Yıllar bir hakemler üzerinden karikatürize edilen bir kelimenin aslında o kadar da bilinmeyen kökeninden ve insanların işlediği nefret suçundan bahsedeceğiz şimdi. "İbne Hakem" lafının hiç de o kadar eğlence unsuru olmadığını anlatmaya çalışacağız.
Bu coğrafyada insanlar yıllardır birbirlerine edilen hakaret ve küfür yüzünden cinayet işledi; hâlâ daha işlemeye devam ediyor. Örneğin bir arkadaşın diğerini yakışıklığı yüzünden ünlü aktör Rock Hudson'a benzetmesi "Sen bana ibne mi demek istiyorsun?" anlamına geldi zihinlerde. "Pezevenk" dese o kadar koymayacaktı belki de, çünkü pezevenkler "erkek" olurdu.
Siyasilerden tutun da göz önünde bulunan ünlü isimlerin "İbne" lafını sakız gibi kullanması, toplumda gittikçe sıradanlaşan bir argo olarak yerini aldı. Ne de olsa argo kullanmak "erkekliğin şanındandı".
Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne daha önce merak edip yazdıysanız aşağıdaki tanımları göreceksiniz. Homoseksüel erkeğin "edilgin" olanına İbne deniyor demiş TDK. Etken olanına denmiyor tabii, ne de olsa o "dümdüz erkek", asla homoseksüel değil (!). Kızgınlıkla söylenen söz demek ise felaketlere "tatsızlık" denmesi kadar sinir bozucu ve can sıkıcı.
Başarılarıyla dünyaya adını yazdırmış Arap alimlerinin, bilim insanlarının isimlerinde çokça denk gelmişsinizdir: İbn-i Sina, İbn-i Haldun gibi. Buradaki "ibn", soydan geleni belirleyen "oğlu" ve "oğlan çocuğu" anlamında bir kelime. Sonuna e ekleyince dişil anlam kazanan kelime "İbne" (ubne) olunca kız çocuğu anlamına geliyor. Müdür, müdire gibi düşünün...
Yani ortada kadını ikinci cins olarak varsayan ve erkeği kadınlık üzerinden aşağılayan, küçümseyen bir ifade var. İşte bu tam olarak bir nefret suçu! Fransa'da eşcinsel bireylere bu şekilde hakaret ettiğiniz taktirde 22.500 Euro para ve 6 aya kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalırsınız.
TCK'da ise eşcinsel bireylerin haklarını korumaya yönelik bir yasa bulunmuyor. Ancak şu şekilde karşılıkları var:
TCK; Türkiye vatandaşı kişilere Türkiye Anayasası'nın 8. bölümünde.Şerefe Karşı Suçlar başlığı altında; 125. "Hakaret" başlıklı maddeden 131. maddeye kadar yer verilmiş 125. maddenin 3. fırkasının B bentinde.Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz hükmü yer almakta olup cezanın; hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılacağı belirtilmiştir.
TCK 216. "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" başlıklı maddesinin birinci fıkrasında şu hüküm yer almaktadır;
"Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."
Bu coğrafyada insanlar yıllardır birbirlerine edilen hakaret ve küfür yüzünden cinayet işledi; hâlâ daha işlemeye devam ediyor. Örneğin bir arkadaşın diğerini yakışıklığı yüzünden ünlü aktör Rock Hudson'a benzetmesi "Sen bana ibne mi demek istiyorsun?" anlamına geldi zihinlerde. "Pezevenk" dese o kadar koymayacaktı belki de, çünkü pezevenkler "erkek" olurdu.
Siyasilerden tutun da göz önünde bulunan ünlü isimlerin "İbne" lafını sakız gibi kullanması, toplumda gittikçe sıradanlaşan bir argo olarak yerini aldı. Ne de olsa argo kullanmak "erkekliğin şanındandı".
Türk Dil Kurumu'nun sözlüğüne daha önce merak edip yazdıysanız aşağıdaki tanımları göreceksiniz. Homoseksüel erkeğin "edilgin" olanına İbne deniyor demiş TDK. Etken olanına denmiyor tabii, ne de olsa o "dümdüz erkek", asla homoseksüel değil (!). Kızgınlıkla söylenen söz demek ise felaketlere "tatsızlık" denmesi kadar sinir bozucu ve can sıkıcı.
Başarılarıyla dünyaya adını yazdırmış Arap alimlerinin, bilim insanlarının isimlerinde çokça denk gelmişsinizdir: İbn-i Sina, İbn-i Haldun gibi. Buradaki "ibn", soydan geleni belirleyen "oğlu" ve "oğlan çocuğu" anlamında bir kelime. Sonuna e ekleyince dişil anlam kazanan kelime "İbne" (ubne) olunca kız çocuğu anlamına geliyor. Müdür, müdire gibi düşünün...
Yani ortada kadını ikinci cins olarak varsayan ve erkeği kadınlık üzerinden aşağılayan, küçümseyen bir ifade var. İşte bu tam olarak bir nefret suçu! Fransa'da eşcinsel bireylere bu şekilde hakaret ettiğiniz taktirde 22.500 Euro para ve 6 aya kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalırsınız.
TCK'da ise eşcinsel bireylerin haklarını korumaya yönelik bir yasa bulunmuyor. Ancak şu şekilde karşılıkları var:
TCK; Türkiye vatandaşı kişilere Türkiye Anayasası'nın 8. bölümünde.Şerefe Karşı Suçlar başlığı altında; 125. "Hakaret" başlıklı maddeden 131. maddeye kadar yer verilmiş 125. maddenin 3. fırkasının B bentinde.Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz hükmü yer almakta olup cezanın; hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılacağı belirtilmiştir.
TCK 216. "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" başlıklı maddesinin birinci fıkrasında şu hüküm yer almaktadır;
"Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır."