Öğrencilere Tavsiyeler:
Sınavda hızlı okumak öğrenciye hem zaman hem de daha az yorularak daha fazla soru yapma şansı verir. Okuma hızınızı arttırmak için şu tekniklere dikkat edilecek hususlar.
Göz mesafesi okunacak materyalle göz arası en az 30 cm olmalıdır.
Gözle okuyarak, dudaklar kıpırdatılmamalıdır.
Sorular okunurken başka bir şey düşünülmemeli, o tür düşünceleri düşünmek için kendinize başka bir zaman ayırın ve o zamanda düşüneceğiniz yönünde kendinize telkinde bulunun.
Çok parlak ve yetersiz ışıkta okuma yapılmamalıdır. Işığın geliş yönü sol arkadan olmalıdır.
Kafa hep aynı seviyede tutulmalıdır. İleri geri sallanılmamalıdır.Dik oturulmalıdır. Sağa -sola veya öne fazla eğilmemelidir. Bu durumlar gözün çok çabuk yorulmasına ve satırlar arasında kaymalara neden olabilir.
Okurken mutlaka kılavuz olarak kalem kullanılmalıdır ama okunan her kelimenin altı çizilmemelidir. Çok önemli kelimelerin ve ipuçlarının altı çizilmelidir.
Okuma yapılırken gözler zaman zaman dinlendirilmelidir. Şöyle ki; Okuma yaparken gözlerinizi ara sıra kaldırıp uzak cisimlere bakmalıyız.
Gözler ara sıra açılıp kapatılmalıdır. Bu göz kaslarının dinlenmesini ve baş ağrısını önleyecektir.
Okuma sırasında belirli zamanlarda kısa süreli aralar vermek gerekir. Bu arada kan dolaşımını hızlandıracak teknikler (ayağa kalkmak, elleri sallamak, boynu hareket ettirmek vb.) kullanılmalıdır.
Okuma amacınızın olması okuma hızınızı arttıracaktır. Ne okuduğunuzu, niçin okuduğunuzu, ne bulmak istediğinizi bilerek okumak.
Okunacak malzeme hakkında daha önce bildiklerimizi aklımızdan geçirmemiz faydalıdır.
Okuma mekanındaki ısı sıcaklığı ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır.
Kelimeleri tek tek okuma yerine gruplandırarak okumalıyız. Hızlı okuma hem anlamayı kolaylaştırır hem de daha az yorulmamıza neden olur. Bir diğer faydası da dikkatimizi daha çok toplamamıza yarar.
Hızlı Okumanın Faydaları
Hızlı okuma tekniklerini öğrenmeden önce hızımızı engelleyecek frenleri öğrenmemiz, öncelikle bizi yavaşlatan bu frenlerden kurtulmamız gerekmektedir. Bu frenler şimdiye kadar yanlış öğrendiğimiz okuma bilgileridir. Bu yanlış alışkanlıklarımızı terk etmeden okumamızı hızlandırmamız çok güç olacaktır. Bunları birer alışkanlık olduğu için birden değiştiremeyiz. Biraz sonra sıralayacağımız bu frenlerden kurtulmamız için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmamalı, birden çözemediğiniz için bunlara takılıp kalmamalısınız. Unutmayın ki alışkanlıklardan kurtulmak için zamana ihtiyacımız vardır. Yine unutmayalım ki hızlı okumayı öğrenebilmek için 21 gün bize yetecek. Şimdi bu işe karar verdiyseniz, hızlı okumayı temel ihtiyaçlarınız arasında görüyorsanız, teknikleri uygularken ilk zorlandığınızda vazgeçmeyecekseniz, bu işi tahmin ettiğinizden de kolay öğrenebileceksiniz.Daha önce bu konuda bilgi edinmiş olanlar ya da bir seminere katılanlar tam anlamıyla öğrendiklerini uygulayamamışlarsa olumsuz bir yargıya kapılmış olabilirler. Ya da kendi kendine hızlı okumayı denemiş ‘’Denedim ama olmuyor’’ deyip bu işten vazgeçmiş arkadaşlarımız olabilir. Bu noktada, verdiğimiz seminerlerde bu işin üzerine ciddiyetle eğilen binlerce öğrencimizin, okuma hızını en kötü ihtimalle %100 artırdığını hatırlatmak isteriz. Sizler de hızlı okuyarak anlamayı başarabilirsiniz. Ama önce bazı önyargılardan ve okuma hızımızı yavaşlatan bazı uygulamalardan kurtulmamız gerekir.
Şimdi aşağıda 4 başlık altında verilen, okuma hızımızı yavaşlatan frenlerin neler olduğunu sırasıyla ve dikkatle okuyunuz. Daha sonra sunulan egzersizlerde, okuduklarınızı uygulamayla pekiştirebileceksiniz.
1. HIZLI OKURSAM ANLAYAMAM İNANCI
Daha önce de söylediğimiz gibi hızlı okumayla ilgili herhangi bir bilginiz olmadan hızlı okumaya çalıştıysanız bunu başaramamış ve bu durum sizde hızlı okuma konusunda negatif bir kanı oluşturmuş olabilir.
Unutmayalım ki hızlı okuma zamanla geliştirebileceğimiz bir alışkanlıktır. Ayrıca okuma hızı kişiden kişiye değişir. Eğer çok okuyan bir bireyseniz okuma hızınız da doğal olarak yüksektir. Bizim tespitlerimize göre Türkiye’de okuma hızı dakikada 80 ile 250 arasında değişmektedir. Dakikada 250 kelime okuyan da okuduğunu çok iyi anlamaktadır. Burada göstereceğimiz teknikleri uygulayarak dakikada 80 kelime okuyan biri okuma hızını % 100 artırarak dakikada 160 kelimeye, hatta daha da fazlasına çıkarabilir. Dakikada 250 kelime okuyabilen bir arkadaşımızın bile bu çalışmadan sonra okuma hızını artırması mümkündür.
Hızlı okumak, bazı arkadaşlarımızın gözünde büyüttüğü kadar başarılması mucize bir iş değildir. Gözünüz ve beyniniz bu potansiyele sahiptir. Yapacağınız şey kararlı olmak ve yapacağınız egzersizlerle bu potansiyeli açığa çıkarmaktır. Seminerlerimize katılarak hızlı okumayı öğrenip kendine hem ÖSS’de hem de yaşamda büyük avantaj sağlamış binlerce öğrencimiz ‘’hızlı okursam anlayamam önyargısından’’ kurtulmak için tek başına yeterli bir kanıttır.
2. OKURKEN GERİ DÖNÜŞLER YAPMAK
Hızlı okumayı engelleyen en önemli sorunlardan biri de geri dönüşler yapmaktır. Bunun da en önemli nedeni yavaş okumaktır. Kelime odaklı okuduğumuz zaman bir kelime kaçırdığımızda okuduğumuzdan hiçbir şey anlamayacağımızı düşünerek kelimelere gereğinden fazla hassasiyet gösterebiliriz. Oysa biz kelimeler için değil cümlelerin oluşturduğu anlam için okumalıyız. Amacımız okuduğumuz parçadaki düşünceyi kavramak olduğundan kaçırdığımız birkaç sözcüğün parçadaki düşünceyi anlamamızı engellemeyeceğini unutmamalıyız. Yabancı dilde bir kitap okurken içinde anlamını bilmediğiniz kelimeler olabilir. Bu okuduğunuz kitabı anlamadığınız anlamına gelmez. Kısaca kelime odaklı değil düşünce odaklı okumamız hızlı okumanın ilk adımlarından biri niteliğindedir.
Bazen dikkatimizi çeken, hoşumuza giden bir sözcük olabilir ve onun için geri dönebiliriz. Bu gayet normaldir. Problem olan geri dönüşlerin bir alışkanlık haline gelmesidir.
Bazen de sayfalarca okuruz da okuduğumuzdan hiçbir şey anlamayız. O sırada başka şeyler düşünüyoruzdur çünkü. Bunun nedeni beynimizin çalışma sistemiyle ilgilidir. Beynimiz dakikada 500-600 kelimelik bir bilgiyi algılayabilecek anlayıp değerlendirebilecek bir yapıya sahiptir. Eğer dakikada bu rakamdan daha az kelime okuyorsanız beynimiz bu boşluğu hayal kurarak, başka düşünceler üreterek değerlendirir. Bu yüzden zaman zaman gözleriniz okurken beyniniz farklı şeyler düşünür. Bu da okumanın verimini düşürür. Hızlı okuyanlarda beyin bütün enerjisini okumaya harcadığından başka şeyler düşünmeye fırsat bulamaz ve bu sayede okuma verimi de artar.
Hız yapmak trafikte tehlikeli olabilir, ama okumada hem okumanın keyfini artırmakta hem de verimliliğini arzuladığınız seviyelere yükseltmektedir.
3. KELİME KELİME OKUMAK
Okuma hızımızı düşüren, anlamayı azaltan, gözü gereğinden fazla yoran frenlerden biri de kelime kelime okumaktır. Kelime kelime okuduğunuzda göz her kelimede duraklamalar ve kasılmalar yapar; bunun sonucunda da kısa zamanda yorulur.
Aslında okumayı sıkıcı bir iş haline getiren de bu ilkel okuma tarzıdır. Eskiden bize tane tane oku, anlayarak oku telkinleri yapılırdı. Oysa bu son derece yanlış bir anlayıştır. Önemli olan parçayı değil bütünü anlamaya çalışmaktır. Muhteşem bir tarihi yapıyı seyrederken onu bir bütün olarak algıladığımızda ancak ondan keyif alabiliriz. Tek tek onu meydana getiren taşlara bakarak keyif alamayız.
Eskiden okula yeni başlayan öğrencilere tümevarım metoduyla okuma öğretilirdi. Bu metodda önce kelimeler öğrenilir, daha sonra bu kelimelerin oluşturduğu cümleler anlaşılmaya çalışılırdı. Bu yanlışın geç de olsa farkına varıldı ve bu yöntemden vazgeçildi. Şimdi önce cümleler öğretiliyor, daha sonra kelimelere geçiliyor. Aşağıda biraraya getirerek okumanın kelime kelime okumaya göre farkı resmedilmiştir.
Hızlı okuma eğitimi bir anlamda okuma mantığının değişimidir. Bir yazıya bir paragrafa bakarken ondan bir mesaj almak ya da anlatmak istediğini anlamak amacıyla okumalıyız. Sözcükler için okumamalıyız. Sözcükler ikinci derece önemlidir. Oysa normalde okumalarımızda bir sözcüğü kaçırırım diye ödümüz kopar. Bu tedirginlikle okuruz bu yüzden sık sık geri dönüşler yaparız. Bu bizim hem okumamızı yavaşlatan, hem de konsantrasyonumuzu bozan bir durumdur.
Bu anlayış önceleri bize biraz garip gelebilir. Ancak uygulamaya başladığınızda göreceksiniz ki daha verimli okumaktasınız.
4. İÇ SESLENDİRME YAPARAK OKUMAK
Okuma hızımızı engelleyen frenlerden sonuncusu okuduklarımızı içimizden seslendirmektir. Bu durum kelimeleri birer sembol olarak görmememizden kaynaklanmaktadır.
İç seslendirme okuma hızımızı oldukça yavaşlatmaktadır. Çünkü çok hızlı konuşan biri olsak bile dakikada 200-250 kelimeden fazlasını seslendiremeyiz. Oysa kelimeleri sembol gibi gördüğümüzde görme hızıyla çok daha fazla kelime okuyabiliriz. İçses birden kaybolmamaktadır. Bunu başarmamız için biraz uğraşmamız gerekecektir. İçsesi engellemek için yapabileceğimiz birkaç uygulama vardır: okurken sakız çiğnemek, dişlerimizin arasına bir kalem sıkıştırmak, enstrumantal müzik eşliğinde okumak gibi... Ancak bunlar geçici yöntemlerdir. Sadece bu alışkanlığı yok etmek amacıyla bir süreliğine uygulanabilir. Egzersizleri uygulamaya başladığınızda içsesiniz okuma hızınıza yetişmek için kendisini zorlayacak ve bir müddet sonra da size yetişemeyeceği için doğal olarak ortadan kaybolacaktır.
Yukarıda belirtilen bütün bu frenler hızlı okumamızı engellemektedir. Bu engelleyici alışkanlıklardan kurtulmak için üç haftalık bir süreye ihtiyacınız olacaktır. Üç hafta boyunca aşağıda belirtilen egzersizleri uyguladığınız takdirde bu olumsuz alışkanlıklar ortadan kalkacaktır.
Aşağıda belirtilen egzersizleri günde 20 dakika uygulamalısınız. Ayrıca hızlı okuma egzersizlerini uygulayacağınız bir kitabınız olmalı. Her gün 20 dakikalık egzersizlerin dışında 20 dakika da bu kitabı her satırdaki sözcükleri grup halinde görerek hızlı bir şekilde okumalısınız. İlk günler anlama oranınızda önemli bir düşüş olacaktır. Ancak asla hızdan ödün vermemelisiniz. Birkaç gün sonra anlama oranınızda fark edilir bir artış olmaya başlayacak ve bu artış ilerleyen günlerde devam edecektir. 3 hafta sonra hem çok hızlı okuyor hem de çok iyi anlıyor olacaksınız.
Sınavda hızlı okumak öğrenciye hem zaman hem de daha az yorularak daha fazla soru yapma şansı verir. Okuma hızınızı arttırmak için şu tekniklere dikkat edilecek hususlar.
Göz mesafesi okunacak materyalle göz arası en az 30 cm olmalıdır.
Gözle okuyarak, dudaklar kıpırdatılmamalıdır.
Sorular okunurken başka bir şey düşünülmemeli, o tür düşünceleri düşünmek için kendinize başka bir zaman ayırın ve o zamanda düşüneceğiniz yönünde kendinize telkinde bulunun.
Çok parlak ve yetersiz ışıkta okuma yapılmamalıdır. Işığın geliş yönü sol arkadan olmalıdır.
Kafa hep aynı seviyede tutulmalıdır. İleri geri sallanılmamalıdır.Dik oturulmalıdır. Sağa -sola veya öne fazla eğilmemelidir. Bu durumlar gözün çok çabuk yorulmasına ve satırlar arasında kaymalara neden olabilir.
Okurken mutlaka kılavuz olarak kalem kullanılmalıdır ama okunan her kelimenin altı çizilmemelidir. Çok önemli kelimelerin ve ipuçlarının altı çizilmelidir.
Okuma yapılırken gözler zaman zaman dinlendirilmelidir. Şöyle ki; Okuma yaparken gözlerinizi ara sıra kaldırıp uzak cisimlere bakmalıyız.
Gözler ara sıra açılıp kapatılmalıdır. Bu göz kaslarının dinlenmesini ve baş ağrısını önleyecektir.
Okuma sırasında belirli zamanlarda kısa süreli aralar vermek gerekir. Bu arada kan dolaşımını hızlandıracak teknikler (ayağa kalkmak, elleri sallamak, boynu hareket ettirmek vb.) kullanılmalıdır.
Okuma amacınızın olması okuma hızınızı arttıracaktır. Ne okuduğunuzu, niçin okuduğunuzu, ne bulmak istediğinizi bilerek okumak.
Okunacak malzeme hakkında daha önce bildiklerimizi aklımızdan geçirmemiz faydalıdır.
Okuma mekanındaki ısı sıcaklığı ne çok soğuk ne de çok sıcak olmalıdır.
Kelimeleri tek tek okuma yerine gruplandırarak okumalıyız. Hızlı okuma hem anlamayı kolaylaştırır hem de daha az yorulmamıza neden olur. Bir diğer faydası da dikkatimizi daha çok toplamamıza yarar.
Hızlı Okumanın Faydaları
- 18 saatte okuma hızınızı, anlama puanınız düşmeden en az 3 kat arttırabiliriz.
- İki saatte 250 sayfalık bir romanı okuyabilirsiniz.
- Çeşitli sınavlara hazırlanıyorsanız (Üniversite, TUS, Anadolu Liseleri gibi...) sınavlarda ortalama 20 dakika zaman kazanabilirsiniz.
- Sınavlara hazırlanan öğrenciyseniz, ders notlarınızı okuma ve anlama sürenizi en az 3 kat azaltabilirsiniz.
- Yöneticiyseniz, önünüzdeki evrak yığınını en az 4 kat daha hızlı okuyup , değerlendirebilirsiniz.
- Bir gazeteyi ortalama 30 dakikada tamamen okuyabilirsiniz.
- Satırdaki kelimeleri tek tek okumak yerine, 3’lü, 4’lü bloklar halinde okuyabilirsiniz.
- Okurken “Ne zaman bitecek?” diye düşünmek yerine, okuyacağınız diğer metinleri düşünmeye başlarsınız.
- Unutmayın, günün birinde anlayarak hızlı okumayı kesinlikle öğreneceksiniz.
Hızlı okuma tekniklerini öğrenmeden önce hızımızı engelleyecek frenleri öğrenmemiz, öncelikle bizi yavaşlatan bu frenlerden kurtulmamız gerekmektedir. Bu frenler şimdiye kadar yanlış öğrendiğimiz okuma bilgileridir. Bu yanlış alışkanlıklarımızı terk etmeden okumamızı hızlandırmamız çok güç olacaktır. Bunları birer alışkanlık olduğu için birden değiştiremeyiz. Biraz sonra sıralayacağımız bu frenlerden kurtulmamız için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmamalı, birden çözemediğiniz için bunlara takılıp kalmamalısınız. Unutmayın ki alışkanlıklardan kurtulmak için zamana ihtiyacımız vardır. Yine unutmayalım ki hızlı okumayı öğrenebilmek için 21 gün bize yetecek. Şimdi bu işe karar verdiyseniz, hızlı okumayı temel ihtiyaçlarınız arasında görüyorsanız, teknikleri uygularken ilk zorlandığınızda vazgeçmeyecekseniz, bu işi tahmin ettiğinizden de kolay öğrenebileceksiniz.Daha önce bu konuda bilgi edinmiş olanlar ya da bir seminere katılanlar tam anlamıyla öğrendiklerini uygulayamamışlarsa olumsuz bir yargıya kapılmış olabilirler. Ya da kendi kendine hızlı okumayı denemiş ‘’Denedim ama olmuyor’’ deyip bu işten vazgeçmiş arkadaşlarımız olabilir. Bu noktada, verdiğimiz seminerlerde bu işin üzerine ciddiyetle eğilen binlerce öğrencimizin, okuma hızını en kötü ihtimalle %100 artırdığını hatırlatmak isteriz. Sizler de hızlı okuyarak anlamayı başarabilirsiniz. Ama önce bazı önyargılardan ve okuma hızımızı yavaşlatan bazı uygulamalardan kurtulmamız gerekir.
Şimdi aşağıda 4 başlık altında verilen, okuma hızımızı yavaşlatan frenlerin neler olduğunu sırasıyla ve dikkatle okuyunuz. Daha sonra sunulan egzersizlerde, okuduklarınızı uygulamayla pekiştirebileceksiniz.
1. HIZLI OKURSAM ANLAYAMAM İNANCI
Daha önce de söylediğimiz gibi hızlı okumayla ilgili herhangi bir bilginiz olmadan hızlı okumaya çalıştıysanız bunu başaramamış ve bu durum sizde hızlı okuma konusunda negatif bir kanı oluşturmuş olabilir.
Unutmayalım ki hızlı okuma zamanla geliştirebileceğimiz bir alışkanlıktır. Ayrıca okuma hızı kişiden kişiye değişir. Eğer çok okuyan bir bireyseniz okuma hızınız da doğal olarak yüksektir. Bizim tespitlerimize göre Türkiye’de okuma hızı dakikada 80 ile 250 arasında değişmektedir. Dakikada 250 kelime okuyan da okuduğunu çok iyi anlamaktadır. Burada göstereceğimiz teknikleri uygulayarak dakikada 80 kelime okuyan biri okuma hızını % 100 artırarak dakikada 160 kelimeye, hatta daha da fazlasına çıkarabilir. Dakikada 250 kelime okuyabilen bir arkadaşımızın bile bu çalışmadan sonra okuma hızını artırması mümkündür.
Hızlı okumak, bazı arkadaşlarımızın gözünde büyüttüğü kadar başarılması mucize bir iş değildir. Gözünüz ve beyniniz bu potansiyele sahiptir. Yapacağınız şey kararlı olmak ve yapacağınız egzersizlerle bu potansiyeli açığa çıkarmaktır. Seminerlerimize katılarak hızlı okumayı öğrenip kendine hem ÖSS’de hem de yaşamda büyük avantaj sağlamış binlerce öğrencimiz ‘’hızlı okursam anlayamam önyargısından’’ kurtulmak için tek başına yeterli bir kanıttır.
2. OKURKEN GERİ DÖNÜŞLER YAPMAK
Hızlı okumayı engelleyen en önemli sorunlardan biri de geri dönüşler yapmaktır. Bunun da en önemli nedeni yavaş okumaktır. Kelime odaklı okuduğumuz zaman bir kelime kaçırdığımızda okuduğumuzdan hiçbir şey anlamayacağımızı düşünerek kelimelere gereğinden fazla hassasiyet gösterebiliriz. Oysa biz kelimeler için değil cümlelerin oluşturduğu anlam için okumalıyız. Amacımız okuduğumuz parçadaki düşünceyi kavramak olduğundan kaçırdığımız birkaç sözcüğün parçadaki düşünceyi anlamamızı engellemeyeceğini unutmamalıyız. Yabancı dilde bir kitap okurken içinde anlamını bilmediğiniz kelimeler olabilir. Bu okuduğunuz kitabı anlamadığınız anlamına gelmez. Kısaca kelime odaklı değil düşünce odaklı okumamız hızlı okumanın ilk adımlarından biri niteliğindedir.
Bazen dikkatimizi çeken, hoşumuza giden bir sözcük olabilir ve onun için geri dönebiliriz. Bu gayet normaldir. Problem olan geri dönüşlerin bir alışkanlık haline gelmesidir.
Bazen de sayfalarca okuruz da okuduğumuzdan hiçbir şey anlamayız. O sırada başka şeyler düşünüyoruzdur çünkü. Bunun nedeni beynimizin çalışma sistemiyle ilgilidir. Beynimiz dakikada 500-600 kelimelik bir bilgiyi algılayabilecek anlayıp değerlendirebilecek bir yapıya sahiptir. Eğer dakikada bu rakamdan daha az kelime okuyorsanız beynimiz bu boşluğu hayal kurarak, başka düşünceler üreterek değerlendirir. Bu yüzden zaman zaman gözleriniz okurken beyniniz farklı şeyler düşünür. Bu da okumanın verimini düşürür. Hızlı okuyanlarda beyin bütün enerjisini okumaya harcadığından başka şeyler düşünmeye fırsat bulamaz ve bu sayede okuma verimi de artar.
Hız yapmak trafikte tehlikeli olabilir, ama okumada hem okumanın keyfini artırmakta hem de verimliliğini arzuladığınız seviyelere yükseltmektedir.
3. KELİME KELİME OKUMAK
Okuma hızımızı düşüren, anlamayı azaltan, gözü gereğinden fazla yoran frenlerden biri de kelime kelime okumaktır. Kelime kelime okuduğunuzda göz her kelimede duraklamalar ve kasılmalar yapar; bunun sonucunda da kısa zamanda yorulur.
Aslında okumayı sıkıcı bir iş haline getiren de bu ilkel okuma tarzıdır. Eskiden bize tane tane oku, anlayarak oku telkinleri yapılırdı. Oysa bu son derece yanlış bir anlayıştır. Önemli olan parçayı değil bütünü anlamaya çalışmaktır. Muhteşem bir tarihi yapıyı seyrederken onu bir bütün olarak algıladığımızda ancak ondan keyif alabiliriz. Tek tek onu meydana getiren taşlara bakarak keyif alamayız.
Eskiden okula yeni başlayan öğrencilere tümevarım metoduyla okuma öğretilirdi. Bu metodda önce kelimeler öğrenilir, daha sonra bu kelimelerin oluşturduğu cümleler anlaşılmaya çalışılırdı. Bu yanlışın geç de olsa farkına varıldı ve bu yöntemden vazgeçildi. Şimdi önce cümleler öğretiliyor, daha sonra kelimelere geçiliyor. Aşağıda biraraya getirerek okumanın kelime kelime okumaya göre farkı resmedilmiştir.
Hızlı okuma eğitimi bir anlamda okuma mantığının değişimidir. Bir yazıya bir paragrafa bakarken ondan bir mesaj almak ya da anlatmak istediğini anlamak amacıyla okumalıyız. Sözcükler için okumamalıyız. Sözcükler ikinci derece önemlidir. Oysa normalde okumalarımızda bir sözcüğü kaçırırım diye ödümüz kopar. Bu tedirginlikle okuruz bu yüzden sık sık geri dönüşler yaparız. Bu bizim hem okumamızı yavaşlatan, hem de konsantrasyonumuzu bozan bir durumdur.
Bu anlayış önceleri bize biraz garip gelebilir. Ancak uygulamaya başladığınızda göreceksiniz ki daha verimli okumaktasınız.
4. İÇ SESLENDİRME YAPARAK OKUMAK
Okuma hızımızı engelleyen frenlerden sonuncusu okuduklarımızı içimizden seslendirmektir. Bu durum kelimeleri birer sembol olarak görmememizden kaynaklanmaktadır.
İç seslendirme okuma hızımızı oldukça yavaşlatmaktadır. Çünkü çok hızlı konuşan biri olsak bile dakikada 200-250 kelimeden fazlasını seslendiremeyiz. Oysa kelimeleri sembol gibi gördüğümüzde görme hızıyla çok daha fazla kelime okuyabiliriz. İçses birden kaybolmamaktadır. Bunu başarmamız için biraz uğraşmamız gerekecektir. İçsesi engellemek için yapabileceğimiz birkaç uygulama vardır: okurken sakız çiğnemek, dişlerimizin arasına bir kalem sıkıştırmak, enstrumantal müzik eşliğinde okumak gibi... Ancak bunlar geçici yöntemlerdir. Sadece bu alışkanlığı yok etmek amacıyla bir süreliğine uygulanabilir. Egzersizleri uygulamaya başladığınızda içsesiniz okuma hızınıza yetişmek için kendisini zorlayacak ve bir müddet sonra da size yetişemeyeceği için doğal olarak ortadan kaybolacaktır.
Yukarıda belirtilen bütün bu frenler hızlı okumamızı engellemektedir. Bu engelleyici alışkanlıklardan kurtulmak için üç haftalık bir süreye ihtiyacınız olacaktır. Üç hafta boyunca aşağıda belirtilen egzersizleri uyguladığınız takdirde bu olumsuz alışkanlıklar ortadan kalkacaktır.
Aşağıda belirtilen egzersizleri günde 20 dakika uygulamalısınız. Ayrıca hızlı okuma egzersizlerini uygulayacağınız bir kitabınız olmalı. Her gün 20 dakikalık egzersizlerin dışında 20 dakika da bu kitabı her satırdaki sözcükleri grup halinde görerek hızlı bir şekilde okumalısınız. İlk günler anlama oranınızda önemli bir düşüş olacaktır. Ancak asla hızdan ödün vermemelisiniz. Birkaç gün sonra anlama oranınızda fark edilir bir artış olmaya başlayacak ve bu artış ilerleyen günlerde devam edecektir. 3 hafta sonra hem çok hızlı okuyor hem de çok iyi anlıyor olacaksınız.