyla yerinde bir dizi toplantı yapılmıştır. Köylerde toplantılar düzenlenerek ekonomistlerin araştırmaları sonucunda ortaya çıkan uygun yatırım alanları seçenekleri konusunda kendilerinin de görüşleri alınarak yeni seçenekler oluşturulmuştur. Yöre halkının sosyo-ekonomik ve kültürel yaşam biçimi bu kadar yakından ilgilendiren bir konuya, halkın kendisini ve hükümet dışı kuruluşları da katarak ortak bir yön vermek üzere başlatılan ve yeniden yerleşim planlama çalışmalarına halkın katılımının sağlanması, yapılacak uygulamaların halkın istekleri doğrultusunda ele alınmasını amaçlayan bu çalışma, GAP İdaresi'nin Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile ortaklaşa yürütülmektedir.

Sosyal amaçlı projeler çerçevesinde; Diyarbakır'da Sokakta Çalışan Çocukların Rehabilitasyonu, kırsal alanlarda okul servisi otobüsü hizmetleri ve Mardin'de gençlere yönelik projeler de GAP İdaresi'nce yürütülmektedir.


GAP, SAĞLIK

GAP'ın entegre bir proje olarak faaliyetlerinin şekillendirilmesiyle GAP Bölgesi'ndeki sağlık hizmetleri önemli ölçüde yaygınlaşmakta ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi için Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda sektörlerarası işbirliğini de içeren çalışmalar sürdürülmektedir.

Sağlık Bakanlığı, GAP Bölgesi'ndeki sağlık düzeyini ve buna bağlı olarak kişilerin yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla rutin hizmetlerin yanısıra, bir dizi proje yürütmektedir. Bu projeler; İshalli Hastalıkların Kontrolü, Akut Solunum Yolu Enfeksiyonlarının Kontrolü, Ulusal Sıtma Kontrolü, Anne Sütünün Teşviki / Bebek Dostu Hastaneler, Fenilketonüri Taraması, İyot Yetersizliği Hastalıkları ve Tuzun İyotlanması, Güvenli Annelik ve Bilgi-Eğitim-İletişim, Aile Sağlığı Hizmetlerinin Geliştirilmesi Projeleridir. Bu projelerin programa dönüştürülerek hizmette sürdürülebilirliğin sağlanması için; Sektörlerarası işbirliği ve toplum katılımını artıran hizmet modelleriyle çalışmalar yürütülmektedir.

Ayrıca Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde sağlık alanında kurumsal gelişmeyi de desteklemek amacıyla Dünya Bankası desteği ile Sağlık Bakanlığı tarafından uygulanmakta olan Birinci ve İkinci Sağlık Projeleri çerçevesinde yeni sağlık evleri ve sağlık ocakları yapılmakta, mevcut ve yeni inşa edilen sağlık kuruluşlarının donanım ve araçları sağlanmakta, sağlık personelinin bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik başlangıç ve hizmet içi eğitim programları uygulanmaktadır.

Yürütülen bu yoğun çalışmalarla GAP Bölgesi’ndeki sağlık hizmetleri önemli ölçüde iyileştirilmiş olmasına karşın, GAP Bölgesi sağlık göstergelerinin ülke ortalamasından farklı olduğu gözlenmektedir.

GAP Bölge Kalkınma İdaresi, GAP kapsamındaki değişim süreçlerinde insanı olumsuz yönde etkilemesi olası tüm konularda sorumluluk hissetmekte ve özellikle insan sağlığına ilişkin konularda işbirliklerine önem ve öncelik vermektedir. Entegre ve sürdürülebilir insani gelişme yaklaşımıyla GAP Bölge Kalkınma İdaresi’nin sağlık alanında yaptığı ilk çalışma 1991 yılında Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile hazırladığı "GAP Sağlık Sektörü Uygulama Planı" olmuştur. Bu çalışmada; GAP Bölgesi’ndeki mevcut sağlık hizmetlerinin değerlendirilmesi ve ihtiyaçlarının belirlenmesi, GAP çerçevesinde yatırım hedeflerinin tespiti nitelik ve niceliklerinin belirlenmesi, sorun ve darboğazların çözümlenmesi gelecek taleplere cevap verebilecek ve Türkiye için örnek teşkil edebilecek bir uygulama modelinin oluşturulması ilke olarak hedeflenmiştir. Bu çalışmanın sonunda GAP Bölgesi’ndeki sağlık sorunlarının ülkenin genel sorunlarından soyutlanamayacağı vurgulanırken, Sağlık Bakanlığı tarafından sektörlerarası katılımla 1992 yılında yapılan "Birinci Ulusal Sağlık Kongresi" ve 1993 yılında yapılan "İkinci Ulusal Sağlık Kongresi" sonuçlarında GAP Bölgesi’ndeki mevcut ve gelecekteki sağlık sorunlarının çözümü için öneriler ve stratejiler belirlenmiştir.

GAP, sürdürülebilir insani gelişme kavramının literatürüne girdiği 1995 tarihinden itibaren, ağırlıklı bir biçimde çevresel ve insani boyutları da kapsamına almış ve temel hedef olarak da bölge insanının yaşam kalitesinin yükseltilmesini benimsemiştir. Bu yaklaşım ile ekonomik büyümeye yönelik fiziksel yatırımlar da dahil tüm proje ve uygulamalar insani gelişmeye ve insan sağlığına yaptığı katkı açısından değerlendirilmektedir.

Bu yaklaşımla GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından yürütülen ilk sağlık projesi, 1995 yılında Yale (ABD), Hebrew (İsrail), İzmir ve Bölge Üniversitelerinin işbirliği ile Şanlıurfa’da yürütülen Şark Çıbanı projesi olmuştur. Bu çalışma ile hastalık etkeni olan parazitin türü belirlenerek korunma ve tedavisine ilişkin öneriler ilgili kurum ve kişilerle paylaşılmıştır. Sağlık alanında yürütülen ikinci çalışma ise 1998 yılında da Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO)-Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) işbirliği ile yürütülen "Türkiye’de Sıtma Birimlerinin Ulusal Kapasitesinin Güçlendirilmesi" projesi olmuştur.

GAP kapsamındaki fiziki yatırımlar, hiç kuşkusuz bölgeye önemli bir ekonomik büyüme ve sosyal gelişme sağlayacaktır. Bununla birlikte, baraj göllerinin oluşması, sulama alanlarının genişlemesi, ürün deseni ve tarım pratiklerinin değişmesi, kentleşme ve sanayileşmenin ekolojik sistem ve çevre üzerinde de etkili olması kaçınılmazdır. Bu sürecin insan sağlığına olan olumsuz etkilerini en aza indirgemek amacıyla Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından 2001 - 2002 yıllarında GAP Bölgesi Halk Sağlığı Projesi yürütülmektedir. Katılımcı planlama ve sektörlerarası işbirliğinin gereği olarak projenin geliştirilme aşamasında ilgili sektörler ile yerel yönetici ve eğitimcilerin projeye ilişkin görüş ve önerileri alınmıştır. GAP Bölgesi Halk Sağlığı Projesi, Türkiye Parazitoloji Derneği başkanlığında Dicle, Gaziantep ve Harran Üniversiteleri temsilcilerinden oluşan bir konsorsiyum tarafından yürütülmekte olup, proje sonunda sektörlerarası işbirliğiyle "GAP Bölgesi Halk Sağlığı Eylem Planı" hazırlanacaktır.

Bilindiği gibi GAP Bölgesi'ndeki sağlık hizmetlerinin sunumunda (ülkenin diğer pek çok bölgesinde olduğu gibi) altyapı, yönetim sağlık insangücü vb. konularında sorunlar yaşanmaktadır. Ancak GAP Bölgesi'ndeki en önemli sorun mevcut sağlık hizmetlerinin kullanılmamasıdır. Özellikle dezavantajlı gruplar içinde değerlendirilen kadın ve çocukların sağlık hizmetlerine ulaşma ve kullanma oranını artırmak amacıyla GAP Bölge Kalkınma İdaresi "Sağlık Gönüllüleri" projelerini yürütmektedir. Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile yürütülen çalışmalarda, kadının bölgesel kalkınma sürecine katılımını artırmak amacıyla kurulan ÇATOM katılımcılarının sağlık gönüllüsü olarak yetiştirilmektedirler. "Sağlık Gönüllüsü" olarak yetiştirilen genç kız ve kadınların; Kendi sağlıklarını koruma konusunda bilinç kazanmaları, aile bireylerinin sağlıklarının korunması konusunda bilgi ve beceri kazanmaları, toplumsal sağlık sorunlarına karşı duyarlılık kazanmaları ve yörelerindeki mevcut sağlık hizmetlerini kullanmaları amaçlanmaktadır.
 
GAP, ÇEVRE VE KÜLTÜR

1992 yılında Rio’da yapılan ve gelecek yüzyılın yeni çevre yaklaşımını ortaya koyan, dünya zirvesinde kabul edilen "Gündem 21" ilkeleri, GAP İdaresi tarafından, zaten 1989’dan bu yana temel ilke olarak kabul edilmiş ve tüm projelerinde dikkate alınmıştır.

Güneydoğu Anadolu Projesi’nin etap etap uygulanmasıyla 1.7 milyon hektar tarımsal alanın sulamaya açılması ve yapılacak barajlar ile yeni rezervuar alanlarının yaratılması, Bölgenin toprak ve su rejimlerini önemli ölçüde değiştirecektir. Aynı zamanda nüfus hareketleri, hızlı şehirleşme ve sanayileşme kır ve kent alanlarında yeni dönüşümler yaratacaktır. Sulamanın getireceği avantajlar yanında, fazla ve hatalı sulamanın yol açabileceği problemler, Bölgedeki iklim değişikliklerinin tarımsal üretime ve bitki örtüsüne yaratacağı etkiler, flora ve faunanın değişikliklerden etkilenmesi, erozyon, doğal, tarihi ve kültürel değerlerin kontrolsüz gelişmeden etkilenmesi ve benzeri sorunlar, GAP’ın, çevre ve kültür değerleri yönünden etraflı bir şekilde ele alınması gereğini ortaya koymaktadır.

Gerek ülke düzeyinde, gerekse bölge düzeyinde sosyal ve ekonomik sektörlerde önemli değişimler yaratacak olan Projenin, kaçınılmaz olarak çevre ve kültür varlıkları üzerinde de etkileri olacaktır. Bu etkilerin olumlu ve olumsuz yönlerini dikkate almak, olumlu gelişmelerden yararlanmak; Olumsuz gelişmelere karşı şimdiden tedbir almak ve hazırlıklı olmak GAP bölge kalkınma felsefesinin diğer önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Tarih öncesi çağlardan başlamak üzere günümüze kadar ulaşmış birçok uygarlığa ve çok tanrılı dinler ile üç büyük dine ait kültür varlıklarına ev sahipliği yapan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, özellikle Mardin, Şanlıurfa, Şırnak ve Siirt illeri ile bir dinler mozaiği oluşturmaktadır. Şanlıurfa'nın putperestlikle savaşan İbrahim Peygamberin doğduğu yer olarak bilinmesi, dağlarında Musa Peygamberin çobanlık yapması ve kentin İsa Peygamber tarafından kutsanarak, batıda da "Kutsal Şehir" olarak anılması bu mozaiğin renklerini oluşturmaktadır. Ayrıca, Süryani kültürünün geliştiği yer olan ve bu kültürün günümüze kadar gelen zengin örneklerini barındıran Mardin, bir efsaneye göre Nuh Peygamberin gemisinin karaya oturduğu yer olan Şırnak ile İslam bilim, kültür ve eğitim merkezi olan Siirt, Güneydoğu Anadolu mozaiğinin diğer renklerini oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, kültür varlıklarının restorasyon ve kurtarma çalışmalarının yapılması, korunması ve gelecek nesillere aktarılması ile çevre düzenlemesi, altyapı, konaklama ihtiyaçlarının giderilerek tanıtımının yapılması GAP kapsamında yürütülen en önemli çalışmalar arasındadır. Kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesine yönelik bu çalışmaların en önemlileri; Birecik, Halfeti, Suruç ilçelerinin Taşınmaz Kültür Varlıklarının Belgelenmesi, Hasankeyf Tarihi ve Arkeolojik Sit Alanı Araştırma, Kazı ve Kurtarma Projesi, Acırlı (Midyat-Mardin) Sit Alanı Çevre Düzenleme Projesi, Mardin Katılımcı Kentsel Rehabilitasyon Projesi, Zeugma Acil Kazı ve Kurtarma Projesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi Arkeolojik Yerleşmelerin Taranması Projesi'dir.

1992 yılında Rio’da yapılan ve gelecek yüzyılın yeni çevre yaklaşımını ortaya koyan, Dünya Zirvesi’nde ilk kez, kalkınma ve çevre arasında denge kurulmasını hedefleyen "sürdürülebilir gelişme" kavramı dile getirilmiş ve tüm katılımcı ülkelerce bir hedef olarak kabul edilmiştir. Sürdürülebilir kalkınma anlayışının yaşama geçirilmesinin sağlanması amacıyla, anılan Zirve’de varılan küresel anlaşma ve politik taahhütleri yansıtan bir eylem planı hazırlanmıştır. "Gündem 21" olarak tanımlanan bu eylem planında yer alan anlayış, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından da temel ilke olarak benimsenmiştir. Ana teması kaynakların sürdürülebilir kullanımı, yeni kaynakların yaratılması, merkezi yönetim-yerel yönetim ilişkilerinin yerinden yönetim anlayışı doğrultusunda güçlendirilmesi, kamu ve sivil toplum örgütleri arasında işbirliğinin geliştirilmesi ve halkın etkin katılımının sağlanması gibi öncelikleri yansıtan Gündem 21 ilkeleri, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının yürüttüğü tüm projelerde en önemli kriter olarak gözönünde bulundurulmaktadır.

Doğal kaynaklar yönünden ele alındığında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye’nin doğal açıdan en sıra dışı alanlarından birisidir. Bölge, Ortadoğu’ya özgü bozkır ve yarı-çöl canlılarının Türkiye’ye girdikleri sınır kapısı olma özelliğinde olup, Türkiye’nin diğer bölgelerinde bulunmayan canlı türlerini temsil eden iki doğal yaşam ortamını barındırmaktadır:

i) Fırat ve Dicle nehirlerinin boyları, taşkın düzlükleri ve bu nehirlere açılan ana kollar, ii) Bölgenin özellikle güney kesimlerinde bulunan bozkır ve yarı-çöl alanlar.

Bu iki yönlü (sulak alan ve çöl) doğal niteliğinden dolayı, Bölgede yöreye özgü pek çok endemik bitki, hayvan, kuş ve balık türlerini tespit etmek mümkündür. Su kaynaklarının yönetimiyle tarımsal ve ekonomik gelişmeyi ve böylelikle sosyal değişimi hedefleyen Proje; Binlerce yıllık susuz bozkırları sulanan tarım alanlarına, akarsu yataklarını da baraj göllerine dönüştürmektedir. Ancak bu dönüşüm, bir yandan bölgedeki tarımsal üretimin artışını sağlarken, diğer yandan da bölgedeki doğal ortamlarda (sucul ve bozkır ortamlar) yaşayan canlıların yaşam alanlarının yok olmasına neden olabilecektir. Tüm bu olumsuz etkenlere karşı önlem alma yönünde bir yaklaşıma sahip olan GAP Bölge Kalkınma İdaresi tarafından bölgedeki biyolojik çeşitliliğin envanterini çıkarmak amacıyla, 2004 yılında sonlanan "Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi" gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, iyileştirme çalışmaları kapsamında 2002 yılından bu yana "Yaban Hayatı Projesi" yürütülmektedir.

Değişik uygarlıkların geriye bıraktığı ve çeşitli dinlere ait kültür varlıkları turizm açısından da ayrı bir önem taşımaktadır. Son yıllarda GAP Bölgesi’nde turizmin yeniden canlanmasıyla birlikte, bölgenin kültürel değerlerinin ön plana çıkartılması, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın hedefleri arasında yer almaktadır.


GAP VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yenilikçi bir yaklaşım olarak sürdürülebilir insani kalkınma kapsamında geliştirilen GAP'a, giderek artan uluslararası ilgi bağlamında, yabancı ülke ve kuruluşların teknik ve mali katkıları da yoğunlaşmaya başlamıştır.

Özellikle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ile birlikte yapılan "GAP'ta Sürdürülebilir Kalkınma Programı" proje paketinin yürürlüğe girdiği 1997 yılı bu anlamda bir başlangıç yılı olmuştur.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile GAP İdaresi'nin ortaklaşa gerçekleştirdiği "Sürdürülebilir Kalkınma Programı"nın temel amacı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sosyo-ekonomik eşitsizliklerin azaltılmasıdır. Program, temel sosyal hizmetler (eğitim, sağlık, konut) cinsiyet grupları arasında eşitlik, kentsel yönetim, çevresel sürdürülebilirlik, kurumsal ve toplumsal düzeyde kapasite oluşturulması ve halk katılımı alanlarındaki pilot projeler aracılığıyla kalkınmanın insani boyutunu vurgulamaktadır. 28 alt projeden oluşan Programın toplam bütçesi 5.2 milyon ABD dolarıdır.

Dünya Bankası, GAP Bölgesi'ndeki kentsel ve kırsal altyapının geliştirilmesine ilişkin iki projeye hibe sağlamıştır. Bunlar; "Şanlıurfa-Harran Ovaları Tarla-içi ve Köy Geliştirme Hizmetleri Projesi" ile "GAP Kentsel Planlama ve Sanitasyon Projesi" hazırlık çalışmalarıdır. Bu iki proje için Dünya Bankası'ndan toplam 650 bin ABD doları hibe finansmanı sağlanmıştır. GAP İdaresi ile BM Gıda ve Tarım Örgütü(FAO) arasında 1997 yılında başlayan ilişkiler, 10 alt projeden oluşan "GAP-FAO Kırsal Kalkınma Programı" kapsamında devam etmektedir.

GAP İdaresinin Avrupa Birliği (AB) ile 1996 yılından başlayarak günümüze kadar devam eden ilişkileri çerçevesinde AB tarafından bölgesel eşitsizliklerin giderilmesi, bölgesel ekonomik büyümenin sağlanması, çevre koşullarının iyileştirilmesi ve kültürel mirasın korunması hedeflerine yönelik "GAP Bölgesel Kalkınma Programı" için 43.5 Milyon EURO hibe sağlanmış, 07 Aralık 2002 tarihli antlaşma ile 3.5 ek kaynak ile 47 Milyon EURO temin edilmiştir.

GAP İdaresi, bir çok yabancı kurum, kuruluş, üniversite ve sivil toplum örgütleriyle entegre bölgesel kalkınma sürecinde bilgi ve deneyimlerin paylaşılması, karşılıklı uzman değişimi ve teknoloji transferi amacıyla işbirliği çalışmalarını yürütmektedir. Bu doğrultuda; GAP İdaresi; Amerikan kurum, kuruluş ve üniversitelerinden Arizona State Üniversitesi (ASU), San Diego Üniversitesi (SDSU) Tennessee Vadisi Otoritesi (TVA); Kent Eyalet Üniversitesi (KSU); Portland Eyalet Üniversitesi (PSU); Oklahoma Eyalet Üniversitesi (OSU); Packard Humanities Institute (PHI); HASNA Inc; Merkezi Suriye'de bulunan Kurak Alanlarda Tarımsal Araştırmalar Merkezi (ICARDA); Merkezi Sri-Lanka'da bulunan Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsü (IWMI); Mısır Güney Vadi Kalkınma İdaresi, TOSHKA; Bari'de (İtalya) bulunan Akdeniz Tarımsal Araştırma Örgütü (CHIEAM-IAMB) ve Suriye Sulama Bakanlığı Arazi Islah Müessesesi (GOLD) ile birer Mutabakat Zaptı imzalamıştır.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İşbirliği Merkezi (MASHAV) ile kırsal kalkınmaya yönelik karşılıklı işbirliğinin geliştirilmesi amacına yönelik hazırlanan Mutabakat Zaptı bulunmaktadır.

GAP İdaresi gerek Mutabakat Zabıtları gerekse benzer nitelikte projelere sahip Mısır, Çin, Bosna, Makedonya, Bangladesh gibi yabancı ülkelerden uluslararası ve ulusal düzeyden bir çok katılımcı ile eğitim programları gerçekleştirmektedir. Buna ilaveten; GAP İdaresi; Arizona State Üniversitesi, Kent Eyalet Üniversitesi, Portland Eyalet Üniversitesi, Kanada Uluslararası Kalkınma Araştırma Merkezi (IDRC) ve US Army Corp.'s of Engineers ve International Program for Technology and Research in Irrigation and Drainage (IPTRD) gibi yabancı ortakları/paydaşları ile çeşitli çalıştay (workshop), seminerler ve eğitim programları organize etmektedir.


ULUSLARARASI SU KURULUŞLARI İLE İLİŞKİLER

GAP suya dayalı sürdürülebilir entegre ve bölgesel bir kalkınma projesi olarak, su kaynaklarının küresel boyutta öneminin kavrandığı 21.yüzyıl başlangıcında, uluslararası platformlarda çeşitli uluslararası su kuruluşları ile karşılıklı görüş alış verişinde bulunarak ve bu kuruluşların karar mekanizmalarında yer alarak, temsili büyük önem taşımaktadır.

Dünyada üst karar alıcıları içerecek biçimde küresel, bölgesel ve yerel düzeylerde su konusunda bilinç ve duyarlılığı artırmak, etkin koruma, planlama ve yönetim geliştirmek ve çevresel sürdürülebilirlik çerçevesinde suyun tüm boyutlarıyla kullanımını sağlamak misyonuna sahip Dünya Su Konseyi (World Water Council, WWC) 22 Mart 1996’da kurulmuştur.

Dünya Su Konseyi (WWC) küresel ölçekte artan su krizini önlemeye yönelik, karar vericiler ve kullanıcılar arasında uzlaşıya dayalı ilkeleri içeren Dünya Su Vizyonu’nu geliştirmiştir. Vizyon su kaynaklarına yönelik sorunların çözümünde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri birlikte kapsama anlamında küresel perspektiflidir. Vizyon aynı zamanda en uygun ölçeğin küresel değil yerel ve bölgesel olduğunu da önermektedir. Vizyonu eyleme dönüştürme girişimlerinden biri olarak, Dünya Su Konseyi'nin 18-21 Mart 2001 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen "10. Guvernörler Heyeti Toplantısı"nda oybirliği ile alınan kararla, su ve kalkınma konularında Türkiye’nin önde gelen kuruluşları olan GAP-BKİ ve DSİ’nin desteğiyle ilk Tematik Merkez Ankara’da kurulmuştur. GAP-BKİ bünyesinde faaliyet gösteren Tematik Merkez'in misyonu kullanıcıyı temel alan deneysel araştırmalar çerçevesinde bilginin yaygınlaşmasını sağlayarak çok yönlü sürdürülebilir su kaynakları gelişiminin faydalarını artırmak olarak tanımlanmıştır.

Küresel Su Ortaklığı (Global Water Partnership, GWP), entegre su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini katılımcı yaklaşımla sağlayan, suyun ekonomik değere sahip olduğunu ve sınırlı kaynak olarak çevre açısından taşıdığı önemi vurgulayan ilkelerin pratiğe aktarılması amacıyla 1996’da kurulmuştur. Dünya Su Konseyi; Su konusunda makro seviyede politika, strateji ve çözüm üretici; Küresel Su Ortaklığı ise politika ve stratejileri uygulayıcıdır.


GAP'IN FİNANSMANI

GAP yatırımları, yaklaşık 40 kamu kurum ve kuruluşunun ekonomik ve sosyal sektörlerdeki proje ve faaliyetlerinin toplamından oluşmaktadır. Farklı sektörlerde çeşitli kuruluşlar tarafından yürütülen bu yatırımlar için tahsis edilen ödenekler, projeleri uygulayan kamu kurum ve kuruluşlarının yatırım bütçesinde yer almakta ve ilgili kurum tarafından kullanılmaktadır.

GAP Master Planı'nın belirlediği hedef ve büyüklüklere ulaşabilmek için yapılması öngörülen kamu yatırımlarının finansman ihtiyacı 2007 yılı fiyatlarıyla toplam 39 milyar 287 milyon 353 bin YTL’dir. Bu kapsamda 2006 sonuna kadar, tahmini olarak 23 milyar 313 milyon 847 bin YTL harcama yapılmış ve nakdi gerçekleşme % 59.3 düzeyine ulaşmıştır.

GAP, "insan" boyutu ve "sürdürülebilirlik" kavramı ile birlikte anılmaya başlayan bir bölgesel kalkınma projesi olarak örnek duruma ulaşmış, bu boyutlarıyla dış basın ve uluslararası forumlarda geniş bir şekilde yer almaya ve olumlu yankılar bulmaya başlamıştır. ABD, Kanada, İsrail, Fransa, ve bazı Avrupa ülkeleri ile Dünya Bankası olmak üzere, diğer uluslararası kuruluşlar, bazı yabancı fon ve kredi kuruluşları da GAP’a finansal katkı sağlamışlardır.


GAP'TA ULAŞILAN SON NOKTA

Projenin nakdi gerçekleşmesi % 56.4 düzeyine ulaşmıştır. Gerçekleşme, sektörler baz alındığında, enerji projeleri bakımından % 83, tarım projeleri bakımından ise % 24.5 düzeyindedir. Ancak, projenin bu aşamasında bile bölge ve Türkiye’ye sağladığı ekonomik değer büyük boyutlara ulaşmıştır.

GAP kapsamında yapımı öngörülen hidroelektrik santrallerinin, kurulu güç itibariyle önemli bir bölümü tamamlanmıştır. 2005 sonu itibariyle 8 hidroelektrik santrali (HES) işletmeye açılmıştır. Böylece, santral kurulu güçleri itibariyle hidroelektrik enerji projelerinin % 74’ü üretime geçmiş bulunmaktadır.

Bu çerçevede GAP, belli bir süreden beri Türkiye ekonomisine ve Bölge halkının refahına doğrudan katkı sağlamaktadır.

Ülkede hidroelektrik enerji üretiminin önemli bir bölümü GAP kapsamındaki Karakaya, Atatürk, Dicle, Kralkızı, Birecik, Karkamış ve Batman Hidroelektrik Santrallerinden (HES) sağlanmaktadır. Tesislerin açılışından 2005 yılı sonuna kadar toplam 253 milyar kilovatsaat hidroelektrik enerji üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu enerjinin parasal değeri yaklaşık 15 milyar ABD Doları’dır. (1 kWh = 6 cent)

Türkiye’de 2005 yılında üretilen 39.6 milyar kilovatsaatlik hidrolik enerji içinde, GAP 18.7 milyar kilovatsaatlik hidroelektrik üretimiyle % 47’lik bir paya sahiptir (GAP enerji hedefi: 27 milyar kilovatsaat). Üretilen bu enerjinin parasal değeri ise yaklaşık 1.1 milyar ABD Doları’dır.

Yine 2005 yılında Türkiye’nin 161.5 milyar kilovatsaatlik toplam enerji üretimi (termik, hidrolik ve rüzgar) içinde GAP’ın payı % 11.6 olmuştur.

Harran Ovası’nda sulama, 1995 mevsiminden itibaren başlamıştır. GAP'ın sulama projelerinin tamamlanmasıyla 1.7 milyon hektar alanın sulamaya açılması hedeflenmektedir. 2005 yılı itibariyle DSİ tarafından sulamaya açılan alan 256 676 hektar olmuştur. Fiziki gerçekleşme açısından, sulama projelerinin % 14.9’u işletmede, % 7.4’ü inşaat halinde, % 15.8’i ihale ve % 61.9’u planlama aşamasındadır. Yörenin tarımsal üretiminde büyük artışlar sağlanmıştır. GAP genelinde hedeflenen toplam sulama faydası 3 milyar ABD Doları düzeyindedir.

GAP Bölgesi'nde sınai gelişmenin hızlanması, sanayi yatırımlarının artması, özel sektörün Bölge’de yatırım yapmasının sağlanması için sanayi altyapısının tamamlanması çalışmaları kamu yatırımları çerçevesinde yürütülmektedir.

Bölge’de 2 serbest bölge (Gaziantep ve Mardin) mevcuttur. 8 organize sanayi bölgesi (OSB) tamamlanmış olup, 11 OSB ise yatırım programında yer almaktadır. 2006 yılı itibariyle, 11 OSB ile 25 küçük sanayi sitesi (KSS) faal durumdadır; 12 KSS'nin ise yapım çalışmaları devam etmektedir.

2005 yılında, Türkiye genelinde bir yıl öncesine göre artış gösteren istihdamın (2004 yılı: 21 791 bin kişi, 2005 yılı: 22 046 bin kişi), GAP Bölgesi'nde düştüğü (2004 yılı: 1 456 bin kişi, 2005 yılı: 1 373 bin kişi), tarımda azalan istihdamın ise sanayi ve hizmetler sektörüne kaydığı görülmektedir.

2005 yılında GAP Bölgesi'ndeki toplam istihdamın % 30'u tarım, % 21'i sanayi, % 49'u ise hizmetler sektöründe yer almaktadır. Bu oranlar 2004 yılında sırasıyla; % 39, % 17 ve % 44 olmuştur.

GAP'tan yapılan ihracat düzeyinde de artış olmuş; 2001 yılında 683 milyon ABD Doları olan ihracat tutarı 2005'te 1,957 milyon dolara yükselmiştir. GAP Bölgesi’nden yapılan ihracatın Türkiye’nin toplam ihracatı içindeki payı da aynı dönemde % 2.2’den % 2.7’ye çıkmıştır.

2005 yılı itibariyle GAP Bölgesi'nde karayolu ağı uzunluğu 35 529 km'dir. Bunun 103 km'si otoyol, 5 932 km'si devlet ve il yolu, 29 424 km'si ise köy yoludur. Adana-Gaziantep Otoyolu'nun yaklaşık 80 km'lik bölümü de Bölge içerisinde bulunmaktadır. Şanlıurfa-Gaziantep Otoyolu'nun 2008 yılında bitirilmesi hedeflenmiştir.

Türkiye devlet ve il yolu şebekesinin % 9.2'si, köy yolları şebekesinin % 10.1’i Bölge'dedir ve Bölge'deki köylerin % 98'i anayol ağına bağlanmış durumdadır.

Bölge'nin 7 ilinde havaalanı vardır. Ayrıca, Türkiye'nin en büyük kargo havalimanı Şanlıurfa'da inşa edilmektedir. GAP Uluslararası Havaalanı'nın 2006 yılında tamamlanması programlanmıştır.

Bakanlar Kurulu Kararı ile GAP’ın tamamlanması için 2010 yılı hedef konmuş ve bu konuda tüm kamu kurum ve kuruluşlarının GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’na girdi vermeleri öngörülmüştür. Bu çerçevede hazırlanan GAP Bölge Kalkınma Planı’nda belirlenen temel esaslar; Sağlık ve eğitim göstergelerinin ülke ortalamalarına getirilmesi, kentlerin nüfus emme kapasitelerinin artırılması, istihdam açığının karşılanması ile GAP’ın değerleri ve ilkeleri itibariyle evrenselliğinin ortaya konmasıdır.

GAP, suyun insani ve sosyo-ekonomik gelişmeye yönelik geliştirilmesi konusundaki uluslararası eğilimler için de özgün bir model oluşturmaktadır.

Projenin tamamlanan kısmının bile, bölgeye kazandırdığı canlılık tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan "Verimli Hilal" Bölgesi’nde yeni ve daha parlak bir uygarlığın yaratabileceği konusunda ışık yakmaktadır. GAP tüm özellikleriyle gelecek nesillere sunulan teknolojik ve sosyolojik bir uygarlık anıtıdır.
 
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA NEDİR

Sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve kalkınmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını programlama anlamını taşımaktadır. Sürdürülebilir kalkınma sosyal, ekolojik, ekonomik, mekansal ve kültürel boyutları olan bir kavramdır.

Toprak ve su kaynaklarının geliştirmesi projesi olarak başlatılan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından çok sektörlü entegre bölgesel kalkınma projesine dönüştürülmüştür. GAP İdaresi sürdürülebilir insani gelişme kavramıyla uyumlu olarak ekonomik büyüme hedeflerine çevresel ve sosyal-insani boyutu entegre etmiştir. Bu GAP'ın amacının sadece ekonomik büyüme olmayıp, temel olarak insanın yaşam kalitesinin artırılması anlamına gelmektedir. Altyapı geliştirme, tarımsal ve endüstriyel kalkınma, çevresel koruma, doğal kaynakları geliştirme, sosyal hizmetler vb., ekonomik büyümeye katkı yapanlarda da dahil olmak üzere, tüm faaliyetler sürdürülebilir bir tarzda insanın yaşam kalitesine yaptıkları katkı çerçevesinde değerlendirilmektedir.

GAP'ın nihai hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde sürdürülebilir bir insani gelişmeyi sağlamaktır. Bu nedenle kalkınmanın odağı olarak insan alınmaktadır. Gerçekleştirilmekte olan fiziki yapılar insani gelişmenin tabanını oluşturacaktır. GAP Bölgesi’ndeki sosyal farklılıkların giderilerek toplumsal kalkınmanın sağlanması, eşitlik ve refahın yaygınlaşması, Proje’ye toplumsal katılım sağlanması ve insan kaynaklarının geliştirilmesi ile Bölge’de sürdürülebilir bir kalkınma sağlanabilecektir. GAP Bölgesi’nde sürdürülebilir kalkınma ile erişilmek istenen ekonomik büyümenin insani gelişme perspektifi kapsamında ele alınması; Bölge’nin tümünü içerecek bir sosyal değişimi ekosistem, kültür ve yöre özellikli katılımcı çözümlere çevirecek gelişmelerin sağlanmasıdır.

Rio'da 1992 yılında yapılan Dünya Zirvesi'nde kabul edilen Gündem 21 adlı dokümanda somutlaşan ve her ülkenin kendi şartlarına göre uygulanmasını önerdiği ilkeler, GAP'ta uygulanmakta olan sürdürülebilir insani gelişme ilkeleri ile uyum göstermekte olup, ilk sonuçları da alınmaktadır.

GAP'ta sürdürülebilir insani gelişme hedefine yönelen planlama ve uygulama faaliyetleri aşağıdaki ilkeler çerçevesinde yürütülmektedir.

1-Katılımcılık
2-Eşitlik ve Hakkaniyet
3-İnsan Kaynaklarını Geliştirme

Katılımcılık projeden etkilenen tüm tarafların projenin hazırlanma sürecinden, uygulanmasına ve izleme-değerlendirmesine kadar tüm aşamalarına katılımı olarak anlaşılmaktadır. Bu ilke tüm projelere uygulanmaktadır. Tarafların duyarlılığını oluşturarak, projelerin sosyal yapılabilirliğini artırarak, projelerin maliyetini düşürerek ve yöre halkının dile getirdiği sorunlarını çözerek projelerin başarısını olumlu olarak etkilemektedir. Bu yöntem aynı zamanda toplumun demokratikleşmesine de katkı sağlamaktadır.

GAP çerçevesinde kalkınmada eşitlik ve adillik, sosyal, ekonomik ve kültürel olarak dezavantajlı konumda yaşayan Bölge halkının da kalkınma sürecine entegrasyonu anlamına gelmektedir. GAP Bölgesi‘nde kadınlar, çocuklar, topraksız ve küçük topraklı çiftçiler, küçük işletmeciler, sulama dışı alanlarda yaşayan çiftçiler vb.leri dezavantajlı gruplar olarak tanımlanmakta ve bu grupların da katılımı ile özel programlar gerçekleştirilmektedir.

Özetle, GAP'ın nihai hedefi sürdürülebilir ekonomik büyüme, herkes için yeterli gelir, eğitim, sağlık ve kültürel faaliyetler gibi sosyal hizmetlere ulaşılabilirliği artırmak, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı, temiz bir çevre, herkes için barınak ve bütün insanların karar alma sürecine katılması için gerekli ön koşulları oluşturmak ve böylece Bölge’de sürdürülebilir ve iç dinamizmi ile gelişen bir toplum yaratmaktadır.

GAP'ta sürdürülebilir insani kalkınma yaklaşımı uluslararası kuruluşların GAP'a olan ilgisini çekmeye başlamıştır. Bu uluslararası kuruluşlara örnek olarak, UNDP projemiz ile ilgilenmekte ve destek sağlamaktadır.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve GAP İdaresi tarafından organize edilen "Sürdürülebilir Kalkınma ve GAP Semineri" Mart 1995'te düzenlenmiştir. Üniversitelerden, kamu kuruluşlarından, özel sektörden ve mahalli idarelerden birçok kesim bu seminere katılmıştır. Seminere GAP Bölgesi’nde sürdürülebilir insani kalkınma prensipleri tartışılmıştır.

GAP İdaresi ve UNDP’nin ortaklaşa yürüttüğü "GAP Bölgesinde Sürdürülebilir Kalkınma Programı"nın temelini "Sürdürülebilir Kalkınma ve GAP Semineri" oluşturmaktadır ve Mart 1997’de uygulamaya geçirilmiştir. Başlangıçta 28 alt-proje olarak belirlenen program, 2000 yılı içerisinde İsviçre Hükümetinden sağlanan finans desteği ile 33 alt-projeden oluşan daha geniş kapsamlı bir hal almıştır.

Program aşağıda beş alt başlık altında verilen 33 alt projenin uygulanmasına destek sağlamaktadır.

  • Sosyal sürdürülebilirliğin teşvik edilmesi ve sosyal hizmetlerin geliştirilmesi,
  • Tarımsal sürdürülebilirliğin teşvik edilmesi ve kırsal üretkenliğin geliştirilmesi,
  • Ekonomik geçerlilik için yerel girişimcilik ve sanayi kalkınmasının teşvik edilmesi,
  • Sürdürülebilir insan yerleşimlerinin teşvik edilmesi,
  • Doğal kaynakların optimal düzeyde sürdürülebilir kullanımının sağlanması.

Sürdürülebilir İnsani Kalkınma Yaklaşımıyla Uygulanan Projelerden Örnekler:

Aşağıda listeli olarak verilmiş olan projeler aslında insani kalkınma çerçevesinde birbiri ile bağlantılıdır. Fakat biz bunları analitik amaçlarla gruplandırmaya çalışacağız.

1. Çevre Koruma Projeleri: Bu projelerin çıktıları genel olarak iki bağlamdan oluşmaktadır. (i) gelecek kuşaklara doğal kaynaklardan yararlanabilecek koşulları oluşturmak; Ve (ii) insanlar için sağlıklı yaşam koşulları oluşturmak.

  • GAP sulama sistemlerinin işletme, bakımı ve yönetimi (GAP-İBY),
  • Sulama kanallarında suyun regülasyonu ve su tasarrufu sağlayan sulama metod ve teknolojileri,
  • Kentsel atık suların arıtılması,
  • Sulamadan dönen suların tekrar kullanımı,
  • Eko-kent planlama çalışması,
  • Bio-çeşitliliğin korunması,
  • GAP Bölgesinde çevre çalışması,
  • GAP Bölgesinde çevre çalışması - Dicle Havzası
  • Mevcut ve yakın gelecek için GAP Bölgesindeki iklim koşullarının tespiti,
  • Adıyaman-Kuyulu Bölgesi Erozyonla Mücadele Projesi,
  • Adıyaman-Diran Mikro Havza Islah Projesi,
  • GAP Ağaçlandırma Projesi,
  • GAP Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Projesi,A, B,

2. Şehir Planlama ve Altyapı Projeleri: Bu projeler halk katılımı ile hazırlanıyor ve gerçekleştiriliyor. Katılımcılık projelerin sosyal fizibilitesini oluşturuyor ve kent yönetimi ve hayatında demokratik kültürün gelişmesine yardımcı oluyor. Projelerde şehir yaşamının kalitesinin artırılması amaçlanmaktadır.

  • Şehir Bölgeselleştirmede ve Planlamada katılım,
  • Barajlardan etkilenen nüfusun yeniden yerleşimi ve istihdamı,
  • Mardin Katılımcı Kentsel Rehabilitasyon Projesi,
  • Atatürk Baraj Gölü alt-bölge gelişme planı,
  • Pilot bölgelerde eko-kent ve eko-köy planlama ve geliştirme çalışmaları.

3. Dezavantajlı Pozisyonların ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Projeler: Bu projeler cinsiyet dengeli, zengin yoksul arasındaki dengeleri kurmakta, eğitim, sağlık, sosyal hizmetlerin sunumu, eşitlikçi kalkınmaya katkı yapmakta ve farkındalık yaratmayı içermektedir.

  • Kadınlar için Çok Amaçlı Toplum Merkezlerinin (ÇATOM) Kurulması,
  • Sulama dışı alanlarda halkın gelir düzeyinin yükseltilmesi,
  • GAP Girişimci Destekleme ve Yönlendirme Merkezleri (GAP-GİDEM),
  • Kentsel Enformal Sektörde İstihdamın Artırılması Projesi,
  • Yeni Ufuklar (üniversiteli girişimciler) Projesi,
  • Eğitim Kurumlarının Güçlendirilmesi ve Taşımalı Eğitim Projesi,
  • Sıtma Birimlerinin Güçlendirilmesi Projesi,
  • Göçer Grupların Kalkınma Sürecine Katılımının Gerçekleştirilmesi,
  • Sözleşmeli Hayvancılık Projesi (GAP Halkaları Modeli),
  • Ortak Makine Kullanımı Projesi (GAP OMAK),
  • Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Alt Bölge Gelişme Planı,
  • Sokakta Çalışan Çocukların Rehabilitasyonu Projesi.

4. İnsan Kaynakları Geliştirilmesi ve Kurumsal Düzenlemeler: Bu tip projeler verimliliği ve insanların gelirlerini artırırlar ve içsel ve dışsal katılımcılığın şartlarını oluştururlar.

  • Sulama Sistemlerinin İşletme Bakım ve Yönetiminin Çiftçilere Devri (GAP İBY),
  • Kurumsal Kapasite Geliştirme,
  • Çiftçi Eğitimi ve Yayım Faaliyetleri,
  • Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Projesi,A, B,
  • Arazi Toplulaştırması,
  • Gençlik İçin Sosyal Gelişim Projesi,
  • GAP Bölgesi Halk Sağlığı Projesi.

GAP BÖLGESİ'NİN SOSYO-EKONOMİK ÖZELLİKLERİ​

YÜZÖLÇÜMÜ VE NÜFUSU

Yüzölçümü : Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini içine alan GAP Bölgesi toplam ülke yüzölçümünün % 9.7'sine tekabül eden 75.358 km2'lik bir alana sahiptir.

Nüfus : 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı geçici sonuçlarına göre; 67 844 903 kişi olan ülke toplam nüfusunun % 9.7’sine tekabül eden GAP Bölgesi nüfusu 6 604 205 kişi olup, bu nüfusun % 63’ü kentlerde % 37’si kırsal alanlarda yaşamaktadır.

1990-2000 döneminde yıllık nüfus artış hızı Bölge’de % 2.5, ülke genelinde ise % 1.8 olarak gerçekleşmiştir.

Ülke ve Bölge düzeyinde kentsel ve kırsal alanlardaki nüfus artış hızlarına bakıldığında, 1990-2000 döneminde Bölge’de kentsel nüfus artış hızının yıllık % 3.7 olduğu görülmektedir. Bu değer, ülke genelinde kentsel nüfus artış hızı olan % 2.7’nin oldukça üzerindedir. Kırsal alandaki nüfus artış hızında ise Bölge için % 0.7 iken, ülke için % 0.4’tür.

1990 yılı itibariyle Bölge toplam nüfusu içinde % 56’lık paya sahip olan kent nüfusu 2000 yılında % 63’e çıkarken, kırsal alan nüfusu % 44’ten % 37’ye düşmektedir.

GAP Bölgesi’nde kentsel nüfustaki bu yüksek artış hızı sadece mevcut ve yetersiz düzeydeki kentsel altyapı hizmetlerinin daha da yetersiz hale gelmesini değil, aynı zamanda gerekli önlemler alınmadığı takdirde giderek artan oranlarda istihdam sorununu da beraberinde getirecektir.

GAP’TA TEMEL BÜYÜKLÜKLER

Proje tamamlandığında, yılda toplam 52.9 milyar metreküpten fazla su akıtan Fırat ve Dicle nehirleri üzerindeki tesislerle, Türkiye toplam su potansiyelinin % 28.5’i kontrol altına alınacak, Çukurova’nın 4.5 katı olan 1.7 milyon hektarın üzerinde arazinin sulanması ve yaklaşık 7500 megavatlık kurulu güç kapasitesiyle yılda 27 milyar kilovatsaatlik hidroelektrik enerjisi üretilmesi sağlanacaktır. Planlanan toplam sulama alanı, Türkiye’de ekonomik olarak sulanabilir toplam alanın % 20’sine ve toplam yıllık elektrik üretimi, Türkiye’de ekonomik olarak gerçekleştirilebilir elektrik enerjisi potansiyelinin % 22’sine eşdeğerdir.

Ülkede hidroelektrik enerji üretiminin önemli bir bölümü GAP kapsamındaki Karakaya, Atatürk, Dicle, Kralkızı, Birecik, Karkamış ve Batman Hidroelektrik Santrallerinden (HES) sağlanmaktadır. Tesislerin açılışından 2005 yılı sonuna kadar toplam 253 milyar kilovatsaat hidroelektrik enerji üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu enerjinin parasal değeri yaklaşık 15 milyar ABD Doları’dır. (1 kWh = 6 cent)

Türkiye’de 2005 yılında üretilen 39.6 milyar kilovatsaatlik hidrolik enerji içinde, GAP 18.7 milyar kilovatsaatlik hidroelektrik üretimiyle % 47’lik bir paya sahiptir (GAP enerji hedefi: 27 milyar kilovatsaat). Parasal olarak ifade edilmek istenirse, GAP’ta 2005’te üretilen enerjinin karşılığı yaklaşık 1.1 milyar ABD Doları’dır.

Yine 2005 yılında Türkiye’nin 161.5 milyar kilovatsaatlik toplam enerji üretimi (termik, hidrolik ve rüzgar) içinde GAP’ın payı % 11.6 olmuştur.

Türkiye’nin bölgesel kalkınmaya yönelik en büyük yatırımı olan GAP'ın sulama projelerinin tamamlanmasıyla 1.7 milyon hektar alanın sulamaya açılması hedeflenmektedir. 2005 sonu itibariyle DSİ tarafından sulamaya açılan alan 236 019 hektar olmuştur. Fiziki gerçekleşme açısından, sulama projelerinin % 14.9’u işletmede, % 7.4’ü inşaat halinde, % 15.8’i ihale ve % 61.9’u planlama aşamasındadır. Sulama projelerinin tamamlandığında ise, Türkiye’de şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen sulama alanına eşit bir alan daha sulu tarıma açılmış olacaktır. Böylece GAP’ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli, Bölge’de ekonomik hasılayı artıracak, Bölge halkının yaklaşık 3.5 milyonuna iş imkanı yaratacaktır. Ayrıca sulanan alanlarda üretim artışı sağlanacaktır.

GAP Master Planı’nın baz alındığı 1985 yılı itibariyle, kişi başına Gayrisafi Bölgesel Hasıla (GSBH), Türkiye kişi başına Gayrisafi Yurtiçi Hasılası’nın (GSYİH) % 47’si kadardır.

Ülke nüfusunun yaklaşık % 10'unu oluşturan GAP Bölgesi'nin ülke Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'na (GSYİH) katkısı % 5 düzeyindedir.

1990 yılında 1987 yılı fiyatlarıyla 4 514 milyar TL olan GAP bölgesel hasılası 2001 yılında 6 077 milyar TL'ye ulaşmıştır. Aynı dönemde ülke gayri safi yurtiçi hasılası, 83 578 milyar TL'den 109 885 milyar TL'ye yükselmiştir. 2001 yılında kişi başına gelir, GAP Bölgesi'nde 1 186 dolar iken ülke genelinde 2 146 dolar olmuştur.
 
Zamanın başbakanı Turgut Özal tarafından uygulamaya sokulmuştu. Zamanının en büyük projesi diyebilirim.
 
Geri
Top