Hayvanlar Karanlıkta Nasıl Görür?
Hayvanlar aleminde karanlıkta bile av yapanlara rastlanmaktadır. Karanlıkta nasıl gördükleri her zaman merak konusu olabilir. Canlılardaki hayati organlar arasında olan göz hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır. Anatomik olarak göz, dış tabaka (tunica), orta tabaka (tunica vasculosa) ve retina (tunica nervosa) denilen üç bölümden oluşur. Dış tabakada sclera ile kornea, orta tabakada choroidea, corpus ciliare iler iris, iç tabakada ise retinadan oluşur.
Dış dünyada cisimlerden yansıyıp göze gelen ışınlar, öncelikle gözün saydam tabakasından, daha sonra gözün ön bölgesinde bulunan siyah yuvarlak kısımdan ve daha sonra mercekten geçer. Gözbebeğinin çevresinde düz kaslarla sarılı olan renkli kısım yani iris ise, göze giren ışık oranını ayarlama görevini üstlenmiştir. Işık göz merceğinde kırılır ve cismin gerçek ve ters görüntüsü retina üzerine düşürülür. Bu görüntü, burada olan sinir hücrelerinin uyarılması sonucunda optik sinir yardımıyla beyinde bulunan görme merkezine iletilir. Görme duyusu canlılarda bu şekilde meydana gelir. Beyinde olan görme merkezi, ışığın ulaşmadığı noktaları siyah olarak algılamaktadır. Bu, görememeye neden olur. Çünkü siyah cisimler, kendilerine gelen tüm ışığı emmekte, bunun sonucunda yansıtmadıkları için görülemez.
İnsanlarda ve hayvanlarda görme mekanizması aynı şekilde olmasına rağmen, gece görüş kameraları ya da gözlükleri olmayan canlılar, ortam zifiri karanlıkta olduğunda görmeyi nasıl sağlamaktadır?
Bunun cevabı, bazı omurgalıların gözünde bulunan bir anatomik yapıda (Tapetum lucidum) saklıdır. Yaşamları gün ışığına göre programlanmış olan insan, maymun, kuş, sincap, kırmızı kanguru ile diğer bazı canlıların gözünde yer almayan bu özel yapı, geviş getirenlerde, atgillerde ve etçillerde bulunmaktadır. Gözde ışığa duyarlı olan en iç tabakası retina ve sklera arasında olan choroidea tabakalarının sitoplâzmasında bulunan bu yapı, biyolojik bir reflektör yani yansıtıcı görevi görmektedir. Altın sarısından beyaza kadar olan değişken renklerde kristalimsi yapıdan meydana gelen Tapetum lucidum, mükemmel bir tasarımdır. Bu özelliğe sahip hayvanların gözleri, karanlık ortamda ışık tutulduğu zaman, bu yapı nedeniyle parlar. Bu canlıların karalıkta görmesinin nedeni ise budur.
Bu yapının ilk görevi, gözün arka kısmına gelen ışığı, kristalimsi yapısı nedeniyle emmeden yeniden retinaya yansıtmaktır. Bu sayede düşük ışık miktarı göz içinde yansıtılmakta, artırılarak, görmenin mümkün olmadığı karanlık ortamda bile hayvanlara görme olanağı sağlamaktadır. Tapetum lucidum’un sonraki görevi ise, retinanın ışığa duyarlılığını artırmak ve uyarı oranı güçlü olmayan sinyallerin görme merkezine kadar iletilmesidir.
Hayvanların gece görüş sistemi var mı?
Gece görüş kamerası, mevcut ışığı güçlendirme özelliği olan elektro optik cihazlardır. Işık cihazın içine mercekten girer ve güç kaynağıyla beslenen yüksek enerjiyle yüklenmiş fotoğraf katoduna çarpar. Enerji yükü, bu güçlendiricinin içinde olan vakumdan geçip görüntünün odaklandırılacağı fosfor ekrana çarpar. Görüntü ise fosfor ekran üstündeki beslenmiş resimdir ve objektiften doğrudan şekilde görülmez. Tapetum lucidum, teknolojinin olanaklarıyla üretilen gece görüş sistemleriyle kıyas götürmeyecek derecede özel bir yapıdır. Gece görüş sistemlerinde kullanım ömrü 2.500–4.000 saat olurken, gözleri Tapetum lucidumla donatılmış olan canlılar bundan yaşamları boyunca istifade eder. En fazla görüş uzaklığı 30–120 metre olan teknolojik gece görüş sistemleri, ay ışığının sağladığı ışığın dörtte biri kadar bir ışık şiddetiyle görüntü vermiyorken, Tapetum luciduma sahip olan hayvanlar, gece olduğunda bundan daha düşük ışık şiddetine rağmen, yüzlerce metre uzaklıkta olan cisimleri çok rahat şekilde görebilir. Karanlığın etkisi canlılar açısından çok önemlidir. Bu yüzden Tapetum luciduma sahip olan hayvanlar için bu büyük bir nimettir. Bunun insanlarda ve gece dinlenen hayvanlarda olmaması ise Allah’ın takdiridir.
Hayvanlar aleminde karanlıkta bile av yapanlara rastlanmaktadır. Karanlıkta nasıl gördükleri her zaman merak konusu olabilir. Canlılardaki hayati organlar arasında olan göz hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır. Anatomik olarak göz, dış tabaka (tunica), orta tabaka (tunica vasculosa) ve retina (tunica nervosa) denilen üç bölümden oluşur. Dış tabakada sclera ile kornea, orta tabakada choroidea, corpus ciliare iler iris, iç tabakada ise retinadan oluşur.
Dış dünyada cisimlerden yansıyıp göze gelen ışınlar, öncelikle gözün saydam tabakasından, daha sonra gözün ön bölgesinde bulunan siyah yuvarlak kısımdan ve daha sonra mercekten geçer. Gözbebeğinin çevresinde düz kaslarla sarılı olan renkli kısım yani iris ise, göze giren ışık oranını ayarlama görevini üstlenmiştir. Işık göz merceğinde kırılır ve cismin gerçek ve ters görüntüsü retina üzerine düşürülür. Bu görüntü, burada olan sinir hücrelerinin uyarılması sonucunda optik sinir yardımıyla beyinde bulunan görme merkezine iletilir. Görme duyusu canlılarda bu şekilde meydana gelir. Beyinde olan görme merkezi, ışığın ulaşmadığı noktaları siyah olarak algılamaktadır. Bu, görememeye neden olur. Çünkü siyah cisimler, kendilerine gelen tüm ışığı emmekte, bunun sonucunda yansıtmadıkları için görülemez.
İnsanlarda ve hayvanlarda görme mekanizması aynı şekilde olmasına rağmen, gece görüş kameraları ya da gözlükleri olmayan canlılar, ortam zifiri karanlıkta olduğunda görmeyi nasıl sağlamaktadır?
Bunun cevabı, bazı omurgalıların gözünde bulunan bir anatomik yapıda (Tapetum lucidum) saklıdır. Yaşamları gün ışığına göre programlanmış olan insan, maymun, kuş, sincap, kırmızı kanguru ile diğer bazı canlıların gözünde yer almayan bu özel yapı, geviş getirenlerde, atgillerde ve etçillerde bulunmaktadır. Gözde ışığa duyarlı olan en iç tabakası retina ve sklera arasında olan choroidea tabakalarının sitoplâzmasında bulunan bu yapı, biyolojik bir reflektör yani yansıtıcı görevi görmektedir. Altın sarısından beyaza kadar olan değişken renklerde kristalimsi yapıdan meydana gelen Tapetum lucidum, mükemmel bir tasarımdır. Bu özelliğe sahip hayvanların gözleri, karanlık ortamda ışık tutulduğu zaman, bu yapı nedeniyle parlar. Bu canlıların karalıkta görmesinin nedeni ise budur.
Bu yapının ilk görevi, gözün arka kısmına gelen ışığı, kristalimsi yapısı nedeniyle emmeden yeniden retinaya yansıtmaktır. Bu sayede düşük ışık miktarı göz içinde yansıtılmakta, artırılarak, görmenin mümkün olmadığı karanlık ortamda bile hayvanlara görme olanağı sağlamaktadır. Tapetum lucidum’un sonraki görevi ise, retinanın ışığa duyarlılığını artırmak ve uyarı oranı güçlü olmayan sinyallerin görme merkezine kadar iletilmesidir.
Hayvanların gece görüş sistemi var mı?
Gece görüş kamerası, mevcut ışığı güçlendirme özelliği olan elektro optik cihazlardır. Işık cihazın içine mercekten girer ve güç kaynağıyla beslenen yüksek enerjiyle yüklenmiş fotoğraf katoduna çarpar. Enerji yükü, bu güçlendiricinin içinde olan vakumdan geçip görüntünün odaklandırılacağı fosfor ekrana çarpar. Görüntü ise fosfor ekran üstündeki beslenmiş resimdir ve objektiften doğrudan şekilde görülmez. Tapetum lucidum, teknolojinin olanaklarıyla üretilen gece görüş sistemleriyle kıyas götürmeyecek derecede özel bir yapıdır. Gece görüş sistemlerinde kullanım ömrü 2.500–4.000 saat olurken, gözleri Tapetum lucidumla donatılmış olan canlılar bundan yaşamları boyunca istifade eder. En fazla görüş uzaklığı 30–120 metre olan teknolojik gece görüş sistemleri, ay ışığının sağladığı ışığın dörtte biri kadar bir ışık şiddetiyle görüntü vermiyorken, Tapetum luciduma sahip olan hayvanlar, gece olduğunda bundan daha düşük ışık şiddetine rağmen, yüzlerce metre uzaklıkta olan cisimleri çok rahat şekilde görebilir. Karanlığın etkisi canlılar açısından çok önemlidir. Bu yüzden Tapetum luciduma sahip olan hayvanlar için bu büyük bir nimettir. Bunun insanlarda ve gece dinlenen hayvanlarda olmaması ise Allah’ın takdiridir.