Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Genel
Hukuk Köşesi
Hukuk Sözlüğü
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="ZeyNoO" data-source="post: 261274" data-attributes="member: 10904"><p><span style="color: Red"><strong>H</strong></span></p><ul> <li data-xf-list-type="ul"><br /> <strong>[*]hacet:gerek; gereklilik<br /> [*]hacir : kısıt , kısıtlı , hicret eden <br /> [*]haciz : Borçlunun, borcunu kendi arzusu ile ödememesi durumunda, alacaklının talebiyle, borçlunun (borca yetecek miktardaki) mal ve haklarına devlet aracılığıyla (icra dairesi tarafından) el konulması <br /> [*]haczetmek: Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak <br /> [*]hâdis : meydana gelen; çıkan; yeni çıkan<br /> [*]hafiyyen: gizli olarak; saklı olarak; gizlice <br /> [*]hafriyat : kazı; kazılar; toprak kazma; toprak çıkarma <br /> [*]hail : duvar, çit, parmaklık, tahta perde gibi taşınmazları birbirinden ayıran işaret ve engeller <br /> [*]haiz : sahip; elde bulunduran; taşıyan <br /> [*]hak : Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir <br /> [*]hak ehliyeti : Sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan ölüm anına kadar olan dönemde herkesin sahip olduğu medeni haklardan (evlenme, mülk edinme vb.) yararlanma yeteneği <br /> [*]hakem kararı : Taraflarca seçilmiş veya Mahkemeler tarafından belirlenen yeminli hakemlerin verdiği karar. <br /> [*]hakikiyye : hakikate mensup; gerçek; sahici; doğru; gerçekten <br /> [*]hakim : Yargıç , Başta gelen, başta olan, baskın çıkan <br /> [*]Hakk : Allah; Tanrı; doğruluk ve insaf; bir insana ait olan şey; dava ve iddiada hakikate uygunluk; harcanmış emek; pay; hisse <br /> [*]hakkaniyet : hak ve adalete uygunluk; doğruluk <br /> [*]hakk-ı mesil : su yolu hakkı <br /> [*]hakk-ı mürûr : geçit hakkı <br /> [*]hakk-ı şuf'a: önalım hakkı <br /> [*]hakk-ı şürb : içme hakkı; sudan yararlanmada sıra hakkı <br /> [*]hakkıhıyar : Seçme hakkı, muhayyerlik <br /> [*]hakkımüktesep : Kazanılmış hak, müktesep hak <br /> [*]hakkısükût : Susmalık, sus payı <br /> [*]haksız fiil: hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir <br /> [*]haksız iktisap : Bir kimsenin malvarlığında, haklı bir nedene dayanmaksızın başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine meydana gelen artma ya da azalmama durumu <br /> [*]halel : bozma; bozukluk; eksiklik; zarar <br /> [*]haleldar olmak : bozulmak; çiğnenmek <br /> [*]hali sabıka irca : eski hale getirme <br /> [*]halita : karışım <br /> [*]harâc-ı mukaseme : arâzî-i hâriciyye mahsullerinden onda birden yarısına kadar alınan vergi <br /> [*]harâc-ı muvazzaf : arâzî-i hâriciyye üzerine yerin tahammülüne göre,maktûiyet veçhile tayin olunan vergi <br /> [*]Hariciye Vekaleti : Dışişleri Bakanlığı <br /> [*]hârîm: aşkasının giremeyeceği,girilmesine izin verilmeyen ev bölümü; harem <br /> [*]harnup : keçiboynuzu <br /> [*]hartama : pedavra; köknar ve lâdin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta <br /> [*]has : sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme <br /> [*]hasârât : zararlar; ziyanlar; hasarlar <br /> <br /> [*]hasb-el-kanun : kanun gereği <br /> [*]hasebiyle : yüzünden; dolayısıyla; bu nedenle <br /> [*]hasılat Kirası : Kiraya verenin, bir bedel karşılığında, hasılat veren bir malın veya hakkın kullanımını kiracıya bıraktığı sözleşme; ürün kirası <br /> [*]hâsim: hasmeden; kat'eden, kesip atan <br /> [*]Hasîm (hasım) : iki düşmandan herbiri<br /> [*]hasren: muhasara ederek; etrafını çevirerek <br /> [*]hâss : özgü <br /> [*]hatia : hatîa ; günah; kabahat; suç; yanlış; yanlışlık <br /> [*]hava hukuku : Havada ulaşımı düzenlemek için konulmuş hukuk kurallarının bütünü <br /> [*]hava sahası : Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası<br /> [*]havale : Yollama ödeyicisinin, para, değerli kağıtlar veya benzeri nesneleri, yollayıcı hesabına yollama alıcısına ödemek ve yollama alıcısının da bunları kendi adına teslim almak üzere yetkili kılındığı sözleşme <br /> [*]hâvi (havi) : kapsar; kapsayan; içeren; içerir <br /> [*]havza-i fahmiyye: kömür havzası; kömür bulunan bölge <br /> [*]haylûlet : engel olma; araya girme; yolu kapama <br /> [*]haymatlos: Vatansız <br /> [*]hayr (hayır) : iyilik; iyi; faydalı iş; yarar <br /> [*]hayrât : sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler; sevap için kurulan müessese <br /> [*]hazine : Devletten ayrı bir kişilik oluşturmamakla beraber, bir taraftan bütçenin uygulanmasına ilişkin işlemleri, diğer taraftan da kamu gelir ve giderlerinin zaman olarak uygunluğunu sağlayan merkezi örgüt; Maliye Bakanlığı ve maliye dairelerinden oluşan örgüt <br /> [*]heder olma : ziyan olma <br /> [*]hedm : yıkma; harap etme <br /> [*]hercü merc : altüst; karmakarışık; allak bullak; darmadağınık <br /> [*]heyelan : toprak kayması <br /> [*]hibe : bağışlama <br /> [*]hidematı amme : kamu hizmeti<br /> [*]hıfz : saklama; koruma. Hıfzetmek, korumak <br /> [*]hilafı : tersi; aksi; zıddı <br /> [*]hilkat : yaratılma; yaratılış; tabiat <br /> [*]himaye : koruma; korunma; birine arka çıkma <br /> [*]hini dava : dava sırasında <br /> [*]hini hacet : gerektiğinde<br /> [*]hisse-i şayia: yaygın hisse; ortak pay <br /> [*]hitam : son; bitim; tükenme; nihayet <br /> [*]hıyar : Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük <br /> [*]hizmet sözleşmesi: İşçinin, belirli veya belirsiz bir zaman süresi içinde iş görmeyi ve işverenin de ona bir ücret vermeyi üstlendiği sözleşme <br /> [*]hod-be-hod : kendi başına;kimseye danışmadan;kendiliğinden <br /> [*]hüccet : senet; delil; belge <br /> [*]huda : aktarma <br /> [*]hudûs : sonradan peyda olma<br /> [*]hükkâm : hakimler; yargıçlar <br /> [*]hükmi : Hükümle ilgili, tüzel <br /> [*]hükmi şahsiyet: tüzel kişilik, hükmî şahsiyet <br /> [*]hukuki işlem : Bir veya birden çok kişinin, hukuksal bir sonuca yönelttiği irade açıklaması <br /> [*]hukuki tağyir : Bir kimsenin, kendisine ait olmayan menkul eşyalar üzerinde bazı işlemlerde bulunarak, bu eşyanın niteliğini değiştirmesi <br /> [*]hukukun şekli kaynakları : Hukuk Kurallarının hangi şekillere bürünmüş olarak bize verildiğini ve nerelerde bulunduklarını gösteren kaynak <br /> [*]hükümsüzlük : bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü şekilde yapılamaması veya kanuna aykırı olarak yapılması halinde hukuki sonuç doğurmaması <br /> [*]hulâsa : (hulasa) - özet<br /> [*]hulûl : (hulul) - gelip çatma; girme; borcun vadesinin gelmesi (hululu vade) <br /> [*]hüsnüniyet : iyiniyet <br /> [*]husul: olma; oluş; oluşma; doğma; çıkma<br /> [*]husule gelmek : doğmak; ortaya çıkmak; meydana gelmek; oluşmak <br /> [*]husumet: hasım olma durumu; hasımlık; düşmanlık; (davada) karşı taraf olma <br /> [*]hususat : bakımlar; işler; şekiller; yollar; konular; meseleler; maddeler <br /> [*]hususi : özel; kişiye ait <br /> [*]hacet:gerek; gereklilik <br /> [*]hacir : kısıt , kısıtlı , hicret eden <br /> [*]hacizBorçlunun, borcunu kendi arzusu ile ödememesi durumunda, alacaklının talebiyle, borçlunun (borca yetecek miktardaki) mal ve haklarına devlet aracılığıyla (icra dairesi tarafından) el konulması <br /> [*]haczetmek: Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak <br /> [*]hâdis : meydana gelen; çıkan; yeni çıkan <br /> [*]hafiyyen : gizli olarak; saklı olarak; gizlice<br /> [*]hafriyat : kazı; kazılar; toprak kazma; toprak çıkarma <br /> [*]hail : duvar, çit, parmaklık, tahta perde gibi taşınmazları birbirinden ayıran işaret ve engeller <br /> [*]haiz : sahip; elde bulunduran; taşıyan <br /> [*]hak : Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir <br /> [*]hak ehliyeti : Sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan ölüm anına kadar olan dönemde herkesin sahip olduğu medeni haklardan (evlenme, mülk edinme vb.) yararlanma yeteneği <br /> [*]hakem kararı: Taraflarca seçilmiş veya Mahkemeler tarafından belirlenen yeminli hakemlerin verdiği karar. <br /> [*]hakikiyye : hakikate mensup; gerçek; sahici; doğru; gerçekten <br /> [*]hakim: Yargıç , Başta gelen, başta olan, baskın çıkan <br /> [*]Hakk : Allah; Tanrı; doğruluk ve insaf; bir insana ait olan şey; dava ve iddiada hakikate uygunluk; harcanmış emek; pay; hisse<br /> [*]hakkaniyet : hak ve adalete uygunluk; doğruluk <br /> [*]hakk-ı mesil: su yolu hakkı <br /> [*]hakk-ı mürûr : geçit hakkı <br /> [*]hakk-ı şuf'a: önalım hakkı <br /> [*]hakk-ı şürb: içme hakkı; sudan yararlanmada sıra hakkı <br /> [*]hakkıhıyar : Seçme hakkı, muhayyerlik <br /> [*]hakkımüktesep : Kazanılmış hak, müktesep hak <br /> [*]hakkısükût : Susmalık, sus payı <br /> [*]haksız fiil: hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir<br /> [*]haksız iktisap: Bir kimsenin malvarlığında, haklı bir nedene dayanmaksızın başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine meydana gelen artma ya da azalmama durumu <br /> [*]halel : bozma; bozukluk; eksiklik; zarar <br /> [*]haleldar olmak : bozulmak; çiğnenmek <br /> [*]hali sabıka irca : eski hale getirme <br /> [*]halita : karışım <br /> [*]harâc-ı mukaseme : arâzî-i hâriciyye mahsullerinden onda birden yarısına kadar alınan vergi <br /> [*]harâc-ı muvazzaf : arâzî-i hâriciyye üzerine yerin tahammülüne göre,maktûiyet veçhile tayin olunan vergi <br /> [*]Hariciye Vekaleti : Dışişleri Bakanlığı <br /> [*]hârîm : aşkasının giremeyeceği,girilmesine izin verilmeyen ev bölümü; harem <br /> [*]harnup : keçiboynuzu <br /> [*]hartama: pedavra; köknar ve lâdin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta <br /> [*]has : sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme <br /> [*]hasârât : zararlar; ziyanlar; hasarlar <br /> [*]hasb-el-kanun: kanun gereği <br /> [*]hasebiyle : yüzünden; dolayısıyla; bu nedenle<br /> [*]hatia: hatîa ; günah; kabahat; suç; yanlış; yanlışlık <br /> [*]hava hukuku: Havada ulaşımı düzenlemek için konulmuş hukuk kurallarının bütünü <br /> [*]hava sahası: Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası <br /> [*]havale : Yollama ödeyicisinin, para, değerli kağıtlar veya benzeri nesneleri, yollayıcı hesabına yollama alıcısına ödemek ve yollama alıcısının da bunları kendi adına teslim almak üzere yetkili kılındığı sözleşme <br /> [*]hâvi (havi) : kapsar; kapsayan; içeren; içerir <br /> [*]havza-i fahmiyye :kömür havzası; kömür bulunan bölge <br /> [*]haylûlet: engel olma; araya girme; yolu kapama <br /> [*]haymatlos : Vatansız <br /> [*]hayr (hayır) : iyilik; iyi; faydalı iş; yarar <br /> [*]hayrât : sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler; sevap için kurulan müessese <br /> [*]hazine : Devletten ayrı bir kişilik oluşturmamakla beraber, bir taraftan bütçenin uygulanmasına ilişkin işlemleri, diğer taraftan da kamu gelir ve giderlerinin zaman olarak uygunluğunu sağlayan merkezi örgüt; Maliye Bakanlığı ve maliye dairelerinden oluşan örgüt <br /> [*]heder olma: ziyan olma <br /> [*]hedm : yıkma; harap etme <br /> [*]hercü merc : altüst; karmakarışık; allak bullak; darmadağınık <br /> [*]heyelan : toprak kayması <br /> [*]hibe : bağışlama <br /> [*]hidematı amme : kamu hizmeti <br /> [*]hıfz: <br /> [*]saklama; koruma. Hıfzetmek, korumak <br /> [*]hilafı : tersi; aksi; zıddı <br /> [*]hilkat: yaratılma; yaratılış; tabiat<br /> [*]himaye : koruma; korunma; birine arka çıkma <br /> [*]hini dava : dava sırasında <br /> [*]hini hacet: gerektiğinde<br /> [*]hisse-i şayia : yaygın hisse; ortak pay <br /> [*]hitam: son; bitim; tükenme; nihayet <br /> [*]hıyar: Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük <br /> [*]hizmet sözleşmesi:şçinin, belirli veya belirsiz bir zaman süresi içinde iş görmeyi ve işverenin de ona bir ücret vermeyi üstlendiği sözleşme İ<br /> [*]hüccet: senet; delil; belge <br /> [*]hükkâm: hakimler; yargıçlar <br /> [*]hükmi: Hükümle ilgili, tüzel <br /> [*]hükmi şahsiyet:tüzel kişilik, hükmî şahsiyet <br /> [*]hukuki işlem:Bir veya birden çok kişinin, hukuksal bir sonuca yönelttiği irade açıklaması <br /> [*]hukuki tağyir:r kimsenin, kendisine ait olmayan menkul eşyalar üzerinde bazı işlemlerde bulunarak, bu eşyanın niteliğini değiştirmesi<br /> [*]hukukun şekli kaynakları:Hukuk Kurallarının hangi şekillere bürünmüş olarak bize verildiğini ve nerelerde bulunduklarını gösteren kaynak <br /> [*]hükümsüzlük:bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü şekilde yapılamaması veya kanuna aykırı olarak yapılması halinde hukuki sonuç doğurmaması <br /> [*]hulâsa: (hulasa) - özet <br /> [*]hulûl: (hulul) - gelip çatma; girme; borcun vadesinin gelmesi (hululu vade) <br /> [*]hüsnüniyet: iyiniyet <br /> [*]husul: olma; oluş; oluşma; doğma; çıkma <br /> [*]husule gelmek <img src="data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7" class="smilie smilie--sprite smilie--sprite8" alt=":D" title="Hahaha :D" loading="lazy" data-shortname=":D" />oğmak; ortaya çıkmak; meydana gelmek; oluşmak <br /> [*]husumet :hasım olma durumu; hasımlık; düşmanlık; (davada) karşı taraf olma <br /> [*]hususat: bakımlar; işler; şekiller; yollar; konular; meseleler; maddeler</strong></li> </ul></blockquote><p></p>
[QUOTE="ZeyNoO, post: 261274, member: 10904"] [COLOR="Red"][B]H[/B][/COLOR] [LIST] [B][*]hacet:gerek; gereklilik [*]hacir : kısıt , kısıtlı , hicret eden [*]haciz : Borçlunun, borcunu kendi arzusu ile ödememesi durumunda, alacaklının talebiyle, borçlunun (borca yetecek miktardaki) mal ve haklarına devlet aracılığıyla (icra dairesi tarafından) el konulması [*]haczetmek: Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak [*]hâdis : meydana gelen; çıkan; yeni çıkan [*]hafiyyen: gizli olarak; saklı olarak; gizlice [*]hafriyat : kazı; kazılar; toprak kazma; toprak çıkarma [*]hail : duvar, çit, parmaklık, tahta perde gibi taşınmazları birbirinden ayıran işaret ve engeller [*]haiz : sahip; elde bulunduran; taşıyan [*]hak : Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir [*]hak ehliyeti : Sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan ölüm anına kadar olan dönemde herkesin sahip olduğu medeni haklardan (evlenme, mülk edinme vb.) yararlanma yeteneği [*]hakem kararı : Taraflarca seçilmiş veya Mahkemeler tarafından belirlenen yeminli hakemlerin verdiği karar. [*]hakikiyye : hakikate mensup; gerçek; sahici; doğru; gerçekten [*]hakim : Yargıç , Başta gelen, başta olan, baskın çıkan [*]Hakk : Allah; Tanrı; doğruluk ve insaf; bir insana ait olan şey; dava ve iddiada hakikate uygunluk; harcanmış emek; pay; hisse [*]hakkaniyet : hak ve adalete uygunluk; doğruluk [*]hakk-ı mesil : su yolu hakkı [*]hakk-ı mürûr : geçit hakkı [*]hakk-ı şuf'a: önalım hakkı [*]hakk-ı şürb : içme hakkı; sudan yararlanmada sıra hakkı [*]hakkıhıyar : Seçme hakkı, muhayyerlik [*]hakkımüktesep : Kazanılmış hak, müktesep hak [*]hakkısükût : Susmalık, sus payı [*]haksız fiil: hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir [*]haksız iktisap : Bir kimsenin malvarlığında, haklı bir nedene dayanmaksızın başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine meydana gelen artma ya da azalmama durumu [*]halel : bozma; bozukluk; eksiklik; zarar [*]haleldar olmak : bozulmak; çiğnenmek [*]hali sabıka irca : eski hale getirme [*]halita : karışım [*]harâc-ı mukaseme : arâzî-i hâriciyye mahsullerinden onda birden yarısına kadar alınan vergi [*]harâc-ı muvazzaf : arâzî-i hâriciyye üzerine yerin tahammülüne göre,maktûiyet veçhile tayin olunan vergi [*]Hariciye Vekaleti : Dışişleri Bakanlığı [*]hârîm: aşkasının giremeyeceği,girilmesine izin verilmeyen ev bölümü; harem [*]harnup : keçiboynuzu [*]hartama : pedavra; köknar ve lâdin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta [*]has : sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme [*]hasârât : zararlar; ziyanlar; hasarlar [*]hasb-el-kanun : kanun gereği [*]hasebiyle : yüzünden; dolayısıyla; bu nedenle [*]hasılat Kirası : Kiraya verenin, bir bedel karşılığında, hasılat veren bir malın veya hakkın kullanımını kiracıya bıraktığı sözleşme; ürün kirası [*]hâsim: hasmeden; kat'eden, kesip atan [*]Hasîm (hasım) : iki düşmandan herbiri [*]hasren: muhasara ederek; etrafını çevirerek [*]hâss : özgü [*]hatia : hatîa ; günah; kabahat; suç; yanlış; yanlışlık [*]hava hukuku : Havada ulaşımı düzenlemek için konulmuş hukuk kurallarının bütünü [*]hava sahası : Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası [*]havale : Yollama ödeyicisinin, para, değerli kağıtlar veya benzeri nesneleri, yollayıcı hesabına yollama alıcısına ödemek ve yollama alıcısının da bunları kendi adına teslim almak üzere yetkili kılındığı sözleşme [*]hâvi (havi) : kapsar; kapsayan; içeren; içerir [*]havza-i fahmiyye: kömür havzası; kömür bulunan bölge [*]haylûlet : engel olma; araya girme; yolu kapama [*]haymatlos: Vatansız [*]hayr (hayır) : iyilik; iyi; faydalı iş; yarar [*]hayrât : sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler; sevap için kurulan müessese [*]hazine : Devletten ayrı bir kişilik oluşturmamakla beraber, bir taraftan bütçenin uygulanmasına ilişkin işlemleri, diğer taraftan da kamu gelir ve giderlerinin zaman olarak uygunluğunu sağlayan merkezi örgüt; Maliye Bakanlığı ve maliye dairelerinden oluşan örgüt [*]heder olma : ziyan olma [*]hedm : yıkma; harap etme [*]hercü merc : altüst; karmakarışık; allak bullak; darmadağınık [*]heyelan : toprak kayması [*]hibe : bağışlama [*]hidematı amme : kamu hizmeti [*]hıfz : saklama; koruma. Hıfzetmek, korumak [*]hilafı : tersi; aksi; zıddı [*]hilkat : yaratılma; yaratılış; tabiat [*]himaye : koruma; korunma; birine arka çıkma [*]hini dava : dava sırasında [*]hini hacet : gerektiğinde [*]hisse-i şayia: yaygın hisse; ortak pay [*]hitam : son; bitim; tükenme; nihayet [*]hıyar : Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük [*]hizmet sözleşmesi: İşçinin, belirli veya belirsiz bir zaman süresi içinde iş görmeyi ve işverenin de ona bir ücret vermeyi üstlendiği sözleşme [*]hod-be-hod : kendi başına;kimseye danışmadan;kendiliğinden [*]hüccet : senet; delil; belge [*]huda : aktarma [*]hudûs : sonradan peyda olma [*]hükkâm : hakimler; yargıçlar [*]hükmi : Hükümle ilgili, tüzel [*]hükmi şahsiyet: tüzel kişilik, hükmî şahsiyet [*]hukuki işlem : Bir veya birden çok kişinin, hukuksal bir sonuca yönelttiği irade açıklaması [*]hukuki tağyir : Bir kimsenin, kendisine ait olmayan menkul eşyalar üzerinde bazı işlemlerde bulunarak, bu eşyanın niteliğini değiştirmesi [*]hukukun şekli kaynakları : Hukuk Kurallarının hangi şekillere bürünmüş olarak bize verildiğini ve nerelerde bulunduklarını gösteren kaynak [*]hükümsüzlük : bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü şekilde yapılamaması veya kanuna aykırı olarak yapılması halinde hukuki sonuç doğurmaması [*]hulâsa : (hulasa) - özet [*]hulûl : (hulul) - gelip çatma; girme; borcun vadesinin gelmesi (hululu vade) [*]hüsnüniyet : iyiniyet [*]husul: olma; oluş; oluşma; doğma; çıkma [*]husule gelmek : doğmak; ortaya çıkmak; meydana gelmek; oluşmak [*]husumet: hasım olma durumu; hasımlık; düşmanlık; (davada) karşı taraf olma [*]hususat : bakımlar; işler; şekiller; yollar; konular; meseleler; maddeler [*]hususi : özel; kişiye ait [*]hacet:gerek; gereklilik [*]hacir : kısıt , kısıtlı , hicret eden [*]hacizBorçlunun, borcunu kendi arzusu ile ödememesi durumunda, alacaklının talebiyle, borçlunun (borca yetecek miktardaki) mal ve haklarına devlet aracılığıyla (icra dairesi tarafından) el konulması [*]haczetmek: Bir alacağın ödenmesi için borçlunun geçim ve mesleğinde gerekli olan şeyler dışında kalan para, aylık veya malına icra dairesi el koymak [*]hâdis : meydana gelen; çıkan; yeni çıkan [*]hafiyyen : gizli olarak; saklı olarak; gizlice [*]hafriyat : kazı; kazılar; toprak kazma; toprak çıkarma [*]hail : duvar, çit, parmaklık, tahta perde gibi taşınmazları birbirinden ayıran işaret ve engeller [*]haiz : sahip; elde bulunduran; taşıyan [*]hak : Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir [*]hak ehliyeti : Sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan ölüm anına kadar olan dönemde herkesin sahip olduğu medeni haklardan (evlenme, mülk edinme vb.) yararlanma yeteneği [*]hakem kararı: Taraflarca seçilmiş veya Mahkemeler tarafından belirlenen yeminli hakemlerin verdiği karar. [*]hakikiyye : hakikate mensup; gerçek; sahici; doğru; gerçekten [*]hakim: Yargıç , Başta gelen, başta olan, baskın çıkan [*]Hakk : Allah; Tanrı; doğruluk ve insaf; bir insana ait olan şey; dava ve iddiada hakikate uygunluk; harcanmış emek; pay; hisse [*]hakkaniyet : hak ve adalete uygunluk; doğruluk [*]hakk-ı mesil: su yolu hakkı [*]hakk-ı mürûr : geçit hakkı [*]hakk-ı şuf'a: önalım hakkı [*]hakk-ı şürb: içme hakkı; sudan yararlanmada sıra hakkı [*]hakkıhıyar : Seçme hakkı, muhayyerlik [*]hakkımüktesep : Kazanılmış hak, müktesep hak [*]hakkısükût : Susmalık, sus payı [*]haksız fiil: hukuk düzeninin izin vermediği, zarar verici eylemlerdir [*]haksız iktisap: Bir kimsenin malvarlığında, haklı bir nedene dayanmaksızın başka bir kimsenin malvarlığı aleyhine meydana gelen artma ya da azalmama durumu [*]halel : bozma; bozukluk; eksiklik; zarar [*]haleldar olmak : bozulmak; çiğnenmek [*]hali sabıka irca : eski hale getirme [*]halita : karışım [*]harâc-ı mukaseme : arâzî-i hâriciyye mahsullerinden onda birden yarısına kadar alınan vergi [*]harâc-ı muvazzaf : arâzî-i hâriciyye üzerine yerin tahammülüne göre,maktûiyet veçhile tayin olunan vergi [*]Hariciye Vekaleti : Dışişleri Bakanlığı [*]hârîm : aşkasının giremeyeceği,girilmesine izin verilmeyen ev bölümü; harem [*]harnup : keçiboynuzu [*]hartama: pedavra; köknar ve lâdin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta [*]has : sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme [*]hasârât : zararlar; ziyanlar; hasarlar [*]hasb-el-kanun: kanun gereği [*]hasebiyle : yüzünden; dolayısıyla; bu nedenle [*]hatia: hatîa ; günah; kabahat; suç; yanlış; yanlışlık [*]hava hukuku: Havada ulaşımı düzenlemek için konulmuş hukuk kurallarının bütünü [*]hava sahası: Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası [*]havale : Yollama ödeyicisinin, para, değerli kağıtlar veya benzeri nesneleri, yollayıcı hesabına yollama alıcısına ödemek ve yollama alıcısının da bunları kendi adına teslim almak üzere yetkili kılındığı sözleşme [*]hâvi (havi) : kapsar; kapsayan; içeren; içerir [*]havza-i fahmiyye :kömür havzası; kömür bulunan bölge [*]haylûlet: engel olma; araya girme; yolu kapama [*]haymatlos : Vatansız [*]hayr (hayır) : iyilik; iyi; faydalı iş; yarar [*]hayrât : sevap kazanmak için yapılan hayırlı işler; sevap için kurulan müessese [*]hazine : Devletten ayrı bir kişilik oluşturmamakla beraber, bir taraftan bütçenin uygulanmasına ilişkin işlemleri, diğer taraftan da kamu gelir ve giderlerinin zaman olarak uygunluğunu sağlayan merkezi örgüt; Maliye Bakanlığı ve maliye dairelerinden oluşan örgüt [*]heder olma: ziyan olma [*]hedm : yıkma; harap etme [*]hercü merc : altüst; karmakarışık; allak bullak; darmadağınık [*]heyelan : toprak kayması [*]hibe : bağışlama [*]hidematı amme : kamu hizmeti [*]hıfz: [*]saklama; koruma. Hıfzetmek, korumak [*]hilafı : tersi; aksi; zıddı [*]hilkat: yaratılma; yaratılış; tabiat [*]himaye : koruma; korunma; birine arka çıkma [*]hini dava : dava sırasında [*]hini hacet: gerektiğinde [*]hisse-i şayia : yaygın hisse; ortak pay [*]hitam: son; bitim; tükenme; nihayet [*]hıyar: Bir şeyi seçmekte veya yapıp yapmamakta özgürlük [*]hizmet sözleşmesi:şçinin, belirli veya belirsiz bir zaman süresi içinde iş görmeyi ve işverenin de ona bir ücret vermeyi üstlendiği sözleşme İ [*]hüccet: senet; delil; belge [*]hükkâm: hakimler; yargıçlar [*]hükmi: Hükümle ilgili, tüzel [*]hükmi şahsiyet:tüzel kişilik, hükmî şahsiyet [*]hukuki işlem:Bir veya birden çok kişinin, hukuksal bir sonuca yönelttiği irade açıklaması [*]hukuki tağyir:r kimsenin, kendisine ait olmayan menkul eşyalar üzerinde bazı işlemlerde bulunarak, bu eşyanın niteliğini değiştirmesi [*]hukukun şekli kaynakları:Hukuk Kurallarının hangi şekillere bürünmüş olarak bize verildiğini ve nerelerde bulunduklarını gösteren kaynak [*]hükümsüzlük:bir hukuki işlemin, kanunun öngördüğü şekilde yapılamaması veya kanuna aykırı olarak yapılması halinde hukuki sonuç doğurmaması [*]hulâsa: (hulasa) - özet [*]hulûl: (hulul) - gelip çatma; girme; borcun vadesinin gelmesi (hululu vade) [*]hüsnüniyet: iyiniyet [*]husul: olma; oluş; oluşma; doğma; çıkma [*]husule gelmek :doğmak; ortaya çıkmak; meydana gelmek; oluşmak [*]husumet :hasım olma durumu; hasımlık; düşmanlık; (davada) karşı taraf olma [*]hususat: bakımlar; işler; şekiller; yollar; konular; meseleler; maddeler[/B] [/LIST] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Genel
Hukuk Köşesi
Hukuk Sözlüğü
Top