• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

İlk Osmanlı Kadın Pilotu(Belkıs Şevket Hanım)

wien06

V.I.P
V.I.P
Belkıs Şevket Hanım Tayyare elbisesi içinde. Tayyarecilik âlemi ile Hanımlarımızın ilk teması.

Osmanlı’nın özellikle son döneminde oldukça dikkate değer hatıralar vardır. Bunlardan biri ordumuza uçak almak için açılan kampanyada bütün Osmanlı kadınlarının yardımına başvuran Belkıs Şevket Hanımdır. Bu yardımı duyurmak için de hayatını tehlikeye atarak o zamanın uçağına binmeyi göze alır.
Kendisi Osmanlı Müdafa-i Hukuk-u Nisvan (kadınlar) Cemiyeti yönetimindendir.
Trablusgarp ve Balkan Harpleri özellikle anneleri, eşleri ve kız kardeşleri daha çok etkilemiştir. Kaybettikleri yakınlarının acısı daha tazedir. Bu arada, Balkanlardan çok sayıda mülteci de perişan halde İstanbul’da yaşıyor. Ayrıca Büyük Balat yangını da İstanbul’u daha da perişan hale getirmiştir. Harp yeni bittiği için ordunun ihtiyaçları devlet millet el ele gidermeye çalışılıyor.

OSMANLI KADINI MÜCAHİTLERE UÇAK ALIYOR

Belkıs Şevket Hanım Kadınlar Dünyası adlı dergide ilk uçan Müslüman Osmanlı Kadını olması hasebiyle uçağa olan ihtiyacın nedenlerini anlatıyor: “Trablus’ta İtalyanların tayyarelerle susuz ve har (sıcak) çöller ortasında namusu vatanı korumak için çalışan fedakâr ordumuzun karargâhlarını bombalarla taciz, kuvvetlerini keşf ettikleri sıralarda bütün Osmanlılar gibi ben de bu son buluştan mahrum olduğumuza çok üzüldüm. Bizim de acilen uçak almamız gerektiği umum tarafından kabul gördü. Padişahın alıp orduya hediye ettiği ilk uçakla halkı da teşvik etti. Devletin ve halkın yardımlarıyla çok sayıda uçak alabildik. Böylece Balkan Harbinde uçak çok işimize yaradı. Özellikle Çatalca Muharebesinde önemli rol oynadılar.”

İLK MÜSLÜMAN KADIN PİLOT

Kadınlar Derneği orduya bir uçak almak istiyor. Belkıs Şevket Hanım da İlk Uçan Müslüman Kadın fikrini anlatıyor. Dernek bu görüşü kabul ederek kendisinin uçabileceğini onaylıyor. Dernek bu münasebetle ilk uçan Müslüman kadın vasıtasıyla İstanbul semalarına broşür atarak yardımı duyurmak istiyor. Alınan izinle bu gerçekleşiyor ve uçak alınıyor. Bu anlayış yaygınlaşarak daha başka uçak ve donanmaya ihtiyaç duyulan başka şeyler de alınıyor halk tarafından.

Kadınlar Dergisinde resmi müracaat şöyle anlatılıyor: “Müdafa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti resmi olarak üyelerinden birinin uçması için müracaat etti. Aldığı cevap şöyle: ….Öz hemşirelerimizin her türlü arzularını yerine getirmek Türkiye’de cemiyet-i nisvandan ilki bir Müslüman kızı olmak bizler içün en büyük saadet ve iftihar olacağından lütfen yalnız birinci kolordu kumandanından bir kart almanız kifayet edebilir. Teşrif buyurulacak olursa tayaran (uçmak) etmek kabil olacağını arzla şerefyap olurum efendim. Tayyare Mektebi Müdürü Mümtaz Binbaşı Veli.”

Bunun üzerin Birinci Kolordu Kumandan Vekili Cemal Paşa’dan izin alınarak, şayet yağmur ve rüzgar olmazsa pazara gitmeye karar verdik. Pazar hava muhalefeti nedeniyle 18 Kasım 1913 pazartesi günü cemiyetin üyeleriyle otomobillerle Ayastefanos’a gittik. Yanımızda Almanya’nın Berliner Tagesblatt gazetesinin temsilcisi Madam Odon Feldman da vardı.

Osmanlı İslam Kadınlarının göstermekte olduğu cesaret-i medeniyeyi samimi sevinçlerle, iftiharlar ile alkışlarlar. Beyhude hayallerle sakim efkarlar ile vakitlerini zayi etmezler. Bu münasebetle Pazartesi günü arabalarla Osmanlı Müdafai Hukuk-u Nisvan Cemiyeti azaları olduğu halde Ayastefanos’a Tayyare Mektebine varıldı. Biraz istirahattan sonra Zat-ı Hazreti Padişahi cenab-ı alisinden muhterem ordumuza hediye ettiği Osmanlı adlı ilk uçağımıza yöneldik. Bu gün muharremin ilk günüdür. Tayyare de Osmanlı’nın ilk tayyaresidir. Savaşa sokulan ve ilk kurşunu yiyen ilk gazi tayyaredir.

Belkıs Hanımın babası kızının alnından öperek tayyareye bindirdi. Tayyare üçü on dört geçe Pilot Fethi Bey’in kumandasında uçtu. Beyoğlu, Panğaltı, Hürriyet-i Ebediyye Tepesi Boğaziçi ve Üsküdar üzerinden bin metre irtifada (yükseklikte) bir cevelan (gezinti) yapıp Ayastefanos’a geri döndü
Belkıs Şevket Hanım uçtuğu esnada gökten şu broşürü attı: “Osmanlı Müdafaa-i Hukuk-u Nisvan Cemiyeti azasından ve Kadınlar Dünyası Muharrirlerinden Belkıs Şevket Hanım Osmanlı ve İslam Kadınlığı Namına havada tayaran ederken Kadınlar Dünyası ismiyle muhterem ordumuza bir tayyare ihdası bila tefrik cins ve mezheb Osmanlı Kadınlığından bekler.”

Belkıs Hanım uçağa nasıl bindiğini ve neler gördüğünü ayrıntısıyla anlatıyor: Semalara doğru nuru hidayetle parlayan Hilalli minareler şamadanlar içindeki mumlar gibi müşahede olunur. Ebniye ve emakin fenni çocuk eğlencelerindeki küçük olur gibi nazara çarpıyordu. Sevimli payitahtımız semadan kuş bakışı görünüşü hakikaten pek güzeldi…

Pervaneden sıçrayan benzin gözlüklerimin üstüne sıçrıyor, etrafımı görmek için bunları temizliyordum. Çünkü oturduğum yer makineye pek yakın idi. Sefine-i havaiyemiz iniş ve kalkışlar yapıyordu. Bu esnada muvazeneyi bozmamak ehemmiyetlidir. İstanbul’dan ayrıldıktan beş on dakika sonra karargâha ulaşıldı. Yere nüzul ettiğimiz zaman gönlümde bir mahzunluk vardı. ( … )
Belkıs Şevket Hanım Fethi Beyin kullandığı uçakta uçmuştu. Fethi Bey kısa bir süre sonra arkadaşı Nuri Beyle aldıkları emir doğrultusunda Ortadoğu’yu gezmeye başlıyorlar. Uçakları düşünce şehit oluyorlar. (Bu iki pilotu mezarı bugün Suriye’nin başkenti Şam’dadır.)

Kadınlar dergisi bu olay üzerine üzüntüsünü şöyle bildiriyor: “Fethi Bey ve arkadaşı Nuri Bey Osmanlı sancağını göklere kadar çıkardı. Sonra o çok sevdiği milletinin bağrına düştü. Şehid oldu. Hayata veda ederken arkalarında otuz milyon Osmanlı, üç yüz milyon Müslümanlığı giryan ve hicranda bıraktı.”
 
Geri
Top