Her konuda söz olur da ihanet sözleri olmaz mı hiç. Buyrun her türden ihanetler için katmerli sözler. İtiraf ediyorum hepsini okumadım aralarından bir tanesi nette gezinirken hoşuma gitti konuya girince bu sözlere topluca rastladım. Favori bulduğum sözün de altını çizdim
Bilemezsin kim dost, kim düşman. Bazen tuttuğun eldir seni arkandan vuran.
Zaman gelir sessizlik ihanet olur.
Çakalın özgürlüğü aslan ayağa kalkana kadardır.
İhanetin büyüğü küçüğü olmaz. Hz. Ali
Yalnızca kendine ve sana ihanet etmeyecek birine güven.
İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz.
Sızlıyor be doktor. Aşk denince kalbim dost denince sırtım.
Karanlıkta yürürken gölgen bile seninle değil!
Sen sevdana baş aktör değil provasız aşklarına figüran arıyorsun.
Gözlerde ihanet varsa, sözlerde sadakat aranmaz.
Kim bilir benden sonra kaç kişiye ‘Ömrüm’ deyip beni her solukta öldürecek.
Bir kez yalanını yakaladığın birinin, bin kez doğrusunu sorgularsın.
Seninle ilk defa tattım aşkta ihaneti. Senden öğrendim severken nefret etmeyi.
Kimseye güvenmemeyi en çok güvendiğim insanlardan öğrendim.
İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.
Sırf sana ihanettir diye, kendimi bile sevmiyorum seni sevdim seveli.
Yalnızım diye üzülmüyorum. Çünkü biliyorum. Yalnız insanın ihanet edeni de olmaz.
Kimse adaleti öğretmesin bize ihanet edene merhamet edilmez bizde.
Dünyanın küçük olduğunu “Seni dünyalar kadar seviyorum” deyip gidenden öğrendim.
Bazı insanlar hep kaptan olurlar. Söz konusu dümen çevirme olunca.
Canın yandığında koştuğun adam da canını yakınca, nereye gideceğini bilmiyor insan.
Gün gelir o ‘Yanındayım her zaman’ diyenler bile arkandan el sallarlar.
Tarihten de eski bir müzayede salonu sanki yüreğim: Paha biçilemiyor sana aldanışlarıma.
İnsanın kendisine yalan söylemesi ile başlar, insanın kendisine ihaneti.
Yüzünü de hatırlamıyorum. Sen zihnimde bir siluet, hayatımda bir felaketten ibaretsin artık.
El tarafından evlat edinilmiş sahipsiz bir birlikteliğin sonucuydu ihanetin.
Bir güzel şenlik yeriydik seninle biz, yalanlar söyledin aşkımıza ve dağıldık. Gecenin bitişi gibi…
Büyük insanlar veda ederek giderler, basit ve küçük insanlar, ihanetle giderler.
Aşkı senden başkasıyla tatmadım. Sen ellerin koynunda yatarken; Ben hayalini bile aldatmadım!
Yarım kalan hikâyeydik demiştin. Biz daha kitap olamadık ama çok sattı ihanetin!
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
Gülmesini bilmeyen bir insan yalnız ihanet etmekle kalmaz, kendi hayatı bile ihanettir.
Şimdi o yüreğindeki aşkı yavaşça yere bırak ve uzaklaş. Namlusunda ihanet oldukça aşk sana yakışmıyor.
Etme sırtını duvardan başkasına emanet; en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet!
Bak dostum, körden değil nankörden, yüzsüzden değil ikiyüzlüden, tipi bozuktan değil sütü bozuktan korkacaksın.
Kim bilir, masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.
Annem sürekli hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor.
Aşkı değil nefreti sevdim seninle. Sadece gülmeyi değil ağlamayı da öğrettin ihanetinle!
İnsana en çok ne koyar bilir misin? Sen ona tüm hayatını hediye etmişken, onun kendisini başkasına hediye etmesi!
Sevgilim beni bu aşkta satma! Şayet satacaksan pahalıya sat ki; Bir daha ucuz insanlarda ucuz sevdalar yaşamayayım.
En büyük kazığı dostlarından yersin, çünkü savunma sistemleri, düşmanlara karşı kurulmuştur, dostlara karşı değil!
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata; Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa!
Unutma! Omuzlarında taşıdığın iki kameraman hayatını filme almakta ve sakın unutma bugün yaptıkların yarın dev ekranda.
Bir defa aldatan kişiyi affedersen, seni yine kullanır. Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir.
Sana bir kez ihanet edeni affedersen seni yine kullanır; Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir.
Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
Yaşamak istedim seninle bir ömür boyu, severek ölmek istedim yanında huzur dolu, ihanetinle ölmek istemedim gerçek oldu.
İlişkimize bir süre ara verelim cümlesinin tercümesi, senden iyisini bulursam ne ala. Bulamazsam sana geri dönerimdir.
Ben cümlelerimle yokluğuna hayat vermeye çalışıyorken, sen varlığınla bir başkasının cümlelerinde hayat buluyormuşsun meğer!
Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur. Ben zamanında ona güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum vardır.
Umut besledim içimde belki seversin diye, bekledim seni belki benim olursun diye, ihanetini izledim sessizce gözyaşları içinde.
Aslında onu değil onun bizde yarattığı güven duygusunu severiz. Ve asıl içimizi acıtan, onun gidişi değil o güveninin yitişidir.
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgârın coşturduğu bir toz bulutusun bugün bana esersin yarın ellere.
Sana ihanetin adını sorduğumda bana adı yoktur demiştin. Bende sana son sözümü söylüyorum unutma ihanetin adı yoksa affı da yoktur.
Her insan kendine yakışanı yaparmış. Ben elindekilerinin değerini kaybedince bilenlerden değilim! Değer verdiği için kaybedenlerdenim!
Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.
Dünyanın bu kadar küçük olduğunu ispatlarken ilk olarak seni dünyalar kadar seviyorum dediler, sonra da arkalarına bakmadan çekip gittiler.
İhanetin bedeli bir damla gözyaşı mıydı, ihanetin bedeli senelerimi boşuna harcamak mıydı, lanet olsun sana yazıklar olsun sana verdiğim aşka.
Uzaklardasın şimdi, seviyorsun başka birini, bana aşkım dediğin gibi tüketiyorsun sevdiğine aşk sözlerini, ben ağlıyorum sensizim ve ihanetini çekiyorum sevgisizim.
Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kırpımı kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.
Ve sen gözleri ceylan bakışlı yârim. Hiç mi utanmadın seni seven bir kalbi yalanlarına inandırırken? Hiç mi kızarmadı yüzün bu ihanetin adını aşk koyarken? Doğru sen kalp değil taş taşıyordun!
Yarınlarımı sana yazmışken, sen yarınlarımı bitirdin, hayatımı sana adamışken sen hayatımı bitirdin, garip kalbimi sana feda etmişken sen kalbimi parçaladın yazıklar olsun sana!
Bitirdin beni bitirdin umutlarımı, bitirdin sevgimi, bitirdin içimdeki yaşama sevgisini ve bitirdin sana olan saflığımı sen bende bittin ama ben sende bitmeyeceğim ihanetini ödeyeceksin.
Bilemezsin kim dost, kim düşman. Bazen tuttuğun eldir seni arkandan vuran.
Zaman gelir sessizlik ihanet olur.
Çakalın özgürlüğü aslan ayağa kalkana kadardır.
İhanetin büyüğü küçüğü olmaz. Hz. Ali
Yalnızca kendine ve sana ihanet etmeyecek birine güven.
İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz.
Sızlıyor be doktor. Aşk denince kalbim dost denince sırtım.
Karanlıkta yürürken gölgen bile seninle değil!
Sen sevdana baş aktör değil provasız aşklarına figüran arıyorsun.
Gözlerde ihanet varsa, sözlerde sadakat aranmaz.
Kim bilir benden sonra kaç kişiye ‘Ömrüm’ deyip beni her solukta öldürecek.
Bir kez yalanını yakaladığın birinin, bin kez doğrusunu sorgularsın.
Seninle ilk defa tattım aşkta ihaneti. Senden öğrendim severken nefret etmeyi.
Kimseye güvenmemeyi en çok güvendiğim insanlardan öğrendim.
İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.
Sırf sana ihanettir diye, kendimi bile sevmiyorum seni sevdim seveli.
Yalnızım diye üzülmüyorum. Çünkü biliyorum. Yalnız insanın ihanet edeni de olmaz.
Kimse adaleti öğretmesin bize ihanet edene merhamet edilmez bizde.
Dünyanın küçük olduğunu “Seni dünyalar kadar seviyorum” deyip gidenden öğrendim.
Bazı insanlar hep kaptan olurlar. Söz konusu dümen çevirme olunca.
Canın yandığında koştuğun adam da canını yakınca, nereye gideceğini bilmiyor insan.
Gün gelir o ‘Yanındayım her zaman’ diyenler bile arkandan el sallarlar.
Tarihten de eski bir müzayede salonu sanki yüreğim: Paha biçilemiyor sana aldanışlarıma.
İnsanın kendisine yalan söylemesi ile başlar, insanın kendisine ihaneti.
Yüzünü de hatırlamıyorum. Sen zihnimde bir siluet, hayatımda bir felaketten ibaretsin artık.
El tarafından evlat edinilmiş sahipsiz bir birlikteliğin sonucuydu ihanetin.
Bir güzel şenlik yeriydik seninle biz, yalanlar söyledin aşkımıza ve dağıldık. Gecenin bitişi gibi…
Büyük insanlar veda ederek giderler, basit ve küçük insanlar, ihanetle giderler.
Aşkı senden başkasıyla tatmadım. Sen ellerin koynunda yatarken; Ben hayalini bile aldatmadım!
Yarım kalan hikâyeydik demiştin. Biz daha kitap olamadık ama çok sattı ihanetin!
Bir gün seni unutmak zorunda kalırsam aşkımın küçüklüğüne değil, çaresizliğimin büyüklüğüne inan.
Gülmesini bilmeyen bir insan yalnız ihanet etmekle kalmaz, kendi hayatı bile ihanettir.
Şimdi o yüreğindeki aşkı yavaşça yere bırak ve uzaklaş. Namlusunda ihanet oldukça aşk sana yakışmıyor.
Etme sırtını duvardan başkasına emanet; en kralının bile içinde vardır bir nebze ihanet!
Bak dostum, körden değil nankörden, yüzsüzden değil ikiyüzlüden, tipi bozuktan değil sütü bozuktan korkacaksın.
Kim bilir, masalınızın kahramanı, başka bir hikâyenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.
Annem sürekli hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor.
Aşkı değil nefreti sevdim seninle. Sadece gülmeyi değil ağlamayı da öğrettin ihanetinle!
İnsana en çok ne koyar bilir misin? Sen ona tüm hayatını hediye etmişken, onun kendisini başkasına hediye etmesi!
Sevgilim beni bu aşkta satma! Şayet satacaksan pahalıya sat ki; Bir daha ucuz insanlarda ucuz sevdalar yaşamayayım.
En büyük kazığı dostlarından yersin, çünkü savunma sistemleri, düşmanlara karşı kurulmuştur, dostlara karşı değil!
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata; Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa!
Unutma! Omuzlarında taşıdığın iki kameraman hayatını filme almakta ve sakın unutma bugün yaptıkların yarın dev ekranda.
Bir defa aldatan kişiyi affedersen, seni yine kullanır. Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir.
Sana bir kez ihanet edeni affedersen seni yine kullanır; Çünkü ihanet bir ruh hali değil, karakterin dökülüş biçimidir.
Hep kalanlara gidenleri kattım. Bir gün yerine geçemediler. O kalanlara gidenleri kattım yine bir tane sen edemediler.
Yaşamak istedim seninle bir ömür boyu, severek ölmek istedim yanında huzur dolu, ihanetinle ölmek istemedim gerçek oldu.
İlişkimize bir süre ara verelim cümlesinin tercümesi, senden iyisini bulursam ne ala. Bulamazsam sana geri dönerimdir.
Ben cümlelerimle yokluğuna hayat vermeye çalışıyorken, sen varlığınla bir başkasının cümlelerinde hayat buluyormuşsun meğer!
Hiç kimseye güvenmiyorum diye bir şey yoktur. Ben zamanında ona güvendiğim için, artık kimseye güvenmiyorum vardır.
Umut besledim içimde belki seversin diye, bekledim seni belki benim olursun diye, ihanetini izledim sessizce gözyaşları içinde.
Aslında onu değil onun bizde yarattığı güven duygusunu severiz. Ve asıl içimizi acıtan, onun gidişi değil o güveninin yitişidir.
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü sen rüzgârın coşturduğu bir toz bulutusun bugün bana esersin yarın ellere.
Sana ihanetin adını sorduğumda bana adı yoktur demiştin. Bende sana son sözümü söylüyorum unutma ihanetin adı yoksa affı da yoktur.
Her insan kendine yakışanı yaparmış. Ben elindekilerinin değerini kaybedince bilenlerden değilim! Değer verdiği için kaybedenlerdenim!
Adını kalbime aşkla kazımıştım boş ver aldırma belki bir gün silerim. Güzel bir rüyayı gerçek sanmıştım. Seni sevdiğim için özür dilerim.
Dünyanın bu kadar küçük olduğunu ispatlarken ilk olarak seni dünyalar kadar seviyorum dediler, sonra da arkalarına bakmadan çekip gittiler.
İhanetin bedeli bir damla gözyaşı mıydı, ihanetin bedeli senelerimi boşuna harcamak mıydı, lanet olsun sana yazıklar olsun sana verdiğim aşka.
Uzaklardasın şimdi, seviyorsun başka birini, bana aşkım dediğin gibi tüketiyorsun sevdiğine aşk sözlerini, ben ağlıyorum sensizim ve ihanetini çekiyorum sevgisizim.
Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kırpımı kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı.
Ve sen gözleri ceylan bakışlı yârim. Hiç mi utanmadın seni seven bir kalbi yalanlarına inandırırken? Hiç mi kızarmadı yüzün bu ihanetin adını aşk koyarken? Doğru sen kalp değil taş taşıyordun!
Yarınlarımı sana yazmışken, sen yarınlarımı bitirdin, hayatımı sana adamışken sen hayatımı bitirdin, garip kalbimi sana feda etmişken sen kalbimi parçaladın yazıklar olsun sana!
Bitirdin beni bitirdin umutlarımı, bitirdin sevgimi, bitirdin içimdeki yaşama sevgisini ve bitirdin sana olan saflığımı sen bende bittin ama ben sende bitmeyeceğim ihanetini ödeyeceksin.