• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Huzur Sokağı Roman Özeti

Paradoks

... Elif ...
Özel üye
Huzur Sokağı Kitap Özeti


Huzur Sokağı Özeti


Huzur Sokağı, satış rekorları kırmış, her yaştan ve her kesimden insanımızın soluk almadan okuduğu, elden ele dolaşıp, adeta kapışılan bir eser olarak haklı şöhret kazanmıştır.

Huzr Sokağı Hasretiyle kavrulduğumuz huzurlu bir cemiyetin, bir çok ana hatlarıyla küçük bir sokakta sembolleşmiş şeklidir.

Huzur Sokağı artık klasik bir roman. Yıllardır, onbinlerce genç tarafından okunup, satış rekorları kırmış, gençlerin hayata bakışlarını değiştirmiş bir kitap. Birçok insan için Huzur Sokağı, çocukluktan sıyrılma döneminde farklı şeyler okuma isteği artarken keşfedilen, bir solukta okunan; ama hiç unutulmamış olmasına rağmen sonraki yaşlarda edebi gücünün yetersizliği nedeniyle geri dönüp okumaya değer görülmeyen bir eser özelliği taşıyor. Ancak, kitabın 30 yılı aşkın sürede 80 baskıyı geçmiş olması zamana karşı durma gücünü ve klasik bir eser olduğunu ispat ediyor.

İlk olarak 1969-70 yıllarında Bugün gazetesinde tefrika edilen Huzur Sokağı, o dönemde büyük yankı uyandırmış, toplum üzerinde yazarının da beklemediği bir etki bırakmıştı. Romanında şehirli, eğitimli, aynı zamanda hayatını İslami kurallara göre şekillendiren alışılmışın dışında genç kadın ve erkek tipleri tasvir ediliyordu.

Romanın kurgusu, duygusal ve sosyal yönü, gençlerin hem merakını cezbediyor hem de hayatı aşkla yaşamayı isteyen idealist yönlerini tatmin ediyor. Romanın kahramanı Feyza’nın yalnız bir kadın olarak ayakta kalma ve dininin gereklerine uygun yaşama mücadelesi, kızını okullarda karşısına çıkan sorunlara rağmen inançlı yetiştirmeyi başarması örnek oluyor. Feyza ile Bilal’in arasındaki duygusal bağ öyle yüceltiliyor ki, romanı modern Leyla ve Mecnun hikâyesi gibi okuyan çoğu kişi benzer muhatabını aramaya başlıyor.

Kitabı, gençlere örnek olması amacıyla yazan Şenler, aradan yıllar geçmesine rağmen yeni nesil tarafından hâlâ okunuyor olmasından mutluluk duyuyor. Bugün olsa daha ılımlı bir üslup kullanmayı tercih edeceğini belirten Şenler, “Bugün kaleme alsam, üniversitedeki birtakım böyle açık kıyafetler, uyumsuz davranışlarda bulunan kızlarımızı öyle resmetmezdim. Biraz şematik buluyorum şimdi. Ama değiştirmeye de imkan yok artık.” diyor. 1970’li yıllardan bu yana her yıl standart satışlarını koruyan ve binlerce kişinin hayatının şekillenmesinde önemli basamaklardan biri olan romanın hâlâ satış listelerinin başında yer almasını kitabın gençliğin meselelerine, toplumun ahlak ve inanç meselelerine yer vermesiyle açıklıyor Şenler.



özet


Bilal adında oldukça yakışıklı ve dinine bağımlı bir genç var. Bu genç Huzur sokağında yaşıyor. Ama nasıl bir sokak İstanbulda orayı aramayı bile düşündüm. Herkes birbirine destek oluyor, Namazlarını ibadetlerini geciktirmiyor ve kolay kolay değişemeyecek insanlar. Bilalimiz de İstanbul Kimya Fakültesinde okuyor. Bu sokağa bir apartman dikiliyor. Herkes ayaklanıyor. Çünkü yapılacak apartmana açık saçık, asri insanlar oturacak. Mahalle Bilal'in cami de verdiği vaazla tebrirlerini alıyor. Onlarla muhatap olmayacak, konuşmayacak ve örnekte almayacaklar. Bu apartmana taşınanlar gerçekten asri ve oldukça bu mahalleyi küçümser tavırdalar. Bilal dersini yaparken bir ses duyuyor. Perdeyi açtığında yosun gözlü, gümrah saçlı, bembeyaz tenli çok güzel bir kız görüyor. Gördüğü an aşık oluyor resmen kıza. Kafasından atamıyor. Kızda buna aşık olmuş. Kapıcıyla anlaşıp oğlana niyetini açtırıyor. Ama Bilal Huzur Sokağının medar-ı iftiharı. Evlenemez. Kızın(Feyza'nın) dadısı Bilal'e söylüyor. Sakın evlenme bu kız seni değiştirecek bir salon erkeğine dünüştürücek diyor. Bilal de evlenmekten vazgeçip Bursa'dan mazbut bir aileden gelen tesettürlü ibadetini yapan bir kızla evleniyor. Feyza bu mahalle kızıyla nasıl evlenir diye kendini yiyip bitiriyor. Sonra Feyza Selim adında bir Yüksek Mimarla evleniyor. Ve yıllarca o eğlence benim bu eğlence benim dolaşıyor. Ama mutlu değil. Çünkü Bilal'i seviyor. Bir gün kocası evde yokken dadısını çağırıyor. Niye beni seçmedi o mahalle kızını seçti diye ağlıyor. Dadısı ona onun asri bir kız olduğunu, evlenemeyeceğini anlatıyor. Sonra kadınların bir kaşıkçı elmesı gibi olduğunu kendini açıp saçarak değil kaşıkçı elması gibi herşeye karşı kendini korumasını açık saçık olmamasını söylüyor. Feyza o günden sonra namaza başlıyor. Kocasından da ayrılıyor. Yanında kızı Hilal ve dadısı var. Babasını evine geldiğinde toplu kaza yaptıklarını bütün ailesini kaybettiğini öğreniyor. Ve kendi kendine geçinmeye , çalışmaya başlıyor. Birgün çarşıya çıktığı sırada dükkanda Bilal karşılaşıyor apar topar eve geliyor ve derhal taşınacaklarını söylüyor 2 gün sonrada başka bir yere taşınıyorlar. Bilal dükkanın sahibinden Feyzanın hayatını öğrenince hemen evlenmek istiyor. Çünkü karısı 2. çocuğu doğururken ölüyor. Ama nafile hiçbiyerde bulamıyor ve işinin başına dönüyor(Ünlü bir kimye mühendsi oluyor) Feyza kızını okula yazdırıyor. Bu bölümleri kitaptan okuyun gerçekten çok güzel. Hilal büyüyüp çok güzel bir kız oluyor ve oldukça çalışkan. Annasi hastalanıyor ve onu Doktor Nazım'ın yazıhanesine getiriyor. Orada 1 ay kalıyorlar ve bu müddette Nusretle tanıışıyorlar. (Nusret Bilal'in oğlu) Ve birbirlerinden etkileniyorlar. Nusret bi doktor ve Seval ecza deposunun müdürü. Doktor Nazım Nusrete Hilali istiyor ve nişanlanıyorlar. Selim Feyza'ya çektirmek için Nusretin ilaçlarına esrar doldurark kamyonla yolda giderken yakalanıp suçlu olarak Nusret'i tutukluyorlar. Feyza damadın adını temize çıkarmak için Selim telefon konuşmalarını Hatice teyze yardımıyla kayda alıyor. Mahkeme günü koridorda Bilal le karşılaşıyor. Ama bu buluşma uzun sürmüyor. Tanıklık ederken Selim'in adamları tarafından vuruluyor. Ama mutlu ölüyor. çünkü biricik kızını dünyada yapayalnız bırakmıyor
 
Geri
Top