Hollandalı Çocukların, Dünyanın En Mutlu Çocukları Olmasının 8 Sebebi
Unicef tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, dünyanın en mutlu çocukları Hollandalı çocuklar. Ayrıca sıralamaya baktığınızda, konunun yalnızca ekonomik veya benzeri nedenler olmadığını net bir biçimde görebiliyorsunuz. Örneğin gelişmiş ekonomilere sahip 29 ülkede yapılan bu araştırmaya göre, Portekizli çocuklar Amerikalı çocuklardan veya Slovenyalı çocuklar Kanadalı çocuklardan daha üst sırada yer alıyor.
Araştırma hem çocukların, hem de ebeveyn ve öğretmenlerin yaşam tarzına ilişkin önemli bilgiler veriyor...
1. Eğitim stratejisi
Hollanda’da okula gitmek, çocuklar adına bir yük değil. Çocuklar ev ödevi yapmak, bitmeyen testler çözmek veya bir anda aritmetik öğrenmek mecburiyetinde değil. 4 yaşında başladıkları okulun ilk birkaç yılı, çoğunlukla arkadaşlarıyla olan iletişimlerini geliştirmekle geçiyor. Bu zaman zarfında ilgi duydukları alanlar belirleniyor ve bu alanlar için gerekli imkanlar sağlanıyor.
2. Ebeveynler tarafından sunulan beklentiler
Rekabetçi bir karektere sahip olmayan ebeveynler; çocuk yetiştirmenin bir süreç olduğunu, kendilerinin de hata yapabileceğini ve bunları düzeltmeleri gerektiğini biliyorlar. Bu durum, çocukların daha özgür davranmasını sağlıyor. Toplum kurallarına uymayı çocuk yaşta öğrenmeleri, yetişkin gibi davranmaları veya başarılı olmaları için baskı yapılan çocukların, mutlu bir çocukluk geçirmedikleri aşikar.
3. Ebeveynlerinin gözetimi olmaksızın pek çok şeyi kendileri yapabiliyorlar
Arkadaşlarıyla oynamaya çıkmak, okula bisikletle gitmek, ilgi duyulan konuları araştırmak gibi pek çok faaliyeti kendi başlarına keşfedebilmeleri, çocuklar adına önemli bir motivasyon. Çocukların kendi başlarına yapabilecekleri işleri onlara bırakmak, doğru strateji olabilir.
4. Anne ve babanın eşit sorumluluk alması
Çocuk yetiştirmede anne ve babanın eşit rol alması ve ayrıca çocuklarına bolca zaman ayırması gerekiyor. Çocuğu uyutmak, ev işlerini paylaşmak ve çocuğa eşit mesafede olmak, mutlu çocuklar yetiştirirken dikkat edilmesi icap eden hususların başında geliyor. Kısmen şefkatli anne ve otoriter baba figürü, çocuklarda iyi bir izlenim oluşturmuyor.
5. Sade bir hayat ve küçük şeylerle mutlu olabilmek
Kıyaslamada en üst sırada bulunan Hollanda’da, ikinci el oyuncak ve eşyalar bir hayli yaygın. Düşük bütçeli etkinlikler, ailece yenilen yemekler, basit doğum günü kutlamaları gibi birçok toplu organizasyon, sosyalliğin düşük bütçe ile de sağlanabileceğini gösteriyor. Böylelikle çocuklar, mutlu olmak için son teknoloji ürünü oyuncakları satın almayı beklemiyor.
6. Anne, baba ve arkadaşlarla olan iletişim
Çocukların yanıtları incelenerek tutulan istatistiğe göre; sağlıklı bir iletişim, çocukların mutluluğunu doğrudan etkiliyor. Ebeveynlerinden biriyle veya okul arkadaşlarıyla yaşanılan tatsız olaylar, etkileri senelerce sürebilecek ölçüde derin travmalara neden olabiliyor.
7. Düzenli beslenme alışkanlığı
Aşırı kilo alma ve düzenli kahvaltı etme istatistikleri, mutluluğun formülüne yönelik ipuçları barındırıyor. Aile ile beraber yapılan kahvaltı ve akşam yemekleri, aile üyeleri arasındaki iletişimi kuvvetlendirdiği gibi sağlıklı bir vücuda sahip olmak için de kilit bir öneme sahip.
8. Kötü alışkanlıklar
11, 13 ve 15 yaşındaki çocukların esrar ve alkol kullanımına ilişkin verilen istatistiğe göre, daha evvel bu gibi şeyleri denemiş çocukların sayısı hiç de az değil. Ve bu konuda öteki ülkelerden daha serbest olduğu düşünülen Hollanda’da, sanılanın aksine, bu oranlar görece düşük.
Webtekno
Unicef tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, dünyanın en mutlu çocukları Hollandalı çocuklar. Ayrıca sıralamaya baktığınızda, konunun yalnızca ekonomik veya benzeri nedenler olmadığını net bir biçimde görebiliyorsunuz. Örneğin gelişmiş ekonomilere sahip 29 ülkede yapılan bu araştırmaya göre, Portekizli çocuklar Amerikalı çocuklardan veya Slovenyalı çocuklar Kanadalı çocuklardan daha üst sırada yer alıyor.
Araştırma hem çocukların, hem de ebeveyn ve öğretmenlerin yaşam tarzına ilişkin önemli bilgiler veriyor...
1. Eğitim stratejisi
Hollanda’da okula gitmek, çocuklar adına bir yük değil. Çocuklar ev ödevi yapmak, bitmeyen testler çözmek veya bir anda aritmetik öğrenmek mecburiyetinde değil. 4 yaşında başladıkları okulun ilk birkaç yılı, çoğunlukla arkadaşlarıyla olan iletişimlerini geliştirmekle geçiyor. Bu zaman zarfında ilgi duydukları alanlar belirleniyor ve bu alanlar için gerekli imkanlar sağlanıyor.
2. Ebeveynler tarafından sunulan beklentiler
Rekabetçi bir karektere sahip olmayan ebeveynler; çocuk yetiştirmenin bir süreç olduğunu, kendilerinin de hata yapabileceğini ve bunları düzeltmeleri gerektiğini biliyorlar. Bu durum, çocukların daha özgür davranmasını sağlıyor. Toplum kurallarına uymayı çocuk yaşta öğrenmeleri, yetişkin gibi davranmaları veya başarılı olmaları için baskı yapılan çocukların, mutlu bir çocukluk geçirmedikleri aşikar.
3. Ebeveynlerinin gözetimi olmaksızın pek çok şeyi kendileri yapabiliyorlar
Arkadaşlarıyla oynamaya çıkmak, okula bisikletle gitmek, ilgi duyulan konuları araştırmak gibi pek çok faaliyeti kendi başlarına keşfedebilmeleri, çocuklar adına önemli bir motivasyon. Çocukların kendi başlarına yapabilecekleri işleri onlara bırakmak, doğru strateji olabilir.
4. Anne ve babanın eşit sorumluluk alması
Çocuk yetiştirmede anne ve babanın eşit rol alması ve ayrıca çocuklarına bolca zaman ayırması gerekiyor. Çocuğu uyutmak, ev işlerini paylaşmak ve çocuğa eşit mesafede olmak, mutlu çocuklar yetiştirirken dikkat edilmesi icap eden hususların başında geliyor. Kısmen şefkatli anne ve otoriter baba figürü, çocuklarda iyi bir izlenim oluşturmuyor.
5. Sade bir hayat ve küçük şeylerle mutlu olabilmek
Kıyaslamada en üst sırada bulunan Hollanda’da, ikinci el oyuncak ve eşyalar bir hayli yaygın. Düşük bütçeli etkinlikler, ailece yenilen yemekler, basit doğum günü kutlamaları gibi birçok toplu organizasyon, sosyalliğin düşük bütçe ile de sağlanabileceğini gösteriyor. Böylelikle çocuklar, mutlu olmak için son teknoloji ürünü oyuncakları satın almayı beklemiyor.
6. Anne, baba ve arkadaşlarla olan iletişim
Çocukların yanıtları incelenerek tutulan istatistiğe göre; sağlıklı bir iletişim, çocukların mutluluğunu doğrudan etkiliyor. Ebeveynlerinden biriyle veya okul arkadaşlarıyla yaşanılan tatsız olaylar, etkileri senelerce sürebilecek ölçüde derin travmalara neden olabiliyor.
7. Düzenli beslenme alışkanlığı
Aşırı kilo alma ve düzenli kahvaltı etme istatistikleri, mutluluğun formülüne yönelik ipuçları barındırıyor. Aile ile beraber yapılan kahvaltı ve akşam yemekleri, aile üyeleri arasındaki iletişimi kuvvetlendirdiği gibi sağlıklı bir vücuda sahip olmak için de kilit bir öneme sahip.
8. Kötü alışkanlıklar
11, 13 ve 15 yaşındaki çocukların esrar ve alkol kullanımına ilişkin verilen istatistiğe göre, daha evvel bu gibi şeyleri denemiş çocukların sayısı hiç de az değil. Ve bu konuda öteki ülkelerden daha serbest olduğu düşünülen Hollanda’da, sanılanın aksine, bu oranlar görece düşük.
Webtekno
