Yetişkinler için olduğu kadar çocuklar için de büyük bir eğlence, iletişim ve eğitim kaynağı olan Internet'in kullanımı ve erişimi son yıllarda ülkemizde hızla yaygınlaşmaktadır. Internet, dünyayı keşfetme, öğrenme açısından mükemmel bir ortamdır. Ancak, Internet kullanımının çocuklar için yarattığı riskler de mutlaka akılda tutulmalıdır. Yasal olmayan, şiddet ve cinsellik içeren sitelere kolay erişim, tehlikeli insanlarla iletişim, oyunlara aşırı bağımlılık başta gelen riskler arasındadır. Uyuşturucu ve terör gibi yasal olmayan yollara destek arayanlar Internet'i propaganda aracı olarak kullanmaktadır. Yapılan araştırmalar birçok çocuğun Internet'te kandırıldığını ve istismarla karşılaştığını göstermektedir.
Çocukların Internet'te karşılaşabileceği risklerden en önemlisi sakıncalı içeriği olan cinsel içerikli sitelere girmeleri ve erişkinlerin cinsel tekliflerine maruz kalmalarıdır. Kimlik ve kişilik gelişimini henüz tamamlamamış olan çocuk ve ergenlerin cinsellikle ilgili yayın ve bilgileri internette doğru şekilde öğrenememeleri, sanal yolla cinsel tacize uğramaları, onların ruhlarında ve beyinlerinde tamiri zor hasarlara yol açmaktadır. Internet'in sağladığı sınırsız özgürlük ve sınırları aşma özelliği nedeniyle de bu tip istismarın önlenmesi oldukça zor olmaktadır. Günümüzde 25 milyondan fazla çocuk Internet'te saatlerce sörf yapmakta ve her dört çocuktan biri cinsel içerikli sitelere girmektedir.
Bu olumsuz etkilere maruz kalan çocuk ve ergenler, karşı cinsi ve cinselliği doğru tanıyamamakta, karşı cinsle ilişkide güvensizlik ve kaygı taşımakta ve hepsinden önemlisi ileriki dönemlerde sapkınca eğilimlere yönelmektedirler. Gelişme çağındaki çocuklar için internetin doğru kullanılmaması sonucunda ise, dil gelişimlerinde ve sosyal ilişkilerde zayıflama görülebilir. Okul çağındaki çocuklarda, derslerde başarısızlık, depresyon, hareketsiz kalma sonucunda boyun, sırt ve baş ağrıları, şiddet eğilimli agresif davranışlar görülebilir.
Çocuklarımız İnternet'te Nasıl Güvende Olur?
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, ''İnternette Güvenlik Kampanyası'' çerçevesinde, internetteki zararlı içerikli siteler, internetin sunduğu teknolojik olanaklar, internet bağımlılığı ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veren bir kitapçık hazırladı.
İnterneti, ''Bir taraftan, sıcak evinizden çıkmadan birçok işinizi yapan bir uşak, diğer yandan ise evinizin bir köşesinde canavarları barındıran tehlikeli bir silah'' olarak tanımlayan kitapçıkta, faydalı bir internet kullanımı için ebeveynlere şu öneriler yapıldı:
Internet’in karanlık yüzünden çocukları koruyabilmek için ebeveynlere büyük görevler düşmektedir. Çocukların bilgisayarda yaptığı işlemlerin izlenmesi, girdiği sitelerin takip edilmesi, Chat logolarının (sohbet kayıtlarının) kontrol edilmesi, ebeveynlerin mutlaka yapması gereken görevlerinin başında yer almalıdır.
İtalya’da “İnternet, Çocuk, Risk, Algılama” isimli bir araştırma yapılmış ve 8 ila 13 yaş arasındaki 5.000 çocuk ile 500 ebeveyn ve öğretmenin katıldığı araştırmadan şu sonuçları elde edilmiştir.
İnternet üzerinde yapılan bu tür araştırmalar, internet’in kontrolsüz kullanılamayacak kadar ciddi ve istismara açık bir konu olduğunu göstermektedir..
ŞİDDET İÇEREN BİLGİSAYAR OYUNLARI :
Hayatımızın olmazsa olmazları, listesinin başında bilgisayarlar gelmektedir. Bilgisayarlar pek çok alanda işleri kolaylaştırmanın yanı sıra, oyunlarla eğlence aracı olarak da kullanılmaktadır. Ancak uzmanlar, şiddet içeren bilgisayar oyunlarının, çocukları daha saldırgan, daha saygısız ve hantal hale getirdiği konusunda aileleri uyarmaktadırlar. Son yıllarda birçok psikologa göre, “bilgisayar oyunu bağımlılığı” tedavi edilmesi gereken bir sorun olarak görülmektedir. Bağımlılık yaratan oyunlara ilginin giderek artması dikkate alındığında, bu konuya daha fazla önem verilmesi gerektiği açıkça görülmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da bulunan “Ulusal Medya ve Aile Enstitüsü”, bağımlılık yaratan bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili çarpıcı bir rapor hazırladı.
Rapora göre başta ABD olmak üzere aileler, bilgisayar oyunlarındaki şiddet konusunda ne kadar endişelenseler de, meselenin ciddiyetini kavramaktan çok uzak.
Enstitünün her yıl düzenli olarak yayınladığı rapora göre, bağımlılık yaratan oyunlar, çocukları daha saldırgan, saygısız ve hantal hale getirdiğini ortaya koymaktadır. Rapor, içerdikleri şiddet ve cinsellik nedeniyle 10 oyun konusunda aileleri ayrıca uyarıyor. Uzmanlar, oyunların üzerinde, alıcıları uyaran yazılar bulunduğunu ancak ailelerin bunları çok fazla önemsemediğine dikkat çekiyorlar.
Çocuklarımız bilgisayar oyunları karşısında “zaman” kavramını yitiriyorlarsa, bazen bütün günün geçtiğini dahi fark edemiyorlarsa, yemek yemeyi, okul sorumluluklarını erteliyorlarsa, tehlike içindeler diyebiliriz. Ailenin çabasına rağmen sorun hala çözülemiyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
Bilgisayar oyunlarında çocuklar, senaryosu düşünülmüş bir dünyada, figüran olarak rol alıyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; çocuğun oyun dünyasını sadece bilgisayar oyunlarının oluşturmamasıdır. Çocuğun, gelişimini destekleyen ailecek yapılacak alternatif faaliyetler oyun dünyasında yaşantı zenginliği oluşturur.
Yapılan araştırmalara göre şiddet ve saldırganlığa yönelik davranışlar yaşamın ilk yıllarında kazanılmaktadır. Bilgisayar oyunlarına bağımlılık; zamanla hastalık haline dönüşmektedir. Şiddet içeren bilgisayar oyunlarında her türlü öldürme,parçalama ve yok etme örneklerinin dolu olduğu düşünüldüğünde, çocuklarımızın ne kadar büyük tehlike içinde olduğunu kestirmek zor değil….
Sonuç olarak çocuklarımızın ve gençlerimizin harikalar yaratmalarına fırsat sağlayabilecek teknoloji ve onun bir ürünü olan bilgisayarları, nasıl kullanmaları gerektiği konusunda çocuk ve gençlerimizi doğru yönlendirmezsek, bu teknoloji bir gün bizim kabusumuz olacaktır. Bu konuda en büyük görev ailelere düşmektedir. Şiddet içeren bu tür oyunların çocuğumuzun ruhsal yapısına ve kişiliğine zarar vereceğini düşünüyorsak, gerekli önlemleri almalıyız. Gerekirse çcuğumuzun bilgisayar kullanımını iki saati geçmeyecek şekilde sınırlamalıyız. Bilgisayarda hangi oyunların yüklü olduğunu kontrol etmeliyiz. Çocuklarımızı İnternet ve bilgisayarın zararlı etkilerinden korumak bütün ebeveynlerin ve çocuklara model olan bütün yetişkinlerin görevidir. Unutmayalım ki yetişkinler ve siz ebeveynler sorumluluklarınızı doğru bir şekilde yerine getirirseniz mutlu ve sağlıklı nesiller yetiştirebilirsiniz.
Çocukların Internet'te karşılaşabileceği risklerden en önemlisi sakıncalı içeriği olan cinsel içerikli sitelere girmeleri ve erişkinlerin cinsel tekliflerine maruz kalmalarıdır. Kimlik ve kişilik gelişimini henüz tamamlamamış olan çocuk ve ergenlerin cinsellikle ilgili yayın ve bilgileri internette doğru şekilde öğrenememeleri, sanal yolla cinsel tacize uğramaları, onların ruhlarında ve beyinlerinde tamiri zor hasarlara yol açmaktadır. Internet'in sağladığı sınırsız özgürlük ve sınırları aşma özelliği nedeniyle de bu tip istismarın önlenmesi oldukça zor olmaktadır. Günümüzde 25 milyondan fazla çocuk Internet'te saatlerce sörf yapmakta ve her dört çocuktan biri cinsel içerikli sitelere girmektedir.
Bu olumsuz etkilere maruz kalan çocuk ve ergenler, karşı cinsi ve cinselliği doğru tanıyamamakta, karşı cinsle ilişkide güvensizlik ve kaygı taşımakta ve hepsinden önemlisi ileriki dönemlerde sapkınca eğilimlere yönelmektedirler. Gelişme çağındaki çocuklar için internetin doğru kullanılmaması sonucunda ise, dil gelişimlerinde ve sosyal ilişkilerde zayıflama görülebilir. Okul çağındaki çocuklarda, derslerde başarısızlık, depresyon, hareketsiz kalma sonucunda boyun, sırt ve baş ağrıları, şiddet eğilimli agresif davranışlar görülebilir.
Çocuklarımız İnternet'te Nasıl Güvende Olur?
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, ''İnternette Güvenlik Kampanyası'' çerçevesinde, internetteki zararlı içerikli siteler, internetin sunduğu teknolojik olanaklar, internet bağımlılığı ve korunma yöntemleri hakkında bilgi veren bir kitapçık hazırladı.
İnterneti, ''Bir taraftan, sıcak evinizden çıkmadan birçok işinizi yapan bir uşak, diğer yandan ise evinizin bir köşesinde canavarları barındıran tehlikeli bir silah'' olarak tanımlayan kitapçıkta, faydalı bir internet kullanımı için ebeveynlere şu öneriler yapıldı:
- İlgi çekici ve eğlenceli web sitelerini çocuğunuzla beraber bulmaya çalışın. İnterneti keşfetmeye yönelik bu olumlu tavır, gelecekte internetle ilgili çocuğun yaşayacağı olumlu ya da olumsuz deneyimleri paylaşabilmeniz için bir fırsat olacak.
- İnternet bağlantısı olan bilgisayar ve oyun aygıtlarını tüm ailenin kullandığı bir odaya ya da merkezi bir konuma yerleştirin.
- Çocuğunuzun kişisel hiçbir ipucu içermeyen ve hiçbir kişisel anlamı temsil etmeyen bir rumuz ya da e-posta adresi seçmesine yardımcı olun.
- Çocuğunuzla evde internet kullanımının koşulları hakkında anlaşın.
- Çocuğunuzu kişisel bilgilerini açıklarken dikkatli olması gerektiği konusunda uyarın.
- Çocuğunuzu internetteki kaynaklar hakkında daha eleştirel olmaları için eğitin.
- Yasa dışı olduğunu düşündüğünüz online materyalleri yetkililere bildirin.
- Çocuklarınızın internet kullanım alışkanlıklarını öğrenin. Müzik indirme, online oyunlar, messenger gibi ne tür internet aktivitelerine katıldıklarını bilin.
- İnternetin iyi yanlarının, kötü yanlarından daha baskın olduğunu daima aklınızda bulundurun.
- Spam’e engel olun. Bir spam filtreleme yazılımı ile çocuklarınızı rahatsız edici mesajlar almalarına engel olun.
- Çocuklarınıza kendilerinin veya ailelerinin fotoğraflarını hiç bir zaman internette tanıştıkları kişilere göndermemelerini ve tanımadıkları kişilerle diyaloga girmemeyi öğretin
- Çocuklarınızla internette yaptıklarını konuşun.
Internet’in karanlık yüzünden çocukları koruyabilmek için ebeveynlere büyük görevler düşmektedir. Çocukların bilgisayarda yaptığı işlemlerin izlenmesi, girdiği sitelerin takip edilmesi, Chat logolarının (sohbet kayıtlarının) kontrol edilmesi, ebeveynlerin mutlaka yapması gereken görevlerinin başında yer almalıdır.
İtalya’da “İnternet, Çocuk, Risk, Algılama” isimli bir araştırma yapılmış ve 8 ila 13 yaş arasındaki 5.000 çocuk ile 500 ebeveyn ve öğretmenin katıldığı araştırmadan şu sonuçları elde edilmiştir.
- Çocukların büyük bir çoğunluğu sohbet odaları, haber grupları ve diğer interaktif servisler gibi, yabancılarla iletişim kurabilecekleri ortamları düzenli olarak ziyaret etmekte.
- Araştırma kapsamındaki çocuklar cinsellikle ilgili konulara ilgi duyuyor
- Ebeveynlerin %47’si çocuklarının internette ziyaret ettiği siteleri nadiren denetliyor.
- Çocukların %27’si tümüyle denetimsiz internette dolaşabiliyor.
- Çocukların %34’ü Internet kullanım prensipleri konusunda büyüklerinden hiçbir bilgi ve öneri almamış.
- Öğretmenlerin çoğunluğu Internet’e nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda emin değil. Bilgi teknolojilerini kullanma ve öğretme yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor.
İnternet üzerinde yapılan bu tür araştırmalar, internet’in kontrolsüz kullanılamayacak kadar ciddi ve istismara açık bir konu olduğunu göstermektedir..
ŞİDDET İÇEREN BİLGİSAYAR OYUNLARI :
Hayatımızın olmazsa olmazları, listesinin başında bilgisayarlar gelmektedir. Bilgisayarlar pek çok alanda işleri kolaylaştırmanın yanı sıra, oyunlarla eğlence aracı olarak da kullanılmaktadır. Ancak uzmanlar, şiddet içeren bilgisayar oyunlarının, çocukları daha saldırgan, daha saygısız ve hantal hale getirdiği konusunda aileleri uyarmaktadırlar. Son yıllarda birçok psikologa göre, “bilgisayar oyunu bağımlılığı” tedavi edilmesi gereken bir sorun olarak görülmektedir. Bağımlılık yaratan oyunlara ilginin giderek artması dikkate alındığında, bu konuya daha fazla önem verilmesi gerektiği açıkça görülmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington’da bulunan “Ulusal Medya ve Aile Enstitüsü”, bağımlılık yaratan bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili çarpıcı bir rapor hazırladı.
Rapora göre başta ABD olmak üzere aileler, bilgisayar oyunlarındaki şiddet konusunda ne kadar endişelenseler de, meselenin ciddiyetini kavramaktan çok uzak.
Enstitünün her yıl düzenli olarak yayınladığı rapora göre, bağımlılık yaratan oyunlar, çocukları daha saldırgan, saygısız ve hantal hale getirdiğini ortaya koymaktadır. Rapor, içerdikleri şiddet ve cinsellik nedeniyle 10 oyun konusunda aileleri ayrıca uyarıyor. Uzmanlar, oyunların üzerinde, alıcıları uyaran yazılar bulunduğunu ancak ailelerin bunları çok fazla önemsemediğine dikkat çekiyorlar.
Çocuklarımız bilgisayar oyunları karşısında “zaman” kavramını yitiriyorlarsa, bazen bütün günün geçtiğini dahi fark edemiyorlarsa, yemek yemeyi, okul sorumluluklarını erteliyorlarsa, tehlike içindeler diyebiliriz. Ailenin çabasına rağmen sorun hala çözülemiyorsa, mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
Bilgisayar oyunlarında çocuklar, senaryosu düşünülmüş bir dünyada, figüran olarak rol alıyorlar. Burada dikkat edilmesi gereken nokta; çocuğun oyun dünyasını sadece bilgisayar oyunlarının oluşturmamasıdır. Çocuğun, gelişimini destekleyen ailecek yapılacak alternatif faaliyetler oyun dünyasında yaşantı zenginliği oluşturur.
Yapılan araştırmalara göre şiddet ve saldırganlığa yönelik davranışlar yaşamın ilk yıllarında kazanılmaktadır. Bilgisayar oyunlarına bağımlılık; zamanla hastalık haline dönüşmektedir. Şiddet içeren bilgisayar oyunlarında her türlü öldürme,parçalama ve yok etme örneklerinin dolu olduğu düşünüldüğünde, çocuklarımızın ne kadar büyük tehlike içinde olduğunu kestirmek zor değil….
Sonuç olarak çocuklarımızın ve gençlerimizin harikalar yaratmalarına fırsat sağlayabilecek teknoloji ve onun bir ürünü olan bilgisayarları, nasıl kullanmaları gerektiği konusunda çocuk ve gençlerimizi doğru yönlendirmezsek, bu teknoloji bir gün bizim kabusumuz olacaktır. Bu konuda en büyük görev ailelere düşmektedir. Şiddet içeren bu tür oyunların çocuğumuzun ruhsal yapısına ve kişiliğine zarar vereceğini düşünüyorsak, gerekli önlemleri almalıyız. Gerekirse çcuğumuzun bilgisayar kullanımını iki saati geçmeyecek şekilde sınırlamalıyız. Bilgisayarda hangi oyunların yüklü olduğunu kontrol etmeliyiz. Çocuklarımızı İnternet ve bilgisayarın zararlı etkilerinden korumak bütün ebeveynlerin ve çocuklara model olan bütün yetişkinlerin görevidir. Unutmayalım ki yetişkinler ve siz ebeveynler sorumluluklarınızı doğru bir şekilde yerine getirirseniz mutlu ve sağlıklı nesiller yetiştirebilirsiniz.
Son düzenleme: