Belirli bir hedefe ulaşmak için taktik kullanmak, hem en kısa hem de en emin şekilde başarıya ulaştıran, çok önemli bir unsurdur.Ancak şaşırtıcı olan; teknik özellikler yanında belli bir akıl ve planlama becerisi gerektiren bu davranışı, insanların dışında bir örümcek, bir kuş ya da karınca gibi akla ve bilince sahip olmayan hayvanların da başarıyla gerçekleştiriyor olmalarıdır.
Sizce zorlu bir müsabakaya hazırlanan sporcuların başarılı olmaları için çalıştırıcılarının kullandıkları en etkili unsurlardan biri nedir?
Peki ya ülkesini düşmana karşı savunacak bir ordunun mutlaka sahip olması gereken en önemli silah nedir?
Benzeri soruların ortak cevabı hiç şüphesiz ’taktik’tir.
Taktik kullanabilmek ya da verilen bir taktiği etkin bir şekilde uygulayabilmek;
’ Rakibe özel olarak belirlenmiş detaylı bir plana,
’ Var olan becerilerin eğitimle geliştirilmesine,
’ İyi bir fiziksel kondisyona ve
’ Zihinsel antremana yani taktiğin iyice kurgulanıp çalışılmasına bağlıdır. Tüm bunlar bir taktiğin başarıyla uygulanması için gerekli temel unsurlardır.
Taktiğin bu temel unsurlarını gerçekleştirmek, insanlar için mümkündür. Kendileri belirleyemeseler de, konularında uzman kişilerce hazırlanan taktikleri uygulamak için yapmaları gereken, belli bir disiplin çerçevesinde çalışmaktır.
Peki ya söz konusu olan sadece birkaç santim büyüklüğünde bir karınca ise? Ya da kendisine taktik öğretecek uzman bir yardımcısı bulunmayan bir örümcek veya bir kuşsa?
İşte Allah’ın ilhamıyla hareket eden bu canlıların geliştirdikleri ve başarıyla uyguladıkları, belki insanların dahi akledemeyecekleri kadar mükemmel taktiklere örnekler:
Taktiğin Temel Unsurları:
1- Zeka 2- teknik bilgi 3- Fiziki güç 4- eğitim
Peki hiçbir akla sahip olmayan canlılar mükemmel taktikler uygulamak için bu becerilere nasıl sahip olurlar? Elbette herşeyi yaratan Yüce Allah, onları bu bilgi ve yeteneklerle birlikte yaratmıştır.
ÖRÜMCEKLERİN MUHTEŞEM TAKTİKLERİ
Portia Fimriata örümceği, diğer pek çok örümceğin aksine hem ağ kurarak, hem de kendi ağından uzağa giderek avlanır. Portia'nın başka bir özelliği de böcekler yerine kendi cinslerini yiyecek olarak tercih etmesidir. Bu nedenle Portia'nın ağ sahası genellikle diğer örümceklerin ağlarıdır.
Portia örümceği bunu yaparken son derece ilginç bir taktik izler:
*Önce başka bir örümceğin ağı üzerine yerleşir.
* Bu sırada ağda titreşimler oluşmasına rağmen kendini fark ettirmez. çünkü görünüşte rüzgarda ağa takılmış bir bitki parçasını andırır.
* Avı gördüğünde telaş içinde atlayan diğer örümceklerin aksine Portia son derece yavaş bir yürüyüşe sahiptir. Bu sayede ağa yerleştikten sonra tuzağa düşen bir böcek gibi bacaklarını yavaşça sallayıp ağa takılmış böcek taklidi yapar.
*Bu titreşime aldanan ağ sahibi yaklaşırken, Portia ağın üstünde pusuda bekler ve ustaca avına ulaşır.
’Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.’ (Ankebut Suresi, 60)
KUŞLARIN SAHTE YUVA TAKTİKLERİ
* Pek çok kuş türü, yavrularını düşmanlarından korumak için sahte yuvalar kurarlar. Örneğin Afrika ve Hindistan'da kuş yumurtasıyla beslenen hayvanlar çoğunluktadır. Bu yüzden Afrika çalıkuşları (Ploceides) çok sayıda sahte yuva kurarak bu canlıların yuvalarına yapacakları saldırı olasılığını azaltır ve kaçmak için zaman kazanarak yumurtalarını korumuş olurlar.
* Tropik bölgelerdeki ağaçlarda yaşayan yılanlar çok zehirlidir. Bu nedenle aynı bölgede yaşayan çulhakuşu kolonilerinin yuvalarının girişleri de gizli ve labirent gibidir. Ayrıca bu kuşlar başka bir önlem olarak da yuvalarına saldıran canlıları caydırması için evlerini hem dalları dikenli akasya ağaçlarına kurarlar, hem de yuvalarının yakınına çok sayıda boş yani sahte yuva yaparlar.1
Allah kainattaki tek tek her canlının neyi, nasıl yaptığını belirlemekte ve onlara her an hükmetmektedir. Bu gerçek Kuran’da şöyle bildirilir:
"...O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)
SAVUNMA SİSTEMİNİ DELEBİLEN TAKTİK USTASI
Ateş karıncalarının en büyük düşmanı, asalak bir karınca cinsi olan Solenopsis davgeri'dir. İnsanların anlamakta bile zorlandığı çok yönlü savunma sistemini delebilen bu canlı, yine bir başka karınca cinsidir. Bu parazit karıncanın, ateş karıncasının yuvasına nasıl "girebildiği" bilinmemektedir. Ama bir kez yuvaya kabul edildi mi, asalak karınca hemen kraliçeye saldırır ve antenine, bacağına ya da boğazına kenetlenir. İşçi karıncaların, doğal olarak bu saldırganı yok etmesi gerekirken hiçbir şey yapmamaları, açıklama getirilmesi zor bir konu gibi görülebilir. Oysa bunun cevabı kolaydır. Parazit, kraliçenin boğazına kenetlenerek onun feromenini taklit etmektedir. Bundan sonra işçiler, farkında olmadan bütün güçlerini, kraliçeyi boyunduruğu altına alan bu asalağı beslemeye harcarlar. çünkü feromenlerini taklit eden bu asalağı, kendi kraliçeleri sanmaktadırlar. Kraliçeleri ise, işçiler onu beslediklerini sanırlarken ölür.
SEKRETER KUŞUNUN ZEHİRLİ YILANI ALT ETME TAKTİĞİ
Sekreter kuşları daha çok yılanla beslenirler ve çok isabetli bir taktikle yılanı etkisiz hale getirip avlarlar.
* Bir yılanla karşılaşan sekreter kuşu gagasını kullanmadan pençeleriyle saldırır ve avını pençe vuruşlarıyla öldürmeye çalışır.
* Karşılaştığı yılan zehirli bir tür ise, sekreter kuşu, kanatları aracılığıyla onu kendisinden uzak tutar ve yılanın zehirini boşaltması için birkaç tüyünü yılana yutturmaya çalışır. Bunu başarırsa, yılan zehirini kuşu etkilemeyecek bir yere boşaltmış olur.
Sekreter kuşu, zehirinin büyük bölümünü boşalttığı için artık eskisi kadar tehlikeli olmayan yılana pençeleriyle saldırır. Pençelerinin yüzeyi çok az damarlı olduğu için yılan ısırsa bile, kuş zarar görmez.2
FINDIKKIRAN KUŞUNUN YUVASINI HIRSIZLARDAN KORUMA TAKTİĞİ
Fındıkkıran kuşları ölü ağaçların yumuşak tahtalarında yuva deliği açarlar. Yuva hırsızlarına karşı etkili bir korunma sistemine sahip olarak yaratılmışlardır. Bir deliği açtıktan sonra, bir fındıkkıran yakındaki bir su birikintisinden çamur toplar ve yuva deliğinin girişini bununla sıvar. Tam bir fındıkkıranın kıpırdayabileceği genişlikte bir giriş bırakır. Böylelikle sığırcık gibi daha büyük kuşlar bu delikten yuvaya giremezler. 3
Doğadaki canlı türlerinin her birinde, ayrı ayrı yaratılmış özellikler, üstünlükler vardır. Yoktan var eden, her şeyi dilediği gibi takdir eden ve onları her an dilediği gibi yaratmaya kadir olan Yüce Allah için kuşkusuz bu son derece kolaydır.
CANLILARA UYGULADIKLARI TAKTİKLERİ İLHAM EDEN YÜCE ALLAH’TIR
Allah insanlara taktik ve planlama gerektiren davranışlar için belli bir zeka vermiştir. İnsan Allah’ın kendisine lütfettiği bu zekayı yine Allah’ın ilhamıyla kullanarak akılcı davranışlarda bulunabilir. Bu yazımızda yalnızca birkaç örneğine değindiğimiz bazı canlılar da Yüce Rabbimiz’in ilhamıyla son derece zeki taktikler uygulayabilmektedirler. Hiçbir akla ve bilince sahip olmayan bu canlıların gerçekleştirdikleri mükemmel taktik ve planlamalar bizlere, tüm varlıkların durumlarını ve davranışlarını mutlak iradesiyle takdir eden, Müheymin (gözetici ve koruyucu) olan Allah'ın büyüklüğünü bir kez daha hatırlatmaktadır:
’Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.’ (Casiye Suresi, 13)
Sizce zorlu bir müsabakaya hazırlanan sporcuların başarılı olmaları için çalıştırıcılarının kullandıkları en etkili unsurlardan biri nedir?
Peki ya ülkesini düşmana karşı savunacak bir ordunun mutlaka sahip olması gereken en önemli silah nedir?
Benzeri soruların ortak cevabı hiç şüphesiz ’taktik’tir.
Taktik kullanabilmek ya da verilen bir taktiği etkin bir şekilde uygulayabilmek;
’ Rakibe özel olarak belirlenmiş detaylı bir plana,
’ Var olan becerilerin eğitimle geliştirilmesine,
’ İyi bir fiziksel kondisyona ve
’ Zihinsel antremana yani taktiğin iyice kurgulanıp çalışılmasına bağlıdır. Tüm bunlar bir taktiğin başarıyla uygulanması için gerekli temel unsurlardır.
Taktiğin bu temel unsurlarını gerçekleştirmek, insanlar için mümkündür. Kendileri belirleyemeseler de, konularında uzman kişilerce hazırlanan taktikleri uygulamak için yapmaları gereken, belli bir disiplin çerçevesinde çalışmaktır.
Peki ya söz konusu olan sadece birkaç santim büyüklüğünde bir karınca ise? Ya da kendisine taktik öğretecek uzman bir yardımcısı bulunmayan bir örümcek veya bir kuşsa?
İşte Allah’ın ilhamıyla hareket eden bu canlıların geliştirdikleri ve başarıyla uyguladıkları, belki insanların dahi akledemeyecekleri kadar mükemmel taktiklere örnekler:
Taktiğin Temel Unsurları:
1- Zeka 2- teknik bilgi 3- Fiziki güç 4- eğitim
Peki hiçbir akla sahip olmayan canlılar mükemmel taktikler uygulamak için bu becerilere nasıl sahip olurlar? Elbette herşeyi yaratan Yüce Allah, onları bu bilgi ve yeteneklerle birlikte yaratmıştır.
ÖRÜMCEKLERİN MUHTEŞEM TAKTİKLERİ
Portia Fimriata örümceği, diğer pek çok örümceğin aksine hem ağ kurarak, hem de kendi ağından uzağa giderek avlanır. Portia'nın başka bir özelliği de böcekler yerine kendi cinslerini yiyecek olarak tercih etmesidir. Bu nedenle Portia'nın ağ sahası genellikle diğer örümceklerin ağlarıdır.
Portia örümceği bunu yaparken son derece ilginç bir taktik izler:
*Önce başka bir örümceğin ağı üzerine yerleşir.
* Bu sırada ağda titreşimler oluşmasına rağmen kendini fark ettirmez. çünkü görünüşte rüzgarda ağa takılmış bir bitki parçasını andırır.
* Avı gördüğünde telaş içinde atlayan diğer örümceklerin aksine Portia son derece yavaş bir yürüyüşe sahiptir. Bu sayede ağa yerleştikten sonra tuzağa düşen bir böcek gibi bacaklarını yavaşça sallayıp ağa takılmış böcek taklidi yapar.
*Bu titreşime aldanan ağ sahibi yaklaşırken, Portia ağın üstünde pusuda bekler ve ustaca avına ulaşır.
’Kendi rızkını taşıyamayan nice canlı vardır ki onu ve sizi Allah rızıklandırır. O, işitendir, bilendir.’ (Ankebut Suresi, 60)
KUŞLARIN SAHTE YUVA TAKTİKLERİ
* Pek çok kuş türü, yavrularını düşmanlarından korumak için sahte yuvalar kurarlar. Örneğin Afrika ve Hindistan'da kuş yumurtasıyla beslenen hayvanlar çoğunluktadır. Bu yüzden Afrika çalıkuşları (Ploceides) çok sayıda sahte yuva kurarak bu canlıların yuvalarına yapacakları saldırı olasılığını azaltır ve kaçmak için zaman kazanarak yumurtalarını korumuş olurlar.
* Tropik bölgelerdeki ağaçlarda yaşayan yılanlar çok zehirlidir. Bu nedenle aynı bölgede yaşayan çulhakuşu kolonilerinin yuvalarının girişleri de gizli ve labirent gibidir. Ayrıca bu kuşlar başka bir önlem olarak da yuvalarına saldıran canlıları caydırması için evlerini hem dalları dikenli akasya ağaçlarına kurarlar, hem de yuvalarının yakınına çok sayıda boş yani sahte yuva yaparlar.1
Allah kainattaki tek tek her canlının neyi, nasıl yaptığını belirlemekte ve onlara her an hükmetmektedir. Bu gerçek Kuran’da şöyle bildirilir:
"...O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)
SAVUNMA SİSTEMİNİ DELEBİLEN TAKTİK USTASI
Ateş karıncalarının en büyük düşmanı, asalak bir karınca cinsi olan Solenopsis davgeri'dir. İnsanların anlamakta bile zorlandığı çok yönlü savunma sistemini delebilen bu canlı, yine bir başka karınca cinsidir. Bu parazit karıncanın, ateş karıncasının yuvasına nasıl "girebildiği" bilinmemektedir. Ama bir kez yuvaya kabul edildi mi, asalak karınca hemen kraliçeye saldırır ve antenine, bacağına ya da boğazına kenetlenir. İşçi karıncaların, doğal olarak bu saldırganı yok etmesi gerekirken hiçbir şey yapmamaları, açıklama getirilmesi zor bir konu gibi görülebilir. Oysa bunun cevabı kolaydır. Parazit, kraliçenin boğazına kenetlenerek onun feromenini taklit etmektedir. Bundan sonra işçiler, farkında olmadan bütün güçlerini, kraliçeyi boyunduruğu altına alan bu asalağı beslemeye harcarlar. çünkü feromenlerini taklit eden bu asalağı, kendi kraliçeleri sanmaktadırlar. Kraliçeleri ise, işçiler onu beslediklerini sanırlarken ölür.
SEKRETER KUŞUNUN ZEHİRLİ YILANI ALT ETME TAKTİĞİ
Sekreter kuşları daha çok yılanla beslenirler ve çok isabetli bir taktikle yılanı etkisiz hale getirip avlarlar.
* Bir yılanla karşılaşan sekreter kuşu gagasını kullanmadan pençeleriyle saldırır ve avını pençe vuruşlarıyla öldürmeye çalışır.
* Karşılaştığı yılan zehirli bir tür ise, sekreter kuşu, kanatları aracılığıyla onu kendisinden uzak tutar ve yılanın zehirini boşaltması için birkaç tüyünü yılana yutturmaya çalışır. Bunu başarırsa, yılan zehirini kuşu etkilemeyecek bir yere boşaltmış olur.
Sekreter kuşu, zehirinin büyük bölümünü boşalttığı için artık eskisi kadar tehlikeli olmayan yılana pençeleriyle saldırır. Pençelerinin yüzeyi çok az damarlı olduğu için yılan ısırsa bile, kuş zarar görmez.2
FINDIKKIRAN KUŞUNUN YUVASINI HIRSIZLARDAN KORUMA TAKTİĞİ
Fındıkkıran kuşları ölü ağaçların yumuşak tahtalarında yuva deliği açarlar. Yuva hırsızlarına karşı etkili bir korunma sistemine sahip olarak yaratılmışlardır. Bir deliği açtıktan sonra, bir fındıkkıran yakındaki bir su birikintisinden çamur toplar ve yuva deliğinin girişini bununla sıvar. Tam bir fındıkkıranın kıpırdayabileceği genişlikte bir giriş bırakır. Böylelikle sığırcık gibi daha büyük kuşlar bu delikten yuvaya giremezler. 3
Doğadaki canlı türlerinin her birinde, ayrı ayrı yaratılmış özellikler, üstünlükler vardır. Yoktan var eden, her şeyi dilediği gibi takdir eden ve onları her an dilediği gibi yaratmaya kadir olan Yüce Allah için kuşkusuz bu son derece kolaydır.
CANLILARA UYGULADIKLARI TAKTİKLERİ İLHAM EDEN YÜCE ALLAH’TIR
Allah insanlara taktik ve planlama gerektiren davranışlar için belli bir zeka vermiştir. İnsan Allah’ın kendisine lütfettiği bu zekayı yine Allah’ın ilhamıyla kullanarak akılcı davranışlarda bulunabilir. Bu yazımızda yalnızca birkaç örneğine değindiğimiz bazı canlılar da Yüce Rabbimiz’in ilhamıyla son derece zeki taktikler uygulayabilmektedirler. Hiçbir akla ve bilince sahip olmayan bu canlıların gerçekleştirdikleri mükemmel taktik ve planlamalar bizlere, tüm varlıkların durumlarını ve davranışlarını mutlak iradesiyle takdir eden, Müheymin (gözetici ve koruyucu) olan Allah'ın büyüklüğünü bir kez daha hatırlatmaktadır:
’Kendinden (bir nimet olarak) göklerde ve yerde olanların tümüne sizin için boyun eğdirdi. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.’ (Casiye Suresi, 13)