Hz.Peygamber (sav)’ in Şemali

wien06

V.I.P
V.I.P
HZ. PEYGAMBER (sav)’İN ŞEMÂİL’İ (Şemâilü’n-Nebî)

1. Şemâil’in Kaynaklarının Sıhhat Açısından Değeri

Hz. Peygamber’in (sav) Şemâil'i, yani bedenî tavsifi, ahlâkı, âdetleri; günlük hayatı, yeme içmesi, ibadetleri, giyim ve kuşamı daha çok hadislerle sabittir. Âyetlerde ise mezkûr özelliklerine daha az yer verilmiştir.

Şemâil'in kaynakları Fezâil'in kaynaklarıyla yan yana bulunmaktadır. Şemâil'in ilk ve müstakil kaynağı et-Tirmizî (ö.2797/892)'nin "eş-Şemâilü'l-Muhammediyye" adlı eseridir75. Tesbitimize göre et-Tirmizî'den sonra onun üzerine 38 Şerh, 8 Haşiye ve talik, 4 de ölüm tarihlerini tesbit edemediğimiz müelliflerin şerhi olmak üzere 50 eser yazılmıştır. Ayrıca et-Tirmizî'nin tesirinde kalınarak yazılan 36 Şemail türü eser daha telif edilmiştir. İran edebiyatında 17, Urduca 2, Türk Edebiyatında 16 tercüme ve ihtisar olmak üzere 71 kitap telif edilmiştir. Sayı yekûn 121'e ulaşmıştır76.

Şemail kitablarındaki hadislerin çoğu sahihdir. et-Tirmizî'nin “eş-Şemâil”inde 400 küsur hadis bulunmaktadır. Bunlardan sadece 15 hadisin senedinde zayıf râviler vardır. Ancak, haram ve helâli gerektirmeyen konularda bazı zayıf hadislerle amel edilir. Haram ve Helâli gerektirmeyen hadislerin arasında şemâil'den söz edenler çoktur. Hz. Peygamberin örnek alınacak yönü bunlardır.77

2- Örnekliği

Hz. Peygamber’in (sav) örnek alınmasının gerekli olduğunu “Sizin için ...Allah'ın Rasûlünde güzel bir örnek vardır” (el-Ahzâb, 21) gibi âyetler, açıkça ifâde etmektedir. Örnek alınacak fiil ve davranışları, delâil, hasâis ve bazı fezâilinin mevzu ettiği davranışları değildir, ikinci bölümde fiilleri ve çeşitleri hakkında bilgi verilecektir. Orada da izah edildiği üzere Hz. Peygamber'in örnek alınacak yönü Şemâil'i ve O'nun muhtevasına giren Fezail’idir.

3- Şemâil'in Mâhiyeti

Şemâil kelimesi lügatte, “şimâl”ın cem'i olarak, sol taraf, ahlâk, bir şeyi örten ve koruyan eşya mânâlarına gelir78.

Hadis alimleri, onu hakiki mânâsı itibariyle Hz. Peygamber'in ahlâkı, mecazen de, ahlâkı ile birlikte bedeninin tavsif edilmesinde kullanmışlardır79. Bu sebeble et-Tirmizî eserine, "eş-Şemâilü 'n-Nebeuiyyetü ve'l-Hasâisu'l-Mustafaviyyetü " ismini vermiştir. Zira o mezkûr eserinde80 Hz. Peygamberdin, fizyonomisi, bedenî yapısı, kullandığı eşyaları, elbiseleri ve giyiniş tarzlarını; günlük işlerinden oturup kalkma, yeme içme ile ilgili davranışlarını ve nafile birçok ibadetlerini 400 küsur hadis ve 55 bab dahilinde işlemiş ve bu hareketlerinin harikulade tarafını değil, beşerî yönünü mevzu etmiştir81. Harikulâde yönünü de, Delâil ve Hasâis isimli halleri ve bu isimdeki ilim dalları mevzu etmiştir.

Şemail ile alakalı birçok tabir vardır. Meselâ, Ahlâk, Delâil, Fezâil, Hasâis, Hilye ve benzerleri82. İlk zamanlarda bir hadis mecmuasında birer başlık olan bu tabirler, aslında birer ilim dalının adıdır. Bu kitapta yeri geldikçe izahları yapılacaktır. Burada kısaca Hz. Peygamber'in Şemâil'inin içinde yer alıp, Şemail'in bir bölümünün adı olan Hilye kelimesi üzerinde biraz durulacaktır.

Hilye, lügatte, yaratılış (hilkat), süs mânâlarına gelir83. Hz. Peygamber'in bedeninin tavsifini yapan hadisler; hilye hadisi olarak risalelerde, kitablarda yer almıştır84. Hilyeler, levhalar ve güzel yazı (hat sanatının numûnesi) olarak da evlerimizi, iş yerlerimizi süslemektedir. Bu levhalarda bilhassa Hz. Ali'nin, Hz. Peygamber'in tavsifini yapan hadisleri yer almıştır. Bunlar, Hz. Peygamber'in bedeninin tavsifini mevzu eder85.

Hilye'ler, Şemâil'in bir bölümünü meydana getirirler. Ayrıca müstakil bir hadis mecmuası şeklinde de yazılmışlardır86. Ancak biz bu muhtasar yazıda Hilye'yi de içine alan, şemâil'in bir özetini yazmaya çalıştık.

Hz. Peygamberin Bedenînin Tavsifi (Hilyetü'n-Nebî)

Hz. Peygamber’in, (sav) Hilye'sini, Şemâil'ini, sahâbeden Enes b. Mâlik (ö,93/711), Hz. Aişe (ö.57/676), İbn Abbas (ö.68/687), Ebu Hureyre (ö.59/678), İbn Ömer (ö.72/691), Hz. Ali (ö.40/660), Ömer b. el-Hattab (ö.23/643), Hasan b. Ali (ö.51/671), ve tavsifci (eşyayı, görür gibi anlatan), Hz. Hatice'nin önceki zevcinden olan oğlu, Hind b. Ebi Hâle (Cemel savaşında ölmüştür)87 gibi bir çok sahâbî anlatmıştır88.

Şemâil'in birinci bölümü olan Hilye'sini güzel bir üslubla yazan merhum Cevdet Paşa (ö.1313/1895)'nın tavsifini buraya kaydediyoruz. O' şöyle tavsif etmiştir:

"Rasûl-i Ekrem (sav), ve Fahr-i Alem, Muhammed Mustafa hazretleri hilkatçe ve ahlâkça insanoğlunun en mükemmeliydi. Enbiyâ-i İzâm hazerâtının hepsinin uzuvları tamam ve yüzleri güzel olup Allah'ın en sevgili Peygamber'i ise, onların en güzeli idi.

Mübarek cismi güzel, her azası mütenâsip, boy ve bedeni çok uygun alnı ve göğsü, iki omuzlarının arası ve avuçları geniş, boynu uzun ve ölçülü, gümüş gibi saf, omuzları, pazuları ve baldırları iri ve dolgun, bilekleri, parmakları uzun ve kalınca idi.

Mübarek karnı göğsü ile beraber olup şişman değildi. Ayaklarının altı çukur olup, düz değildi. Uzuna yakın, orta boylu, iri kemikli, iri gövdeli, güçlü ve kuvvetli idi. Ne zayıf ne şişman bilakis ikisi ortası ve sıkı etli idi. Mübarek cildi ise ipekten yumuşaktı.

Kemâl-i itidal üzere büyük başlı, hilâl kaşlı, çekme burunlu az değirmi çehreli idi. Şişman yüzlü, ve yumru yanaklı değildi. Kirpikleri uzun, gözlen kara ve güzel, büyücek ve iki kaşının arası açık idi. Çatık kaşlı değildi. İki kaşının arasında bir damar vardı ki, o, öfkelendiği zaman kabarıp görünürdü.

O, Nebiyyi Müctebâ, "Ezheru'l-Levn"idi. Yani O ne kireç gibi ak, ne de karayağız, belki ikisi ortası ve gül gibi kırmızıya mayil ve beyaz, nurânî ve berrak olup, mübarek yüzünde nur parlardı. Gözlerinin akında daha az kırmızılık vardı. Dişleri inciler gibi latif ve parlak olup, söylerken ön dişlerinden nur saçılır, gülerken mübarek ağızları bir latif şimşek gibi ziyalar saçarak açılırdı.

Alem-i bekaya göç buyurduklarında, saçı, sakalı henüz ağarmaya başlamıştı. Başında biraz ve sakalında yirmi kadar beyaz kılı vardır.

Cismi temiz, kokusu latif idi. Koku sürünsün sürünmesin teni ve teri en güzel kokulardan âlâ kokardı. Bir kimse onunla musafaha etse bütün o gün O'nun güzel ve hoş kokusunu duyardı. Mübarek eliyle bir çocuğun başını meshetse, râihâ-i tayyibesiyle o çocuk, sair çocuklar arasında malum olurdu.

Doğduğu vakit dahi, nezif ve pak idi. Sünnetli ve göbeği kesik olarak doğmuştu. Duyuları fevkalede kuvvetli idi. Pek uzaktan işitir ve kimsenin göremiyeceği mesafeden görürdü”89.



DIPNOTLAR
75 et-Tirmizî, eş-Semâil, Suriye 1978 Tahkikli tabı
76 Daha fazla bilgi için bak. Bayraktar, İbrahim "Hz. Peygamber'in Şemaili".
77 İbnu's-Salâh, Ulûmu'l-Hadis s.92-93, Haleb 1966.
78 İbn Manzûr, Lisânu'l-Arâb, IX, 364-369 Beyrut t.siz.
79 en-Nebhânî, Vesâilu'l-Vusûl ilâ Şemâili'r-Rasûl s.8, H. 1309.
80 Kâtip Çelebi, Keşfu'z-Zunûn II, 54. İstanbul 1971
81 Okiç. M. Tayyib, Bazı Hadis Meseleleri Üzerinde Tetkikler s. 145, İst. 1959
82 Daha fazla bilgi için bak. Bayraktar. İbrahim, Hz. Peygamber'in Şemâili s. 20-22.
83 Heyet, el-Mucemu'l-Vâsit I,104.
84 et-Tirmizî, eş-Şemâil s. 9-11
85 et-Tirmizî, eş-Şemâil s.8.
86 Bak. et-Tirmizî, eş-Şemail; Bayraktar, İbrahim, a.g.e.
87 el-Münâvî, er-Ravdu'l-Bâsim s. 39-40, Ali el-Kârî, Cem'u'l-Vesâil isimli eserin hamişinde 1317 H. Mısır.
88 el-Kâdi İyâz eş-Şifâ bi Tarifi Hukukil-Mustafa 1,146-147
89 Ahmet Cevdet Paşa Kısas-ı Enbiya ve Tevarihi Hulefa I,248-249 (sadeleştirilmiş baskısı) İst. 1966.
 
Top