Saçkıran hastaları "kirli", "hastalıklı" veya "akılsız" olarak damgalanıyor
Alopesi, şiddetine göre vücuttaki bütün kılların dökülmesine ya da kılların bölgeden bölgeye düzensiz şekilde dökülmesine sebep oluyor.
İki bin 15 kişinin katıldığı bir anket, alopesiden (saçkıran) mustarip kişilerin çirkin, kirli, bulaşıcı hastalık taşıyan ya da akılsız bir kişi olarak görülebildiğini ortaya koydu.
ABD'deki Harvard Üniversitesi'nden araştırmacılara göre bulgular, sıradan bireylerin alopesi hastalarını damgaladığını gösterdi. Uzmanlar bu düşüncelerin işyerine kadar sıçradığı konusunda da uyarılarda bulundu.
Araştırma ekibi, 6 kişinin saçı bulunan, kel ya da kılları tamamen dökülmüş (kaş, kirpik ve sakal) olmak üzere üç farklı haldeki fotoğraflarını katılımcılara gösterdi. Bu fotoğraflara dair hazırlanan soruları yalnızca görünüşe dayalı olarak cevaplamasını istedi.
Sonuçlar, katılımcıların yüzde 29,8'inin saç dökülmesi yaşayan kişileri hasta, yüzde 27,2'sinin çekici olmayan, yüzde 9,9'unun bulaşıcı hastalık taşıyan, yüzde 3,9'unun akılsız ve yüzde 3,9'unun kirli biri olarak gördüğünü ortaya koydu.
Söz konusu fotoğraflarda saç olduğunda, söz konusu kişinin çekici olmadığını düşünen katılımcıların oranı 16,5 puan düşerek 10,7 oldu.
Fark, hastalık konusunda daha yüksek çıktı. Zira saça sahip kişilerin bir hastalıktan mustarip olduğunu söyleyen katılımcıların oranı 2,4'tü.
Araştırma makalesinde şu ifadeler yer aldı:
Alopesi hastalarına yardım amacıyla kurulan Alopecia UK'de psikolog Kerry Montgomery, bu bireylerin kendilerine dik dik bakılmasından ve istenmeyen yorumlar yapılmasından rahatsız olduğunu ve hatta zorbalığa uğradıklarını söyledi. Sonuçta bazıları dışarı çıkmayı ve sosyalleşmeyi bırakıyor” diyen Montgomery sözlerini şöyle sürdürdü:
Alopesi, şiddetine göre vücuttaki bütün kılların dökülmesine ya da kılların bölgeden bölgeye düzensiz şekilde dökülmesine sebep oluyor.
İki bin 15 kişinin katıldığı bir anket, alopesiden (saçkıran) mustarip kişilerin çirkin, kirli, bulaşıcı hastalık taşıyan ya da akılsız bir kişi olarak görülebildiğini ortaya koydu.
ABD'deki Harvard Üniversitesi'nden araştırmacılara göre bulgular, sıradan bireylerin alopesi hastalarını damgaladığını gösterdi. Uzmanlar bu düşüncelerin işyerine kadar sıçradığı konusunda da uyarılarda bulundu.
Araştırma ekibi, 6 kişinin saçı bulunan, kel ya da kılları tamamen dökülmüş (kaş, kirpik ve sakal) olmak üzere üç farklı haldeki fotoğraflarını katılımcılara gösterdi. Bu fotoğraflara dair hazırlanan soruları yalnızca görünüşe dayalı olarak cevaplamasını istedi.
Sonuçlar, katılımcıların yüzde 29,8'inin saç dökülmesi yaşayan kişileri hasta, yüzde 27,2'sinin çekici olmayan, yüzde 9,9'unun bulaşıcı hastalık taşıyan, yüzde 3,9'unun akılsız ve yüzde 3,9'unun kirli biri olarak gördüğünü ortaya koydu.
Söz konusu fotoğraflarda saç olduğunda, söz konusu kişinin çekici olmadığını düşünen katılımcıların oranı 16,5 puan düşerek 10,7 oldu.
Fark, hastalık konusunda daha yüksek çıktı. Zira saça sahip kişilerin bir hastalıktan mustarip olduğunu söyleyen katılımcıların oranı 2,4'tü.
Araştırma makalesinde şu ifadeler yer aldı:
Katılımcıların yüzde 16,9'u alopesi hastalarıyla fiziksel temas kurmada, yüzde 6,2'si ise işe almada rahat hissetmeyeceğini bildirdi. Bulgular, rahatsızlıklarının profesyonel kariyerlerini etkileyebileceğine dair korkulara sahip alopesi hastalarını haklı çıkarıyor.
Alopesi hastalarına yardım amacıyla kurulan Alopecia UK'de psikolog Kerry Montgomery, bu bireylerin kendilerine dik dik bakılmasından ve istenmeyen yorumlar yapılmasından rahatsız olduğunu ve hatta zorbalığa uğradıklarını söyledi. Sonuçta bazıları dışarı çıkmayı ve sosyalleşmeyi bırakıyor” diyen Montgomery sözlerini şöyle sürdürdü:
Alopesinin bulaşıcı olduğuna veya saç dökülmesinin bir kişinin hasta olduğu anlamına geldiğine dair efsaneler var. Durum böyle değil ancak yine de bu efsaneler varlığını sürdürüyor… Bu çalışmanın bulgularını okumak alopesi hastaları için üzücü olabilir ancak bazı yönlerden deneyimlerini de doğrulayabilir. Saç dökülmesi yaşayan kişilere yapılan damgalama gerçektir.