ÇALIŞ, İYİLİK YAP, ŞÜKRET
”Bütün psikologların üzerinde fikir birliğine vardıkları üç mutluluk formülü var: Şükretmek, iyilik yapmak ve yaptığın işi sevip daha çok konsantre olmak!
Şükretmek, hayattan duyduğun memnuniyeti ifade etmek, hatta bunu düzenli olarak yazmak ve söylemek, sadece insanın keyfini yerine getirmekle kalmıyor. Fiziksel sağlığı düzeltiyor, enerji seviyesini yükseltiyor, acı ve yorgunluğu azaltıyor!
İyilik yapmak, sözgelimi düzenli olarak bir huzurevini ziyaret etmek, bir komşuya yardım etmek, bir sevdiğine yada yakın akrabalarınıza telefon etmek mutluluk derecesini ani ve dramatik biçimde artırıyor!
Ne para, ne mülk, ne makam.
Yaptığınız işi sevip, o işe bütün konsantrasyonunuzu ve enerjinizi severek vermek de, mutluluğun formüllerinden biri. Marangoz olsanız da, mühendis yada doktor olsanız da böyle.
O kadar araştırma, yazışmalar, toplantılar, istatistikler…
Psikologlar yine bize ana okulunda öğretilenlerle kutsal kitaplarda yazılanları bulmuşlar:
“Mutlu olmak için ÇALIŞ, İYİLİK YAP, ŞÜKRET.!…
BAHANE
Âlem bahanedir varlığın için,
Çiçekler, yapraklar, dallar bahane.
Kendini kendinden gizledin niçin?
Arılar, petekler, ballar bahane.
Bilinmek istedin âlem yarattın,
Kendi suretinde Âdem yarattın,
Havva’yı Âdem’e hemdem yarattın,
Âdem, Havva adlı kullar bahane.
Hem derd oldun, hem deva oldun derde,
Hem gizlendin, hem göründün her yerde,
Sıfatın Zâtına olmuş da perde,
Görünen yeşiller, allar bahane.
Kastin var âşıkı nâlân etmeğe,
Gönlünü gözünü giryan etmeğe,
Aşkını kendine ilân etmeğe,
Leylâlar, Mecnûnlar, çöller bahane.