YoRuMSuZ
Biz işimize bakalım...
Sıradan kullanıcılar için en önemli GPS, navigasyon cihazları (android, IOS) alanında kullanılmakta. Ancak GPS sisteminin olukça zengin kullanım alanları mevcut....
GPS Nedir? - Yapısı ve Uygulamaları
GPS sisteminden çok uzun zaman önce araştırmacılar, yolcuların kaybolmaması için kafa patlatmaya başlamıştı. Daha sonra yolcular, ayrıntılı hazırlanmış haritalarla gittikleri yolları işaretlemeye ve rotalarını izlemeye başladılar. Günümüzde GPS sistemi ile artık kaybolmuyoruz ve gittiğimiz yolları işaretlememize gerek kalmıyor. İkİ bölüm halinde yayınlayacağımız bu dizinin ilk bölümünde GPS sisteminin yapısını, çalışmasını ve uygulamalarını inceleyeceğiz.
GPS Sisteminin Başlangıcı;
GPS sisteminin temelleri, ABD ordusunda başlatılan ve Dünya etrafında dönen 24 uydunun ortak çalışmasına dayalı navigasyon sistemleri ile atılmıştır. GPS sistemi NAVSTAR (Navigation System for Timing and Ranging – Zaman ve Mesafe Tayini için Navigasyon Sistemi) olarak da bilinir.
GPS sistemi dünyanın her yerinde ve tüm hava koşullarında çalışır. Kullanıcıların yerlerini belirlemede ve rotalarını izlemelerinde yardımcı olur. GPS sistemi, GPS alıcısı olan herkes tarafından kullanılabilir.
GPS'in Tarihçesi;
GPS ilk olarak 1978 yılında ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak yapılan askeri çalışmalar ile ortaya çıktı. İlk ismi 'NAVSTAR' olan sistem, ilk uydunun yörüngeye yerleştirilmesinde kullanıldı.
Bugün, dünya etrafında yörüngeye oturmuş 30 adet GPS uydusu, 20.200 kilometre mesafede dönüyor. Bu uydular, GPS'lerden gelen sinyalleri algılayarak GPS'in nerede olduğunu belirlemeye çalışıyor. Günümüzde GPS sistemi herkes tarafından ve hiçbir ücret ödenmen kullanılabiliyor.
GPS sisteminin ilk örnekleri, dünya üzerinde yayılmış radyo istasyonlarının yerlerini belirlemek için kullanılmıştır. İlk önce master olarak isimlendirilen ana radyo istasyonu bir sinyal gönderir. Köle adı verilen ve dünyanon herhangi bir tarafında bulunan ikincil bir radyo istasyonu da bu sinyale cevap gönderir. Köle istasyonlar bu sinyalleri bir gecikme ile yayınlarlar. Alıcı ise bu gecikmeyi hesaplayarak master ve köle istasyonlar arasındaki konumu, bir referans noktasına göre hesaplar. Bu referans noktası köle istasyonun bulunduğu konum olabilir.
Bu yöntemde sabit bir radyo istasyonunun bulunması zorunluluğu, askeri uygulamalar için bir zorunluluktu. Çünkü askeri uygulamalar, hareketlilik (mobilite) gerektiriyordu. Bu sebeple 1960 yıllarında ilk navigasyon uydusu yapıldı. 'Transit' adı verilen bu uydu sistemi ile; uydu tarafından yayınlanan sinyalin frekansı üzerindeki Doppler etkisi hesaplanıyor ve bu sayede alıcının konumu belirleniyor ve uyduya en yakın olan alıcının konumu, uydunun konumuna göre bulunuyordu.
Modern uydular daha farklı şekilde çalışır. Bir uydu tarafından yayınlanan sinyal, uydunun konum bilgisini ve yayınlanan sinyalin iletim süresi bilgisini de içerir. Bu önemli bilgiler sayesinde yerdeki birimin konumu kesin olarak belirlenebilir. Farklı uydulardan yerdeki birime gelen sinyaller kesişir ve alıcının kesin konumu bu sayede belirlenebilir.
GPS Nedir? - Yapısı ve Uygulamaları
GPS sisteminden çok uzun zaman önce araştırmacılar, yolcuların kaybolmaması için kafa patlatmaya başlamıştı. Daha sonra yolcular, ayrıntılı hazırlanmış haritalarla gittikleri yolları işaretlemeye ve rotalarını izlemeye başladılar. Günümüzde GPS sistemi ile artık kaybolmuyoruz ve gittiğimiz yolları işaretlememize gerek kalmıyor. İkİ bölüm halinde yayınlayacağımız bu dizinin ilk bölümünde GPS sisteminin yapısını, çalışmasını ve uygulamalarını inceleyeceğiz.
GPS Sisteminin Başlangıcı;
GPS sisteminin temelleri, ABD ordusunda başlatılan ve Dünya etrafında dönen 24 uydunun ortak çalışmasına dayalı navigasyon sistemleri ile atılmıştır. GPS sistemi NAVSTAR (Navigation System for Timing and Ranging – Zaman ve Mesafe Tayini için Navigasyon Sistemi) olarak da bilinir.
GPS sistemi dünyanın her yerinde ve tüm hava koşullarında çalışır. Kullanıcıların yerlerini belirlemede ve rotalarını izlemelerinde yardımcı olur. GPS sistemi, GPS alıcısı olan herkes tarafından kullanılabilir.
GPS'in Tarihçesi;
GPS ilk olarak 1978 yılında ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak yapılan askeri çalışmalar ile ortaya çıktı. İlk ismi 'NAVSTAR' olan sistem, ilk uydunun yörüngeye yerleştirilmesinde kullanıldı.
Bugün, dünya etrafında yörüngeye oturmuş 30 adet GPS uydusu, 20.200 kilometre mesafede dönüyor. Bu uydular, GPS'lerden gelen sinyalleri algılayarak GPS'in nerede olduğunu belirlemeye çalışıyor. Günümüzde GPS sistemi herkes tarafından ve hiçbir ücret ödenmen kullanılabiliyor.
GPS sisteminin ilk örnekleri, dünya üzerinde yayılmış radyo istasyonlarının yerlerini belirlemek için kullanılmıştır. İlk önce master olarak isimlendirilen ana radyo istasyonu bir sinyal gönderir. Köle adı verilen ve dünyanon herhangi bir tarafında bulunan ikincil bir radyo istasyonu da bu sinyale cevap gönderir. Köle istasyonlar bu sinyalleri bir gecikme ile yayınlarlar. Alıcı ise bu gecikmeyi hesaplayarak master ve köle istasyonlar arasındaki konumu, bir referans noktasına göre hesaplar. Bu referans noktası köle istasyonun bulunduğu konum olabilir.
Bu yöntemde sabit bir radyo istasyonunun bulunması zorunluluğu, askeri uygulamalar için bir zorunluluktu. Çünkü askeri uygulamalar, hareketlilik (mobilite) gerektiriyordu. Bu sebeple 1960 yıllarında ilk navigasyon uydusu yapıldı. 'Transit' adı verilen bu uydu sistemi ile; uydu tarafından yayınlanan sinyalin frekansı üzerindeki Doppler etkisi hesaplanıyor ve bu sayede alıcının konumu belirleniyor ve uyduya en yakın olan alıcının konumu, uydunun konumuna göre bulunuyordu.
Modern uydular daha farklı şekilde çalışır. Bir uydu tarafından yayınlanan sinyal, uydunun konum bilgisini ve yayınlanan sinyalin iletim süresi bilgisini de içerir. Bu önemli bilgiler sayesinde yerdeki birimin konumu kesin olarak belirlenebilir. Farklı uydulardan yerdeki birime gelen sinyaller kesişir ve alıcının kesin konumu bu sayede belirlenebilir.