Hastalıklardan Korunmak - Hastalıklardan Nasıl Korunuruz?
Hastalıklardan nasıl korunuruz?
Okulların açılmasıyla nezle, grip gibi enfeksiyon hastalıklarının yayılması daha da kolaylaştı. Peki kendimizi nasıl koruyacağız?
Sonbaharda bir ısınıp bir soğuyan havalar, kirliliğin artması, kalabalık ve sıkışık ortamlarda daha fazla bulunma ve okulların açılması gibi etkenler nezle, grip gibi enfeksiyon hastalıklarının hızla yayılmasına zemin hazırlıyor.
Sonbahar hastalıkları denilince akla iklimsel, sosyal ve fiziksel değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan veya sıklığı artan enfeksiyon hastalıkları gelir. Bunların çoğunluğu enfeksiyon hastalıklarıdır. Ancak depresyonu da göz ardı etmemek gerekir. Sonbaharda havanın soğuması, kirliliğin artması, kalabalık ve sıkışık ortamlarda daha fazla bulunma ve okulların açılması gibi etkenlerle; özellikle çocukların taşıyıcı olduğu nezle ve grip gibi viral hastalıkların sürekli bulaşması, sonbaharda birçok farklı hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Vücut direncini kıran birçok değişiklik de buna katkıda bulunur. Güneş ışınlarının azalması, havanın soğuması ve rüzgar; enfeksiyon ve alerjik durumların ortaya çıkmasını sağladığı gibi, burun ve ağız içi mukozanın kuruması ve koruyucu özelliğini yitirmesi nedeniyle mikropların vücuda kolayca girmesine imkan sağlar.
Isı değişimi vücudu strese sokar
İnsan vücudunun ısı değişimlerine ve yeni koşullara uyum sağlaması için 2-4 hafta gibi bir süreye ihtiyacı vardır. Bu da sadece yumuşak mevsim geçişleriyle mümkündür. Havaların aniden ısınıp soğumasıyla ortaya çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun adaptasyonunu da zorlaştırır. Bu durum, vücudun strese girip savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Böylece bağışıklık sistemi zaten zayıflamışken, enfeksiyonların bulaşma ihtimalinin fazlalaşması sonbahar- kış döneminde grip ve nezle salgınlarının oluşmasına neden olur.
Sonbahar hastalıkları
Nezle: Çok çeşitli virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolları enfeksiyonudur. Soğuk algınlığı ismi ile de bilinir, oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Burun akıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı ile başlar. Nezle ve buna bağlı burun tıkanıklığı, sonbahar aylarında çocuklarda da en sık görülen rahatsızlıktır. iyi tedavi edilmediğinde orta kulak iltihabına, sinüzite veya bronşite yol açabilir. Nezle tedavisi oldukça basittir. Burun açıcı ilaçlar, şurup veya damla 2-3 gün kullanılmalı, antibiyotiğe hemen başlanmamalıdır.
Gribal enfesksiyonlar: İnfluenza A, B, Parainfluenza, Adenovirusler ve bunun gibi birçok viral etken gribal enfeksiyonlara yol açabilir. Nezleden farklı olarak yüksek ateş ve tüm vücut kırgınlığı ile seyreder. Hastaların özellikle bağışıklık sistemi çökkün ise üzerine gelen ikincil enfeksiyonlar nedeniyle çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Grip, aşı ile korunulabilen bir hastalıktır. Hastalığın toplumda yayılmasını önlemek ve risk grubu olarak adlandırılan insanları korumak için her yıl grip aşısı yapılması oldukça yerinde olur.
Sinüzit: Burun etrafındaki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasıdır. Baş ağrısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve ağız kokusu yapabilir. Ateş de olabilir.
Farenjit: Boğaz bölgesinin iltihabıdır. Boğaz kızarmıştır, yanma ve ağrı vardır. Yutkunmak güçleşmiştir. Ateş, halsizlik ve boyundaki lenf bezlerinde büyüme de olabilir.
Tonsillit: Bademciklerin iltihabıdır. Bademcikler büyük, şiş ve kızarmıştır. Çok yüksek ateşe neden olabilen bir hastalıktır. Çocuklarda sıklıkla rahatsızlığa sebep olabilir. İlerleyen bademcik iltihaplarında çocuk derhal doktora götürülmeli ve enfeksiyon uygun antibiotik ile temizlenmelidir.
Otit: Orta kulak iltihabıdır. Alerjik bünyeli çocuklarda daha sık görülür. Kulak ağrısı, kulakta dolgunluk ve kulak yolundan akıntı ile beraber kuru öksürük de vardır. Orta kulak iltihapları çocukluk çağında en sık görülen hastalıklardandır. En çok sonbahar ve ilkbahar aylarında görülür. Orta kulak iltihabı iyi tedavi edilmezse kronikleşir ve işitme kaybı gibi kalıcı arızalar bırakırlar. Bazen de iltihap, komşu dokulara yayılarak daha ciddi hastalıklara yol açabilir.
Larenjit: Gırtlağın ve ses tellerinin iltihabıdır. En önemli belirtisi ses kısıklığı, sesin çatallı veya boğuk olmasıdır. Bazı hastaların sesi hiç çıkmayabilir. Çocuklarda solunum güçlüğü ve nefes darlığına da yol açabilir.
Trakeit: Ana nefes borusunun iltihabıdır. Larenjitle birlikte de olabilir. Tipik belirtileri şiddetli kuru öksürük ve öksürükle beraber göğüs kemiği arkasında yırtılırcasına bir ağrı olmasıdır.
Bronşit: Bronşların iltihabıdır. Belirtiler çoğu zaman soğuk algınlığını takiben ortaya çıkar. İlk günlerde kuru olan öksürük daha sonra balgam çıkarma ile birliktedir.
Astım: Her yaşta görülebilen bir hastalık olmakla beraber çocuklarda daha fazla rastlanır. Krizler halinde gelen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı ile karakterizedir. Krizlerin başlıca nedeni alerjenler ve virüslerdir.
Zatürre: Akciğer dokusunun iltihabıdır. Üşüme, titreme, yüksek ateş ve öksürükle başlar. Erken tanınması çok önemlidir. Uygun antibiyotik tedavisi ile tamamen düzelen bir hastalıktır. Bazı risk gruplarının; örneğin ameliyat ile dalağı alınmış olan kişilerin, yaşlıların, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olanların Pnömoni aşısı yaptırmaları gereklidir.
Önce doktor sonra antibiyotik!
Basit enfeksiyonlarda belirtiler 2-3 günde hafifler ve geriler. Daha çok bakterilerle olan tonsillit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabı gibi enfeksiyonlarda ise antibiyotik gerekebilir. Bu nedenle muhakkak bir hekime başvurmak gerekir.
Vücut direnci artırılmalı
Sonbaharda artan hastalıklardan korunmak için vücut direncini arttırmak gerekir. İyi beslenme, vitamin destekleri, düzenli uyku, spor ve mevsim şartlarına uygun giyinmek; basit, bilinen ama etkili yollardır. Enfeksiyonu olan kişilerin solunum yolu temasının engellenmesi (maske kullanmak, kalabalıktan uzaklaşılması vb.) ve ellerini sık yıkaması en önemli korunma yoludur. Bu sayede özellikle kalabalık bölgelerde hastalığın yaygın hale gelmesi engellenebilir.
Sonbaharda hasta olmamak için neler yapılabilir?
Hastalıklardan nasıl korunuruz?
Okulların açılmasıyla nezle, grip gibi enfeksiyon hastalıklarının yayılması daha da kolaylaştı. Peki kendimizi nasıl koruyacağız?
Sonbaharda bir ısınıp bir soğuyan havalar, kirliliğin artması, kalabalık ve sıkışık ortamlarda daha fazla bulunma ve okulların açılması gibi etkenler nezle, grip gibi enfeksiyon hastalıklarının hızla yayılmasına zemin hazırlıyor.
Sonbahar hastalıkları denilince akla iklimsel, sosyal ve fiziksel değişikliklere bağlı olarak ortaya çıkan veya sıklığı artan enfeksiyon hastalıkları gelir. Bunların çoğunluğu enfeksiyon hastalıklarıdır. Ancak depresyonu da göz ardı etmemek gerekir. Sonbaharda havanın soğuması, kirliliğin artması, kalabalık ve sıkışık ortamlarda daha fazla bulunma ve okulların açılması gibi etkenlerle; özellikle çocukların taşıyıcı olduğu nezle ve grip gibi viral hastalıkların sürekli bulaşması, sonbaharda birçok farklı hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Vücut direncini kıran birçok değişiklik de buna katkıda bulunur. Güneş ışınlarının azalması, havanın soğuması ve rüzgar; enfeksiyon ve alerjik durumların ortaya çıkmasını sağladığı gibi, burun ve ağız içi mukozanın kuruması ve koruyucu özelliğini yitirmesi nedeniyle mikropların vücuda kolayca girmesine imkan sağlar.
Isı değişimi vücudu strese sokar
İnsan vücudunun ısı değişimlerine ve yeni koşullara uyum sağlaması için 2-4 hafta gibi bir süreye ihtiyacı vardır. Bu da sadece yumuşak mevsim geçişleriyle mümkündür. Havaların aniden ısınıp soğumasıyla ortaya çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun adaptasyonunu da zorlaştırır. Bu durum, vücudun strese girip savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Böylece bağışıklık sistemi zaten zayıflamışken, enfeksiyonların bulaşma ihtimalinin fazlalaşması sonbahar- kış döneminde grip ve nezle salgınlarının oluşmasına neden olur.
Sonbahar hastalıkları
Nezle: Çok çeşitli virüslerin neden olduğu bir üst solunum yolları enfeksiyonudur. Soğuk algınlığı ismi ile de bilinir, oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Burun akıntısı, hapşırma ve burun tıkanıklığı ile başlar. Nezle ve buna bağlı burun tıkanıklığı, sonbahar aylarında çocuklarda da en sık görülen rahatsızlıktır. iyi tedavi edilmediğinde orta kulak iltihabına, sinüzite veya bronşite yol açabilir. Nezle tedavisi oldukça basittir. Burun açıcı ilaçlar, şurup veya damla 2-3 gün kullanılmalı, antibiyotiğe hemen başlanmamalıdır.
Gribal enfesksiyonlar: İnfluenza A, B, Parainfluenza, Adenovirusler ve bunun gibi birçok viral etken gribal enfeksiyonlara yol açabilir. Nezleden farklı olarak yüksek ateş ve tüm vücut kırgınlığı ile seyreder. Hastaların özellikle bağışıklık sistemi çökkün ise üzerine gelen ikincil enfeksiyonlar nedeniyle çok tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Grip, aşı ile korunulabilen bir hastalıktır. Hastalığın toplumda yayılmasını önlemek ve risk grubu olarak adlandırılan insanları korumak için her yıl grip aşısı yapılması oldukça yerinde olur.
Sinüzit: Burun etrafındaki sinüs adı verilen boşlukların iltihaplanmasıdır. Baş ağrısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve ağız kokusu yapabilir. Ateş de olabilir.
Farenjit: Boğaz bölgesinin iltihabıdır. Boğaz kızarmıştır, yanma ve ağrı vardır. Yutkunmak güçleşmiştir. Ateş, halsizlik ve boyundaki lenf bezlerinde büyüme de olabilir.
Tonsillit: Bademciklerin iltihabıdır. Bademcikler büyük, şiş ve kızarmıştır. Çok yüksek ateşe neden olabilen bir hastalıktır. Çocuklarda sıklıkla rahatsızlığa sebep olabilir. İlerleyen bademcik iltihaplarında çocuk derhal doktora götürülmeli ve enfeksiyon uygun antibiotik ile temizlenmelidir.
Otit: Orta kulak iltihabıdır. Alerjik bünyeli çocuklarda daha sık görülür. Kulak ağrısı, kulakta dolgunluk ve kulak yolundan akıntı ile beraber kuru öksürük de vardır. Orta kulak iltihapları çocukluk çağında en sık görülen hastalıklardandır. En çok sonbahar ve ilkbahar aylarında görülür. Orta kulak iltihabı iyi tedavi edilmezse kronikleşir ve işitme kaybı gibi kalıcı arızalar bırakırlar. Bazen de iltihap, komşu dokulara yayılarak daha ciddi hastalıklara yol açabilir.
Larenjit: Gırtlağın ve ses tellerinin iltihabıdır. En önemli belirtisi ses kısıklığı, sesin çatallı veya boğuk olmasıdır. Bazı hastaların sesi hiç çıkmayabilir. Çocuklarda solunum güçlüğü ve nefes darlığına da yol açabilir.
Trakeit: Ana nefes borusunun iltihabıdır. Larenjitle birlikte de olabilir. Tipik belirtileri şiddetli kuru öksürük ve öksürükle beraber göğüs kemiği arkasında yırtılırcasına bir ağrı olmasıdır.
Bronşit: Bronşların iltihabıdır. Belirtiler çoğu zaman soğuk algınlığını takiben ortaya çıkar. İlk günlerde kuru olan öksürük daha sonra balgam çıkarma ile birliktedir.
Astım: Her yaşta görülebilen bir hastalık olmakla beraber çocuklarda daha fazla rastlanır. Krizler halinde gelen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı ile karakterizedir. Krizlerin başlıca nedeni alerjenler ve virüslerdir.
Zatürre: Akciğer dokusunun iltihabıdır. Üşüme, titreme, yüksek ateş ve öksürükle başlar. Erken tanınması çok önemlidir. Uygun antibiyotik tedavisi ile tamamen düzelen bir hastalıktır. Bazı risk gruplarının; örneğin ameliyat ile dalağı alınmış olan kişilerin, yaşlıların, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olanların Pnömoni aşısı yaptırmaları gereklidir.
Önce doktor sonra antibiyotik!
Basit enfeksiyonlarda belirtiler 2-3 günde hafifler ve geriler. Daha çok bakterilerle olan tonsillit, farenjit, sinüzit ve orta kulak iltihabı gibi enfeksiyonlarda ise antibiyotik gerekebilir. Bu nedenle muhakkak bir hekime başvurmak gerekir.
Vücut direnci artırılmalı
Sonbaharda artan hastalıklardan korunmak için vücut direncini arttırmak gerekir. İyi beslenme, vitamin destekleri, düzenli uyku, spor ve mevsim şartlarına uygun giyinmek; basit, bilinen ama etkili yollardır. Enfeksiyonu olan kişilerin solunum yolu temasının engellenmesi (maske kullanmak, kalabalıktan uzaklaşılması vb.) ve ellerini sık yıkaması en önemli korunma yoludur. Bu sayede özellikle kalabalık bölgelerde hastalığın yaygın hale gelmesi engellenebilir.
Sonbaharda hasta olmamak için neler yapılabilir?
- Ellerinizi yıkayın: Ellerinizi kurallara uygun bir şekilde sık sık yıkayın.
- Havasız kalmayın: Kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden uzak durun.
- Mevsime uygun giyinin: Mevsime uygun giyinin; ne çok ince ne de çok kalın kıyafetler tercih edin.
- Isıyı ayarlayın: Ortam ısısını normal zamanda 25, uyku sırasında 22 derece tutmaya özen gösterin.
- Çok kalabalığa girmeyin: Artan grip salgınlarında; hastalarla yakın temastan kaçının, aynı ortamda kalmamaya dikkat edin.
- Grip aşısı yaptırın: Her yıl düzenli olarak ekim- kasım aylarında grip aşısı yaptırın.
- Bardağınızı ayırın: Özellikle ofislerde ve okullarda; kalem, kitap, bilgisayar ve bardak gibi özel eşyaları ortak kullanmayın.
- Kağıt mendil kullanın: Mendilleri tek kullanımlık olarak tüketin.
- Bilinçli beslenin: Özellikle meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin, bol sıvı ve su tüketin.
- Spor yapın: Düzenli egzersiz yapın.
- Düzenli uyuyun: Günde 5-7 saat etkin bir uyku sizi zinde tutacaktır.