(Yaran Sohbeti, Yaren Teşkilatı, Sıra Gecesi, Kürsübaşı Sohbeti, Barana Sohbetleri, Cümbüş, Delikanlı Örgütü, Gençler Heyeti, Gezek, Kef/ Keyif, Muhabbet, Oda Teşkilatı,Oturmah, Sıra Yarenleri, Erfene/Arfane, Gezek, Erfane/Gezek, Sıra Gecesi/Herfene, Velime Geceleri)
Geleneksel sohbet toplantıları; sıra gezmeleri, sıra name, barana sohbetleri, yaran, sıra yarenler, kürsübaşı sohbetleri, velime geceleri, cümbüş, delikanlı teşkilatı, gençler kurulu, gezek, keyf/ kef, muhabbet, oda teşkilatı, oturmah, sohbet, erfane olarak da adlandırılan farklı yörelerde farklı sayıda erkek gruplarının yılın özellikle kış aylarında ve belli kurallar çerçevesinde bir araya geldikleri sosyal dayanışma işlevli toplantıların genel adıdır. Toplantılar için sıklıkla Perşembe, Cuma veya Cumartesi günü seçilir. Akşam saatlerinde başlayan toplantılar, gece yarısına doğru sona erer. Her üyenin toplantıya zamanında gelmesi ve zamanında ayrılması beklenir.
Geleneksel sohbet toplantıları, özellikle Yaran Sohbeti adı altında Çankırı ilinde, Yaren Teşkilatı adıyla Kütahya ili Simav ilçesinde, Sıra Gecesi adı altında Şanlıurfa’da, Kürsübaşı Sohbeti adı altında Elazığ’da, Barana Sohbetleri adıyla Balıkesir Dursunbey ilçesinde yaşatılmakta ve Türkiye çapında tanınmaktadır. Ayrıca Cümbüş adıyla Ankara ve çevresinde, Delikanlı Örgütü adıyla Ankara ili Kazan ilçesinde, Gençler Heyeti adıyla Niğde ili Dündarlı ilçesinde, Gezek adıyla Kütahya Merkez ve Isparta’da, Kef/Keyif adıyla Antalya ve Isparta illerinde, Muhabbet adıyla Ankara ili Beypazarı ilçesinde, Kırşehir, Yozgat illerinde, Karabük Safranbolu ilçesinde, Oda Teşkilatı adıyla Balıkesir Edremit ilçesinde, Manisa Soma ilçesinde, Oturmah adıyla Van ilinde, Sıra Yarenleri adıyla Konya ili Akşehir ilçesinde, Erfene/Arfane adıyla Ardahan’da, Gezek adıyla Afyon’da, Erfane/Gezek adlarıyla Bursa’da, Sıra Gecesi/Herfene adlarıyla Erzincan’da, Velime Geceleri adıyla Diyarbakır’da var olduğu tespit edilmiştir.
Sohbet toplantılarının oluşumu ve işleyişinde gelenekselleşmiş, yazılı olmayan kurallar vardır. Sayıları değişken olmakla birlikte genellikle 5-30 kişiden oluşan sohbet grupları, üyelerce seçilen 3-5 kişilik bir ekip ya da başkan tarafından yönetilmektedir. Yörelere göre sıra başkanı, kolbaşı, köşe ihtiyarı, büyük yarenbaşı, küçük yarenbaşı, sözcü, yiğitbaşı, büyük başağa, yaran reisi gibi isimler verilen sohbet başkanının görevi grup içi ilişkileri düzenlemek ve toplantıların belirlenen kurallara uygun olarak gerçekleşmesini denetlemektir.
Geleneksel sohbet toplantılarına genellikle 15 – 16 yaş ve üzerindeki erkekler katılmakta ve üye olmaktadır. Toplantıya katılmak isteyen kişilerin belli bir etnik grup ya da inançtan olma zorunluluğu bulunmamakla birlikte dürüst olma, sır saklama ve büyüklerine itaat etme gibi ahlaki niteliklere sahip olması beklenir. Sohbet toplantısının ilkinde toplantı yöneticisi ya da başkanı seçilir, görevleri hatırlatılır, sohbet sırasında ikram edilecek yemek çeşitleri kararlaştırılır, müzisyenlerle bağlantılar sağlanır ve toplantıların genel işleyişi belirlenir. Sohbet grubuna yeni birisi alınacağı zaman önceden kendisi hakkında araştırma yapılır ve sohbete katkısı değerlendirilir. Yeni üyenin diğer üyelerle sosyal statüsü başta olmak üzere pek çokyönden uyumlu olması gerekmektedir. Üye olmayanların misafir statüsünde toplantıya katılmaları ise tüm üyelerin onayının alınması koşulu ile mümkün olabilir.
Sohbetler üyelerin evlerinde sıra ile yapılır. Sohbet mekânına geliş ve selamlaşmada da belli kurallar takip edilir. Örneğin barana geleneğinde sohbet odasına önce başkan sonra üyeler girer; yaren geleneğinde ise üyeler hazır bir şekilde sohbet başkanını beklerler. Oturma düzeninde de belli kurallar takip edilir. Örneğin Gerede toplantılarında üyeler yarım daire şeklinde oturur ve tam ortalarında başkan, onun solunda müzisyenler ve sağında kıdem sırasına göre üyeler oturur. Sohbet mekânlarının düzeni için de belli kıstaslar vardır. Evin en geniş odasının tercih edildiği mekânda hasırlar veya halılar serilidir. Hasırların üstünde geleneksel desenli kilimler, minderler ve yastıklar vardır.
Adından da anlaşılabileceği gibi geleneksel sohbet toplantılarının içeriğindeki başlıca unsur sohbettir. Günlük yaşama dair her konuda sohbetlerin yapıldığı toplantılarda halk müziği, halk dansları, eğlencelik oda içi oyunlar, seyirlik oyunlar gibi etkinlikler ile yemek ve sofra kültürü de önemli yer tutmaktadır. Barana geleneğinde yüzük oyunu, yaren geleneğinde vızvız oyunu ve dilsiz oyunu, sıra gecelerinde yüzük saklama ve talaka gibi çok çeşitli oyunlar oynanmaktadır. Özellikle müzik yönü ile öne çıkan Şanlıurfa Sıra Gecesi, Elazığ Kürsübaşı toplantıları, geleneksel müziğin icracıları için usta-çırak ilişkisi içinde eğitim gördükleri bir konservatuar niteliğindedir. Toplantılarda yenilen yemekler de yöreden yöreye farklılık göstermektedir. Örneğin; Şanlıurfa Sıra Gecelerinin vazgeçilmezi olan ikramlar arasında çiğ köfte, tatlı ve acı kahve olarak da bilinen mırra bulunmaktadır. Sıra gecesinin yemek listesi baştan belirlenir ve bu listenin dışına çıkılmaz. Çankırı’daki yaren yemekleri arasında da çorba, güveç, pilav ve baklavadan oluşan takım yemeği öne çıkmaktadır. Elazığ kürsübaşı geleneğinde pestil, badem içi, dut kurusu ve ceviz gibi yiyecekler ikram edilir. Barana geleneğinde ise tirit haricindeki yemekler sohbet başkanının işaretiyle tamamen bitirilmeden ev sahibine bırakılır.
Geleneksel sohbet toplantıları temelde benzer bir işleve sahiptir. Öncelikli amaç iş dışında kalan zamanı sohbet ederek ve eğlenerek değerlendirmek, sohbete katılanları eğlendirirken eğitmektir. Sohbet konuları sosyal, siyasi meselelerden üyelerin ekonomik ve sağlık sorunlarına kadar uzanabilir. Bu toplantılar somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması ve aktarılmasına, karşılıklı saygı ve dayanışma duygusunun özellikle genç kuşaklar arasında oluşmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Grup üyeleri sosyal statü, ekonomik ve diğer farklılıklar gözetmeksizin birbirleri ile eşit hak ve sorumluluklara sahiptir. Bu farklılıklar topluluk içinde hiyerarşik bir yapılanmaya sebep olmamaktadır. Grubun üyeleri günlük hayatlarında, yöneticiler ve yaşça kendilerindenbüyük olanlar tarafından eğitilmekte, denetlenmekte, ihtiyaç duyduklarında kendilerine yapılan maddi ve manevi yardımlardan yararlanmaktadırlar.
Benzer işleve sahip farklı yöresel unsurların aynı başlık altında bir araya getirildiği geleneksel sohbet toplantıları konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı araştırma, tespit ve belgeleme çalışmalarını sürdürmektedir. Unsurun yaşayabilirliğini güvence altına almak için uygulayıcı topluluklar ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının etkinlikleri ve yayın faaliyetleri desteklenmektedir.
Unsurun yaşatıldığı yerlerde yapılan alan araştırmaları sonucunda Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) ile işbirliği içinde belgeseller hazırlanmıştır. İçinde barındırdığı geleneksel giyim, sözlü anlatımlar, müzik, dans, mutfak kültürü gibi çok yönlü değerlerle kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasında son derece önemli bir işleve sahip olan geleneksel sohbet toplantıları, geleneğin devamlılığının sağlanması açısından kültürel mirasın bütüncül bir yaklaşımla korunmasına da katkıda bulunmaktadır.
Geleneksel Sohbet Toplantıları 2010 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydettirilmiştir.
Geleneksel sohbet toplantıları; sıra gezmeleri, sıra name, barana sohbetleri, yaran, sıra yarenler, kürsübaşı sohbetleri, velime geceleri, cümbüş, delikanlı teşkilatı, gençler kurulu, gezek, keyf/ kef, muhabbet, oda teşkilatı, oturmah, sohbet, erfane olarak da adlandırılan farklı yörelerde farklı sayıda erkek gruplarının yılın özellikle kış aylarında ve belli kurallar çerçevesinde bir araya geldikleri sosyal dayanışma işlevli toplantıların genel adıdır. Toplantılar için sıklıkla Perşembe, Cuma veya Cumartesi günü seçilir. Akşam saatlerinde başlayan toplantılar, gece yarısına doğru sona erer. Her üyenin toplantıya zamanında gelmesi ve zamanında ayrılması beklenir.
Geleneksel sohbet toplantıları, özellikle Yaran Sohbeti adı altında Çankırı ilinde, Yaren Teşkilatı adıyla Kütahya ili Simav ilçesinde, Sıra Gecesi adı altında Şanlıurfa’da, Kürsübaşı Sohbeti adı altında Elazığ’da, Barana Sohbetleri adıyla Balıkesir Dursunbey ilçesinde yaşatılmakta ve Türkiye çapında tanınmaktadır. Ayrıca Cümbüş adıyla Ankara ve çevresinde, Delikanlı Örgütü adıyla Ankara ili Kazan ilçesinde, Gençler Heyeti adıyla Niğde ili Dündarlı ilçesinde, Gezek adıyla Kütahya Merkez ve Isparta’da, Kef/Keyif adıyla Antalya ve Isparta illerinde, Muhabbet adıyla Ankara ili Beypazarı ilçesinde, Kırşehir, Yozgat illerinde, Karabük Safranbolu ilçesinde, Oda Teşkilatı adıyla Balıkesir Edremit ilçesinde, Manisa Soma ilçesinde, Oturmah adıyla Van ilinde, Sıra Yarenleri adıyla Konya ili Akşehir ilçesinde, Erfene/Arfane adıyla Ardahan’da, Gezek adıyla Afyon’da, Erfane/Gezek adlarıyla Bursa’da, Sıra Gecesi/Herfene adlarıyla Erzincan’da, Velime Geceleri adıyla Diyarbakır’da var olduğu tespit edilmiştir.
Sohbet toplantılarının oluşumu ve işleyişinde gelenekselleşmiş, yazılı olmayan kurallar vardır. Sayıları değişken olmakla birlikte genellikle 5-30 kişiden oluşan sohbet grupları, üyelerce seçilen 3-5 kişilik bir ekip ya da başkan tarafından yönetilmektedir. Yörelere göre sıra başkanı, kolbaşı, köşe ihtiyarı, büyük yarenbaşı, küçük yarenbaşı, sözcü, yiğitbaşı, büyük başağa, yaran reisi gibi isimler verilen sohbet başkanının görevi grup içi ilişkileri düzenlemek ve toplantıların belirlenen kurallara uygun olarak gerçekleşmesini denetlemektir.
Geleneksel sohbet toplantılarına genellikle 15 – 16 yaş ve üzerindeki erkekler katılmakta ve üye olmaktadır. Toplantıya katılmak isteyen kişilerin belli bir etnik grup ya da inançtan olma zorunluluğu bulunmamakla birlikte dürüst olma, sır saklama ve büyüklerine itaat etme gibi ahlaki niteliklere sahip olması beklenir. Sohbet toplantısının ilkinde toplantı yöneticisi ya da başkanı seçilir, görevleri hatırlatılır, sohbet sırasında ikram edilecek yemek çeşitleri kararlaştırılır, müzisyenlerle bağlantılar sağlanır ve toplantıların genel işleyişi belirlenir. Sohbet grubuna yeni birisi alınacağı zaman önceden kendisi hakkında araştırma yapılır ve sohbete katkısı değerlendirilir. Yeni üyenin diğer üyelerle sosyal statüsü başta olmak üzere pek çokyönden uyumlu olması gerekmektedir. Üye olmayanların misafir statüsünde toplantıya katılmaları ise tüm üyelerin onayının alınması koşulu ile mümkün olabilir.
Sohbetler üyelerin evlerinde sıra ile yapılır. Sohbet mekânına geliş ve selamlaşmada da belli kurallar takip edilir. Örneğin barana geleneğinde sohbet odasına önce başkan sonra üyeler girer; yaren geleneğinde ise üyeler hazır bir şekilde sohbet başkanını beklerler. Oturma düzeninde de belli kurallar takip edilir. Örneğin Gerede toplantılarında üyeler yarım daire şeklinde oturur ve tam ortalarında başkan, onun solunda müzisyenler ve sağında kıdem sırasına göre üyeler oturur. Sohbet mekânlarının düzeni için de belli kıstaslar vardır. Evin en geniş odasının tercih edildiği mekânda hasırlar veya halılar serilidir. Hasırların üstünde geleneksel desenli kilimler, minderler ve yastıklar vardır.
Adından da anlaşılabileceği gibi geleneksel sohbet toplantılarının içeriğindeki başlıca unsur sohbettir. Günlük yaşama dair her konuda sohbetlerin yapıldığı toplantılarda halk müziği, halk dansları, eğlencelik oda içi oyunlar, seyirlik oyunlar gibi etkinlikler ile yemek ve sofra kültürü de önemli yer tutmaktadır. Barana geleneğinde yüzük oyunu, yaren geleneğinde vızvız oyunu ve dilsiz oyunu, sıra gecelerinde yüzük saklama ve talaka gibi çok çeşitli oyunlar oynanmaktadır. Özellikle müzik yönü ile öne çıkan Şanlıurfa Sıra Gecesi, Elazığ Kürsübaşı toplantıları, geleneksel müziğin icracıları için usta-çırak ilişkisi içinde eğitim gördükleri bir konservatuar niteliğindedir. Toplantılarda yenilen yemekler de yöreden yöreye farklılık göstermektedir. Örneğin; Şanlıurfa Sıra Gecelerinin vazgeçilmezi olan ikramlar arasında çiğ köfte, tatlı ve acı kahve olarak da bilinen mırra bulunmaktadır. Sıra gecesinin yemek listesi baştan belirlenir ve bu listenin dışına çıkılmaz. Çankırı’daki yaren yemekleri arasında da çorba, güveç, pilav ve baklavadan oluşan takım yemeği öne çıkmaktadır. Elazığ kürsübaşı geleneğinde pestil, badem içi, dut kurusu ve ceviz gibi yiyecekler ikram edilir. Barana geleneğinde ise tirit haricindeki yemekler sohbet başkanının işaretiyle tamamen bitirilmeden ev sahibine bırakılır.
Geleneksel sohbet toplantıları temelde benzer bir işleve sahiptir. Öncelikli amaç iş dışında kalan zamanı sohbet ederek ve eğlenerek değerlendirmek, sohbete katılanları eğlendirirken eğitmektir. Sohbet konuları sosyal, siyasi meselelerden üyelerin ekonomik ve sağlık sorunlarına kadar uzanabilir. Bu toplantılar somut olmayan kültürel mirasın yaşatılması ve aktarılmasına, karşılıklı saygı ve dayanışma duygusunun özellikle genç kuşaklar arasında oluşmasına önemli katkılarda bulunmaktadır. Grup üyeleri sosyal statü, ekonomik ve diğer farklılıklar gözetmeksizin birbirleri ile eşit hak ve sorumluluklara sahiptir. Bu farklılıklar topluluk içinde hiyerarşik bir yapılanmaya sebep olmamaktadır. Grubun üyeleri günlük hayatlarında, yöneticiler ve yaşça kendilerindenbüyük olanlar tarafından eğitilmekte, denetlenmekte, ihtiyaç duyduklarında kendilerine yapılan maddi ve manevi yardımlardan yararlanmaktadırlar.
Benzer işleve sahip farklı yöresel unsurların aynı başlık altında bir araya getirildiği geleneksel sohbet toplantıları konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı araştırma, tespit ve belgeleme çalışmalarını sürdürmektedir. Unsurun yaşayabilirliğini güvence altına almak için uygulayıcı topluluklar ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının etkinlikleri ve yayın faaliyetleri desteklenmektedir.
Unsurun yaşatıldığı yerlerde yapılan alan araştırmaları sonucunda Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) ile işbirliği içinde belgeseller hazırlanmıştır. İçinde barındırdığı geleneksel giyim, sözlü anlatımlar, müzik, dans, mutfak kültürü gibi çok yönlü değerlerle kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasında son derece önemli bir işleve sahip olan geleneksel sohbet toplantıları, geleneğin devamlılığının sağlanması açısından kültürel mirasın bütüncül bir yaklaşımla korunmasına da katkıda bulunmaktadır.
Geleneksel Sohbet Toplantıları 2010 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne ülkemiz adına kaydettirilmiştir.