"Bir öğleden sonra eve geldim, annem başını sarmış ofluya pufluya, elinde elek un elemeye çalışıyor".
"Ana ne yapıyorsun, o başını niye öyle sarmışsın, nedir bu halin diye sordum".
"Anam, -Oğul, ekmeğimiz kalmamış, un eliyem, hamur yuğuram ki ekmek yapam. Başımda çok ağrıyor, ne yapacağımı bilemedim, öylesinine sardım belki bi faydası olur".
"Yapma ana ben gidip ekmek alıyım, sen bu halilne nasıl ekmek yapasın dedimsede, dinletemedim".
"O zaman sana bir ilaç vereyim, hiç bir şeyin kalmaz".
"Anam,- Sen bilirsin oğul, iyi olur zaharki".
"Gittim, bir ufak rakı aldım. Bir bardak sek olarak doldurup, anacığım bu bardaktakini burnunuda kapatıp bir seferde içeceksin, hiç bir şeyin kalmaz".
"Anam,söylediğim gibi rakı dolu bardağı, bir dikişte içti".
"-Aman oğul boğazımı yaktı, bu nasıl ilaçmış böyle, diye de söylendi".
"Geri kalan rakıyıda buzdolabına bırakıp, odama geçtim, biraz divana uzanıp dinleneyim dedim".
"Uyuya kalmışım, anamın nameleriyele , yattığım yerden fırlarcasına kalktım, anamın yanına koştum.
Ne göreyim, anam elinde elek tututmuş bir türkü, odanın içinde dolaşıp duruyor.
Buzdolabına bıraktığım, yarımlık rakı şişeside boş olarak ayaklarının altında yuvarlanıyor".
"Ana ne yapıyorsun, teşt (derin ve büyükce leğen) burda odanın her yerini un etmişsin".
"Anam türküsüne ara vererek, elindeki eleği sallamaya ve oda içinde dolaşmasına devam ederek,
-"Oğul oğul, her yer teşt..."
"Ana ne yapıyorsun, o başını niye öyle sarmışsın, nedir bu halin diye sordum".
"Anam, -Oğul, ekmeğimiz kalmamış, un eliyem, hamur yuğuram ki ekmek yapam. Başımda çok ağrıyor, ne yapacağımı bilemedim, öylesinine sardım belki bi faydası olur".
"Yapma ana ben gidip ekmek alıyım, sen bu halilne nasıl ekmek yapasın dedimsede, dinletemedim".
"O zaman sana bir ilaç vereyim, hiç bir şeyin kalmaz".
"Anam,- Sen bilirsin oğul, iyi olur zaharki".
"Gittim, bir ufak rakı aldım. Bir bardak sek olarak doldurup, anacığım bu bardaktakini burnunuda kapatıp bir seferde içeceksin, hiç bir şeyin kalmaz".
"Anam,söylediğim gibi rakı dolu bardağı, bir dikişte içti".
"-Aman oğul boğazımı yaktı, bu nasıl ilaçmış böyle, diye de söylendi".
"Geri kalan rakıyıda buzdolabına bırakıp, odama geçtim, biraz divana uzanıp dinleneyim dedim".
"Uyuya kalmışım, anamın nameleriyele , yattığım yerden fırlarcasına kalktım, anamın yanına koştum.
Ne göreyim, anam elinde elek tututmuş bir türkü, odanın içinde dolaşıp duruyor.
Buzdolabına bıraktığım, yarımlık rakı şişeside boş olarak ayaklarının altında yuvarlanıyor".
"Ana ne yapıyorsun, teşt (derin ve büyükce leğen) burda odanın her yerini un etmişsin".
"Anam türküsüne ara vererek, elindeki eleği sallamaya ve oda içinde dolaşmasına devam ederek,
-"Oğul oğul, her yer teşt..."