1980'lerdan sonraki hızlı ekonomik değişim ile yabancı sermayeli firmaların Türkiye'de yaptıkları yatırımın artması ve yerli firmaların bu değişime karşı hızlı refleksi sonucunda Türkiye'nin Dış Ticaret hacmi büyük ölçüde artmıştır.
Türkiye Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) üyesi bir ülke statüsündedir. 1947 yılında temelleri atılan Dünya Ticaret Örgütünün amacı mal ticaretine ilişkin çok taraflı kuralları belirlemek ve üye devletlerin birbirleriyle adil ve tam rekabet koşulları altında ticaret yapabilecekleri serbest ve açık bir ticaret sistemi oluşturmaktır. 1952 yılında resmi olarak kurulan Dünya Gümrük Örgütünün kurulma amacı gümrük rejimlerinin basitleştirilmesi ve ahenkleştirilmesidir. Her iki anlaşmanın da ortak amacı ise üye ülkeler arasında ticari ilişkilerin sürdürülmesi için ortak kurumsal yapıyı oluşturmaktır.
Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ile yapmış olduğu Gümrük Birliği (GB) Antlaşması çerçevesinde dış ticaret ve özellikle gümrük mevzuatını Avrupa Topluluğu mevzuatı ile uyumlaştırarak yeniden düzenlemiştir ve 1996 yılı başında yeni düzenlemeler uygulamaya konulmuştur. AB ile mevzuat uyumu çalışmaları çerçevesinde, Türkiye güncel olmayan gümrük kanununu yenilemiştir. Bu çalışmalar neticesinde yeni yayımlanan 4458 sayılı Gümrük Kanunu AB gümrük mevzuatına büyük ölçüde uyumludur.
AB ile imzalanan GB antlaşması uyarınca, tarım ve işlenmiş tarım ürünlerindeki tarım payları hariç olmak üzere, AB ülkeleri ile Türkiye arasında yapılan ticaret, eşyaların serbest dolaşımda olduğunu kanıtlayan bir A.TR dolaşım belgesi ile yapılması durumunda ithal eşyası Gümrük Vergilerinden muaftır.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ise kaçakçılık suçları ile cezalarını ve kaçakçılığı önleme, izleme, soruşturma, yargılama usul ve esaslarını belirleme amacıyla hazırlanmış bir kanundur. 2007 yılında yürülüğü giren bu Kanun ile cezalar hapis cezasından çok para cezasına yönlendirilmiştir. Gümrük ve dış ticaret konularında ise yaptırımı yüksek olan bu kanunun yapılan işlemler esnasında özellikle dikkate alınması gerekmektedir.
4458 sayılı yeni Gümrük Kanunu, Türk Gümrük Bölgesini Türkiye Cumhuriyeti toprakları olarak tanımlamıştır. Türkiye kara suları, iç suları ve hava sahası gümrük bölgesine dahildir. Bu Kanunda geçen Türkiye Gümrük Bölgesi ve Gümrük Bölgesi kavramları Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesini ifade etmektedir.
Türk gümrük kanununu AB gümrük kanununa uyumlaştırma çalışmaları sonucunda oluşturulan yeni gümrük kanunu ile AB'de uzun süredir uygulanan ekonomik etkili gümrük rejimleri Türk mevzuatına kazandırılmıştır.
Türkiye Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve Dünya Gümrük Örgütü (WCO) üyesi bir ülke statüsündedir. 1947 yılında temelleri atılan Dünya Ticaret Örgütünün amacı mal ticaretine ilişkin çok taraflı kuralları belirlemek ve üye devletlerin birbirleriyle adil ve tam rekabet koşulları altında ticaret yapabilecekleri serbest ve açık bir ticaret sistemi oluşturmaktır. 1952 yılında resmi olarak kurulan Dünya Gümrük Örgütünün kurulma amacı gümrük rejimlerinin basitleştirilmesi ve ahenkleştirilmesidir. Her iki anlaşmanın da ortak amacı ise üye ülkeler arasında ticari ilişkilerin sürdürülmesi için ortak kurumsal yapıyı oluşturmaktır.
Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ile yapmış olduğu Gümrük Birliği (GB) Antlaşması çerçevesinde dış ticaret ve özellikle gümrük mevzuatını Avrupa Topluluğu mevzuatı ile uyumlaştırarak yeniden düzenlemiştir ve 1996 yılı başında yeni düzenlemeler uygulamaya konulmuştur. AB ile mevzuat uyumu çalışmaları çerçevesinde, Türkiye güncel olmayan gümrük kanununu yenilemiştir. Bu çalışmalar neticesinde yeni yayımlanan 4458 sayılı Gümrük Kanunu AB gümrük mevzuatına büyük ölçüde uyumludur.
AB ile imzalanan GB antlaşması uyarınca, tarım ve işlenmiş tarım ürünlerindeki tarım payları hariç olmak üzere, AB ülkeleri ile Türkiye arasında yapılan ticaret, eşyaların serbest dolaşımda olduğunu kanıtlayan bir A.TR dolaşım belgesi ile yapılması durumunda ithal eşyası Gümrük Vergilerinden muaftır.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ise kaçakçılık suçları ile cezalarını ve kaçakçılığı önleme, izleme, soruşturma, yargılama usul ve esaslarını belirleme amacıyla hazırlanmış bir kanundur. 2007 yılında yürülüğü giren bu Kanun ile cezalar hapis cezasından çok para cezasına yönlendirilmiştir. Gümrük ve dış ticaret konularında ise yaptırımı yüksek olan bu kanunun yapılan işlemler esnasında özellikle dikkate alınması gerekmektedir.
4458 sayılı yeni Gümrük Kanunu, Türk Gümrük Bölgesini Türkiye Cumhuriyeti toprakları olarak tanımlamıştır. Türkiye kara suları, iç suları ve hava sahası gümrük bölgesine dahildir. Bu Kanunda geçen Türkiye Gümrük Bölgesi ve Gümrük Bölgesi kavramları Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesini ifade etmektedir.
Türk gümrük kanununu AB gümrük kanununa uyumlaştırma çalışmaları sonucunda oluşturulan yeni gümrük kanunu ile AB'de uzun süredir uygulanan ekonomik etkili gümrük rejimleri Türk mevzuatına kazandırılmıştır.