İlhan Koman kimdir soruları vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Arama motoru Google, Türk heykeltraş İlhan Koman'ı unutmayarak anasayfasında görselini paylaştı. İşte İlhan Koman hayatı ile ilgili detaylar...
İlhan Koman kimdir, nereli ve kaç yaşında? Şeklindeki sorular vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Dünyaca popüler arama motoru Google İlhan Koman'ın doğum gününü unutmayak doodle yaptı. 30 Aralık 1986 yılında Stokholm'da hayatını kaybeden İlhan Koman'ın vasiyeti üzerine cesedi yakıldı ve külleri Baltık Denizi'ne atıldı.
İLHAN KOMAN KİMDİR, NERELİ, NEDEN ÖLDÜ?
İlhan Koman 17 Haziran 1921 yılında Edirne'de dünyaya gelmiştir. Meşhur Akdeniz Heykeli'ni yapan sanatçı Koman, 30 Aralık 1986 yılında Stocholm'da vefat etmiştir.
1951-1958 arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde görev yaptıktan sonra 1959'da İsveç'e yerleşen ve Hulda isimli teknesinde yaşayan sanatçı, bilim ve sanatı bir araya getiren eserleriyle sanat dünyasında kendini özgü bir konum edindi; bu özelliğinden ötürü Türk Da Vinci'si olarak anıldı Figüratif soyutlama alanında en ünlü ve üzerinde en çok konuşulan çalışması Akdeniz Heykeli'dir.
İLHAN KOMAN HAYATI
17 Haziran 1921'de Edirne'de doğdu. Babası doktorluk ve çiftçilikle uğraşan Fuat Bey, annesi Sevinç Leman Hanım'dır. Baba tarafı Mohaç Savaşı'ndan sonra Konya’dan Balkanlar'a yerleştirilmiş Türk köylülerindendi; aile 1880'lerde Yugoslavya'dan Edirne'ye göç etmişti. Anne tarafından dedesi, II. Abdülhamid devri devrimcilerinden ve Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurucularından Mehmet Şeref Aykut Bey'dir.
Çocukluğu Edirne'nin Kaleiçi semtinde geçti. Edirne Lisesi'ni bitirdikten sonra, 1941'de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girdi. Hocalarının tavsiyesi üzerine bir yıl sonra heykel bölümüne geçti, Rudolf Belling'in öğrencisi olarak 1945'te bu okulu bitirdi.
1947'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Neşet Günal, Refik Eren ve Sadi Öziş'le birlikte devlet bursu ile Paris'e gönderildi. 1947-50 arasında Fransa'da Academie Julian ve l'Ecole du Louvre'da çalışmalar yaptı. Louvre Müzesi'ndeki çalışmaları sırasında özellikle Mezopotamya ve Mısır sanatından etkilendi. Paris yıllarında çağdaş akımlara yakınlık duyan sanatçı, ilk sergisini 1948'de Paris'te açtı. 1951 yılında Türkiye'ye dönmeden hemen önce Melda Kaptana ile evlendi, bu evlilikten bir oğlu dünyaya geldi.
Yurda döndükten sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde mecburi hizmetine başladı. 1958'e kadar burada görev yaptı. 1952'de Anıtkabir Heykel Yarışması'nda "Şeref Holü'ne çıkan merdivenlerin sağındaki kabartma kompozisyonu" birinciliğini kazandı. 1952–1954 yılları arasında bu proje kapsamında gerçekleştirdiği ‘Sakarya Meydan Muharebesi’ konulu rölyefleri Paris'te görüp etkilendiği Mezopotamya ve Mısır rölyeflerinden izler taşımaktadır.
1953 yılında akademi bünyesinde kurulan metal atölyesinde Sadi Öziş, Hadi Bara, Şadi Çalık ve Zühtü Müridoğlu ile çalışmaya başladı. Aynı dönemde fabrikatör Mazhar Süleymangil’in sağladığı sermaye ile Şadi Çalık ve Sadi Öziş ile birlikte ‘Karemetal’ adlı mobilya atölyesini kurarak modern mobilyalar tasarladı. Fransız Grup Espas’tan esinlenerek 1955'te Ali Hadi Bara, Şadi Öziş ve mimar Tarık Carım ile Türk Grup Espas adlı topluluğu kurdu. Bu grup ile resim, heykel ve mimarinin işbirliğini savunan işler üretti.
Çalışmaları 1954 Ankara Devlet Sergisi'nde ikincilik, 1955 Ankara Devlet Sergisi'nde birincilik ödüllerini aldı. 1958 yılında, Brüksel'de düzenlenen uluslararası bir sergide Türk pavyonunun yapımını üstlendi. Altı ay süren bu çalışma sırasında tanıştığı mimar Ralph Erskine'in daveti üzerine mimari tasarımları için form araştırmaları yapmak üzer İsveç'e gitti. İlk eşinden ve Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki göreviden ayrılan sanatçı, 1959'da İsveç'e yerleşti. 1965 yılında M/S Hulda adlı 1905 yapımı, iki direkli bir yelkenliyi satın alarak içinde yaşamak ve çalışmak üzere restore ettirdi 1986'da ölümüne kadar bu tekneyi ev ve atölye olarak kullandı.
1967'de Stokholm Uygulamalı Sanatlar Yüksek Okulu'na öğretim üyesi olarak kabul edildi. Bu dönemde yeni geometrik türevler ve yel değirmenleri gibi bilimsel buluşları tescillendi. 1969'da İsveç'te Sundsvall'da bir alan düzenlemesi için açılan yarışmada birincilik ödülü, 1970'te de Örebro Belediye Sarayı önüne konulmak üzere yaptırılan heykel yarışmasında da birincilik ödüllerinden birini aldı.
İLHAN KOMAN'IN CESEDİ VASİYETİ ÜZERİNE YAKILDI!
1986'da 65 yaşındayken İsveç'in başkenti Stokholm'de hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine cesedi yakılarak külleri yaşamının büyük bir bölümünü üzerinde geçirdiği Baltık Denizine atılmıştır.
Çoğunluğu Stokholm'da olmak üzere 20 şehrin sokak ve meydanlarında Koman’ın heykelleri bulunur. Stokholm’da Mimarlık Yüksek Okulu önünde "Leonardo'ya Selam" heykeli sanatçının beğenilen eserlerindendir. Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürlüğü binasının önünde bulunan Akdeniz Heykeli sanatçının Türkiye'de bulunan çalışmalarından en bilinenidir.
İlhan Koman kimdir, nereli ve kaç yaşında? Şeklindeki sorular vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Dünyaca popüler arama motoru Google İlhan Koman'ın doğum gününü unutmayak doodle yaptı. 30 Aralık 1986 yılında Stokholm'da hayatını kaybeden İlhan Koman'ın vasiyeti üzerine cesedi yakıldı ve külleri Baltık Denizi'ne atıldı.
İLHAN KOMAN KİMDİR, NERELİ, NEDEN ÖLDÜ?
İlhan Koman 17 Haziran 1921 yılında Edirne'de dünyaya gelmiştir. Meşhur Akdeniz Heykeli'ni yapan sanatçı Koman, 30 Aralık 1986 yılında Stocholm'da vefat etmiştir.
1951-1958 arasında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde görev yaptıktan sonra 1959'da İsveç'e yerleşen ve Hulda isimli teknesinde yaşayan sanatçı, bilim ve sanatı bir araya getiren eserleriyle sanat dünyasında kendini özgü bir konum edindi; bu özelliğinden ötürü Türk Da Vinci'si olarak anıldı Figüratif soyutlama alanında en ünlü ve üzerinde en çok konuşulan çalışması Akdeniz Heykeli'dir.
İLHAN KOMAN HAYATI
17 Haziran 1921'de Edirne'de doğdu. Babası doktorluk ve çiftçilikle uğraşan Fuat Bey, annesi Sevinç Leman Hanım'dır. Baba tarafı Mohaç Savaşı'ndan sonra Konya’dan Balkanlar'a yerleştirilmiş Türk köylülerindendi; aile 1880'lerde Yugoslavya'dan Edirne'ye göç etmişti. Anne tarafından dedesi, II. Abdülhamid devri devrimcilerinden ve Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurucularından Mehmet Şeref Aykut Bey'dir.
Çocukluğu Edirne'nin Kaleiçi semtinde geçti. Edirne Lisesi'ni bitirdikten sonra, 1941'de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'ne girdi. Hocalarının tavsiyesi üzerine bir yıl sonra heykel bölümüne geçti, Rudolf Belling'in öğrencisi olarak 1945'te bu okulu bitirdi.
1947'de Milli Eğitim Bakanlığı'nın açtığı sınavı kazanarak Neşet Günal, Refik Eren ve Sadi Öziş'le birlikte devlet bursu ile Paris'e gönderildi. 1947-50 arasında Fransa'da Academie Julian ve l'Ecole du Louvre'da çalışmalar yaptı. Louvre Müzesi'ndeki çalışmaları sırasında özellikle Mezopotamya ve Mısır sanatından etkilendi. Paris yıllarında çağdaş akımlara yakınlık duyan sanatçı, ilk sergisini 1948'de Paris'te açtı. 1951 yılında Türkiye'ye dönmeden hemen önce Melda Kaptana ile evlendi, bu evlilikten bir oğlu dünyaya geldi.
Yurda döndükten sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde mecburi hizmetine başladı. 1958'e kadar burada görev yaptı. 1952'de Anıtkabir Heykel Yarışması'nda "Şeref Holü'ne çıkan merdivenlerin sağındaki kabartma kompozisyonu" birinciliğini kazandı. 1952–1954 yılları arasında bu proje kapsamında gerçekleştirdiği ‘Sakarya Meydan Muharebesi’ konulu rölyefleri Paris'te görüp etkilendiği Mezopotamya ve Mısır rölyeflerinden izler taşımaktadır.
1953 yılında akademi bünyesinde kurulan metal atölyesinde Sadi Öziş, Hadi Bara, Şadi Çalık ve Zühtü Müridoğlu ile çalışmaya başladı. Aynı dönemde fabrikatör Mazhar Süleymangil’in sağladığı sermaye ile Şadi Çalık ve Sadi Öziş ile birlikte ‘Karemetal’ adlı mobilya atölyesini kurarak modern mobilyalar tasarladı. Fransız Grup Espas’tan esinlenerek 1955'te Ali Hadi Bara, Şadi Öziş ve mimar Tarık Carım ile Türk Grup Espas adlı topluluğu kurdu. Bu grup ile resim, heykel ve mimarinin işbirliğini savunan işler üretti.
Çalışmaları 1954 Ankara Devlet Sergisi'nde ikincilik, 1955 Ankara Devlet Sergisi'nde birincilik ödüllerini aldı. 1958 yılında, Brüksel'de düzenlenen uluslararası bir sergide Türk pavyonunun yapımını üstlendi. Altı ay süren bu çalışma sırasında tanıştığı mimar Ralph Erskine'in daveti üzerine mimari tasarımları için form araştırmaları yapmak üzer İsveç'e gitti. İlk eşinden ve Güzel Sanatlar Akademisi'ndeki göreviden ayrılan sanatçı, 1959'da İsveç'e yerleşti. 1965 yılında M/S Hulda adlı 1905 yapımı, iki direkli bir yelkenliyi satın alarak içinde yaşamak ve çalışmak üzere restore ettirdi 1986'da ölümüne kadar bu tekneyi ev ve atölye olarak kullandı.
1967'de Stokholm Uygulamalı Sanatlar Yüksek Okulu'na öğretim üyesi olarak kabul edildi. Bu dönemde yeni geometrik türevler ve yel değirmenleri gibi bilimsel buluşları tescillendi. 1969'da İsveç'te Sundsvall'da bir alan düzenlemesi için açılan yarışmada birincilik ödülü, 1970'te de Örebro Belediye Sarayı önüne konulmak üzere yaptırılan heykel yarışmasında da birincilik ödüllerinden birini aldı.
İLHAN KOMAN'IN CESEDİ VASİYETİ ÜZERİNE YAKILDI!
1986'da 65 yaşındayken İsveç'in başkenti Stokholm'de hayatını kaybetti. Vasiyeti üzerine cesedi yakılarak külleri yaşamının büyük bir bölümünü üzerinde geçirdiği Baltık Denizine atılmıştır.
Çoğunluğu Stokholm'da olmak üzere 20 şehrin sokak ve meydanlarında Koman’ın heykelleri bulunur. Stokholm’da Mimarlık Yüksek Okulu önünde "Leonardo'ya Selam" heykeli sanatçının beğenilen eserlerindendir. Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürlüğü binasının önünde bulunan Akdeniz Heykeli sanatçının Türkiye'de bulunan çalışmalarından en bilinenidir.