...SAKLI CeNNeT__
♥ Pєяναηє Döηєя Aşk ♥
Son zamanlarda okuduğum çok farklı bir hikaye.
Umarım sizlerinde hoşuna gider ve yorumlarınızı eksik etmezsiniz.
İkisini De Sevdim
İki bulut arasında çırpınan bir yıldızım şimdi,uzun süreli olan ve belki de yıpranmış ilişkimi sürdürürken bir anda karşıma çıkan kadın karıştırdı her şeyi . yakın tarihimin en güzel ama belki de aynı zamanda en kötü günlerini yaşadığım "o" bir tarafta, yeniden kalbimi çarptıran kişi diğer tarafta. bir kalp iki aşkı birden taşıyabilir mi? bak "o" bana neler yaptı belki yenisiyle daha mutlu olacaktım , ama eskisi de kaç senelik bitecekse de böyle bir sebepten bitmemeli, tamda her şey rayına girmişken diye bin parçaya bölündü zihnim de kalbimde..
Kafam karma karışık, peki neden karışıyordu kafam?
ikisinde de farklı şeyler buluyorsun . farklı özellikleri oluyor seni etkileyen. sonra ikisini kafanda çarpıştırmaya başlıyorsun, acaba hangisi diye. aslında ikisini de sevdiğini fark ediyorsun, ikisini de istediğini...
İşte benim hikayem.....
Canımdan çok sevdiğim karım Feraye.. onunla 13 yıl önce sürüldüğüm okulda tanıştım.
Kendisi öğrencimdi,çok zeki ve alımlı bir genç kızdı. hep en ön sıraya oturup beni süzerdi,gözlerim bacak bacak üstüne attığında bacaklarına takılırdı diz kapaklarındaki gamzelere bakmadan duramazdım . ilk başlarda pek umursamadım, Tarih dersine olan ilgisine verdim bana olan ilgisini. Fakat bir gün derse girdiğimde ön sıranın boş olduğunu fark ettim(fark etmemem olanaksızdı zaten)derste yeterince verimli olamadım gözlerim onu aradı hep fakat 3 gün olmuştu Feraye yoktu..
Sonra dayanamadım ve üstü kapalı bir şekilde bir öğrencime sordum; ``Onlar taşındı hocam`` dedi .
Onlar taşındı..nasıl taşınırdı nasıl giderdi? Hiçbir şey yokmuş gibi, yoksa hiç Bir şey yok muydu aramızda tabi ya Tarih dersini severdi Feraye beni değil ki..
3 yıl sonra eylül ayının 3. haftası...
İzmir 2. kordondayım, dalganın kıyıya vuruşunu seyre dalmıştım ki omzumda sıcak bir dokunuş hissettim. bildik bir gülümsemeydi dudaklarındaki, o ön sıradan beni izleyen genç kız değildi artık büyümüştü ,serpilmişti lakin aynı koku hakimdi saçlarına..
Ferayem...
``Hocaaam,nasılsınız hiç değişmemişsiniz``..diyordu..birer çay içtik Feraye üniversite 3. sınıftaymış Edebiyat öğrencisi ..Tarihi severdi oysa Feraye savaşları severdi sevişmelerden ziyade..
``Lisedeyken size aşık(tık) hocam`` deyip deyip gülüyordu..meğer o dönem kızların hepsi bana hayranmış bense Ferayeye..
Böyle karşılaştık tekrar ,aşk hikayemizin gelişmesini es geçiyorum,girişi anlattım ve sonuç Evlendik..
Olmuyor,yapamıyorum 10 sene oldu Feraye çok değişti. O eski çekingen ve narin kız gitti yerine beni sorgulayan,yıpratan genç kadın geldi..
Ne kadar kaldığımı bilmiyorum ne kadar yol aldığımı da bilmiyorum sahi yol aldım mı?
Sensiz yaşamayı da öğrenirdim öğrenmesine de saçlarının kokusunu duymadan yatamazdım be Feraye..
Bu düşüncelerimi ve iç savaşlarımı bir rafa kaldırdım ne de olsa o benim kadınımdı ,sevdiğim tek ayrıntıydı..
Ela Sonay...
Dönülmez akşamın ufkundayım..."
Çok hüzzamlı, iç ağrıtan ve hüzünlendiren bir şarkıdır... Efkar doludur, dolup dolup boşalan rakı kadehleri gibi...
İçsem mi ne yapsam..ne kadar yalnızım bir bilsen yanımdayken sana dokunamamak kokundan ayrı kalmak ne kadar acı ...
işte şu an bu odada, bu kağıt üzerinde, bu gece,bu saatte seni öldürmek istiyorum..."yapabiliyor muyum ?hayır..ne zaman girdin hayatıma ve bana dair ne varsa ne zaman bitti yüreğinde..
Hani 2 yıl evvel bizim okula seminere gelmiştin ya ben en ön sıradaydım bakışlarınla esir almıştın beni kendine. Oysa tarihi sevmezdim ben ve sen demiştin savaş senin işin değil sevişmeyi seversin diye..Çok sevdiğim edebiyat bölümünden ayrılıp Tarihe geçmiştim sana yakın olabilmek için ve bir gece ansızın gelmiştin bana tüm saflığınla..
O gece birlikte olmuştuk,sen ve ben değildik artık bir cümlede yer alacak olsak özne ikimiz olurduk ..``Biz``..
Neden sonra öğrendim evli olduğunu karım dediğini ve aldattığını tamam belki karını benle aldattın ama Uğur benide karınla aldattın 2 yıl boyunca...
Ayrılamadım kaç kez istedim yapamadım ..Uğur böceğim derdim sana Sende Gül`üm derdin bana..ben seni hiç sevmedim esasında yorgun akşamlarda bağıra bağıra şarkı söylememizi sevdim bir güle gülümsemeni,yıldızlara ıslık çalmanı beni aldatırken bile beni hatırlamanı düşündüğünde Gül(üm) demeni özlemimi duymanı sevdim..
Uğur Sezgin..
Adını göz renginden almayan,hiçbir güzellik sıfatının güzelliğini niteleyemediği,Uğur`a izmarit kokulu gecelerde sayfalarca yazdıran kız Ela...Sonbaharın şehrin sokaklarında sarı sarı dolandığı bir günün akşamında,emanet bir sevda vardı yüreğimde , kararlıydım paylaşacaktım emanetimi sevdiğim kızla… Tüm heycanlarımı büyük mutluluklara çevirmek için, Elanın her akşam eve döndüğü tenha yolda ki tek sokak lambasının altında beklemeye koyuldum… Beklemek hiç bu kadar uzun olmamıştı sanki! Nihayetinde tüm özlemlerin, koyusunda yüreğimi kararttıkları o sokak arasında salınmaya başlamıştı Ela! Gözlerini sokak arasını aydınlatan o lambanın altında ki gence dikince! İşte o zaman karanlığa hapis o sokak gerçekten aydınlıktı .. Çocuksu bir tebessüm belirdi yüzünde sevdiği gencin karşısına çıkacak olmanın korkusu dolandı ayaklarına belli ki ! Bir adım mesafe kaldığında aramızda çarparak attığımız adımları cesaret sayarak koyuldum evine..Sahipsiz bir sevdadan söz eder gibi tüketmeye başlamıştı nefesimi çocuk! Sahiplenmeye hazır gibi sabırsızdı genç kız… Karanlığını gecenin, ayını gökyüzünün ve tek sokak lambasını o sokağın, şahit tuttuk birleşen ellerimiz hiç ayrılmayacaktı yeminle! Ve adına onlarca türkünün yazıldığı şehirde biriktirmeye başladık anılarımızı !İstanbul ..bana sevdiğimi anlat...
2 yıl boyunca sürdü ilişkimiz Elayla Artık her şey rengini sevgiden alıyordu sevginin adı ise Elaydı ..
Ferayeyle olan ilişkimi de bitiremedim çünkü Ferayem benim 17 yaşımdı ilk kadınımdı,kızımdı ,Annemdi..Gidemedim Ferayemden kalamadımda..
Feraye Tanyeri..
Göz göre göre gidiyordu Sevdiğim adam gitme diyemiyordum eskilerden kalma bir gurur vardı hani şarkılardan kalma bir mısra belkide gururluydum ya ordan geliyordu asaletim..
Sıklaşan seminerler şehir dışına çıkmalar ve beraberinde gece dışarda sabahlamalar..gecenin siyahlığında yapayalnız buz gibi bir yatak..aldatılmanın acı tınısı.. dilinde yabancı tat, gözlerinde başka renk ..düşmeklerdeyim,bütün ihanetlerin kuşkuların arasında biriyim..ateş mi yakardı beni fırtınalar mı yıkardı bir infilakla parçalanıyorum..bittim bırakma beni...Uğur böceğim derdim sana Sense bana aitlik ekiyle sahip çıkardın Ferayem derdin..hiç bir çiçek seni anlatamaz derdin ve gül`ü hiç sevmezdin..
Gece ısrarla ve acı acı çalmaya başladı telefon, sevmezdim gece çalan telefonu mutlaka bir sevdiğimi alırdı benden, babam`ın ölümü sonra annem`in şimdiyse sevdiğim adamın kaza yaptığını haykırıyordu ahize..
Koştum boş ve soğuk koridorlarda. Yatıyordu küçülmüş müydü sevdiğim adam ?bir çocuğun masumiyeti vardı suretinde..kaplolar sarmıştı vücudunun her yerini ,yüzü gözü kan revan içindeydi..
İçeri almadılar beni ,hayati tehlikesi sürüyor dediler. Buzlu bir pencereden seyrettim sevdiğim adamı. Evet sonunda beni bırakıyordu..2 gün oldu durumu değişmedi, ben pencerenin ardında `O` ise telefonda bekledik sabahlara kadar, sonradan öğrendim sürekli hastaneyi arayıp kocamın durumunun raporunu aldığını..
1 hafta sonra
Önce beyin ölümü gerçekleşti ama olsun yüreği atıyordu ya belki dedim, belki bir umut...
Uğur öldü, cenazesini kaldırdık saolsun eş dost geldi birde ağacın altındaki siluet..
Uğurladık uğurumu..
Elaymış adı.. Günlüğünü buldum Uğurumun, ne kadar sevmiş `O` kadını.
Meğer Gül`ü severmişte ben sevmediğim için sevmiyorum dermiş..ve aslında sevdiği her şeyi Elayı bile ben olduğum için rafa kaldırmış.. tuhaf bir acı ve suçluluk kapladı yüreğimi Elaya gittim kocamdan kalan tek emanetti (ilginç bir annelik iç güdüsü sardı benliğimi) Ela güzel bir kızdı. Adını gözlerinden almış olmalı diye düşündüm, 24 yaşlarındaydı bense 35` imde .
Uğur genç severdi zaten ama hiç üzülmedim çünkü o gün anladım ki benim geçmişimi bulmuştu bu çocukta..Gülümsememi saçlarımın asi dalgasını gördüm Ela`da.. Savaşı da severdi sevişmeyide Uğur. ben hep savaşmıştım oysa sevişen bir yan bulmuştu Ela`da..
İçimi yaralayan tek şey yatak odasındaki kokuydu. Uğur`un kokusuydu bu baş ucundaki gözlük dikkatimi çekti demekki geceler boyunca bu kıza yazmıştı şiiirlerini ..Birde yatağın ucundaki gecelik bana evlilik yıl dönümümde aldığının aynısıydı. Belki Ona da sevgililer gününde almıştı tek fark vardı benim ki daha kırmızıydı ya da bana öyle geliyordu..
Her cümle bir nefesliktir Feraye ; ben, sadece senin söylediklerini tekrarlıyorum..demiştin ya bana meğer ben hep kedimi tekrarlıyormuşum..
Uğurun günlüğünü ait olduğu kişiye vermenin huzuruyla eve koyuldum ..3 saat sonra kapım çaldı Elinde bir mektupla Ela duruyordu meğer Uğur kaza geçirmeden bir gece evvel Ela`dan ayrılmış
Şöyle diyordu Mektup
``Keşfedilmeyi bekleyen kadın, yok bir hünerin aslında, gülüşünü, kirpiklerini çıkarttın mı suratından bir de İstiklâlde`ki barı dinamitledin mi kökünden; ne senden eserkalır, ne de benden. Sen hep bir yok oluş gibisin.Uzak bir gülüş gibisin, gazete sayfalarına sığmayan, bir teori kadar gri, anlaşılmayan şeyleri anlamama yarayan, saçmaladığım zamanlarda burada dur diye beni uyaran, sen sürekli hiç durmadan ve sıkılmadan KANAyanımsın… Kana karışmak kadar acilsin.``
Aklımda kalan tek cümle;`` Ben sende Ferayeyi buldum fakat zamanla Ferayeyi kaybettim..``cümlesiydi..
Uğur beni seviyordu, Uğur beni seviyordu diye haykırdım, sevindim biliyordum zaten dedim.
Sonra Uğurun olmadığını fark ettim ..insanoğlu ne kadar bencil diye düşündüm ve masaya iki kadeh koydum. Biri benimdi diğeri yalnızlığın birde şiir açtım sabahın 4`ünde seni andım sabah ezanına kadar ..
Adam bütün adamlığını dökmüş önüme.. sonra yatağıma döndüm evet benim geceliğim daha kırmızıydı bugün
Elanınkinden...
Mektubun son sayfasını vermedim Ferayeye varsın onu sevdiğini düşünsün varsın onun geceliği daha kırmızı görünsün ..Yüreği benimdi Uğur`un son cümlesinden anladım ikinizide sevdim diyordu lakin Gül(üm) senin kokunu götürüyorum içimde diyordu mısraları Uğurun ki bir intihardı benden ayrılamayacağı için bu hayattan ayrılmayı seçmişti ..Sevmek bir intihardı....
KANAYAN KALEMİMDEN.......
Alıntı...