1-Karınız kendini güçlü olarak tanımlıyor mu? Ya da size karşı güçlülük vurgusu
yapıyor mu? Sizi yönetmeye çalışıyor mu? Yapıyorsa,
Karım güçlü bir kadın olmak için her şeyi yapıyor. Bana her dediğini dinletmeye çalışıyor.
Örneğin ben bir fikir soruyorum diye dedi ki
“sen bana fikir soruyorsun ama dediğimi yapmıyorsun o zaman neden soru soruyorsun?”
Ben de dedim ki
“ben senin fikrini öğreniyorum aklıma yatar ise öyle yaparım.”
Yani kendisinin dediğinin mutlak doğru olduğuna inanıyor ve sürekli onun dediğinin
yapılması gerektiğini söylüyor.
Üstünlük hissi ile sürekli bana “benimle sidik yarıştırma” diyor. Bu laf yani “benimle eşit
olmaya kalkma ben üstünüm” demek oluyor. “Bir konuda tartışma benim dediğim olsun.”
demek istiyor.
Onun istediklerini ben isteyemiyorum. Mesela ben işten yarım saat geç gelemem o gece
saat 01:00 a gelir soru soramam. Çünkü o sorgu sorulamaz ulaşılamaz hesap soran ama
hesap vermeyen bir varlıktır.
Üstün olmak için geleceği ve görmediği şeyleri bilmek için sürekli büyücü falcıya gider.
Annen büyü yaptırmış neden inanmıyorsun diye benimle 10 senedir tartışır. Ben bilemem
diyorum bir büyücünün lafı ile kimseyi suçlayamam diyorum. Sen anneni tutuyorsun diyor.
Tabi bence bu bir üstünlük değil zaaf işaretidir. Yani gelecekten korkmaktır bu. Halbuki
tevekkül etse Allah a bıraksa daha iyi bir psikolojiye sahip olacaktır diye düşünüyorum.
Sürekli “sen kim oluyorsun, sana ne…” gibi aşağılayıcı sözler ile konuşuyor.
Sürekli sinkaflı küfürler ediyor. Tabi siz ne ilgisi var diyeceksiniz. Bir kişi kendinde küfür
etme hakkı görüyor ise o insanda üstünlük hissi vardır bence.
Sürekli bana acı çektirmek için çalışıyor. Bence bu da onun benden üstün olduğunu
ispatlama çabasıdır. Sana zarar verebilirim ben üstünüm duygusu sanırım.
Özellikle devlet 6284 sayılı kanun gibi, velayet gibi bir çok konuda kadının elini
kuvvetlendirince sanırım kadınlar güç zehirlenmesi ile kendilerini yarı ilah zannetmeye
başlıyorlar. Öyle ya ol diyor oluyor.
2-Bu davranışları evliliğiniz nasıl etkiliyor? Sizde nasıl bir his uyandırıyor? Ona karşı
duygularınız nedir? Onun gücü sizi güçsüzleştiriyor mu?
Esasen kadının gücü erkeğin gücü demektir. Hayat bir teavündür (yardımlaşma) cidal
(çatışma) değildir. Evliliklerde öyle olmalıdır. Ancak eşim eline geçen her gücü bana karşı
kullanıyor. Beni yıkmak onun hayat amacı olmuş.
Kadının güçlü olmasını tabiî ki isterim ancak kontrolsüz güç güç değildir. Ben şu konuda
Allah ın ne güzel yarattığını düşünürüm. Çocuklar eğer o zekası ile kuvvetli olsalar idi
kendilerini öldürürlerdi. Benim karım ve birçok bayan duyguları ile hareket ediyorlar ama
ellerinde muazzam bir kanun ve medya gücü var. Dolayısı ile rayından çıkmış tren gibi her
yeri yıkıyorlar.
Evliliğimi yıktı bu davranışları. Şu an 3 çocuk ile boşanıyoruz.
Sürekli durduk yere taşınıyoruz. Ben sana hesap vermem ben üstünüm kafası ile
telefonunu kapatır, geceleri çıkar, hakaretler eder, vb. bir çok ayarsız davranış.
Tabiî ki bu yapılanlar ile ona olan sevgim yok oldu. Saygım da yok oldu. Güvenimde yok
oldu.
Onun gücü beni güçsüzleştiriyor çünkü o gücünü ailesi için değil benim yıkmak için
kullanıyor. Hatta çoğu zaman benim gücümü de beni yıkmak için kullanıyor. (Örnek: ona
aldığım altınları bozdurdu boşanma davası için avukata verdi. Avukat altınlarımı çaldı diye
telkinde bulunmuş altınları mı çaldı diye bana iftira attı. Yani benim maddi gücümü beni
yıkmak için kullandı)
3-En çok ne yaptığında size ağır geliyor?
İftira attığında.
4- Hangi davranışlarını bir kadına yakıştıramıyorsunuz?
Küfür etmesi, saldırması, iftira atması , yalan konuşması.
5-Kendinizi psikolojik şiddet altında hissediyor musunuz? Karınızdan fiziksel şiddet
gördünüz mü?
Evet, sürekli psikolojik şiddet altındayım. Karımdan onlarca kez fiziksel şiddet gördüm.
Ayrıca yatak ayırarak cinsel şiddet uygulama toplumda çok yaygın erkekler bunu dile
getirmiyor.
Kadınların benim param benim senin paran yine benim tavırları da ekonomik şiddet olarak
görülmelidir. Kadınlar evin harcamalarına katılmak istemiyor. Bunu da İslam a dayandırıyor
ama diğer konularda İslam ın hiçbir hükmünü uygulamıyorlar.
Bu şiddetlerin en mühimi bence hukuksal şiddettir. Çünkü diğerlerini bir şekilde şikayet
edeceğiniz yer yargıdır. Ancak yargının da kadını her koşulda tutması adeta sen istediğin
zulmü yap ben senin arkandayım demesi kadına en büyük zulümdür bence.
6-Karınızın davranışları cinsel hayatınızı nasıl etkiliyor?
Kendisinden soğuyorum. Eskisi gibi tatlı birliktelikler olmuyor. Bu eziyetlerine boyun
eğmeyince beni yataktan kovuyor. Cinsel şiddet uyguluyor. Bu şekil davranıp sonra da
eşinin peşine dedektif takip kendisini aldattığını ispatlamaya çalışan kadınlar olduğunu da
duydum.
7-Annelerinin otoritesinden çocuklarınız nasıl etkileniyor?
Mutlak itaatleri var. Annelerini seviyor ama aşırı derecede korkuyorlar. İnşallah bu baskılar
çocukların için de ona karşı nefrete dönüşmez. Şimdilik anneleri çocukları bana karşı da
dolduruyor. Yani EYS uyguluyor.
8-Kendi anneniz otoriter bir kadın mıdır? Babanız evde anneniz tarafından saygı ve
değer görür müydü? Babanız annenize değer verir miydi? Nasıl bir ailede
büyüdünüz?
Annem otoriter değildir ancak baba mı zekası ile kadınlığı ile ve babamın pasifliği ile
yönetir. Babam anneme çok değil ama değer verir ama bunu göstermez. 50 yıllık evliliğinde
bir insan eşine bir kez eline sağlık demez mi?
9-Kayınvalideniz otoriter bir kadın mıdır? Kayınpederiniz evde reis midir? Eşiniz
nasıl bir ailede büyümüş.
Kesinlikle evet. Eşini nasıl dövdüğünü kahkahalarla dünürüne anlatan biridir. Kayınpeder
evde kedidir. Eşim babasından çok şiddet gördüğünü söyler.
Eşimin ailesi fakir bir aileymiş. Annesinin ailesi vurdulu kırdılı bir aile babası ise mülayim
bir aileye sahipmiş..
10-İkiniz de büyüdüğünüz ailelerden neleri kendi evliliğinize taşıdınız?
Eşim vurma, küfür etme, saldırma, iftirayı evimize taşıdı.
Ben de kendimi ezdirmemeye çalıştım ancak yasalar sayesinde bunu başaramadım.
Eşimin keyfine göre kendi evimden atıldım. Eşim saldırdı ben suçlandım.
Tabi siz kendi penceremden anlattığımı düşünebilirsiniz ama 6 kez psikiyatrdan randevu
aldık hep kaçan o oldu.
11-Evliliğinizde yanlış giden şeyleri gördüğünüzde düzeltmek için bir çaba içine
giriyor musunuz? Yoksa umutsuz musunuz? Güçlü kadın karşısında erkek de güçlü
durabilir mi?
Şu an boşanıyoruz. Umutsuzum. Güçlü kadının karşısında bir erkeğin güçlü durabilmesi
için devletin adil olması lazım. Bir kadın 6284 ile sizi evden keyfi atar ise siz bu kadın
karşısında nasıl güçlü durabilirsiniz?
Yani bu devirde kadına karşı güçlü durabilmek devlete kafa tutabilmek demektir.
12- Şimdiki aklınız olsaydı eşinizle evlenmek ister miydiniz? Eşinizle yeni evlenecek
olsanız baştan itibaren nasıl bir eş olmak isterdiniz? Neleri yapar, neleri
yapmazdınız?
Ben âşık olup evlendim her şeyi tabiî ki kötü değil ama evlilik yapılacak bir insan değilmiş.
Keşke huyu güzel olsa idi çok sevmiştim.
Ben eşimden başka hiçbir kadını tanımadım evlilik öncesi ve eşime şunu söyledim: benim
kız kardeşim yok hiç kız arkadaşım da olmadı seni tanımam için bana müsaade et uyar
konuş benimle dedim. Ama o tam tersini yaptı babasına ve erkeklere olan nefretini bana
kustu, beni ilk günden beri düşman gördü. Ben de ani tepkiler verdim.
İlk günlere gitsem onu daha iyi anlayabilirim. Ona kurulan tuzaklara o düştü ben de farkına
varamadım. Beni düşman bildiği için ona kurulan tuzakları konuşmadığı için de bilemedim.
Eğer başa dönebilsek onu daha çok dinler neyi neden yaptığını anlamak için daha çok soru
sorardım. İç dünyasını anlamaya çalışırdım. O zaman da yaptım ama şimdiki tecrübem ve
kadınlar hakkında ki bilgim o zamanlar yoktu.
Mesela bizim en büyük hatamız ev içinde olanları dışarıda konuşmamız oldu. Ama farkımız
şu oldu ben onun yaptıklarını anlattım o benim yapmadıklarımı iftira attı. İkisi de yanlış tabiî
ki. Bu bizim evliliğimizde çok etkili oldu.
İnanın kendim de çokta suç bulamıyorum. Bunu belki de megalomanlık veya üstünlük
algısı gibi algılayabilirsiniz. Ancak eşime bile soruyorum neyimi düzelteyim o bile sadece
anneni çok dinliyorsun diyor. Annene bağımlısın diyor. Bir tane örnek ver diyorum 10 yıldır
bir örnek veremiyor.
3 çocuğum var onları alıp memleketine gitti, kafasına göre çocukları götürdü, devlette kızım
sen ne yapıyorsun demiyor.
Keşke hatalar hep bende olsa ben de düzeltsem yuvamı kurtarsaydım.
yapıyor mu? Sizi yönetmeye çalışıyor mu? Yapıyorsa,
Karım güçlü bir kadın olmak için her şeyi yapıyor. Bana her dediğini dinletmeye çalışıyor.
Örneğin ben bir fikir soruyorum diye dedi ki
“sen bana fikir soruyorsun ama dediğimi yapmıyorsun o zaman neden soru soruyorsun?”
Ben de dedim ki
“ben senin fikrini öğreniyorum aklıma yatar ise öyle yaparım.”
Yani kendisinin dediğinin mutlak doğru olduğuna inanıyor ve sürekli onun dediğinin
yapılması gerektiğini söylüyor.
Üstünlük hissi ile sürekli bana “benimle sidik yarıştırma” diyor. Bu laf yani “benimle eşit
olmaya kalkma ben üstünüm” demek oluyor. “Bir konuda tartışma benim dediğim olsun.”
demek istiyor.
Onun istediklerini ben isteyemiyorum. Mesela ben işten yarım saat geç gelemem o gece
saat 01:00 a gelir soru soramam. Çünkü o sorgu sorulamaz ulaşılamaz hesap soran ama
hesap vermeyen bir varlıktır.
Üstün olmak için geleceği ve görmediği şeyleri bilmek için sürekli büyücü falcıya gider.
Annen büyü yaptırmış neden inanmıyorsun diye benimle 10 senedir tartışır. Ben bilemem
diyorum bir büyücünün lafı ile kimseyi suçlayamam diyorum. Sen anneni tutuyorsun diyor.
Tabi bence bu bir üstünlük değil zaaf işaretidir. Yani gelecekten korkmaktır bu. Halbuki
tevekkül etse Allah a bıraksa daha iyi bir psikolojiye sahip olacaktır diye düşünüyorum.
Sürekli “sen kim oluyorsun, sana ne…” gibi aşağılayıcı sözler ile konuşuyor.
Sürekli sinkaflı küfürler ediyor. Tabi siz ne ilgisi var diyeceksiniz. Bir kişi kendinde küfür
etme hakkı görüyor ise o insanda üstünlük hissi vardır bence.
Sürekli bana acı çektirmek için çalışıyor. Bence bu da onun benden üstün olduğunu
ispatlama çabasıdır. Sana zarar verebilirim ben üstünüm duygusu sanırım.
Özellikle devlet 6284 sayılı kanun gibi, velayet gibi bir çok konuda kadının elini
kuvvetlendirince sanırım kadınlar güç zehirlenmesi ile kendilerini yarı ilah zannetmeye
başlıyorlar. Öyle ya ol diyor oluyor.
2-Bu davranışları evliliğiniz nasıl etkiliyor? Sizde nasıl bir his uyandırıyor? Ona karşı
duygularınız nedir? Onun gücü sizi güçsüzleştiriyor mu?
Esasen kadının gücü erkeğin gücü demektir. Hayat bir teavündür (yardımlaşma) cidal
(çatışma) değildir. Evliliklerde öyle olmalıdır. Ancak eşim eline geçen her gücü bana karşı
kullanıyor. Beni yıkmak onun hayat amacı olmuş.
Kadının güçlü olmasını tabiî ki isterim ancak kontrolsüz güç güç değildir. Ben şu konuda
Allah ın ne güzel yarattığını düşünürüm. Çocuklar eğer o zekası ile kuvvetli olsalar idi
kendilerini öldürürlerdi. Benim karım ve birçok bayan duyguları ile hareket ediyorlar ama
ellerinde muazzam bir kanun ve medya gücü var. Dolayısı ile rayından çıkmış tren gibi her
yeri yıkıyorlar.
Evliliğimi yıktı bu davranışları. Şu an 3 çocuk ile boşanıyoruz.
Sürekli durduk yere taşınıyoruz. Ben sana hesap vermem ben üstünüm kafası ile
telefonunu kapatır, geceleri çıkar, hakaretler eder, vb. bir çok ayarsız davranış.
Tabiî ki bu yapılanlar ile ona olan sevgim yok oldu. Saygım da yok oldu. Güvenimde yok
oldu.
Onun gücü beni güçsüzleştiriyor çünkü o gücünü ailesi için değil benim yıkmak için
kullanıyor. Hatta çoğu zaman benim gücümü de beni yıkmak için kullanıyor. (Örnek: ona
aldığım altınları bozdurdu boşanma davası için avukata verdi. Avukat altınlarımı çaldı diye
telkinde bulunmuş altınları mı çaldı diye bana iftira attı. Yani benim maddi gücümü beni
yıkmak için kullandı)
3-En çok ne yaptığında size ağır geliyor?
İftira attığında.
4- Hangi davranışlarını bir kadına yakıştıramıyorsunuz?
Küfür etmesi, saldırması, iftira atması , yalan konuşması.
5-Kendinizi psikolojik şiddet altında hissediyor musunuz? Karınızdan fiziksel şiddet
gördünüz mü?
Evet, sürekli psikolojik şiddet altındayım. Karımdan onlarca kez fiziksel şiddet gördüm.
Ayrıca yatak ayırarak cinsel şiddet uygulama toplumda çok yaygın erkekler bunu dile
getirmiyor.
Kadınların benim param benim senin paran yine benim tavırları da ekonomik şiddet olarak
görülmelidir. Kadınlar evin harcamalarına katılmak istemiyor. Bunu da İslam a dayandırıyor
ama diğer konularda İslam ın hiçbir hükmünü uygulamıyorlar.
Bu şiddetlerin en mühimi bence hukuksal şiddettir. Çünkü diğerlerini bir şekilde şikayet
edeceğiniz yer yargıdır. Ancak yargının da kadını her koşulda tutması adeta sen istediğin
zulmü yap ben senin arkandayım demesi kadına en büyük zulümdür bence.
6-Karınızın davranışları cinsel hayatınızı nasıl etkiliyor?
Kendisinden soğuyorum. Eskisi gibi tatlı birliktelikler olmuyor. Bu eziyetlerine boyun
eğmeyince beni yataktan kovuyor. Cinsel şiddet uyguluyor. Bu şekil davranıp sonra da
eşinin peşine dedektif takip kendisini aldattığını ispatlamaya çalışan kadınlar olduğunu da
duydum.
7-Annelerinin otoritesinden çocuklarınız nasıl etkileniyor?
Mutlak itaatleri var. Annelerini seviyor ama aşırı derecede korkuyorlar. İnşallah bu baskılar
çocukların için de ona karşı nefrete dönüşmez. Şimdilik anneleri çocukları bana karşı da
dolduruyor. Yani EYS uyguluyor.
8-Kendi anneniz otoriter bir kadın mıdır? Babanız evde anneniz tarafından saygı ve
değer görür müydü? Babanız annenize değer verir miydi? Nasıl bir ailede
büyüdünüz?
Annem otoriter değildir ancak baba mı zekası ile kadınlığı ile ve babamın pasifliği ile
yönetir. Babam anneme çok değil ama değer verir ama bunu göstermez. 50 yıllık evliliğinde
bir insan eşine bir kez eline sağlık demez mi?
9-Kayınvalideniz otoriter bir kadın mıdır? Kayınpederiniz evde reis midir? Eşiniz
nasıl bir ailede büyümüş.
Kesinlikle evet. Eşini nasıl dövdüğünü kahkahalarla dünürüne anlatan biridir. Kayınpeder
evde kedidir. Eşim babasından çok şiddet gördüğünü söyler.
Eşimin ailesi fakir bir aileymiş. Annesinin ailesi vurdulu kırdılı bir aile babası ise mülayim
bir aileye sahipmiş..
10-İkiniz de büyüdüğünüz ailelerden neleri kendi evliliğinize taşıdınız?
Eşim vurma, küfür etme, saldırma, iftirayı evimize taşıdı.
Ben de kendimi ezdirmemeye çalıştım ancak yasalar sayesinde bunu başaramadım.
Eşimin keyfine göre kendi evimden atıldım. Eşim saldırdı ben suçlandım.
Tabi siz kendi penceremden anlattığımı düşünebilirsiniz ama 6 kez psikiyatrdan randevu
aldık hep kaçan o oldu.
11-Evliliğinizde yanlış giden şeyleri gördüğünüzde düzeltmek için bir çaba içine
giriyor musunuz? Yoksa umutsuz musunuz? Güçlü kadın karşısında erkek de güçlü
durabilir mi?
Şu an boşanıyoruz. Umutsuzum. Güçlü kadının karşısında bir erkeğin güçlü durabilmesi
için devletin adil olması lazım. Bir kadın 6284 ile sizi evden keyfi atar ise siz bu kadın
karşısında nasıl güçlü durabilirsiniz?
Yani bu devirde kadına karşı güçlü durabilmek devlete kafa tutabilmek demektir.
12- Şimdiki aklınız olsaydı eşinizle evlenmek ister miydiniz? Eşinizle yeni evlenecek
olsanız baştan itibaren nasıl bir eş olmak isterdiniz? Neleri yapar, neleri
yapmazdınız?
Ben âşık olup evlendim her şeyi tabiî ki kötü değil ama evlilik yapılacak bir insan değilmiş.
Keşke huyu güzel olsa idi çok sevmiştim.
Ben eşimden başka hiçbir kadını tanımadım evlilik öncesi ve eşime şunu söyledim: benim
kız kardeşim yok hiç kız arkadaşım da olmadı seni tanımam için bana müsaade et uyar
konuş benimle dedim. Ama o tam tersini yaptı babasına ve erkeklere olan nefretini bana
kustu, beni ilk günden beri düşman gördü. Ben de ani tepkiler verdim.
İlk günlere gitsem onu daha iyi anlayabilirim. Ona kurulan tuzaklara o düştü ben de farkına
varamadım. Beni düşman bildiği için ona kurulan tuzakları konuşmadığı için de bilemedim.
Eğer başa dönebilsek onu daha çok dinler neyi neden yaptığını anlamak için daha çok soru
sorardım. İç dünyasını anlamaya çalışırdım. O zaman da yaptım ama şimdiki tecrübem ve
kadınlar hakkında ki bilgim o zamanlar yoktu.
Mesela bizim en büyük hatamız ev içinde olanları dışarıda konuşmamız oldu. Ama farkımız
şu oldu ben onun yaptıklarını anlattım o benim yapmadıklarımı iftira attı. İkisi de yanlış tabiî
ki. Bu bizim evliliğimizde çok etkili oldu.
İnanın kendim de çokta suç bulamıyorum. Bunu belki de megalomanlık veya üstünlük
algısı gibi algılayabilirsiniz. Ancak eşime bile soruyorum neyimi düzelteyim o bile sadece
anneni çok dinliyorsun diyor. Annene bağımlısın diyor. Bir tane örnek ver diyorum 10 yıldır
bir örnek veremiyor.
3 çocuğum var onları alıp memleketine gitti, kafasına göre çocukları götürdü, devlette kızım
sen ne yapıyorsun demiyor.
Keşke hatalar hep bende olsa ben de düzeltsem yuvamı kurtarsaydım.