İnsanlar sağlıklarına dikkat etmelidir. Çalışmak, ilerlemek ve kulluk etmek isteyen her insan sağlığını korumayı bilmeli ve öğrenmelidir.
Sağlığın bozulması, binlerce çalışan insanın işinde ilerlemesini engeller. İş veren de bunlara bakarak “Hele sağlığın yoluna bir girsin ücretini o zaman artırırız.” derler.
Günümüzde insanların birçoğu sağlıklarına dikkat etmezler Bunları, yan sağlıklı saymak gerekir. Bunlar, vücut sağlığının ne demek olduğunu bilmezler. Yaşlılık sebebi ile ölenler, yıllık ölüm oranının yalnız % 3’ünü teşkil etmektedir. Geri kafan % 97 çoğunluk, sağlığını korumayı bilmediği için ölüyor. Bu durum bizi önemli bir gerçekle yüz yüze bırakıyor.
Her insan 65’ine kadar sağlığını koruyabilir. Büyük tüccarlardan John Wanamaker 84 yıl yaşamış, ömrünün son gününe kadar da çalışmıştı. Gladstone, 86 yaşına kadar İngiltere’nin başbakanı idi. 95 yaşındaki bir mühendisin masasının başında proje çizdiğini görmüştüm.
. Sağlığınızı korumak için ilk yapmanız gereken şey. vücudunuzu anlamanız ve tanımanızdır; çünkü vücudu ile ilgili bilgi sahibi olanların oranı çok azdır.
İnsan vücudu bir motor gibidir. Onun görevini yapabilmek için içinin ve dışının temiz tutulması gerekir Vücuttaki organların her birinin ayrı ayrı görevleri vardır Bu organlardan kırılıp bozulursa onun yerine konulacak yedek parça yok, bu yüzden de sakat kalabiliriz
Vücudunuzda 200 kemiğiniz ve 400 kasınız vardır. Bun- lann hepsi, bel kemikleri üzerinde kurulur. Belkemiğiniz 24 parçadan oluşmaktadır. Sanki bunlar, kauçuk yastıklarla birbirinden ayrılmış ve bir elektrik kablosu veya bir bilgisayar ağı ile birbirine bağlanmıştır.
Kafanın çalışmasını kolaylaştıran ve onun dengesini sağlayan 20 kas mevcuttur. Bel kemiklerinin çalışmasını sağlayan ve dengesini koruyan adalelerin sayısı ise, 144 kadardır.Kemikler 20 yaşında sertleştiği için çocuklan ağır işle çalıştırmak ve yormak doğru bir davranış değildir, insan vücudunun en kuvvetli olduğu dönem, 25 ile 40 yaşlan arasıdır.Kemik dediğimiz şey, canlıdır ve canlı olan küçük hücrelerden meydana gelmiştir. Bu hücrelere osteoblastlar denir. Bunlann birdercesi bir sıraya dizilirse ancak bir santimetrelik - yer doldurulabilir. Kemik sanki bir an kovanı gibidir. Her hücresinde milyonlarca an vardır.
Kemik hem kuvvetli, hem hafif, hem de kendi kendini tamir edecek biçimde yaratılmıştır. Kemik, çelik, demir ve tahta gibi maddelerin hepsinden daha fazla hayret verici bir şeydir.
Adaleye gelince, binlerce küçük silindirden ve her silindir de küçük, siyah ve beyaz yuvarlardan meydana gelmiştir. Bu I silindirler, açılır ve çekilir. Bunlar bir sinirin gönderdiği emre göre hareket ederler. Bu yuvarlakların, nasıl birlikte çalıştıklarım bugün için bilemiyoruz. Adalelerimiz kemiklerimiz 'gibi yıpranmaz. Ne kadar fazla çalıştırırsam, o kadar kuvvetlenirler.
Ayaklarımıza gelince, bir adım atmak için, yarım saniye 54 adet adale faaliyete geçer. Ayaklarımıza fazla güvenmemeliyiz; çünkü kazaların çoğu, ayağımızın kaymasından veya burkulmasından ileri gelmektedir.
Sinirler insan vücudunun bilgisayar sistemidir. Vücudu- . muza yayılan 300 bin hat vardır. İnsan vücudundaki bütün sinirlerin sayısı 180 milyon, yalnız gözdeki sinirlerin sayısı 18 bindir.
‘ Sinirlerimiz vasıtasıyla gönderdiğimiz mesajlar, saniyede 4 mil; yani saatte 14.400 mil hızla hareket eder. Tıpkı elektrikle gönderilen mesajlar gibi.
Beynimizden, parmak uçlarına bir mesaj gönderildiğinde, mesajın ulaşması için saniyenin iki yüzde bir kadar zaman yeterlidir. Ateşe dokunur dokunmaz, elimizin veya dokunan organımızın yanmasının sebebi budur.
Derimiz, vücudumuzun ısısını düzenler. Beden ısısının dörtte üçü deri yolu ile kaçar. Ter, vücudumuzu serinletir. Çok İt çalışan bir insan normal terin sekiz katını çıkarır. Hiç terlemeyen biri tam anlamı ile sağlıklı olamaz.
Kalbimizin her gün harcadığı enerji 200 kuvvet tondur.Oturduğunuz zaman dakikada pompaladığı kan 5 litre, yürü- düğümüz zaman ise 20 litredir. Bu yüzden, merdiven çtkar- U ken koşmamak gerekir.
Bedenimizin petrolü kanimizdir; ancak bu petrol, infilak etmez, yanar. Adalemiz ne kadar çok çalışırsa, kan ona o ka- I dar hızla gider. Bu da bize, çalışmanın önemini gösterir. Bu Sayede kan, dolaşımını yapar ve vücudumuzdan atılması gereken maddeler atılır.
Ciğerlerimiz bir çift fırın gibidir. Kandaki gerekli şeyleri yakarlar. Bunlarda 6 milyon civarında hava torbası mevcuttur Tüberkülozun sebebi ciğerleri koruyup koruyamamaktır
Özetleyecek olursak, vücudumuz bir kan fabrikasıdır. Aldığımız besinler kana dönüştürülür ve temiz hava, onu saf bir hale getirir. Vücudumuz tezgahlar ve laboratuarlarla doludur. En önemli laboratuvarımız karaciğerdir. Besinlerin özünü alır, onu et, kan, kemik ve adale yapılmak üzere hazırlar. Demek ki insan vücudu hiç durmadan çalışan bir motordur. Hiç sönmeyen, devamlı yanan meşale gibidir. Kirli havada yaşayıp vitaminsiz kalırsanız meşalenin parıl parıl yanmadığını görürsünüz. Belli bir zaman sonra doktorunuz hasta olduğunuzu söyler. Biz de ocaklara kömür atan ateşçiler gibiyiz. Ablan kömür kalitesiz olursa, ateşin yanmamasına şaşmamalıyız.
İnsan vücudu bir eneıji deposudur. Sağlık kanunu da şudur: Enerji almak, enerji vermektir. Enerji almaya devam ettiğimiz takdirde, vücudumuzun duraklaması için tip yönünden bir sebep yoktur. Bir hastalık başladığında durdurulabilecek olanlan çok azdır. Onu taşımaktan başka çare yoktur; çünkü onu söküp atacak ilaçlar azdır.
Antitoksinlerin, difteriye; sıtmaya karşı tesirini biliyoruz. Her sabah bir limon veya yanm bardak üzüm şırasının romatizmaya iyi geldiğini de biliyoruz. Her yaranın oksijen veya ciğer temizleyici maddelerle tedavi edilmesi gerektiğini de biliyoruz. Genellikle tedavi olmak için sarf ettiğimiz gayrete çoğu, sırf tahminlere dayanmaktadır.
Genellikle fazla ilaç kullanmak iyi değildir. Bunlara) taydaşı kadar zaran da vardır. Rahatsızlandığımız zaman mutlaka mesleğinde tecrübeli ve kariyeri bulunan doktora müracaat etmeliyiz.
Soğuk algınlığı ve Öksürükler konusunda insanlMRtİ^i fazla bilgi sahibi olduğu görülüyor. Soğuk algınbğmalpeşt, » cak ve limonlu çay içmek. C vitamini almak, terlemek İnsan vücudu beş şeye muhtaçtır Besin. sındMey çskpnk temiz hava, uyku.
İnsanın yiyecekleri vücudun ihtiyacını karşılayacak besin değeri yüksek, vitamin değeri bol olan yiyecekler olmalıdır.
Çalışmak birçok hastalığın ilacıdır. Tembellik insanı türlü | türlü akıl hastalıklarına uğratır. Boş olan insan, ruh dengesi bozuk insandır. Nice tembel insan vardır İd işe başlamakla hastalığından kurtulmuş ve sağlığına kavuşmuştur. İnsan vücu- | dunun her tarafı kulanılmak ister. İnsanı çalışmak değil, tembellik yıpratır. Çalışmayan hücreler belli zaman sonra ölür.
Eğer bir kişi akıllı ve çalışkan ise, takdir etmeliyiz. Akıllı ve tembel ise, ikaz etmeliyiz. Akılsız ve çalışkan ise, dikkat etmeliyiz.
Sakınılması gereken şey, tembelliktir. Yalnız gereğinden fazla çalışma da hiç çalışmamak gibi vücudun zayıf düşmesine sebep olur. Ne kadar çalışmamız gerektiği konusunda, ilim adamlanrun şu sözüne uymak gerekir: “İnsan, saatte iki mil üzerinde, kendi ağırlığının beşte üçünü taşıyabilir. İnsan bunu kısa aralıklarla yapabilir.
Dünyanın en kuvvetli adamı olan Thomas Leach bir kolu ile 200 libreyi iletebilmiş ve dünya rekoru kırmıştır.
Sağlık bakımından kuvveti geliştirmek önemli bir konudur; çünkü yalnızca adale, sağlık belirtisi değildir. Atletler de başkalarından fazla yaşayamazlar. Asıl önemli olan, vücudun iç organlannı sağlıklı ve kuvvetli tutmaktır.
İşimizi yorulmadan yapmak için, onu kendimize yaklaştırmalıyız. Bir insanın gün boyu aralıksız çalışması doğru değildir, Her gününüzün en az iki saatini dinlenerek geçkiniz. Ne kadar çok çatışırsanız, o oranda dinleniriz
beyin ve vücut birbirine bağlıdır. Birinin rahatsızlığı aynı zamanda diğerinin de hastalığıdır. Beyin de beden de, hem fizikî, hem de fikrî birer varlıktır.
Aklınızdan geçen düşüncelerin bile, sindirimle yakın ilgisi vardır. Beynin sakin olması insanın doktor önüne gitmesini azaltır. Her gün biraz eğlenmeli, gülmeli ve neşelenmeliyiz. Bunlar kanda bulunan alyuvarları çoğaltır. Neşe ve moral de insanı hastalıklardan korur.
Hayatımızı gülerek, sevinerek ve neşeli bir şekilde geçirmeliyiz.
Sağlığın bozulması, binlerce çalışan insanın işinde ilerlemesini engeller. İş veren de bunlara bakarak “Hele sağlığın yoluna bir girsin ücretini o zaman artırırız.” derler.
Günümüzde insanların birçoğu sağlıklarına dikkat etmezler Bunları, yan sağlıklı saymak gerekir. Bunlar, vücut sağlığının ne demek olduğunu bilmezler. Yaşlılık sebebi ile ölenler, yıllık ölüm oranının yalnız % 3’ünü teşkil etmektedir. Geri kafan % 97 çoğunluk, sağlığını korumayı bilmediği için ölüyor. Bu durum bizi önemli bir gerçekle yüz yüze bırakıyor.
Her insan 65’ine kadar sağlığını koruyabilir. Büyük tüccarlardan John Wanamaker 84 yıl yaşamış, ömrünün son gününe kadar da çalışmıştı. Gladstone, 86 yaşına kadar İngiltere’nin başbakanı idi. 95 yaşındaki bir mühendisin masasının başında proje çizdiğini görmüştüm.
. Sağlığınızı korumak için ilk yapmanız gereken şey. vücudunuzu anlamanız ve tanımanızdır; çünkü vücudu ile ilgili bilgi sahibi olanların oranı çok azdır.
İnsan vücudu bir motor gibidir. Onun görevini yapabilmek için içinin ve dışının temiz tutulması gerekir Vücuttaki organların her birinin ayrı ayrı görevleri vardır Bu organlardan kırılıp bozulursa onun yerine konulacak yedek parça yok, bu yüzden de sakat kalabiliriz
Vücudunuzda 200 kemiğiniz ve 400 kasınız vardır. Bun- lann hepsi, bel kemikleri üzerinde kurulur. Belkemiğiniz 24 parçadan oluşmaktadır. Sanki bunlar, kauçuk yastıklarla birbirinden ayrılmış ve bir elektrik kablosu veya bir bilgisayar ağı ile birbirine bağlanmıştır.
Kafanın çalışmasını kolaylaştıran ve onun dengesini sağlayan 20 kas mevcuttur. Bel kemiklerinin çalışmasını sağlayan ve dengesini koruyan adalelerin sayısı ise, 144 kadardır.Kemikler 20 yaşında sertleştiği için çocuklan ağır işle çalıştırmak ve yormak doğru bir davranış değildir, insan vücudunun en kuvvetli olduğu dönem, 25 ile 40 yaşlan arasıdır.Kemik dediğimiz şey, canlıdır ve canlı olan küçük hücrelerden meydana gelmiştir. Bu hücrelere osteoblastlar denir. Bunlann birdercesi bir sıraya dizilirse ancak bir santimetrelik - yer doldurulabilir. Kemik sanki bir an kovanı gibidir. Her hücresinde milyonlarca an vardır.
Kemik hem kuvvetli, hem hafif, hem de kendi kendini tamir edecek biçimde yaratılmıştır. Kemik, çelik, demir ve tahta gibi maddelerin hepsinden daha fazla hayret verici bir şeydir.
Adaleye gelince, binlerce küçük silindirden ve her silindir de küçük, siyah ve beyaz yuvarlardan meydana gelmiştir. Bu I silindirler, açılır ve çekilir. Bunlar bir sinirin gönderdiği emre göre hareket ederler. Bu yuvarlakların, nasıl birlikte çalıştıklarım bugün için bilemiyoruz. Adalelerimiz kemiklerimiz 'gibi yıpranmaz. Ne kadar fazla çalıştırırsam, o kadar kuvvetlenirler.
Ayaklarımıza gelince, bir adım atmak için, yarım saniye 54 adet adale faaliyete geçer. Ayaklarımıza fazla güvenmemeliyiz; çünkü kazaların çoğu, ayağımızın kaymasından veya burkulmasından ileri gelmektedir.
Sinirler insan vücudunun bilgisayar sistemidir. Vücudu- . muza yayılan 300 bin hat vardır. İnsan vücudundaki bütün sinirlerin sayısı 180 milyon, yalnız gözdeki sinirlerin sayısı 18 bindir.
‘ Sinirlerimiz vasıtasıyla gönderdiğimiz mesajlar, saniyede 4 mil; yani saatte 14.400 mil hızla hareket eder. Tıpkı elektrikle gönderilen mesajlar gibi.
Beynimizden, parmak uçlarına bir mesaj gönderildiğinde, mesajın ulaşması için saniyenin iki yüzde bir kadar zaman yeterlidir. Ateşe dokunur dokunmaz, elimizin veya dokunan organımızın yanmasının sebebi budur.
Derimiz, vücudumuzun ısısını düzenler. Beden ısısının dörtte üçü deri yolu ile kaçar. Ter, vücudumuzu serinletir. Çok İt çalışan bir insan normal terin sekiz katını çıkarır. Hiç terlemeyen biri tam anlamı ile sağlıklı olamaz.
Kalbimizin her gün harcadığı enerji 200 kuvvet tondur.Oturduğunuz zaman dakikada pompaladığı kan 5 litre, yürü- düğümüz zaman ise 20 litredir. Bu yüzden, merdiven çtkar- U ken koşmamak gerekir.
Bedenimizin petrolü kanimizdir; ancak bu petrol, infilak etmez, yanar. Adalemiz ne kadar çok çalışırsa, kan ona o ka- I dar hızla gider. Bu da bize, çalışmanın önemini gösterir. Bu Sayede kan, dolaşımını yapar ve vücudumuzdan atılması gereken maddeler atılır.
Ciğerlerimiz bir çift fırın gibidir. Kandaki gerekli şeyleri yakarlar. Bunlarda 6 milyon civarında hava torbası mevcuttur Tüberkülozun sebebi ciğerleri koruyup koruyamamaktır
Özetleyecek olursak, vücudumuz bir kan fabrikasıdır. Aldığımız besinler kana dönüştürülür ve temiz hava, onu saf bir hale getirir. Vücudumuz tezgahlar ve laboratuarlarla doludur. En önemli laboratuvarımız karaciğerdir. Besinlerin özünü alır, onu et, kan, kemik ve adale yapılmak üzere hazırlar. Demek ki insan vücudu hiç durmadan çalışan bir motordur. Hiç sönmeyen, devamlı yanan meşale gibidir. Kirli havada yaşayıp vitaminsiz kalırsanız meşalenin parıl parıl yanmadığını görürsünüz. Belli bir zaman sonra doktorunuz hasta olduğunuzu söyler. Biz de ocaklara kömür atan ateşçiler gibiyiz. Ablan kömür kalitesiz olursa, ateşin yanmamasına şaşmamalıyız.
İnsan vücudu bir eneıji deposudur. Sağlık kanunu da şudur: Enerji almak, enerji vermektir. Enerji almaya devam ettiğimiz takdirde, vücudumuzun duraklaması için tip yönünden bir sebep yoktur. Bir hastalık başladığında durdurulabilecek olanlan çok azdır. Onu taşımaktan başka çare yoktur; çünkü onu söküp atacak ilaçlar azdır.
Antitoksinlerin, difteriye; sıtmaya karşı tesirini biliyoruz. Her sabah bir limon veya yanm bardak üzüm şırasının romatizmaya iyi geldiğini de biliyoruz. Her yaranın oksijen veya ciğer temizleyici maddelerle tedavi edilmesi gerektiğini de biliyoruz. Genellikle tedavi olmak için sarf ettiğimiz gayrete çoğu, sırf tahminlere dayanmaktadır.
Genellikle fazla ilaç kullanmak iyi değildir. Bunlara) taydaşı kadar zaran da vardır. Rahatsızlandığımız zaman mutlaka mesleğinde tecrübeli ve kariyeri bulunan doktora müracaat etmeliyiz.
Soğuk algınlığı ve Öksürükler konusunda insanlMRtİ^i fazla bilgi sahibi olduğu görülüyor. Soğuk algınbğmalpeşt, » cak ve limonlu çay içmek. C vitamini almak, terlemek İnsan vücudu beş şeye muhtaçtır Besin. sındMey çskpnk temiz hava, uyku.
İnsanın yiyecekleri vücudun ihtiyacını karşılayacak besin değeri yüksek, vitamin değeri bol olan yiyecekler olmalıdır.
Çalışmak birçok hastalığın ilacıdır. Tembellik insanı türlü | türlü akıl hastalıklarına uğratır. Boş olan insan, ruh dengesi bozuk insandır. Nice tembel insan vardır İd işe başlamakla hastalığından kurtulmuş ve sağlığına kavuşmuştur. İnsan vücu- | dunun her tarafı kulanılmak ister. İnsanı çalışmak değil, tembellik yıpratır. Çalışmayan hücreler belli zaman sonra ölür.
Eğer bir kişi akıllı ve çalışkan ise, takdir etmeliyiz. Akıllı ve tembel ise, ikaz etmeliyiz. Akılsız ve çalışkan ise, dikkat etmeliyiz.
Sakınılması gereken şey, tembelliktir. Yalnız gereğinden fazla çalışma da hiç çalışmamak gibi vücudun zayıf düşmesine sebep olur. Ne kadar çalışmamız gerektiği konusunda, ilim adamlanrun şu sözüne uymak gerekir: “İnsan, saatte iki mil üzerinde, kendi ağırlığının beşte üçünü taşıyabilir. İnsan bunu kısa aralıklarla yapabilir.
Dünyanın en kuvvetli adamı olan Thomas Leach bir kolu ile 200 libreyi iletebilmiş ve dünya rekoru kırmıştır.
Sağlık bakımından kuvveti geliştirmek önemli bir konudur; çünkü yalnızca adale, sağlık belirtisi değildir. Atletler de başkalarından fazla yaşayamazlar. Asıl önemli olan, vücudun iç organlannı sağlıklı ve kuvvetli tutmaktır.
İşimizi yorulmadan yapmak için, onu kendimize yaklaştırmalıyız. Bir insanın gün boyu aralıksız çalışması doğru değildir, Her gününüzün en az iki saatini dinlenerek geçkiniz. Ne kadar çok çatışırsanız, o oranda dinleniriz
beyin ve vücut birbirine bağlıdır. Birinin rahatsızlığı aynı zamanda diğerinin de hastalığıdır. Beyin de beden de, hem fizikî, hem de fikrî birer varlıktır.
Aklınızdan geçen düşüncelerin bile, sindirimle yakın ilgisi vardır. Beynin sakin olması insanın doktor önüne gitmesini azaltır. Her gün biraz eğlenmeli, gülmeli ve neşelenmeliyiz. Bunlar kanda bulunan alyuvarları çoğaltır. Neşe ve moral de insanı hastalıklardan korur.
Hayatımızı gülerek, sevinerek ve neşeli bir şekilde geçirmeliyiz.