Kıbrıs'ın Her Yerini Görebilen Fakat Hiçbir Yerinden Görülemeyen Enteresan Yapı: Mavi Köşk
İtalyan asıllı Rum silah kaçakçısı Paulo Paolides’e ait olan Mavi Köşk, hakkında anlatılan şehir efsaneleri ve inanılmaz özellikleri ile gerçek bir gizemli yapı.
Aşağıdaki fotoğrafa baktığınızda sıradan tarihi bir köşk görüyorsunuz, öyle değil mi? Mavi Köşk adındaki bu tarihi yapı, bir dönem Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı III. Makarios’un avukatlığını da yapmış olan Orta Doğu'nun en büyük silah tüccarı ve kaçakçısı olan Paulo Paolides’e aittir.
Peki bu evi özel kılan ne diye soracak olursanız, her metre karesinin silah kaçakçılığı ve daha fazlası için dikkatle planlanması diyebiliriz. Mavi Köşk’ün en önemli özelliği, Kıbrıs’ın her yerini görebiliyor olmasıdır. Daha da önemlisi köşk, Kıbrıs’ın hiçbir yerinden görülemiyor. Bir kaçakçının evi için önemli bir özellik.
Mavi Köşk’ün pek çok farklı noktasında kaçmak için tüneller bulunuyor. Paolides, evi ve tünelleri bir mimara özel olarak tasarlatmış, daha sonra ise kaçış noktalarını kimsenin bilmemesi için hem mimarı hem de işçileri öldürmüş. 13 odası ve 13 banyosu bulunan evde ne olur ne olmaz diye bir deprem odası dahi bulunuyor.
Köşkün bahçesinin bir bölümünde yerde boya ile çizilmiş yuvarlak bir alan bulunuyor. Bu yuvarlak alana girdiğinizde sesiniz yankılanıyor. Yuvarlağın dışına çıktığınızda ise sesiniz normale dönüyor. Evdeki bir başka tuhaf ve bir o kadar güzel özellik ise yatak odasından güneşin hem doğuşunun hem de batışının izlenebiliyor olması.
Mavi Köşk’ün hiçbir yerden görünmüyor olması, Paolides’in işlerini güvenli bir şekilde yürütmesini sağlıyordu. Gemiler köşkü göremedikleri için adaya yaklaştıklarında fener ile sinyal veriyorlardı. Sinyali alan Paolides, adamlarını gemiye göndererek teslimatı gerçekleştiriyordu. Üstelik teslimatı görünmeden güvenli bir şekilde izleyebiliyordu.
Paolides’in çalışma odasında binlerce kitap bulunuyor. Bu kitapların belirli bir konusu yok, Paolides’in her konuda kendini geliştirmeye çalıştığı söylenebilir. Çalışma odasındaki sandalye de Paolides’e özel olarak yapılmış. Sandalye oturdukça sertleşiyor ve bir süre sonra beton gibi oluyor. Böylece Paolides’in rahatlayıp odağını kaybetmesi engelleniyor.
Paolides’in dikkat ettiği bir başka konu ise sessizlikti ve bunun için evin perdelerini de ses geçirmez şekilde tasarlatmıştı. Perdeler adeta ses geçirmez cam gibi odayı dışarıdaki seslerden arındırıyordu. Perdeyi biraz araladığınızda ise oda yeniden kuş ve diğer dış seslerle doluyordu. Bir insan detaylara ancak bu kadar dikkat edebilirdi herhalde.
Evde ayrıca küçük bir denge heykeli bulunuyor. Bu heykel, en ufak bir depremde kolaylıkla düşebiliyor. Fakat asıl önemli özelliği düştüğünde evin her yerinden duyulabilecek bir sesle kırılıyor olması. Böylece Paolides nerede olursa olsun bir deprem olduğunu anlayarak deprem odasına geçebiliyordu.
Mavi Köşk’te iki ayrı yatak odası bulunuyor. Paolides’in ibadet ettiği yatak odasında ibadet ettiği alanın tam karşısında geniş açılı aynalı bir süs bulunur. Paolides bu süs sayesinde ibadet ederken tüm odayı görebiliyordu. Diğer odada ise iki ayrı yatağın birleşmesinden oluşan tek bir yatak var. Bu yataklar gerektiğinde ayrılarak kaçış noktası açılıyordu.
Her yeri gözetleyebildiğiniz fakat asla görünmediğiniz Mavi Köşk, şu anda askerler tarafından korunmaktadır. Mavi Köşk’e ziyaret amacı ile girmek için muhakkak kimliğinizi bırakmanız gerekiyor. Bununla birlikte askeri denetim altında olduğu için yanınızda kredi kartı olsa iyi olur. Zira nakit para geçmemektedir.
Paolides’in bilinen tek resmi de bir zamanlar işlerini yürüttüğü bu evde bulunmaktadır. Fotoğrafta fötr şapkası ve ağzında sigarası ile alaycı bir gülümsemeye sahip olan Paolides, tam anlamı ile eski Yeşilçam filmlerindeki mafya babalarını andırmaktadır. Bazı söylentilere göre ünlü İtalyan oyuncu Sophia Loren de bir gece Mavi Köşk’te misafir olmuştur.
İtalyan asıllı Rum silah kaçakçısı Paulo Paolides’e ait olan Mavi Köşk, hakkında anlatılan şehir efsaneleri ve inanılmaz özellikleri ile gerçek bir gizemli yapı.
Aşağıdaki fotoğrafa baktığınızda sıradan tarihi bir köşk görüyorsunuz, öyle değil mi? Mavi Köşk adındaki bu tarihi yapı, bir dönem Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu cumhurbaşkanı III. Makarios’un avukatlığını da yapmış olan Orta Doğu'nun en büyük silah tüccarı ve kaçakçısı olan Paulo Paolides’e aittir.
Peki bu evi özel kılan ne diye soracak olursanız, her metre karesinin silah kaçakçılığı ve daha fazlası için dikkatle planlanması diyebiliriz. Mavi Köşk’ün en önemli özelliği, Kıbrıs’ın her yerini görebiliyor olmasıdır. Daha da önemlisi köşk, Kıbrıs’ın hiçbir yerinden görülemiyor. Bir kaçakçının evi için önemli bir özellik.
Mavi Köşk’ün pek çok farklı noktasında kaçmak için tüneller bulunuyor. Paolides, evi ve tünelleri bir mimara özel olarak tasarlatmış, daha sonra ise kaçış noktalarını kimsenin bilmemesi için hem mimarı hem de işçileri öldürmüş. 13 odası ve 13 banyosu bulunan evde ne olur ne olmaz diye bir deprem odası dahi bulunuyor.
Köşkün bahçesinin bir bölümünde yerde boya ile çizilmiş yuvarlak bir alan bulunuyor. Bu yuvarlak alana girdiğinizde sesiniz yankılanıyor. Yuvarlağın dışına çıktığınızda ise sesiniz normale dönüyor. Evdeki bir başka tuhaf ve bir o kadar güzel özellik ise yatak odasından güneşin hem doğuşunun hem de batışının izlenebiliyor olması.
Mavi Köşk’ün hiçbir yerden görünmüyor olması, Paolides’in işlerini güvenli bir şekilde yürütmesini sağlıyordu. Gemiler köşkü göremedikleri için adaya yaklaştıklarında fener ile sinyal veriyorlardı. Sinyali alan Paolides, adamlarını gemiye göndererek teslimatı gerçekleştiriyordu. Üstelik teslimatı görünmeden güvenli bir şekilde izleyebiliyordu.
Paolides’in çalışma odasında binlerce kitap bulunuyor. Bu kitapların belirli bir konusu yok, Paolides’in her konuda kendini geliştirmeye çalıştığı söylenebilir. Çalışma odasındaki sandalye de Paolides’e özel olarak yapılmış. Sandalye oturdukça sertleşiyor ve bir süre sonra beton gibi oluyor. Böylece Paolides’in rahatlayıp odağını kaybetmesi engelleniyor.
Paolides’in dikkat ettiği bir başka konu ise sessizlikti ve bunun için evin perdelerini de ses geçirmez şekilde tasarlatmıştı. Perdeler adeta ses geçirmez cam gibi odayı dışarıdaki seslerden arındırıyordu. Perdeyi biraz araladığınızda ise oda yeniden kuş ve diğer dış seslerle doluyordu. Bir insan detaylara ancak bu kadar dikkat edebilirdi herhalde.
Evde ayrıca küçük bir denge heykeli bulunuyor. Bu heykel, en ufak bir depremde kolaylıkla düşebiliyor. Fakat asıl önemli özelliği düştüğünde evin her yerinden duyulabilecek bir sesle kırılıyor olması. Böylece Paolides nerede olursa olsun bir deprem olduğunu anlayarak deprem odasına geçebiliyordu.
Mavi Köşk’te iki ayrı yatak odası bulunuyor. Paolides’in ibadet ettiği yatak odasında ibadet ettiği alanın tam karşısında geniş açılı aynalı bir süs bulunur. Paolides bu süs sayesinde ibadet ederken tüm odayı görebiliyordu. Diğer odada ise iki ayrı yatağın birleşmesinden oluşan tek bir yatak var. Bu yataklar gerektiğinde ayrılarak kaçış noktası açılıyordu.
Her yeri gözetleyebildiğiniz fakat asla görünmediğiniz Mavi Köşk, şu anda askerler tarafından korunmaktadır. Mavi Köşk’e ziyaret amacı ile girmek için muhakkak kimliğinizi bırakmanız gerekiyor. Bununla birlikte askeri denetim altında olduğu için yanınızda kredi kartı olsa iyi olur. Zira nakit para geçmemektedir.
Paolides’in bilinen tek resmi de bir zamanlar işlerini yürüttüğü bu evde bulunmaktadır. Fotoğrafta fötr şapkası ve ağzında sigarası ile alaycı bir gülümsemeye sahip olan Paolides, tam anlamı ile eski Yeşilçam filmlerindeki mafya babalarını andırmaktadır. Bazı söylentilere göre ünlü İtalyan oyuncu Sophia Loren de bir gece Mavi Köşk’te misafir olmuştur.