• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

İki buçuk saniyelik ömür

Apancene

Aktif
Geçen gün bir arkadaşım, insanın ortalama ömrünün, ışık hızıyla hesaplandığında iki buçuk saniyeye tekabül ettiğini söylüyordu. Işık hızına göre iki buçuk saniyelik bir dünya hayatı yaşadığımızı öğrenmenin sarsıntısını henüz atlatamamışken, arkadaşım sözlerine devam etti: "Bana kalırsa bilinçli bir biçimde gözlerimizi bir defa açıp kapadığımızda geçen süre de iki buçuk saniye." Doğrusu saniye tutup, süreyi kontrol etmedim; veya ışık hızına nispetle ortalama ömrümüzün iki buçuk saniye olduğu bilgisinin kaynağını da sormadım. Fakat, tam ayrılmak üzereyken ayak üstü söylediği bu iki cümle beni derinden etkiledi. Gerçi Allah u Teala'nın bize bu dünyada tahsis ettiği ömrün, ahiret hayatıyla kıyaslandığında kısacık olduğunu, hayatın "göz açıp kapayıncaya kadar" geçip gittiğini hepimiz biliriz ve yeri geldikçe söyleriz. Ama nedense sürenin matematiksel olarak ifade edilişinden mi, İslam Tarihi Dersi'nin hemen ardından öğrendiğim bir bilgi oluşundan mı nedir, farklı duygular hissettim içimde. Korku, kaygı, telaş, acziyet... En çok da aldanmışlık. Yani yıllar ve yıllar diye bahsettiğimiz ömrün saniyeye inivermesi karşısında, zaman algımızın bizi nasıl tuzağa düşürdüğüne şahit oluş yeniden.

Şimdi bu dünyada iki buçuk saniyenin bizim nazarımızda hükmü ne diye soruyorum kendime. Sadece iki buçuk saniye... Farkında bile olmadan ne iki buçuk saniyeler geçiriyoruz! "Hay Allah iki buçuk saniye geçti" diye kimse telaşlanmaz. Hesabını saniyeler üzerinden yapanlar hariç. Bir maraton koşucusuysanız, yarışmada cevabı yetiştirmek saniyeleri sayıyorsanız veya karşıdan karşıya geçmek üzereyken, üzerinize üzerinize gelen son sürat bir arabayı fark etmişseniz...

Ya hayatımız! Yaşarken hepi topu iki buçuk saniye olduğunu idrak edemediğimiz, lakin ardından bakınca göz açıp kapayıncaya kadar geçti, bir sabun misali ellerimizden kaydı dediğimiz hayatımız.... Hesabı gerçekten iyi yapmak gerekiyor. Vakit ve emek harcadığımız işlere, kıymet verdiklerimize, gönlümüzde yer bulanlara iyice bir bakıp, karşıya geçmek üzereyken üzerimize hızla gelen bir arabanın farkına varmışçasına yapmalıyız hesabı.

Bırakın ışık hızını, zamandan münezzeh bir alemde ve fakat zamanla kayıt altına alınmış bir dünyanın üzerinde seyreden yolcular olarak geçiriyoruz ömrümüzü.

Merhum Muhammed Esed, meal- tefsirinde Asr Suresi'nin en başında zikredilen "Asr" teriminin ölçülebilir, birbirini izleyen devrelerden oluşan "zaman" ı ifade ettiğini ve yeniden ve bir daha yakalanmayacak olan "zaman" kavramını içerdiğini söylüyor. Bir gün zaman kaydı çekilip alındığında üzerimizden, Asr Suresi'nde istisna tutulanlardan olmadığımıza yanmamak duasıyla....

"Düşün zamanın akıp gidişini! Gerçek şu ki, insan ziyandadır. Meğer ki imana erip, doğru ve yararlı işler yapanlardan olsun. Ve birbirlerine hakkı tavsiye edenlerden, birbirlerine sabrı tavsiye edenlerden...
 
Allah ebedi hayatımızı ikibuçuk saniyelik hayatında kaybedenlerden eylemesin.Şöyle bir bakılırsa ömür hakikaten çok kısa o yüzden ebedi hayatımızı kazanmak için yapmamız gerekenleri ertelemeyelim.
 
İki konuyu arka arkaya eklediğimde 30 saniye beklemeniz gerekli diyor,diyorum demek 30 saniye bukadar uzun...2.5 saniyeleri unutup olmadık nelerin peşinde koşuyoruz.

Apancene çok duygulandım...yüreğine emeğine sağlık.
 
Dünya ve ahiret hayatinda ki zaman kavramlari cok farkli...
2.5 saniyeye sigdirdigimiz bir ömür...
Degermi degil mi kötülüge haksizliga yalana dolana iftiraya örneklerini cogaltmak mümkün...
Oysaki göz acip kapayinca ya ömür hizla geciyor akrep ve yelkovan birbirleriyle yarisircasina birbirlerini kovalamakta...
Ve bizlerin gözleri hala kapali hala uyanamadik gaflet uykusundan...Umarim keskelere yer olmaz hayatimizda ne simdi nede son nefeste...
Güzel bir paylasim tskler hocam..
 
Geri
Top