• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

İnci Hikayeler...

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
İnci Hikayeler...

İslami, en güzel hikaye ve kıssalar....

Hz. Ali (r.a) bir akşam üzeri eşi Hz. Fatıma’yı (r.a) ağlarken görür. Yanına koşarak gider ve yüzüne bakar:
- Ey Rasulullah'ın en güzel çiçeği neden ağlıyorsun?
Hz. Fatıma biraz bekler ve söyle der:
-Ya Ali bugün gülümsemeni görmeyince benden razı değilsin sandım…”
 
EBUBEKİR r.a Müşrikler Sevr mağarasının ağzına kadar geldiklerinde endişeye kapılan Hz. Ebû Bekir, Allah Rasûlü’ne hitâben:

“–Ben öldürülürsem, nihâyet bir tek kişiyim, ölür giderim. Fakat Sana bir şey olursa, o zaman bir ümmet helâk olur.” diyordu.
Peygamberimiz ayakta namaz kılıyor, Hz. Ebû Bekir de gözcülük yapıyordu. Efendimiz’e:

“–Şu kavmin Sen’i arayıp duruyorlar. Vallahi ben kendim için endişelenmiyorum. Fakat sana zarar vermelerinden korkuyorum.” dedi.

Rasûl-i Ekrem (s.a.v), yâr-ı ğâr’ına:
“–Ey Ebû Bekir, mahzun olma! Hiç şüphesiz Allah bizimle beraberdir!” buyurdu.
(İbn-i Kesîr, el-Bidâye, III, 223-224; Diyârbekrî, I, 328-329)

Bu tablo Hz. Ebû Bekir için en büyük bir şeref levhasıdır. Çünkü Cenâb-ı Hak bu ânı Kur’an-ı Kerim’de zikrederek ebedîleştirmiş ve onun Allah Rasûlü’ne yardımcı olduğunu ilan etmiştir:

“O’na (Muhammed’ e) yardım etmezseniz, bilin ki inkâr edenler, O'nu Mekke 'den çıkardıklarında mağarada bulunan iki kişiden biri olarak Allâh O’na yardım etmişti. Arkadaşına «Üzülme, Allâh bizimle berâberdir!» diyordu; Allâh da O’na sekînetini indirmiş, görmediğiniz askerlerle O’nu desteklemiş, inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allâh ’ın sözü ise, işte en yüksek olan odur. Allâh Azîz’dir, Hakîm’dir.”

(Tevbe, 40)
 
Adam Gelmiş Diyor ki ;

+ Hocam Ben Filistin'e Savaşa Gideceğim.
- Nasıl Gideceksin Filistin'e Savaşmaya ?...
+ Hocam Ben Giderim Yaya'da Olsa Giderim.
- Evladım Sen Namaz Kılıyor musun ?
+ Hayır Hocam Ya Kılamıyorum
.- Evladım Cami Evine Ne Kadar Uzaklıkta ?
+ 10 Veya 15 Metre Hocam.

Ulan adama bak ! Elinde patlak tabanca, ağzında Malbora sigara Filistini kurtarmaya gideceğim diyor. Sen daha evine 10 metre uzaklıktaki Camiye gidip kendini kurtarmıyorsun o kadar yolu yaya gidip Filistin'i mi kurtaracaksın ?
 
Bir gün, bir adam Peygamber Efendimiz’in yanına gelerek , "Size dünya ve ahiretle alakalı soracak sorularım var." der. Bunun üzerine Peygamberimiz o kimseye , " Ne istiyorsan sor " buyurur. Ardından o kişi ile Peygamber Efendimiz arasında şu diyalog yaşanır:

- İnsanların en zengini olmak istiyorum .
- Kanaatkâr olursan insanların en zengini olursun.
- İnsanların en hayırlısı olmak istiyorum .
- İnsanların en hayırlısı , insanlara faydalı olandır. Sen de insanlara faydalı ol.
- İnsanların en adaletlisi olmak istiyorum .
- Kendin için istediğini insanlar için de istersen insanların en adili olursun.
- İnsanlar içinde Allah’ a en yakın, O ’nun en has kullarından olmak istiyorum .
- Allah ’ı çok zikredip anar ve hatırlarsan o zaman Allah’ın en has kulu olursun .
- Muhsinlerden , iyilik edenlerden olmak istiyorum .
- Allah ’a , O ’ nu görüyor gibi ibadet et, her ne kadar sen O ’nu görmesen de O seni görüyor.
- İmanımı kemale erdirmek istiyorum .
- Güzel ahlaklı olursan imanın kemale erer
- Kıyamet günü nur içinde haşrolmak istiyorum .
- Hiç kimseye zulmetme, kıyamet günü nur içinde haşrolursun.
- İnsanların en merhametlisi olmak istiyorum .
- Önce kendine ve insanlara merhamet et ki; Allah da sana merhamet etsin.
- Günahlarımın azalmasını istiyorum .
- İstiğfar ederek günahlarının bağışlanması için Allah’ a yalvarırsan günahların azalır .
- İnsanların en kerimi olmak istiyorum .
- Allah ’a kullarını şikayet etmezsen insanların kerimi olursun.
- Rızkımın bol olmasını istiyorum .
- Temizliğe devam edersen rızkın bol olur.
- Allah ve Resulü tarafından sevilmek istiyorum .
- O zaman Allah ve Resulü’nün sevdiklerini sev, sevmediklerini de sevme.
- Allah ’ın bana kızmasından kendimi korumak istiyorum .
- Kimseye kızmazsan Allah’ın gazabından ve kızmasından kurtulursun.
- Duamın kabul edilmesini istiyorum .
- Haramlardan sakınırsan duaların kabul olur.
- Allah ’ın beni başkalarının yanında rezil etmemesini istiyorum .
- Namusunu koruyup iffetli ol ki; insanlar yanında rezil olmayasın.
- Allah ’ın ayıplarımı , kusurlarımı örtmesini istiyorum .
- Kardeşlerinin ayıplarını örtersen Allah da senin ayıplarını örter.
- Benim günahlarımı ne siler?
- Gözyaşların , hudûun (saygıyla Allah’a kulluğun) ve hastalıklar
- Allah yanında hangi iyilik daha faziletlidir?
- Güzel ahlak , tevazu , belalara sabır ve kazaya rıza.
- Allah yanında en büyük günah hangisidir?
- Kötü ahlak ve Allah'ın emirlerine karşı gösterilen cimrilik
- Rahman Allah'ın gadabını ne dindirir?
- Gizliden gizliye sadaka vermek ve sıla-i rahim (akrabaları ziyaret ve görüp gözetmek).
 
Öyle bir gece ki gecelerin en güzeli…
Güzelliği O'ndan gelen…
Hz. Aişe'nin dizlerine yaslamıştı mübarek başını…
Gökyüzünü seyrediyorlardı…

Biraz sonra Hz. Aişe'nin gözyaşlarının yüzüne damladığını farketmişti…
"-Niçin ağlıyorsun ya Aişe dedi…"

Dedi ki En Sevgilinin Sevgilisi…
"-Ya Rasulallah bir Ay’a bakıyorum birde sizin yüzünüze, sizin yüzünüz Ay’dan daha parlak!…"

Ve cevap verdi Güllerin Efendisi…
"-Bilmez misin ya Aişe Ay nurunu benden alır…"

İşte bu yüzden Ay’a her baktığımızda Ay yüzünü görmek ister salâvat getiririz en Sevgiliye…
”Allahümme Salli Alâ Seyyidina ve Nebiyyina Muhammed”
 
Erkek adam ağlamazmış…

Hz. Muhammed S.A.V ümmetim, ümmetim diye göz yaşı dökmedi mi?…..

Zilzal suresini duyunca Hz. Ebubekir hıçkırıklara gömülmedi mi?…

Hz. Ömer Efendimizin yattığı hasırdan sırtının çukur çukur olduğunu görünce gözünde yaşlar birikmedi mi?…

Kabirlerin yanına varınca sakalları ıslanıncaya kadar ağlayan Hz. Osman değil mi?…

Hz .Muhammed S.A.V. ne buyurdu? Hadisler bak;
Ağlayın,eğer ağlayamıyorsanız ağlamış gibi hüzünlenin. Kıyamet günündeki azabı bilseydiniz, ayakta durmayacak hale gelinceye kadar namaz kılar, sesiniz kısılıncaya kadar ağlardınız…
Erkek Adam ağlamaz değil, Adam gibi Adamsa ağlar. Aşk -der ağlar, Af -der ağlar, Allah(c.c) -der ağlar ….
 
Seven Uyudu Ama Sevilen Ayakta…

Adam Bir Gece Namaz Kılmak İçin Seccadesini Serer.
Namazını Bitirdikten Sonra Şöyle Bir Dua Da Bulunur ;
Ya Rabbi (c.c) şu vakitte birçok kimse uyudu …Birçoğu sevdiğine gitti, ben de sana geldim çünkü benim Sevdiğim sensin.

Sonra zikre başladı ve seccade üzerinde zikir çekerken uyuyakaldı.

Bir hırsız girdi evine biraz sonra bakındı sağına soluna. Oldukça az ve eski eşyaların olduğu fakir birinin eviymiş bu.

”Ne fakir bir ev” diye düşündü. Ama bir kaç parça eşya almadan çıkmak olmaz diye de düşündü.

Torbasına doldurduğu birkaç parça eşya ile tam evden çıkacakken bir de baktı ki kapı yok !

Az önce girdiği kapı hiç biryerde yoktu her yer duvardı.

Aldıklarını bıraktı ve tekrar çevresine baktı kapı orada duruyordu.
Tekrar torbasına doldurdu eşyaları ve tekrar baktı ki kapı yine yoktu!

Bu işlemi tam 3 kez tekrarladı.

Tam o esnada duvarlar dalga dalga yarılarak dedi ki ;

”Ey Hırsız ! Seven Uyudu Ama Sevilen Ayakta…”
 
İNSAN SEVDİĞİNE GÖTÜRDÜĞÜNÜ SAYAR MI HİÇ?

Dervişin biri tesbih çekerek yolda yürürken karşıdan gelen bir genç kız görür.

Sorar derviş:
  • Hayırdır nereye?
  • Sevdiğime elma götürüyorum.
  • Kaç tane?
  • İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç?
Usulca koparır derviş tesbihinin ipini.
 
ALLAH[/B]’ın emrine ittiba ettiğimiz her an, bayramımızdır…

Öyleyse ALLAH’ın emrine uyma hali devam etmeli ki, ömrümüz bayram gibi geçsin. Madem ki her yerde ve her zaman kalbimizi çalıştıran, damarlarımızda kanımızı dolaştıran ALLAH’tır, öyleyse her zaman ve her yerde haramdan kendimizi çekmek gerekir. İşte gerçek bayram budur.

Diyorlar ki, “Deliye her gün bayram!..” Doğrudur…
Haramların zevkinden kaçıp, helal dairenin çilelerine katlanmak da bir nevi deliliktir(!) Helal dairede kalırken, haramlardan kaçmanın sevinci yaşanır. Ben içmedim, çamura düşmedim, haram bataklığına düşüp rezil olmadım. Benim din kardeşlerime kinim yok, düşmanım yok… Bayrama bakın! Haramlardan her kaçışımız bir bayram!..

Müslümanlar bayramda gezmenin ve dinlenmenin tadını çıkarıyorlar. Bu gezmelere haram katmak, bayrama yakışmaz. Mesela bayram giysileri alırken, tesettüre dikkat etmek lazım… Bayram ziyaretlerinde gıybet etmemek, ikramlarda abartıya kaçmamak lazım… Bayram yaparken, günah işlemek bayrama yakışmaz.

Çocukken bayramda bana yepyeni bir elbise giydirdiler. Ben seviniyordum. Amma arkadaşlarımın yanına gidince onların gıptalı bakışları beni çok üzdü. Bir an evvel eve gittim, bayramlık elbisemi çıkardım, gündelik elbiselerimi giydim. O halimle arkadaşlarımın yanına gelince rahat ettim…

Bayram geldi, yaşlıların gözü yollarda… Ziyarete gelen var mı?
Bayram geldi, fakirlerin kulağı kapıda, hediye getiren var mı?
Demek ki bayramın iki önemli esası var;
Biri ziyaret, ikincisi hediyeleşmek…

Başımdan geçen bir olayı anlatayım: Hastanede yattığım sıralarda yaşlı bir hastaya doktor geldi, dedi ki: “Haydi gözün aydın! Seni bugün taburcu edeceğiz.” Hasta dedi ki: “Doktor bey, beni hastaneden çıkaracaksınız amma gidecek yerim yok. Beni öldürsen daha büyük iyilik yapmış olurdun.” Doktor irkildi, “Öyle şey olmaz!” dedi. “Bizim vazifemiz tedavi etmektir. Tedavi olan hastayı da çıkaracağız ki onun yerine başka hasta alalım.” O yaşlı hasta ellerini açtı, “ALLAH’ım, ben Senden şifa istemedim. Canımı al diye yalvardım.”
Bu bayramda bir fakirin, bir kimsesizin kapısını çalarsak, yalnızlığın ne büyük imtihan olduğu daha iyi anlaşılır…

Bayramınız mübarek olsun.” diyorlar. Bayram zaten mübarektir! Biz nasıl mübarek olacağız, onun hesabını yapmak lazım.
İnsanlar bir taraftan dünyaya geliyor. Bir taraftan dünyadan gidiyor. Nereden geldim, niçin geldim, nereye gideceğim? Bu sorulara cevap arayıp, bulanların bayramı kutlu olsun…

| Hekimoğlu İsmail |
 
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM...

Zeynep’le annesi, o içinde her şey olan kitabı, yani Kur’ân’ı okumaya başladılar. Önce annesinin ağzından bir fısıltı duyar gibi oldu Zeynep. “Efendim?” dedi. Kendisine bir şey söylendiğini sanmıştı. “Besmele çektim.” dedi annesi.

Bismillahirrahmanirrahim.

Zeynep şimdi daha iyi duymuştu. “Dedem beni kucağına alırken de aynı şeyi söylemişti.” dedi.

Annesi gülümsedi.

Çünkü her işin başı ‘Bismillah’tır. Her işe başlarken ‘Bismillahirrahmanirrahim’ deriz. Kur’ân okumaya başlarken de, yemek yapmaya başlarken de…

Zeynepcik sormadan edemedi: “Neden bismillah diyoruz ki? Sebebini tam anlayamadım.

Annesi gözlerinin içine baktı Zeynep’in. Bu bakış çok hoşuna giderdi. Annesinin gözlerinin içinde kendisini görebiliyordu.

Annesi anlatmaya başladı…

Hani, hatırlar mısın, bir masalda, ‘Açıl susam açıl!’ deyince açılan bir kapı vardı. Kapı bu sözü söylemeden açılmıyordu.

Zeynep başını salladı. Annesinin gözlerinin içindeki Zeynep de salladı başını.

Biz bu söze ‘parola’ diyoruz. Dün seyrettiğimiz filmde de vardı, hatırlasana. Kapıya bir yabancı gelirse, parolayı soruyorlardı. Bilemezse içeri almıyorlardı. Parolayı bilmeyen dışarda kalıyor, yabancı ve düşman sayılıyor. Ama parolayı söyleyince, herkes dost olduğunu anlıyor ve sana öyle davranıyor.

Zeynep bütün bunların “Bismillahirrahmanirrahim”le ilgisini merak ediyordu. Gözlerini annesinin gözlerinden ayırmadan öylece durdu. Dudakları aralanmıştı meraktan.

Bismillah da onun gibi bir parola işte!” dedi annesi. “Bir işi yapmaya başlayınca, varlıklar âleminin kapısını aralarsın. Onların seni tanımasını, sana destek olmasını umarsın. O zaman bir işe başlar başlamaz, kendini tanıtman gerek. Onları ve seni yaratan ALLAH adına burada olduğunu söylemelisin. İşte ‘Bismillah’ diyerek, ALLAH’ın adıyla iş yaptığını hatırlatırsın, O’nun kulu olduğunu hatırlarsın, O’nun izniyle hareket ettiğini söylemiş olursun. Yani, bu âlemin parolasını fısıldamış olursun. Eğer parolayı söylemezsen, yabancı ve düşman sanılırsın. Bir bahçeye izinsiz girmek gibi bir şey bu! O zaman sana kapılar açılmaz, işlerin kolaylaşmaz. Parolayı söylersen kapılar açılır, yabancılık çekmezsin, hiçbir şey de sana yabancı ve düşmanmış gibi gözükmez… İşte biz de ‘Bismillah’ diyerek başlıyoruz okumaya; tâ ki Rabb’imizin söyledikleri bize açılsın ve ne sorumuz varsa cevaplansın.

Zeynep, “Şimdi ‘Bismillah’ deyince Kur’ân’ın kapağı kendiliğinden mi açılacak?” diye sordu.

Annesi bu masumca soruya tebessümle karşılık verdi. Biraz gülüştüler.

Aslında, evet!” dedi annesi. “Biz ALLAH adına açacağız Kur’ân’ı ve o da bize sırlarını açacak, sorularımızı cevaplayacak.

Hadi var mısın?” dedi annesi. Elinden tuttu Zeynep’in.

Kur’ân’ın ilk kapağını Zeynep’in minik elleri kaldırdı. Ama önce parolayı söyledi: “Mismillah!

Senai DEMİRCİ

 
Geri
Top