- İçeriğinin %51’lik kısmını konyağın oluşturduğu yüksek alkollü bir likör çeşiti
Grand Marnier
İçerken ağzınızda gerçek bir yanma hissedeceksiniz.
Fakat bu yanmanın sandığınızın aksine alkolden değil portakal kabuklarından gelen o delici aromadan geldiğini bilmekte fayda var.
Grand marnier de herhangi bir portakal likörü gibi sertliğe sahip. Fakat çok büyük farkları var.
Konyak ile hazırlanan tek portakal likörüdür – ünlü likörler arasında -
Ayrıca içeriğinin %51 lik hissesini konyaktan alması da bu durumu iyice onun adına kişiselleştiriyor.
Grand Marnier’i öyle kolay kolay sek içilirken göremezsiniz.
Genellikle bu likör –sek içilebilmesine rağmen- barmenlerin elinde kokteyllerin içine konulan bir sihir olarak kullanılır.
Grand Marnier Nasıl Üretiliyor?
Bildiğiniz üzere içerisinde yüksek oranda bir portakal acılığı hissediliyor.
Bunun başlıca sebebine gelecek olursak, özellikle bu likörde yabani portakal kullanılıyor. Bunun sebebi yabani portakalların aromalarının aşırı derece acı ve hissedilir olması. Bu yönüyle Grand Marnier’i Cointreau likörüne benzetmek elbette mümkün.
Aslında bu likörün üretilmesi biraz da olsa bizi eski günlerimize götürüyor.
Hatırlarsınız annelerimiz sobaların üzerlerine portakal / Limon kabukları koyarak ısınmalarını ve etrafa güzel kokular yaymasını sağlarlardı.
Bu likör de aynı mantıkta üretiliyor aslında.
Yabani portakalların kabukları iyice ısıtılarak alkolle birleştirilir.
Bu birleşim yaklaşık 1 ay kadar durduktan sonra kabuklar alkolün içerisinden süzülerek, acı portakal aromalı alkolü elde etmiş oluyorlardı. Bunun sonucunda da özel reçetelerine sadık kalarak gerekli damıtma ve harmanlama işlemlerinden sonra likörümüzü bizlere hazır hale getiriyorlar.
Grand Marnier Nasıl Kullanılır?
Grand Marnier’i kokteyllerde kullanabilirsiniz.
Yüzlerce kokteylin ana içkisi Grand Marnier olduğunu unutmamak gerekir.
Bunun yanında sek olarak ve ya buz ile de içebilirsiniz.
Ayrıca Fransa’da meşhur olan bir kullanım şekli de tatlıyı hazırlarken kullanılmasıdır.
Sufle hazırlanırken bu likörden içerisine biraz eklenir ve gerçekten muhteşem bir lezzet ortaya çıkar.
Grand Marnier’in Hikayesi
Herkesin olduğu gibi onun da bir hikayesi var. Evet Grand Marnier.
Grand Marnier 19. Yüzyılın başlarında Fransa’da damıtım evi olan bir üretici olan Jean Baptiste, Almanların yaptığı hareket ile Paris işgal edilir ve kendisi yine Fransa’nın Cognac (Konyak üretiminin yapıldığı tek yer) bölgesine gitmek zorunda kalır.
Gittiği yerde de haliyle aynı işlerini yapmaya karar veren Jean Damıtım evi açmak yerine beklemeyi tercih eder. Böylelikle elinde yüksek oranda kaliteli konyak rezervi olur.
Ne zaman savaş dönemi biter ve geri paris’e döner o zaman bu konyakları deneme yoluyla kullanmaya ve güzel bir karışım elde etme kararı alır.
Kitaplardan hatırlayacağınız üzere özellikle egzotik ve aromalı şeylerin moda olduğu bir dönem. Tabi Paris de moda kenti olduğu için neredeyse herkes bu modaya boyun eğerek üretimlerini yapmaya devam ederken Jean üreteceği karışımda acı bir tat olmasını ister ve bunun için yabani portakalların kabuklarını kullanmaya karar verir.
En sonunda uzun uğraşların sonucunda Grand Marnier isimli likörü yaratmayı başarır ve günümüzdeki şişe tasarımı ile satışa çıkartır( Çeşitli kaynaklarda etiketinin dahi o günden beridir değişmediği yönünde. )
Grand Marnier'nin üretimi
Genel olarak acı portakalın kurutulmuş kabukları ıslatıldıktan sonra alkole yatırılır ve kokusunu alkole verinceye kadar aylarca bekletilir. Güzel aromalı bu karışım imbikten geçirilir. Daha sonra konyak, şeker ve bir sır gibi saklanan gizli reçete ile karıştırılır.
Alıntıdır.