Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, Gıda Hareketi Ambalajlı Su Raporu'nu 14. kez güncelledi. Hangi marka suyun ne kadar sağlıklı olduğunu raporu inceleyerek öğrenebilirsiniz.
Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, musluklardan su içmeyi çok uzun yıllar önce unuttu. Büyük bir çoğunluk ‘daha sağlıklı’ sular içmek için ya evine su arıtma sistemi taktırıyor ya da şirketlere güvenerek ambalajlı suları tüketmeyi tercih ediyor. Peki ambalajlı sular gerçekten daha mı sağlıklı?
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, ilkini beş yıl önce yayınlamış oldukları ‘Gıda Hareketi Ambalajlı Su Raporu’ 14. kez güncelledi. Tüm su markalarının ayrıntılı analizlerini içeren rapor, kaynağın bulunduğu şehir, suda asla olmaması gereken biyolojik, kimyasal, radyolojik değerler, suda mutlaka olması beklenen mineral değerler ve suyun PH değerini göz önüne bulunduruyor.
Şirketler, yukarıda belirilen kriterlere göre su kaliteleri için puan alıyorlar. Bir şirket en yüksek 100 puan alabiliyorken en düşük puan -11.000 seviyelerine ulaşıyor. Pek çok kişi ve topluluğun raporlarını daha sık güncellemelerini istediğini belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, Türkiye'de su analiz verilerini toplamanın kolay olmadığını dile getiriyor.
Sağlık Bakanlığı ve su firmalarının veri erişimine izin vermediğini söyleyen Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, bazı markaların verilerini kendilerine düzenli olarak gönderdiğini belirtirken, bazılarının ise ne kadar ısrar ederlerse etsinler veri göndermeme konusunda direttiklerini belirtiyor.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, suların incelenmesi ve analiz edilmesi ile konusunda hiçbir çalışmaları olmadığının ve aracılık yapmadıklarının altını çiziyor. Su numunesini alanın da, analizleri yapanın da Sağlık Bakanlığı'nın illerde bulunan ilgili birimleri olduğunu belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, kendilerinin yalnızca elde edilen raporları derleyerek tablolaştırdığını söylediler.
Bakanlığın yılda en az 2 kere kapsamlı bir analiz yapması ve kaynak sulara eklenen kaçakları denetlemesi gerektiğini belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, ‘’Bürokrasi ve vatandaşların kendisine sorması gereken en temel sorunun cıva, siyanür, arsenik, alüminyum gibi toksik maddeler içeren ve buna rağmen mineral bile ihtiva etmeyen suları sırf ambalajlı diye içmek ister misiniz, çocuğunuza, gebe eşinize, hastanıza içirmek ister misiniz? Evet ise sorun yok. Hayır ise duyarlı olmaya mecburuz.’’ dedi.
Özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, musluklardan su içmeyi çok uzun yıllar önce unuttu. Büyük bir çoğunluk ‘daha sağlıklı’ sular içmek için ya evine su arıtma sistemi taktırıyor ya da şirketlere güvenerek ambalajlı suları tüketmeyi tercih ediyor. Peki ambalajlı sular gerçekten daha mı sağlıklı?
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, ilkini beş yıl önce yayınlamış oldukları ‘Gıda Hareketi Ambalajlı Su Raporu’ 14. kez güncelledi. Tüm su markalarının ayrıntılı analizlerini içeren rapor, kaynağın bulunduğu şehir, suda asla olmaması gereken biyolojik, kimyasal, radyolojik değerler, suda mutlaka olması beklenen mineral değerler ve suyun PH değerini göz önüne bulunduruyor.
Şirketler, yukarıda belirilen kriterlere göre su kaliteleri için puan alıyorlar. Bir şirket en yüksek 100 puan alabiliyorken en düşük puan -11.000 seviyelerine ulaşıyor. Pek çok kişi ve topluluğun raporlarını daha sık güncellemelerini istediğini belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, Türkiye'de su analiz verilerini toplamanın kolay olmadığını dile getiriyor.
Sağlık Bakanlığı ve su firmalarının veri erişimine izin vermediğini söyleyen Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, bazı markaların verilerini kendilerine düzenli olarak gönderdiğini belirtirken, bazılarının ise ne kadar ısrar ederlerse etsinler veri göndermeme konusunda direttiklerini belirtiyor.
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, suların incelenmesi ve analiz edilmesi ile konusunda hiçbir çalışmaları olmadığının ve aracılık yapmadıklarının altını çiziyor. Su numunesini alanın da, analizleri yapanın da Sağlık Bakanlığı'nın illerde bulunan ilgili birimleri olduğunu belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, kendilerinin yalnızca elde edilen raporları derleyerek tablolaştırdığını söylediler.
Bakanlığın yılda en az 2 kere kapsamlı bir analiz yapması ve kaynak sulara eklenen kaçakları denetlemesi gerektiğini belirten Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, ‘’Bürokrasi ve vatandaşların kendisine sorması gereken en temel sorunun cıva, siyanür, arsenik, alüminyum gibi toksik maddeler içeren ve buna rağmen mineral bile ihtiva etmeyen suları sırf ambalajlı diye içmek ister misiniz, çocuğunuza, gebe eşinize, hastanıza içirmek ister misiniz? Evet ise sorun yok. Hayır ise duyarlı olmaya mecburuz.’’ dedi.