zuzuu
Uzman
> > Paris'te son derece güzel bir restoran varmış.
> > Buranın özelliği, öğle servislerinde
> > "günün mönüsü" adı altında sürpriz
> > yemekler sunmasıymış.
> > Birgün adamın biri gelip oturmuş, masanın
> üzerindeki
> > çatalı alıp
> > koklamış:
> > - "Vaayyy" demiş, "demek günün
> mönüsü
> > enginarlı rosto haaa...
> > Getirin, severim rostoyu."
> > Restorandaki herkes bu olayı görmüş ve sözleri
> > duymuş.
> > Biraz sonra servis başlamış,
> > hakikaten günün mönüsü enginarlı rosto!..
> > Garsonlar şaşırmışlar ama, tesadüf olduğuna
> karar
> > vermişler.
> > Ertesi gün öğle vakti adam yine gelip oturmuş,
> çatalı
> > koklamış, yine
> > bilmiş:
> > - "Bugünün mönüsü mantarlı börek haaa..
> Getirin
> > bakalım."
> > Garsonlar bakmışlar, bu iş tesadüf falan değil.
> > Adam resmen çatalı koklayarak mönüyü biliyor!..
> > Restoranın imajı sarsılmaya başlamış.
> > Telâşla durumu patrona anlatmışlar.
> > Patron, "sâkin olun" demiş ve eline bir
> çatal
> > alıp bulaşıkçı
> > kızlardan
> > birine uzatmış:
> > - "Anita, al kızım şu çatalı, orana-burana
> > sürüver!.."
> > Anita söyleneni yapmış. Patron çatalı garsonlara
> > vermiş:
> > - "Bunu koyun o adamın masasına, bilsin bu
> defa da
> > görelim
> > bakalım..."
> > Çatalı masaya koymuşlar, adam yine gelip aynı
> masaya
> > oturmuş,
> > garsonların meraklı bakışları arasında çatalı
> alıp
> > uzun uzun
> > koklamış,
> > sonra şaşkın bir ifadeyle sormuş:
> > - "Aaaaa, Anita burada mı çalışıyor?.."
> > Buranın özelliği, öğle servislerinde
> > "günün mönüsü" adı altında sürpriz
> > yemekler sunmasıymış.
> > Birgün adamın biri gelip oturmuş, masanın
> üzerindeki
> > çatalı alıp
> > koklamış:
> > - "Vaayyy" demiş, "demek günün
> mönüsü
> > enginarlı rosto haaa...
> > Getirin, severim rostoyu."
> > Restorandaki herkes bu olayı görmüş ve sözleri
> > duymuş.
> > Biraz sonra servis başlamış,
> > hakikaten günün mönüsü enginarlı rosto!..
> > Garsonlar şaşırmışlar ama, tesadüf olduğuna
> karar
> > vermişler.
> > Ertesi gün öğle vakti adam yine gelip oturmuş,
> çatalı
> > koklamış, yine
> > bilmiş:
> > - "Bugünün mönüsü mantarlı börek haaa..
> Getirin
> > bakalım."
> > Garsonlar bakmışlar, bu iş tesadüf falan değil.
> > Adam resmen çatalı koklayarak mönüyü biliyor!..
> > Restoranın imajı sarsılmaya başlamış.
> > Telâşla durumu patrona anlatmışlar.
> > Patron, "sâkin olun" demiş ve eline bir
> çatal
> > alıp bulaşıkçı
> > kızlardan
> > birine uzatmış:
> > - "Anita, al kızım şu çatalı, orana-burana
> > sürüver!.."
> > Anita söyleneni yapmış. Patron çatalı garsonlara
> > vermiş:
> > - "Bunu koyun o adamın masasına, bilsin bu
> defa da
> > görelim
> > bakalım..."
> > Çatalı masaya koymuşlar, adam yine gelip aynı
> masaya
> > oturmuş,
> > garsonların meraklı bakışları arasında çatalı
> alıp
> > uzun uzun
> > koklamış,
> > sonra şaşkın bir ifadeyle sormuş:
> > - "Aaaaa, Anita burada mı çalışıyor?.."