Rüzgarın fısıltıları kulaklarımda yankılanıyor, geçmişin yankılarıyla karışıyor. Yaşadığım her an gözlerimin önünden geçiyor; sevinçler, hüzünler, başarılar ve hatalar... Hepsi birer toz zerresi gibi ruhuma yapışıyor.
Yalnızlığımın koynunda, düşüncelerim dalgalanıyor. Varoluşun gizemini çözmeye çalışıyorum. Zamandan ve mekandan bağımsız bir varlık mıyım? Yoksa bu bedene hapsolmuş bir ruhtan mı ibaret
Ufukta beliren bir ışık, karanlığı delmeye başlıyor. Umut ışığı mı bu? Yoksa yeni bir gecenin habercisi mi? Belki de her ikisi de...
Yolculuğum devam ediyor. Adımlarım titriyor, ruhum yoruluyor. Ama pes etmiyorum. Ufka doğru ilerliyorum, belki bir cevap bulmak için, belki de sadece varoluşumu hissetmek için.
Gecenin sessizliğinde, kendimle yüzleşiyorum. Güçlü ve zayıf yönlerimi tartıyorum. Hayallerimi ve korkularımı sorguluyorum. Kim olduğumu ve ne istediğimi anlamaya çalışıyorum.
Ufuk gitgide aydınlanıyor. Yeni bir gün doğmak üzere. Belki de bu yeni gün, yeni bir başlangıç olacak. Belki de her şey değişecek.
Bilmiyorum... Belki de her şey eskisi gibi devam edecek. Ama tek bir şeyden eminim: Gecenin ufkundayım ve bu yolculuk sonsuza dek sürecek.