İşi bırakmanın bildirilmesi
İşi bırakmanın tarifi VUK’nun 161’nci maddesinde yapılmıştır. Buna göre, “vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması veya sona ermesi”, işi bırakma fiilini ifade etmektedir. İşlerin herhangi bir nedenle geçici olarak durdurulması işi bırakma sayılmaz.
Bu anlamda hastalık veya seyahat nedeniyle işyerinin bir müddet kapatılmış olması işi bırakma sayılmamaktadır. Dolayısıyla bu mükelleflerin bildirimde bulunma zorunlulukları olmadığı gibi mükellefiyetleri de silinmez.
Ölüm hali işi bırakma sayılır. Bu durumda işi bırakma bildirimini mirasçılardan birinin yapması yeterlidir.
Tasfiye ve iflas halinde ise mükellefiyet, muamelelerin tamamen bitmesine kadar devam eder. Bu halde mükellefe düşen görevler tasfiye memurları veya iflas dairesi tarafından yerine getirilir. Tasfiye memurları veya iflas idaresinin tasfiye ve iflas kararları ile tasfiye ve iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.
İş ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi işi bırakma hüviyetinde olmayıp, adres değişikliği sayılır.
Vergi Usul Kanununun 160’ncı maddesi uyarınca, işe başlama bildiriminde bulunmak zorunda olan mükellefler işi bırakmaları halinde bunu vergi dairesine bildirmek zorundadırlar.
İşi bırakma bildiriminde bulunmadıkları halde aşağıda belirtilen durumlarda mükelleflerin mükellefiyet kayıtları silinir;
-Yapılan araştırma sonucunda işi bıraktıkları tespit olunanlar,
-Bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyette bulunduklarına ilişkin bilgi edinilemeyenler,
-Başkaca ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte fatura düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesisi ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlarlarla tespit edilen ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilenler.
Belirtilen durumlarda mükellef işi bırakmış addolunur ve vergi dairesince mükellefiyetleri silinir. Ancak mükellefiyet kaydının silinmesi, mükelleflerin bu tarihten önceki yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi, bu tarihten sonra faaliyette bulunduklarının tespiti durumunda eski dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleyenler hakkında ise kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Yukarıda belirtilen tespitlerden sahte fatura düzenleme faaliyeti ile ilgili olan tespitin münhasıran vergi inceleme yetkisine sahip olanlarca düzenlenen raporlarda yapılması gerekmektedir. Diğer hallerde ise tespitlerin vergi dairesince yapılması yeterli bulunmaktadır.
İşi bırakma bildiriminde bulunmayan mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının vergi dairesince doğrudan silinmesi, bir taraftan gereksiz yere vergi dairesinde işlem gören dosya sayısını azaltmak ve gereksiz iş yükünün önüne geçmek amacına yönelik olduğu gibi, diğer taraftan mükellefiyet kaydı tesisi ile hayali bir takım kişilerin, faaliyette bulunmadıkları halde faaliyette bulunuyormuş gibi fatura ticareti yapmalarının önüne geçmektir.
İşi bırakma bildirimi, işin bırakıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yapılmalıdır. Ancak ölüm halinde mirasçılara düşen işi bırakma bildiriminde bulunma ödevi ile ilgili süre normal süreye üç ay eklenmek suretiyle hesaplanır. İşi bırakma bildiriminin zamanında yapılmaması ikinci derece usulsüzlük fiilini ve cezasını gerektirmektedir.
İşi bırakan mükellefler en son kullandıkları ve işin bırakıldığı tarih itibariyle kullanılmamış bulunan belgeleri vergi dairesine ibraz etmek suretiyle en son kullanılan belgenin tarihi, seri ve sıra numarası ile birlikte tespitini ve kullanılmamış olan belgelerin ise iptalini sağlamak zorundadırlar.
İşi bırakmanın tarifi VUK’nun 161’nci maddesinde yapılmıştır. Buna göre, “vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması veya sona ermesi”, işi bırakma fiilini ifade etmektedir. İşlerin herhangi bir nedenle geçici olarak durdurulması işi bırakma sayılmaz.
Bu anlamda hastalık veya seyahat nedeniyle işyerinin bir müddet kapatılmış olması işi bırakma sayılmamaktadır. Dolayısıyla bu mükelleflerin bildirimde bulunma zorunlulukları olmadığı gibi mükellefiyetleri de silinmez.
Ölüm hali işi bırakma sayılır. Bu durumda işi bırakma bildirimini mirasçılardan birinin yapması yeterlidir.
Tasfiye ve iflas halinde ise mükellefiyet, muamelelerin tamamen bitmesine kadar devam eder. Bu halde mükellefe düşen görevler tasfiye memurları veya iflas dairesi tarafından yerine getirilir. Tasfiye memurları veya iflas idaresinin tasfiye ve iflas kararları ile tasfiye ve iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirmek zorundadır.
İş ve teşebbüsün bir yerden diğer bir yere nakledilmesi işi bırakma hüviyetinde olmayıp, adres değişikliği sayılır.
Vergi Usul Kanununun 160’ncı maddesi uyarınca, işe başlama bildiriminde bulunmak zorunda olan mükellefler işi bırakmaları halinde bunu vergi dairesine bildirmek zorundadırlar.
İşi bırakma bildiriminde bulunmadıkları halde aşağıda belirtilen durumlarda mükelleflerin mükellefiyet kayıtları silinir;
-Yapılan araştırma sonucunda işi bıraktıkları tespit olunanlar,
-Bilinen adreslerinde bulunamayan ve başka bir adreste faaliyette bulunduklarına ilişkin bilgi edinilemeyenler,
-Başkaca ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde münhasıran sahte fatura düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesisi ettirdiğinin vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporlarlarla tespit edilen ve mükellefiyet kaydının devamına gerek görülmediğinin raporda belirtilenler.
Belirtilen durumlarda mükellef işi bırakmış addolunur ve vergi dairesince mükellefiyetleri silinir. Ancak mükellefiyet kaydının silinmesi, mükelleflerin bu tarihten önceki yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi, bu tarihten sonra faaliyette bulunduklarının tespiti durumunda eski dönemlere ilişkin vergilendirmeye ve sahte belge düzenleyenler hakkında ise kovuşturma yapılmasına ve ceza uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Yukarıda belirtilen tespitlerden sahte fatura düzenleme faaliyeti ile ilgili olan tespitin münhasıran vergi inceleme yetkisine sahip olanlarca düzenlenen raporlarda yapılması gerekmektedir. Diğer hallerde ise tespitlerin vergi dairesince yapılması yeterli bulunmaktadır.
İşi bırakma bildiriminde bulunmayan mükelleflerin mükellefiyet kayıtlarının vergi dairesince doğrudan silinmesi, bir taraftan gereksiz yere vergi dairesinde işlem gören dosya sayısını azaltmak ve gereksiz iş yükünün önüne geçmek amacına yönelik olduğu gibi, diğer taraftan mükellefiyet kaydı tesisi ile hayali bir takım kişilerin, faaliyette bulunmadıkları halde faaliyette bulunuyormuş gibi fatura ticareti yapmalarının önüne geçmektir.
İşi bırakma bildirimi, işin bırakıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yapılmalıdır. Ancak ölüm halinde mirasçılara düşen işi bırakma bildiriminde bulunma ödevi ile ilgili süre normal süreye üç ay eklenmek suretiyle hesaplanır. İşi bırakma bildiriminin zamanında yapılmaması ikinci derece usulsüzlük fiilini ve cezasını gerektirmektedir.
İşi bırakan mükellefler en son kullandıkları ve işin bırakıldığı tarih itibariyle kullanılmamış bulunan belgeleri vergi dairesine ibraz etmek suretiyle en son kullanılan belgenin tarihi, seri ve sıra numarası ile birlikte tespitini ve kullanılmamış olan belgelerin ise iptalini sağlamak zorundadırlar.