• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu yarışmamız başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de yarışmada görmek istiyoruz...

Hastalıklar üzerinden yürüyen anne hala rekabeti

hastalıkları sayesinde prim yapmaya çalışan anne ve hala arasındaki tatlı çekişmedir.

efendim, bu rekabetin ana sebeplerinden biri annem ve halamın iki yönlü akraba olmasıdır ki o da şöyle: halamla dayım evli.
ha ilk başta size anormal gelecek biliyorum, zira bana da öyle geliyordu. akraba evliliği nedir öğrenene, aklım bu karışık ailevi yapıyı çözene kadar herkesten gizlemiştim bu hususu çocuk aklımla:

-çiçek senin halanla dayın evli diyolar?
+yok olm ya yalan, sapık mıyız biz.

neyse aga mevzuya dönelim.

kendimi bildim bileli ring'in bir yanında annem, diğer yanında halam birbirlerini devamlı kroşeliyorlar. ikisinin de ağzında aynı laf:

-benim abim olmasa onun kahrını kimse çekemez, o ne şirrettir oooo.

ikisine göre de diğerinin kocası melek.
ve ikisine göre de kendi kocaları huysuz ve geçimsiz insanlar.

bu rekabetçi ortamda, ikisinin de, kocaları hakkındaki huysuzluk tezlerini kanıtlamak için ellerindeki tek kozları hastalıkları. birbirlerini çekemeyip, ikisi birden kıskançlık sergileseler de, mecburen iletişime de geçiyorlar, hele ki hastalandıklarında:

hala: merhaba aysel
anne: merhaba yenge, hayırdır aramazdın sen
hala: hastayım, böbreğimde taş varmış (senin bu abin beni hasta etti)
anne: geçmiş olsun ben taa 2004'te dökmüştüm taş (senin abin beni hasta edeli 7 yıl oldu)
hala: hipertansiyonum da varmış (abin beni aynı zamanda sinir sahibi etti, oysa senin kocan gül gibi)
anne: valla yenge ben de geçen ölçtürdüm 18/10 çıktı, seninki kaç?
hala: 19/11(allahım sen affet, hacı kadınım hala yalan söylüyorum)
anne: ben ölçtürdüğümde iyidim, kimbilir şimdi ölçtürsem kaç çıkar. 30 mu 40 mı artık...
hala: 30-40 tansiyon olmaz ölürsün
anne: sen de arkamdan göbek atarsn heralde baksana ne kolay söyledin
hala: amann senle konuşanda suç
anne: niye kızdın ki yenge, babamın arazilerini daha rahat satar yersiniz işte ben ölünce
hala: siz de benim babamın arazilerini satıp yediniz
anne: benim babamın arazisi 60 dönümdü
hala: 60 dönümmüş, oralarda 60 kere döndüm öyle bir arazi görmedim, hepsi üç kuruş etmez, 5 dönüm bile yoktu
anne: hadi ordan, neyle yaptınız 4 katlı evi?
hala: ayyy ayyy fenalaşıyorum. ayy kalbimm zaten rahatsız, yetiiiş gürsel bu bacın ayyy ayyy
anne: numara yapıp da abimi üzme, adam hasta oldu senin yüzünden zaten
dayı: alo, güler bir daha karımı arama, bayıldı kadıncağız
anne: abi vallaha numara yaa. ayyy ayyy yetiş kemall bu bacın ayy uyyy başımmm
dayı: aloo güler, güler iyi misin?
hala: heriiiif heriiifff allah cezanı vermesin, karın ölüyor burda sen güler de güler, ayy doktoooor
baba: alooo gürsel, ben kemal, güler bayılmış
dayı: ne oldu bunlara yav, aysel de fenalaştı, neyse kolonya dök kolonya
hala: heriiiiif heriiiif sen bana döksene kolonyayı ayyyy
dayı: aysel ayıldı heralde
hala: önce o yelloz ayılsın

bu ne ki, ne zaman halamlara gidecek olsam;

anne: beni sorarsa hasta de!
ben: ne hastası derse ne diyim?
anne: söyle işte ağır bişeler.
ben: tamam
anne: düeti de söyle, doktor düet verdi de.
ben: diet olmasın o hahaha.
anne: hah ondan

halam da zili çalmamla evden çıkmam arasındaki bütün süreç boyunca bir yandan inleyip:

hala: ahhh bacağım, hoşgeldin evladım nasılsın, seni ben yerim
ben: sağol hala iyiyim sen nasılsın?
hala: beni sorma yavrum beni sorma, ahhhh belim. anan olacak nasıl?
ben: o da kötü, doktor diet verdi
hala: ahhh ahh. belim ahhh. bulmuş öyle kocayı, yemiş içmiş şişmiş tabi. ben bu adama aylardır sucuk aldıramıyom. ahhh. maaş da bol. ona değil de bana mı verecekler dieti. yesin içsin tabi. ahhh boynum
 
Geri
Top