Hamsilerin Sırrı
Karadeniz'in kıyısında balıkçı Mehmet amca, her sabah olduğu gibi ağlarını denize atmış, gün boyu avlanmıştı. O günkü avı oldukça bereketliydi. Özellikle hamsiler boldu. Ancak Mehmet amca o gün garip bir durumla karşılaşmıştı. Hamsiler, normalde karınları yukarı bakacak şekilde yüzmeleri gerekirken, yan yatmış bir şekilde yüzüyorlardı.
Köyün meydanında toplanan balıkçılar, Mehmet amcanın anlattıklarına bir türlü anlam verememişlerdi. "Belki de denizde bir radyasyon sızıntısı oldu," diyenler, "Yoksa hamsiler de bizim gibi stres mi yapıyorlar?" diyenler olmuştu. Köyün en yaşlısı olan Ali dede ise sakince gülümseyerek, "Oğlum, siz bu işlerden anlamazsınız. Hamsiler yan yüzüyorsa demek ki bir bildikleri vardır," demişti.
Bu olay tüm köye yayılmış, herkes hamsilerin bu garip davranışının nedenini merak etmeye başlamıştı. Hatta bazıları, hamsilerin dünya hakkında önemli bir mesaj vermeye çalıştığını düşünmeye başlamıştı. Köyün muhtarı bile bu duruma müdahale etmek zorunda kalmış ve bir bilim adamı ekibi getirtmişti.
Bilim adamları, günlerce hamsileri incelediler. Suyun sıcaklığını, tuzluluğunu, denizdeki plankton miktarını ölçtüler. Hatta hamsilerin beyinlerini bile incelemeye kalkıştılar. Ancak hiçbir sonuç alamadılar. Hamsiler hâlâ yan yatmış bir şekilde yüzüyorlardı.
Sonunda, köyün çocuklarından biri, "Belki de hamsiler sadece dans ediyorlardır," demişti. Çocuğun bu basit açıklaması, herkesi şaşırtmıştı. Ancak bir süre düşündüklerinde, çocuğun dediğinin mantıklı olduğunu anlamışlardı. Belki de hamsiler, deniz altında kendi aralarında bir partiye vermişler ve bu yüzden yan yatmışlardı.
Bu olaydan sonra, köy halkı hamsilere karşı daha saygılı davranmaya başlamıştı. Hatta her yıl, hamsilerin dans ettiği gün kutlanmaya başlanmıştı. Ve böylece, hamsilerin yan yüzmesi, küçük bir balıkçı köyünde unutulmaz bir anı olarak kalmıştı.
Komşu Mehmet amcanın başarılı avını duyar ve kıskançlıktan çatlar. Hamsilerin yan yüzmesi olayını duyunca, hemen kendi balıklarına da bulaştırmanın bir yolunu arar. Komik bir şekilde balıklarına tuzlu su, limon suyu gibi şeyler sıkarak onları da yan yatırmaya çalışır. Tabii ki bu çabaları sonuçsuz kalır ve kendisi de komik duruma düşer.
Komik bir son: Bilim adamları, hamsilerin yan yüzmesinin nedenini bulmak için yıllarca uğraşırlar. En sonunda, bir balıkçı çocuğu, "Belki de hamsiler, denizde kaybolan gözlüklerini arıyorlardır," der ve herkes kahkahayı basar.
Karadeniz'in kıyısında balıkçı Mehmet amca, her sabah olduğu gibi ağlarını denize atmış, gün boyu avlanmıştı. O günkü avı oldukça bereketliydi. Özellikle hamsiler boldu. Ancak Mehmet amca o gün garip bir durumla karşılaşmıştı. Hamsiler, normalde karınları yukarı bakacak şekilde yüzmeleri gerekirken, yan yatmış bir şekilde yüzüyorlardı.
Köyün meydanında toplanan balıkçılar, Mehmet amcanın anlattıklarına bir türlü anlam verememişlerdi. "Belki de denizde bir radyasyon sızıntısı oldu," diyenler, "Yoksa hamsiler de bizim gibi stres mi yapıyorlar?" diyenler olmuştu. Köyün en yaşlısı olan Ali dede ise sakince gülümseyerek, "Oğlum, siz bu işlerden anlamazsınız. Hamsiler yan yüzüyorsa demek ki bir bildikleri vardır," demişti.
Bu olay tüm köye yayılmış, herkes hamsilerin bu garip davranışının nedenini merak etmeye başlamıştı. Hatta bazıları, hamsilerin dünya hakkında önemli bir mesaj vermeye çalıştığını düşünmeye başlamıştı. Köyün muhtarı bile bu duruma müdahale etmek zorunda kalmış ve bir bilim adamı ekibi getirtmişti.
Bilim adamları, günlerce hamsileri incelediler. Suyun sıcaklığını, tuzluluğunu, denizdeki plankton miktarını ölçtüler. Hatta hamsilerin beyinlerini bile incelemeye kalkıştılar. Ancak hiçbir sonuç alamadılar. Hamsiler hâlâ yan yatmış bir şekilde yüzüyorlardı.
Sonunda, köyün çocuklarından biri, "Belki de hamsiler sadece dans ediyorlardır," demişti. Çocuğun bu basit açıklaması, herkesi şaşırtmıştı. Ancak bir süre düşündüklerinde, çocuğun dediğinin mantıklı olduğunu anlamışlardı. Belki de hamsiler, deniz altında kendi aralarında bir partiye vermişler ve bu yüzden yan yatmışlardı.
Bu olaydan sonra, köy halkı hamsilere karşı daha saygılı davranmaya başlamıştı. Hatta her yıl, hamsilerin dans ettiği gün kutlanmaya başlanmıştı. Ve böylece, hamsilerin yan yüzmesi, küçük bir balıkçı köyünde unutulmaz bir anı olarak kalmıştı.
Komşu Mehmet amcanın başarılı avını duyar ve kıskançlıktan çatlar. Hamsilerin yan yüzmesi olayını duyunca, hemen kendi balıklarına da bulaştırmanın bir yolunu arar. Komik bir şekilde balıklarına tuzlu su, limon suyu gibi şeyler sıkarak onları da yan yatırmaya çalışır. Tabii ki bu çabaları sonuçsuz kalır ve kendisi de komik duruma düşer.
Komik bir son: Bilim adamları, hamsilerin yan yüzmesinin nedenini bulmak için yıllarca uğraşırlar. En sonunda, bir balıkçı çocuğu, "Belki de hamsiler, denizde kaybolan gözlüklerini arıyorlardır," der ve herkes kahkahayı basar.