İkmâlen tarhiyat
İkmal, kelime anlamı olarak “tamamlama” demektir. Kelime anlamına uygun olarak ikmâlen tarhiyat da, tamamlayıcı tarhiyatı yani ek tarhiyatı ifade etmektedir. V.U.K.’nun 29’ncu maddesinde ikmâlen tarhiyatın tanımlaması; “ Her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.”şeklinde yapılmıştır.
Tanımlamadan anlaşıldığı üzere bir verginin ikmâlen tarh edilebilmesi için birinci şart, önceden tarh edilmiş bir vergiye ilişkin olarak tarhiyat işleminin yapılıyor bulunmasıdır. İlişkin olma keyfiyeti verginin türü ve dönemi itibariyle ayniyetini ifade etmektedir. Örneğin 1999 yılı gelir vergisi ile ilgili olarak ikmâlen tarhiyatın söz konusu olabilmesi için önceden bu yıla ilişkin olarak gelir vergisinin tarh edilmiş olması ve tarh edilecek ek verginin de bu vergiye ilişkin olması gerekir.
İkmâlen tarhiyatta ikinci şart ise, bulunan matrah veya matrah farkının defter, kayıt, belge veya kanuni ölçülere göre tespit edilmiş olması gereğidir. Bu gereklilik aynı zamanda, bulunan matrah veya matrah farkının miktar itibariyle tam ve kesin olarak tespitini ifade etmektedir. Matrah farkı miktarının hiçbir tereddüde yer bırakmayacak biçimde defter, kayıt ve belgeler ile kanuni ölçülere göre kesin olarak tespit edilememesi durumunda ikmalen tarhiyat işlemi yapılması mümkün olamaz. Aksi durumda yapılan işlem hukuken geçersiz sayılır.
İkmâlen vergi tarhiyatı işlemi, vergi dairesince ihbarname üzerinden yapılmakta ve ihbarnamenin bir örneği mükellefe tebliğ edilmektedir.
Örneğin mükellefin vermiş olduğu yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 10 milyon lira matrah üzerinden beyan esasına göre 2 milyon lira gelir vergisi tarh edilmiş olduğu kabul edildiğinde, sonradan defter ve belgeler üzerinde sonradan yapılan vergi incelemesi sırasında;
a-Düzenlenen bir satış faturasında yer alan 150 bin liralık satış hasılatının defter kayıtlarına intikal ettirilmediği,
b-Demirbaşlar üzerinden 35 bin lira olarak ayrılması gereken amortisman miktarının, yanlış amortisman oranı uygulanmak suretiyle 55 bin lira olarak hesaplandığı,
c-Defter kayıtlarında yer alan giderlerin toplam tutarı 500 bin lira olduğu halde yanlış toplama sonucu netice hesaplarında 650 bin lira olarak hasılattan indirilmiş olduğu hususlarının tespit edilmiş olması durumunda,
Tespit edilen toplam matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyat işlemi ikmalen tarhiyat olacaktır.
Beyana dayanan tarhiyat sadece beyanname ile beyan edilen vergilerde ve beyan sırasında söz konusu olurken ikmalen vergi tarhiyatı işlemi beyanname ile beyan edilen vergilerde söz konusu olabileceği gibi beyan edilmeksizin tarh edilen diğer vergi türlerinde de söz konusu olabilir.
İkmalen vergi tarhiyatında verginin tahakkuku, beyana dayanan tarhta olduğu gibi tarh işlemi ile aynı zamanda gerçekleşmemektedir. Bunun nedeni matrahın vergi idaresince tek taraflı olarak tespit edilerek, bu matrah üzerinden vergi borcunun hesaplanmasıdır. Dolayısıyla bu durumda yükümlülerin, vergi idaresince tek yanlı olarak gerçekleştirilen tarh işlemi dolayısıyla istenilen verginin doğru olmadığı noktasında itiraz hakları söz konusu olmaktadır. Vergi idaresince düzenlenen ihbarnamenin mükellefe tebliğinden itibaren 30 gün beklenilir. Bu süre mükellefin tarh edilen vergiye karşı dava açma, uzlaşmaya gitme veya ceza indirimi talebinde bulunma haklarını kullanabileceği süredir. Bu süre içinde mükellef tarh edilen vergiye karşı dava açmış olduğu takdirde, yargı organının nihai kararına göre tarhiyat kısmen yada tamamen tahakkuk eder veya iptal olur. Uzlaşma talebi halinde ise uzlaşılan miktar üzerinden tarh edilen vergi tahakkuk etmiş sayılır.
İkmal, kelime anlamı olarak “tamamlama” demektir. Kelime anlamına uygun olarak ikmâlen tarhiyat da, tamamlayıcı tarhiyatı yani ek tarhiyatı ifade etmektedir. V.U.K.’nun 29’ncu maddesinde ikmâlen tarhiyatın tanımlaması; “ Her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.”şeklinde yapılmıştır.
Tanımlamadan anlaşıldığı üzere bir verginin ikmâlen tarh edilebilmesi için birinci şart, önceden tarh edilmiş bir vergiye ilişkin olarak tarhiyat işleminin yapılıyor bulunmasıdır. İlişkin olma keyfiyeti verginin türü ve dönemi itibariyle ayniyetini ifade etmektedir. Örneğin 1999 yılı gelir vergisi ile ilgili olarak ikmâlen tarhiyatın söz konusu olabilmesi için önceden bu yıla ilişkin olarak gelir vergisinin tarh edilmiş olması ve tarh edilecek ek verginin de bu vergiye ilişkin olması gerekir.
İkmâlen tarhiyatta ikinci şart ise, bulunan matrah veya matrah farkının defter, kayıt, belge veya kanuni ölçülere göre tespit edilmiş olması gereğidir. Bu gereklilik aynı zamanda, bulunan matrah veya matrah farkının miktar itibariyle tam ve kesin olarak tespitini ifade etmektedir. Matrah farkı miktarının hiçbir tereddüde yer bırakmayacak biçimde defter, kayıt ve belgeler ile kanuni ölçülere göre kesin olarak tespit edilememesi durumunda ikmalen tarhiyat işlemi yapılması mümkün olamaz. Aksi durumda yapılan işlem hukuken geçersiz sayılır.
İkmâlen vergi tarhiyatı işlemi, vergi dairesince ihbarname üzerinden yapılmakta ve ihbarnamenin bir örneği mükellefe tebliğ edilmektedir.
Örneğin mükellefin vermiş olduğu yıllık gelir vergisi beyannamesinde beyan edilen 10 milyon lira matrah üzerinden beyan esasına göre 2 milyon lira gelir vergisi tarh edilmiş olduğu kabul edildiğinde, sonradan defter ve belgeler üzerinde sonradan yapılan vergi incelemesi sırasında;
a-Düzenlenen bir satış faturasında yer alan 150 bin liralık satış hasılatının defter kayıtlarına intikal ettirilmediği,
b-Demirbaşlar üzerinden 35 bin lira olarak ayrılması gereken amortisman miktarının, yanlış amortisman oranı uygulanmak suretiyle 55 bin lira olarak hesaplandığı,
c-Defter kayıtlarında yer alan giderlerin toplam tutarı 500 bin lira olduğu halde yanlış toplama sonucu netice hesaplarında 650 bin lira olarak hasılattan indirilmiş olduğu hususlarının tespit edilmiş olması durumunda,
Tespit edilen toplam matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyat işlemi ikmalen tarhiyat olacaktır.
Beyana dayanan tarhiyat sadece beyanname ile beyan edilen vergilerde ve beyan sırasında söz konusu olurken ikmalen vergi tarhiyatı işlemi beyanname ile beyan edilen vergilerde söz konusu olabileceği gibi beyan edilmeksizin tarh edilen diğer vergi türlerinde de söz konusu olabilir.
İkmalen vergi tarhiyatında verginin tahakkuku, beyana dayanan tarhta olduğu gibi tarh işlemi ile aynı zamanda gerçekleşmemektedir. Bunun nedeni matrahın vergi idaresince tek taraflı olarak tespit edilerek, bu matrah üzerinden vergi borcunun hesaplanmasıdır. Dolayısıyla bu durumda yükümlülerin, vergi idaresince tek yanlı olarak gerçekleştirilen tarh işlemi dolayısıyla istenilen verginin doğru olmadığı noktasında itiraz hakları söz konusu olmaktadır. Vergi idaresince düzenlenen ihbarnamenin mükellefe tebliğinden itibaren 30 gün beklenilir. Bu süre mükellefin tarh edilen vergiye karşı dava açma, uzlaşmaya gitme veya ceza indirimi talebinde bulunma haklarını kullanabileceği süredir. Bu süre içinde mükellef tarh edilen vergiye karşı dava açmış olduğu takdirde, yargı organının nihai kararına göre tarhiyat kısmen yada tamamen tahakkuk eder veya iptal olur. Uzlaşma talebi halinde ise uzlaşılan miktar üzerinden tarh edilen vergi tahakkuk etmiş sayılır.