Özcan Köknel'in KİŞİLİK kitabından alıntılar.
HOŞGÖRÜ VE ESNEKLİK
İnsan kaygı ve kızgınlıktan kurtulmak için, aile içinde, arkadaşlar arasında, iş yerinde, oyunda, eğlencede, özetle, değişik kişilerin ve koşulların bulunduğu her çevrede uyum sağlayabilecek, uzlaşabilecek hoşgörü ve esnekliği gösterebilmelidir. Hoşgörü ve esneklik kişilikten ödün vermek değildir. Tam tersine kişiliği örselenmekten kurtarmak, gereksiz kaygı, kızgınlık ve öfkeden korumak için alman bir önlemdir. Evde, iş yerinde bulunan kişilerle anlaşmazlık, sürtüşme, çatışma ve tartışma varsa, insan bunların nelerden kaynaklandığını, hangi durumlarda ortaya çıktığını görüp, değerlendirebilmelidir. Böyle bir değerlendirme yapıldığında hoşgörü ve esneklikten yoksun tutum ve davranışların gereksiz kaygı ve kızgınlıklara yol açtığı ortaya çıkar. Çoğunlukla insanlar kendilerine ilişkin kötülükleri görmeyen, .işitmeyen, söylemeyen üç maymun simgesindeki gibidirler. Kötü tutumunu, davranışını, alışkanlığını fark eden insan bunlardan kurtulmak için gerekli olan ilk ve en önemli adımı atmış olur.
Kaygı, kızgınlık, korku gibi aşırı duygulanım ve coşku durumlarının kökeninde, çoğunlukla çocukluk yaşantılarından kalan izler ve anılar vardır. İnsan günlük yaşamını gözden geçirip kaygı ve kızgınlığa neden olan durumları çocukluk yaşantısıyla bağlayabildikçe, gizil ve örtülü kalmış birçok takıntı ve saplantıyı bilinç alanına getirmiş olur. Bilinç alanına gelmiş takıntı ve saplantıların denetimi kolaylaşır. İradeyle yönlendirme olanağı ortaya çıkar.
HOŞGÖRÜ VE ESNEKLİK
İnsan kaygı ve kızgınlıktan kurtulmak için, aile içinde, arkadaşlar arasında, iş yerinde, oyunda, eğlencede, özetle, değişik kişilerin ve koşulların bulunduğu her çevrede uyum sağlayabilecek, uzlaşabilecek hoşgörü ve esnekliği gösterebilmelidir. Hoşgörü ve esneklik kişilikten ödün vermek değildir. Tam tersine kişiliği örselenmekten kurtarmak, gereksiz kaygı, kızgınlık ve öfkeden korumak için alman bir önlemdir. Evde, iş yerinde bulunan kişilerle anlaşmazlık, sürtüşme, çatışma ve tartışma varsa, insan bunların nelerden kaynaklandığını, hangi durumlarda ortaya çıktığını görüp, değerlendirebilmelidir. Böyle bir değerlendirme yapıldığında hoşgörü ve esneklikten yoksun tutum ve davranışların gereksiz kaygı ve kızgınlıklara yol açtığı ortaya çıkar. Çoğunlukla insanlar kendilerine ilişkin kötülükleri görmeyen, .işitmeyen, söylemeyen üç maymun simgesindeki gibidirler. Kötü tutumunu, davranışını, alışkanlığını fark eden insan bunlardan kurtulmak için gerekli olan ilk ve en önemli adımı atmış olur.
Kaygı, kızgınlık, korku gibi aşırı duygulanım ve coşku durumlarının kökeninde, çoğunlukla çocukluk yaşantılarından kalan izler ve anılar vardır. İnsan günlük yaşamını gözden geçirip kaygı ve kızgınlığa neden olan durumları çocukluk yaşantısıyla bağlayabildikçe, gizil ve örtülü kalmış birçok takıntı ve saplantıyı bilinç alanına getirmiş olur. Bilinç alanına gelmiş takıntı ve saplantıların denetimi kolaylaşır. İradeyle yönlendirme olanağı ortaya çıkar.